DIŞ KUVVETLER ( DIŞ GÜÇLER ) VE ETKİLERİ
AKARSULAR
AKARSULARDA AŞINDIRMA
AKARSULARDA BİRİKTİRME
TOPRAKLAR
YERALTI SULARI KAYNAKLAR
DALGA - AKINTI - KIYI TİPLERİ
HEYELAN VE EROZYON
RÜZGAR VE BUZULLAR
KARSTİK AŞINDIRMA BİRİKTİRME
GÖLLER
AKARSULAR
AKARSULARDA AŞINDIRMA
AKARSULARDA BİRİKTİRME
TOPRAKLAR
YERALTI SULARI KAYNAKLAR
DALGA - AKINTI - KIYI TİPLERİ
HEYELAN VE EROZYON
RÜZGAR VE BUZULLAR
KARSTİK AŞINDIRMA BİRİKTİRME
GÖLLER
AKARSULAR
AKARSULARDA AŞINDIRMA
AKARSULARDA BİRİKTİRME
Tanımı : Yeryüzünde belirli bir yatak boyunca akan sulara akarsu adı verilmektedir. Yeryüzündeki sular sürekli bir dönüşüm halindedir. Akarsular da bu dönüşümün bir parçasıdır. Yağış halinde yeryüzüne inen sular, kar ve buzulların erimesi sonucu açığa çıkan sular akarsuları besleyen en önemli su kaynaklarından biridir. Akarsuların, küçüklerine dere denir. Büyüklerine ise çay, nehir denir.
Akarsu ile ilgili tanımlar:
Kaynak : Akarsuyun ilk akışa geçtiği, sularının akmaya başladığı yere kaynak denir
Ağız : Akarsuyun sularını denize veya göle boşalttığı yere ağız denir.
Çığır : Akarsuyun kaynak ile ağız arasında kolları ile birlikte takip ettiği yola çığır denir. üç bölüme ayrılmaktadır. kaynak kısmına yakın yerlere yukarı çığır, ağız kısmına yakın yerlere aşağı çığır, ikisi arasında kalan yerlere ise orta çığır denir.
Havza : Bir akarsuyun kolları ile birlikte sularını toplamış olduğu tüm alana havza (akarsu ağı ) denir. Sularını denize ulaştırabilen akarsulara açık havza , ulaştıramayanlara ise kapalı havza adı verilir.
Su Bölümü Çizgisi : İki komşu akarsu havzasını birbirinden ayıran sınıra denir.
Debi : Bir akarsuyun her hangi bir yerindeki enine kesitinde bir saniyede geçen suyunm3 / sn cinsinden miktarına debi denir.
Rejim : Bir akarsuyun , sularının mevsimlere göre göstermiş olduğu alçalma ve yükselme hareketlerine rejim adı verir. Akarsuyun sularında yıl boyunca çok fazla bir değişiklik görülmüyorsa düzenli , mevsimlere göre belirgin bir farklılık görülüyorsa düzensiz rejim adı verilir.
Akarsuyun Akış Hızı
Akarsuyun akma hızına akış hızı denilmektedir. Akarsu yatağının her bölümünde hız farklıdır. Çünkü hızına etki eden faktörler sürekli değişir . Akarsuyun akış hızını etkileyen belli başlı etkenler şunlardır :
1. Eğim
Akarsuyun eğim değeri ne kadar fazla olursa akış hızı o kadar artar. Örneğin Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan akarsuların hızları fazladır.
2. Su Miktarı
Akarsudaki su miktarının artması akarsuyun akış hızının artmasına neden olmaktadır.
3. Yatağının Genişliği
Akarsuyun akmış olduğu yatağın genişlemesi suların daha geniş bir alana yayılmasına neden olduğu için akarsuyun akış hızında bir azalma görülür.
4. Akarsuyun taşıdığı yük miktarı
Akarsuyun taşıdığı yük miktarının artması akarsuyun akış hızının azalmasına neden olmaktadır.
5.Bitki Örtüsü
Akarsuyun çevresinde bulunan bitki örtüsü suyu kendi bünyesine çekeceği için akarsuyun akış hızını etkiler.
Akarsuyun Debisini Etkileyen Faktörler Bir akarsuyun her hangi bir yerindeki enine kesitinde bir saniyede geçen suyun m3/ sn cinsinden miktarına debi denir. Devlet su işleri genel müdürlüğü tarafından akarsularımızın belirli yerlerine kurulan istasyonlar yardımı ile akarsuların içerisindeki su miktarı ölçülmekte ve değişimler kaydedilmektedir.
Akarsuyun debisini etkileyen belli başlı etkenler şunlardır :
1. Yağış miktarı
2. Akarsuyun beslenme havzasının genişliği
3. Bitki örtüsü
4. Akış hızı
5. Beslenme kaynaklarının çeşitliliği
6. Sıcaklık koşulları
7. Akarsu yatağının geçirimliliği
Yıllık yağış miktarı yüksek olan yerlerde akarsuların debileri yüksektir. Örneğin Karadeniz bölgesinde akan akarsular, Dünyada da Amazon ve Kongo akarsuların debileri yüksektir.
AKARSU REJİMİ
Akarsular bir yıl boyunca hep aynı seviyede akmaz . Özellikle de iklimlerin etkisi ile seviyelerinde bir alçalma ve yükselme görülmektedir. Akarsuların yıl içindeki seviye Değişikliklerine akarsu rejimi adı verilmektedir.
Bir yerde akarsu rejimini etkileyen belli başlı etkenler şunlardır :
a) yağış rejimi
b) akarsuyun beslenme havzasının genişliği
c) yağış şekli ( kar veya yağmur )
d) sıcaklık rejimi
e) bitki örtüsü
f) barajlar
A) Düzenli Rejime Sahip Akarsular
Dört mevsim yağış alan bölgelerde akarsuların su seviyesinde mevsimlere göre çok fazla bir değişiklik meydana gelmez, böyle akan akarsulara düzenli rejime sahip akarsular denir. Ekvatoral iklim ve ılıman okyanusal iklimin görüldüğü bölgelerde akarsular düzenli bir rejime sahiptir. Ülkemizde ise en düzenli rejime sahip akarsular Karadeniz bölgesinde akmaktadır.
B) Düzensiz Rejime Sahip Akarsular
Yağışların mevsimlere göre dağılımının düzensiz olduğu yani bir mevsim yağış alan , diğer mevsimde ise kurak olan bölgelerde akarsuların taşımış oldukları su miktarı aylara göre değişmektedir. Yağmur yağışının fazla olduğu bölgelerde yağmurlarla birlikte akarsuların sularında bir atış görülür. Örneğin Akdeniz ikliminin görüldüğü bölgeler. Kar yağışının fazla olduğu bölgelerde ise karların yağdığı aylarda karların yağdığı dönemde akarsuyun suları azalır, karların erimeye başladığı ilkbahar aylarında akarsuların su seviyesi yükselir . Örneği Doğu Anadolu Bölgesi.
C) Karma Rejime Sahip Akarsular
Havzaları değişik iklim bölgelerine yayılmış büyük akarsuların rejimleri sularını toplamış olduğu iklim bölgelerine göre değişir. Değişik rejimlerin bir arada görüldüğü akarsu rejimidir.
Akarsular ,iklim koşullarına ve yağış rejimlerine göre dört ayrı gruba ayrılmaktadır.
1. Daimi akarsular : Yıl içerisinde seviye değişikliği olmakla birlikte bütün yıl hiç durmadan akan akarsulardır.
2. Mevsimlik akarsular : Yağışlı mevsimlerde yada karların erime dönemlerinde akışa geçen yağışlı devrenin sona ermesiyle kuruyan akarsulardır.
3. Geçici akarsular : Yağışla birlikte akışa geçen , yağışların sona ermesiyle akışı kesilen akarsulardır. Bu akarsular genellikle sel karakterlidir.
4. Alojen akarsular : Yağışlı bölgelerden sularını topladıktan sonra kurak bir bölgeyi aşarak denize ulaşan akarsulardır. Örneğin Nil nehri.
AKARSULARDA AŞINDIRMA
AKARSULARDA AŞINDIRMA VE AŞINDIRMA ŞEKİLLERİ
Akarsular tüm dış kuvvetler gibi yeryüzünü şekillendirirken hem aşındırma hem de biriktirme yapmaktadır.
Akarsu Aşındırması Akarsuların yataklarını kazarak derinleştirmesine ve genişletmesine aşındırma denir. Akarsu aşındırmasını etkileyen belli başlı etkenler şunlardır ;
a) Yatak eğimi : Bir akarsuyun akmış saha ne kadar eğimli olursa akarsu o kadar hızlı akmaya başlar ve bu durumda akarsuyun aşındırma gücünün artmasına neden olur.
b) Akış hızı ( Suyun Hızı ) : Hızlı bir biçimde akan akarsuların aşındırma güçleri fazladır. Hızla akan akarsuların su molekülleri yatağına hızla çarpar , taşıdığı çakıl ve kumları yatağına hızla çarptırır böylece akarsu yatağı daha çabuk aşınmaya uğrar.
c) Su miktarı ( suyun debisi ) : bir akarsuyun yatağındaki su kütlesinin artması aşındırma gücünün artmasına neden olmaktadır. Debisi artan akarsuyun taşıma gücü fazla olur.
d) Yatak direncinin azalması : Katılaşım kayaları akarsu aşındırmasına karşı dirençlidir. Oysa tortul kayaların aşınmaya direnci azdır. Bu nedenle kil ve kalker karışımından oluşan marn, ayrıca lös tabakaları içerisinde akan sular yataklarını daha çabuk aşındırır.
Akarsuların yatağında meydana getirmiş olduğu aşındırma üç şekilde olmaktadır .
1. Derine aşındırma : Bir akarsu yatağındaki pürüzleri aşındırarak derine doğru kazar. Derine kazma ağızdan kaynağa doğru gerçekleşir. Buna geriye aşındırma denir. Bir akarsuyun yatağında geriye doğru aşındırma durursa yatak profili iç bükey bir görünüm alır. Bu şekle denge profili adı verilir.
2. Boyuna aşındırma : Akarsular derine aşındırma yaparken kaynaklarını da geriye doğrı aşındırarak yataklarını boyuna uzatırlar.
3. Enine aşındırma ( yana aşındırma ) : Akarsular yatak eğimlerinin azaldığı yerlerde menderesler (büklümler ) yaparak akar. Mendereslerde akarsular yatağın yanlarına hızla çarpınca yatak yanlara doğru aşınır. Bu olay akarsu yatağının yanlara doğru genişlemesine neden olmaktadır.
Dünyada çöl ve buzul bölgeleri dışında kalan yerlerde yeryüzünün şekillenmesinde en fazla etkili olan kuvvet akarsulardır. Akarsuların aşındırma sonucunda meydana getirmiş olduğu belli başlı yer şekilleri şunlardır
1. VADİ Akarsuların kaynak kısmı ile ağız kısmı arasındaki inişli çıkışlı bir şekle sahip olan yatağına vadi adı verilmektedir. Vadiler akarsuyun yatak eğimine , akış hızına , ve kayaların direncine göre farklı şekiller almaktadır. Başlıca vadi şekilleri şunlardır;
a) Boğaz Vadi ( Yarma Vadi )
Akarsuların dik eğimli yamaçlarda derine kazması sonucunda oluşmaktadır.Vadi tabanı dardır ve akarsı tarafından işgal edilmiştir. Bu vadiler daha çok akarsuyun kaynak kısmına yakın alanlarda oluşmaktadır.Çünkü bu bölümde akarsuyun yatakları dik ve eğimlidir. Örnek; Karadeniz Bölgesinde Canik Dağlarını yaran Yeşilırmak vadisi, Küre Dağlarından geçen Kızılırmak vadisi , Marmara Bölgesinde Samanlı dağlarında yer alan Sakarya nehrinin geçtiği Geyve Boğazı Akdeniz Bölgesinde Bolkar dağlarını yaran Gülek Boğazı .
b) Kanyon Vadi
Kanyon vadi , tortul tabakaların yatay olarak uzandıkları arazilerde yada karstik bölgelerde oluşan vadilerdir. Vadi yamacını oluşturan tabakaların dirençlerinin farklı olması farklı seviyelerde aşınmalarına ve taraçaların oluşmasına neden olmuştur.Kanyon vadilerde dik ve taraçalı bir görünüm vardır. Dünyanın en büyük kanyonu ABD’de Colorado kanyonudur. Türkiye’de Akdenize dökülen Göksu , Manavgat ve Köprü çayları üzerinde dar ve uzun kanyonlar bulunmaktadır. Buralarda bulunan karstik arazi kanyon vadi oluşumunda önemli bir etken olmuştur.
c) Çentik Vadi
Aşınmaya karşı direnci fazla olan arazilerde derine doğru aşındırma neydana gelmektedir. Vadinin profili “ V “ şeklindedir. Derine doğru bir aşındırma söz konusudur. Aşınmanın devam etmesi sonucunda vadi zaman içerisinde boğaz vadi görünümünü alır. Akarsuların yukarı çığırlarında çentik vadiler görülmektedir.
d) Geniş Tabanlı Vadi
Akarsu yatağında eğimin azaldığı yerlerde derine aşındırma az olacağı için akarsu daha çok yana doğru aşındırma yapmaya başlar . Yana aşındırmanın etkisi ile vadi yamaçlar yatıklaşmaya başlar.
2. DEV KAZANI
Akarsuların çağlayanlar ( Şelale ) halinde aktığı yerlerde oluşur. Yüksekten düşen su düştüğü yerde kayanın direncini de bağlı olarak zamanla oyar ve buranın çukur bir görünüm almasına neden olur. Dev kazanları şelalelerin büyüklüğüne ve yüksekliğine bağlı olarak farklı derinliklerde oluşmaktadır.
3. MENDERES
Akarsuyun , yatağında eğimin azaldığı yerlerde hızı ve gücü de azalmaktadır. Akarsu salınımlar yaparak akmaya başlar . vadi yamacına çarpan sular tabanı genişletir ve büklümler yapmaya başlar .akarsuyun çarptığı yamaçta aşınma fazla iken diğer yamaçta aşınma azdır.
4. PLATO
Çeşitli yüksekliklerdeki düzlüklerin akarsu vadileri ile parçalanması ile platolar oluşur. Türkiye’deki platoların bir çoğu yatay tortul tabakların veya kalın lav örtülerinin vadilerle parçalanması sonucunda oluşmuştur.
5. PENEPLEN
Akarsu aşındırmasının son aşamalarında ortaya çıkmaktadır. Akarsu aşındırmasının zaman içerisinde ilerlemesi ile vadiler genişler , yamaçlar yatıklaşır. Su bölümüm çizgileri belirsiz hale gelir . Bu olayların sonucunda artık akarsuyun kaynak kısmı ile ağız kısmı arasındaki eğim ortadan kalkmıştır. Her yer düz bir görünüm halini almıştır. Peneplenin oluşumu diğer aşınım şekillerine göre daha uzun bir sürede meydana gelmektedir.
6. PERİ BACASI
Peri bacalarının oluşumunda sel sularının etkisi oldukça fazladır. Volkan tüflerinin yaygın olduğu sahalarda görülmektedir. Peri bacalarının oluştuğu sahaların özellikleri şunlardır ; bitki örtüsünden yoksun arazilerdir , volkanik sahalardır , kil,kum ve tüflerin iri blok halinde kayalarla karışık olarak bulunduğu arazilerdir.
Oluşumu : Volkan külleri deniz yada göllere dökülünce üst üstte birikip sertleşerek volkan tüfüne dönüşür . sel suları volkan tüflerini derine doğru kazar.iki sel yatağı arasında kalan ve aşınamayan kısım zamanla dik sütun haline dönüşürek peribacalarını oluşturur. Bazı peribacalarının üzerinde bir şapka görünümünü alan volkanik taşlarda bulunmaktadır. Nevşehir’deki Ürgüp ve Göreme çevresi peribacalarının en güzel örneklerinin barındırır. Ayrıca peribacaları ilginç yeryüzü şekilleri olduğu için turizm açısından da önemlidir.
7. KIRGIBAYIR ( BADLANS )
Volkanik sahalarda volkan tüfleri üzerinde oluşmaktadır. Sel sularının yararak oluşturduğu taşlı çakıllı yamaçtır. Tarıma ve hayvan otlatılmasına yaramayan bu yamaçlar İç Anadolu bölgesinde yaygındır.
AKARSULARDA BİRİKTİRME
AKARSULARDA BİRİKTİRME VE BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ
Akarsu Biriktirmesi Akarsular akış hızları azaldıkça bünyelerinde taşımış oldukları materyalleri biriktirir. Akarsu önce ağır materyalleri biriktirir. Daha sonrada asılı materyalleri biriktirir.
Akarsu biriktirmesini etkileyen etmenler şunlardır :
a) Yatak eğimi : Bir akarsuyun akmış sahada eğim değeri ne kadar az olursa akarsu biriktirmesi o kadar artar.
b) Akış hızı ( Suyun Hızı ) : Yavaş ve sakin bir şekilde akan akarsuyun gücü az olacağı için biriktirme yapar.
c) Su miktarı ( suyun debisi ) : Debisi azalmaya başlayan yani içerisindeki su miktarı azalmaya başlayan akarsuyun gücü azalır ve biriktirme yapmaya başlar. Akarsuların biriktirmesi yıl içine akım değişiklikleri ile ilgilidir. Biriktirmenin meydana geldiği yerlerde farklı boyutlarda materyallerin tabakalar şeklinde tortullaşmaları akarsuyun akım düzeni hakkında bilgi verir. Akımın yüksek olduğu dönemde akarsu iri materyalleri daha fazla tortullaştırırken , akım azaldıkça kil ve mil gibi daha küçük materyaller tortullaşır.
1. BİRİKİNTİ KONİSİ Dağdan inen sel suları aşındırdıkları çakıl ve kumları taşır. Dağ eteğinde eğim azalınca sel suyunun taşıma gücü azalır. Taşıdıklarını götüremeyen sel suları dağ eteğinde biriktirir. Yüksek dağların eteklerinde görülür. Birikim şekli koniye benzediği için birikinti konisi denir. Zamanla genişleyerek daha yayvan bir şekil alır ve bunlara birikinti yelpazesi denir.
2. DAĞ ETEĞİ OVASI Dağ yamacında oluşan birikinti koni ve yelpazelerinin birleşmesiyle oluşan hafif dalgalı düzlüklerdir. İtalya’da Alp Dağları ile Po ovası arasında Pied Mont ovası bu duruma güzel bir örnektir.
3. DAĞ İÇİ OVASI Dağ sıraları arasında kalan çukurluklara biriken alüvyon ovalardır.Dağ içlerinde eğimin azaldığı yerlerde ovaların genişleyerek birbirleriyle bağlanması sonucunda oluşmaktadır.
4. TABAN SEVİYESİ OVASI Akarsuların ağız kısımlarında özellikle de kıyılarda oluşan alçak düzlüklerdir.bu ovalar üzerinde akarsular menderesler çizerek akmaktadır. Bazı yerlerde delta ovaları ile birleşmişlerdir. Delta ovalarından farkı karaların üzerinde oluşmuştur.
5. TARAÇA ( SEKİ ) Vadi yamaçlarında meydana gelen basamak şeklideki düzlüklerdir. Vadi tabanını alüvyonlarla dolduran bir akarsuyun tekrar canlanarak yatağını derine aşındırmasıyla meydana gelir. Jeolojik zamanlar içerisinde bu olayın tekrar etmesiyle oluşur.
6. IRMAK ADASI ( KUM ADASI ) Akarsularda yatak eğiminin azaldığı yerlerde akarsu ortasında yada kenarlarında kum veya çakıl birikintileri oluşur. Bu birikmelere ırmak adası denir.
7. DELTA OVASI Akarsuyun ağız kısmında denize doğru çıkıntı yapan ovalardır. Diğer tüm şekillerden farkı deniz kıyısında oluşmaktadır. Akarsuyun karalardan aşındırdıkları materyalleri deniz kıyısında biriktirmesiyle oluşur.
Bir kıyıda delta oluşabilmesi için ;
a) birikmesin deniz içerisinde olması
b) kıta sahanlığının geniş olması
c) akarsuyun bol alüvyon taşıması
d) dalga ve akıntıların çok fazla etkili olmaması
e) gelgit olayının etkili olmaması gerekir.
Türkiye’de oluşan delta ovalarına örnek ; Kızılırmak nehrinin denize döküldüğü yerde Bafra Ovası , Yeşilırmak nehrinin denize döküldüğü yerde Çarşamba Ovası , Seyhan ve Ceyhan ırmaklarının denize döküldüğü yerde Çukurova deltası oluşmuştur. Mısır’da yer alan Nil Nehrinin denize döküldüğü yerde Nil deltası oluşmuştur. Bu delta üzerinde 15 milyon nüfusa sahip başkent Kahire şehri kurulmuştur. Her akarsuyun denize döküldüğü yerde delta oluşmaz.Eğer kıyıda gelgit ( Med cezir ) etkili ise kesinlikle delta oluşmaz , ancak haliç oluşur. Batı Avrupa kıyılarında akarsuların ağız kısımlarında gelgit etkisi ile haliçler oluşmuştur. Örnek Almanya’da Hamburg limanının yer aldığı çevrede haliç bulunmaktadır. Türkiye’de gelgit etkili olmadığı için haliç bulunmamaktadır.