Dilimizdeki Dini Motifler (7.Sınıf)
Türkler İslam dinine girdikten sonra ona bağlılıkları ve sevgileri o kadar artmıştır ki, İslama ait her şeyi kendi öz malı olarak benimsemişlerdir. Kur'an-ı Kerim, diğer milletlerde olduğu gibi Türkler üzerinde de büyük etki oluşturmuş, Türkler, Kur'anın ifade gücüne, edebî inceliğine hayran olmuşlardır. Bu sevgi, Kuranı öğrenmek ve öğretmekle ilgili Peygamberimizin teşvik edici sözleri ile birleşince Türkler hem onu okumak, hem de onun dili olan Arapçayı çocuklarına öğretmek amacıyla mektepler, medreseler kurmuşlardır. Kuran ve Arapça üzerine yapılan yoğun eğitim, Arapçanın bazı kelimelerinin Türkçeye geçmesine ve zaman içinde Türkçeleşmesine neden olmuştur ki bu kelimelerin büyük çoğunluğu dinî kavramlardır.
Örneğin, Kur'anın birçok ayetinde kullanılan akıl kelimesi İslam dinî içinde başlı başına bir kavram olduğu için, Türkçeye geçmiş, Türkler bu kelimeyi kendilerine mal edip bundan yirmi kadar deyim üretmişlerdir. Din, iman, kader, kaza, cennet, cehennem, kurban.. kelimeleri aynı şekilde Arapça kökenli kelimeler olup sonradan Türkçeleşmiştir.
Türkçemizde dinî anlam içeren kelimeler çoktur. Örneğin alınyazısı Türkçe bir kelime olup kaderi anlatır; kader dinî inançlar içinde geniş anlamları olan bir kelimedir. İnşallah, Allahaısmarladık, Allaha emanet, maazallah, maşallah, selamünaleyküm, aleykümselam, Allaha şükür... ve daha birçokları arka planında derin İslamî anlamları ifade eden, sıkça söylediğimiz sözlerdir.
Tasavvuf edebiyatı dilimize dinî motifleri kazandıran en önemli kaynaklardan birisidir. Bu yolla gelen sözcükler kendi alanı içinde bambaşka bir dünya oluşturmuştur.
Dilin önemli bir alanı da yazıdır. Türkler Arap harfleriyle o kadar haşir neşir olmuşlardır ki, bu yazıyı bizzat Arapların kendisinden bile daha güzel yazmaya başlamışlardır. Kuranın okunmasını yaygınlaştırmak için onu en güzel ve en okunaklı bir biçimde yazmışlar ve yazılan bu Kur'an nüshalarını bütün İslam alemine yaymışlardır. Bu sebeple Müslüman dünyada: Kuran Kutsal Topraklarda indi, Mısırda okundu, İstanbulda yazıldı. sözü meşhur olmuştur.
Hat sanatına hak ettiği değeri vermek, Osmanlı Türklerine nasip olmuştur. Gerçekten Kuran mucizesi bir sanat şaheseri olarak kağıt üzerine İstanbulda aksetmiştir. İslam Peygamberinin söz incileri olan hadisler de yine bu beldede inci misali yazılagelmiştir. (M. Uğur Derman, Hat Sanatında Türklerin Yeri, (İslam Sanatında Türkler) s. 53-55.)
Dil, insanın inançlarını ifade edebilme aracı olmasından dolayı dinî motifler dildeki yerini alır. Dinî motifler dili geliştirir, anlam zenginliği ve derinliği katar.
Türkler İslam dinine girdikten sonra ona bağlılıkları ve sevgileri o kadar artmıştır ki, İslama ait her şeyi kendi öz malı olarak benimsemişlerdir. Kur'an-ı Kerim, diğer milletlerde olduğu gibi Türkler üzerinde de büyük etki oluşturmuş, Türkler, Kur'anın ifade gücüne, edebî inceliğine hayran olmuşlardır. Bu sevgi, Kuranı öğrenmek ve öğretmekle ilgili Peygamberimizin teşvik edici sözleri ile birleşince Türkler hem onu okumak, hem de onun dili olan Arapçayı çocuklarına öğretmek amacıyla mektepler, medreseler kurmuşlardır. Kuran ve Arapça üzerine yapılan yoğun eğitim, Arapçanın bazı kelimelerinin Türkçeye geçmesine ve zaman içinde Türkçeleşmesine neden olmuştur ki bu kelimelerin büyük çoğunluğu dinî kavramlardır.
Örneğin, Kur'anın birçok ayetinde kullanılan akıl kelimesi İslam dinî içinde başlı başına bir kavram olduğu için, Türkçeye geçmiş, Türkler bu kelimeyi kendilerine mal edip bundan yirmi kadar deyim üretmişlerdir. Din, iman, kader, kaza, cennet, cehennem, kurban.. kelimeleri aynı şekilde Arapça kökenli kelimeler olup sonradan Türkçeleşmiştir.
Türkçemizde dinî anlam içeren kelimeler çoktur. Örneğin alınyazısı Türkçe bir kelime olup kaderi anlatır; kader dinî inançlar içinde geniş anlamları olan bir kelimedir. İnşallah, Allahaısmarladık, Allaha emanet, maazallah, maşallah, selamünaleyküm, aleykümselam, Allaha şükür... ve daha birçokları arka planında derin İslamî anlamları ifade eden, sıkça söylediğimiz sözlerdir.
Tasavvuf edebiyatı dilimize dinî motifleri kazandıran en önemli kaynaklardan birisidir. Bu yolla gelen sözcükler kendi alanı içinde bambaşka bir dünya oluşturmuştur.
Dilin önemli bir alanı da yazıdır. Türkler Arap harfleriyle o kadar haşir neşir olmuşlardır ki, bu yazıyı bizzat Arapların kendisinden bile daha güzel yazmaya başlamışlardır. Kuranın okunmasını yaygınlaştırmak için onu en güzel ve en okunaklı bir biçimde yazmışlar ve yazılan bu Kur'an nüshalarını bütün İslam alemine yaymışlardır. Bu sebeple Müslüman dünyada: Kuran Kutsal Topraklarda indi, Mısırda okundu, İstanbulda yazıldı. sözü meşhur olmuştur.
Hat sanatına hak ettiği değeri vermek, Osmanlı Türklerine nasip olmuştur. Gerçekten Kuran mucizesi bir sanat şaheseri olarak kağıt üzerine İstanbulda aksetmiştir. İslam Peygamberinin söz incileri olan hadisler de yine bu beldede inci misali yazılagelmiştir. (M. Uğur Derman, Hat Sanatında Türklerin Yeri, (İslam Sanatında Türkler) s. 53-55.)
Dil, insanın inançlarını ifade edebilme aracı olmasından dolayı dinî motifler dildeki yerini alır. Dinî motifler dili geliştirir, anlam zenginliği ve derinliği katar.