Adamın o gün canı, işe gitmek istemiyor.
İçinden şöyle geçiriyor:
"Her gün işe gidip evim ve eşimin rahatı için çalışıyorum.
Eşim ise sadece oturuyor.
Bir gün benim yerime geçip, ne kadar zor bir hayat yaşadığımı bir görse..."
Hikaye bu ya, birdenbire bir peri çıkıyor ve adamın dileğini yerine getiriyor.
Ertesi sabah, karısının bedeninde uyanıyor.
Hemen yataktan fırlıyor.
Eşinin kahvaltısını hazırlıyor.
Çocuklarını uyandırıyor.
Elbiselerini ve çantalarını hazırlıyor, kahvaltılarını yaptırıyor.
Çocukları okula götürüyor.
Eve dönüyor, temizliğe başlıyor.
Eşyaların tozunu alıyor.
Yıkanacak bulaşıkları ve çamaşırları hallediyor.
Çocuklara kek pişiriyor.
Faturaları ödemek için bankaya gidip sıraya giriyor.
Sonra akşam yemeği için alışverişe gidiyor.
Eli kolu dolu bir vaziyette eve dönüyor.
Bu arada öğlen oluyor.
Eee artık çocukları okuldan alma zamanı da geliyor.
Yolda onlarla sohbet ediyor.
Eve geldiklerinde derslerini kontrol edip, süt ve kek getiriyor.
Bu arada yıkadığı çamaşırları ütülemesi gerekiyor.
Ütü bittiğinde ancak akşam yemeğini hazırlayacak kadar vaktinin kaldığını fark ediyor.
Hemen yemek yapmaya başlıyor.
Akşam yemeğinden sonra, önce eşinin kahvesini pişiriyor.
Masayı topluyor ve bulaşıkları hallediyor.
Çocukları yatırıyor.
Televizyon seyretmeye salona dönüyor ki, eşi onu yatak odasına çağırıyor.
Ne de olsa, adamcağız bütün gün onlar için çalışıp, yoruldu, şimdi rahatlaması ve gevşemesi gerekiyor.
Bu da zaten onun görevi.
Ertesi sabah uyandığında hemen periye sesleniyor:
"Peri, ben ne dediğimi bilmiyormuşum. Karımın hayatını rahat zannetmekle ne halt ettiğimi şimdi anladım. Lütfen beni eski halime döndür.”
Peri cevap veriyor:
"Evet, dersini aldığını görüyorum. Her şeyi değiştireceğim ama, maalesef 9 ay beklemek zorundasın çünkü dün gece hamile kaldın!"
İçinden şöyle geçiriyor:
"Her gün işe gidip evim ve eşimin rahatı için çalışıyorum.
Eşim ise sadece oturuyor.
Bir gün benim yerime geçip, ne kadar zor bir hayat yaşadığımı bir görse..."
Hikaye bu ya, birdenbire bir peri çıkıyor ve adamın dileğini yerine getiriyor.
Ertesi sabah, karısının bedeninde uyanıyor.
Hemen yataktan fırlıyor.
Eşinin kahvaltısını hazırlıyor.
Çocuklarını uyandırıyor.
Elbiselerini ve çantalarını hazırlıyor, kahvaltılarını yaptırıyor.
Çocukları okula götürüyor.
Eve dönüyor, temizliğe başlıyor.
Eşyaların tozunu alıyor.
Yıkanacak bulaşıkları ve çamaşırları hallediyor.
Çocuklara kek pişiriyor.
Faturaları ödemek için bankaya gidip sıraya giriyor.
Sonra akşam yemeği için alışverişe gidiyor.
Eli kolu dolu bir vaziyette eve dönüyor.
Bu arada öğlen oluyor.
Eee artık çocukları okuldan alma zamanı da geliyor.
Yolda onlarla sohbet ediyor.
Eve geldiklerinde derslerini kontrol edip, süt ve kek getiriyor.
Bu arada yıkadığı çamaşırları ütülemesi gerekiyor.
Ütü bittiğinde ancak akşam yemeğini hazırlayacak kadar vaktinin kaldığını fark ediyor.
Hemen yemek yapmaya başlıyor.
Akşam yemeğinden sonra, önce eşinin kahvesini pişiriyor.
Masayı topluyor ve bulaşıkları hallediyor.
Çocukları yatırıyor.
Televizyon seyretmeye salona dönüyor ki, eşi onu yatak odasına çağırıyor.
Ne de olsa, adamcağız bütün gün onlar için çalışıp, yoruldu, şimdi rahatlaması ve gevşemesi gerekiyor.
Bu da zaten onun görevi.
Ertesi sabah uyandığında hemen periye sesleniyor:
"Peri, ben ne dediğimi bilmiyormuşum. Karımın hayatını rahat zannetmekle ne halt ettiğimi şimdi anladım. Lütfen beni eski halime döndür.”
Peri cevap veriyor:
"Evet, dersini aldığını görüyorum. Her şeyi değiştireceğim ama, maalesef 9 ay beklemek zorundasın çünkü dün gece hamile kaldın!"