Nefes almadan yaşamamız mümkün değil,peki onu yeterince önemsiyor muyuz? Nefesimiz ne kadar kontrol altında..Ona dikkat edin, o ne kadar kontrolümüzdeyse hayatımız da o kadar kontrolümüzde….
Teknolojinin hızlandırdığı yaşamımızda maddeye gömülerek tüketilen yaşamlarımızda her gün artan huzursuzluklarımız,mutsuzluklarımız ve yaşamımızın giderek anlamsız hale gelmeye başlaması bu günlerde herkesin olağan durumu halinde….
Oysa bütün bunları kontrol altına alabileceğinizi biliyor musunuz? Kadim çağlardan beri insanın fizik,duygu,zihin ve bedendeki sıkışıklık ve blokajların açtığı rahatsızlıkların gidilmesi için meditasyon,yoga,reiki ve manyetik şifa gibi çalışmalar geliştirilmiştir..AMA BU ÇALIŞMALARIN DAYANDIĞI EN ÖNEMLİ TEMEL TEKNİK, NEFES ÇALIŞMALARI OLMUŞTUR…
Doğru Nefes almak vücudumuzun sağlıklı kalması ve ihtiyaç duyduğu oksijenin alınması;atık ve toksinlerin vücuttan atılması açısından çok önemli…Yeterli oksijen iç organların,hormon salgılayan bezlerin,sinir sisteminin ve beynin çalışması için şart…Beynimizin diğer organlardan daha fazla oksijene ihtiyacı var…Yeterince oksijen alınmadığında,zihinde bulanıklık,negatif düşünce depresyon,işitme ve görme bozuklukları başlıyor..Yaşlanmanın en belirgin sebebi hücrelerin yetersiz oksijen alması.Akut dolaşım bozukluğunun kalbe giden oksijeni durdurması kalp krizine;beyne giden oksijeni durdurması beyin kanaması ve harabiyetine yol açıyor…Düzgün ve yeerli nefes alamayanlar kendilerini sürekli yorgun ve depresif hissediyorlar…Uyku düzenlerinde sorun yaşıyorlar.Aynı döngüde kalmaları bağışıklık sistemlerini zayıflatıyor..Canlı olmamanın ve genç kalmanın en önemli şartı temiz kan dolaşımı..Bunu sağlamanın en önemli yolu da nefeslerimizde saklı…Doğru nefes alarak organlarımızın beslenmelerini sağlayıp,hücrelerimizin verimliliğini arttırmak.kaçınılmaz bir gerçek..Doğru nefes almak yaşam süremizi uzatacağı gibi,bize son derce sağlıklı bir ciltte kazandırıyor..Doğru nefes alanlar karbondioksitli ortamlarda yada heyecan ve stres sırasında dengesiz tepkiler veriyor…Çünkü kırmızı kan hücreleri oksijeni organlarımıza daha yüksek oranda taşıyor..
Birçoğumuz hep ağzımızdan nefes alıp veriyoruz…Bu bize anatomik rahatsızlık sağlayan son derce yanlış bir davranış…Oysa doğrusu bunun tam tersi..Kadim kayıtlarda rahat ve kendini kasmadan durarak,karnımızı dışarı doğru genişleterek,göğsümüzü de full nefesle doldurarak tam nefes tekniği uygulamak…Yani diyaframımızı da kullanarak nefes almak…Yaşam süremizde bu yanlış, diyaframımızın zayıflayarak potansiyelini kaybetmesine sebep oluyor…Ortalama bir yetişkin dakikada ortalama 14 kere nefes alıp veriyor…Bu 24 saate 20 bin160 kez nefes alıp verdiğimiz anlamına geliyor..Yani günde 20 bin kere yaptığımız hatanın bizde ne gibi sonuçlara yol açtığını anlamamak mümkün değil…
İŞTE BU NEDENLE KENDİMİZE BİR İYİLİK YAPIP ÖNCE DOĞRU NEFES ALIP VERMEYİ ÖĞRENMEMİZ GEREKİYOR…
****************************************
Doğru nefes almak ciğerlerin tamamının kullanıldığı bütünsel bir hareket olmasına rağmen, konunun daha iyi anlaşılması için nefes almayı üç ana kısma ayırıyoruz.
A) Üst solunum
B) Orta solunum
C) Diyafram solunumu
Üst solunum; hemen herkesin kullandığı en az ciğer kapasitesinin kullanıldığı nefes alış şeklidir. Ciğerlerdeki havanın % 10 u sirküle edilir. Sığ ve yetersiz bir nefes alıştır. Korku, endişe, heyecan, yarış, rekabet içindeyken yoğunlukla ve mecburen alınır.
Orta solunum; mide adaleleri ve kaburgalar arasında kalan ciğerlerin orta bölümünü de kapsayan bir nefes alış şeklidir. Üst ve orta solunum beraber hareket eder.Ciğerlerdeki havanın % 30 u sirküle edilir. Eğitim almış konuşmacı ve şarkıcıların kullanabildiği nispeten daha kapasiteli bir nefes alış şeklidir.
Diyafram solunumu; Mide üzerini kaplayan diyafram adalesinin alta doğru esnemesiyle açılan boşluğa ciğerlerin alt loplarının genişleme imkânı bulduğu ve ciğerlerin tamamının kullanıma sokulduğu bir nefes alma biçimidir. Ciğerlerdeki havanın yaklaşık % 50 si sirküle edilebilir. Diyaframla birlikte, orta ve üst solunum beraber hareket eder. Genişlemeyi, sonsuz kabulü, koşulsuz sevgiyi ve birlik bilincini beraberinde getirir.
Nefes almanın tek ve bütünsel bir hareket olduğunu ifade etmeme rağmen en az iki aylık bir süreç için tamamen diyaframınızı çalıştırmaya ve diyafram nefesine konsantre olmanız gerekiyor. Diyaframı önce hissetmeli, daha sonra kullanma kabiliyeti oluşturabilmelisiniz. Bu çalışma bir çok teknik içermektedir. Başlamak için önce diyaframı hissetmelisiniz.
Yüzüstü yere yatılarak ellerin çene altında tutulduğu timsah duruşu adı verilen pozisyon diyaframı hissetmeniz ve diyaframdan nefes almaya başlamanız için uygun olabilir. Sırt üstü yatarak kalın bir kitabı veya yaklaşık beş kiloluk bir ağırlığı göbek deliğinizin üzerine gelecek şekilde koyarak aldığınız nefeslerle kaldırmaya çalışmanız, diyaframı hissetmeye yardımcı olabilir. Bu çalışmayı en az beş dakika, ağırlığı vücudunuz algılamayı unutuncaya yani ağırlığın vücudunuzun bir parçası olduğu algılamasına geçinceye kadar bu çalışmayı yapabilirisiniz. Mekik ve sınav çekmek bu hissiyatı kuvvetlendirebilir. Oturduğunuz yerde ayaklarınızı yerden bir kaç santim kaldırarak bel ve mide ve diyafram adalelerinizi kuvvetlendirebilirsiniz.
Bunu her gün üç ayrı zamanda çalışarak nefesin diyaframdan alınışıyla ilgili bir fikre sahip olmaya başlayabilirsiniz.
Basit, fakat faydalı bir nefes egzersizinin adımları şöyledir:
Burnunuzdan yavaş bir şekilde ama alabildiğinizce çok nefes alın.
Sonra yine yavaş bir şekilde ağzınızdan verin.
(1) ve (2)'yi bir kere daha tekrarlayın.
Şimdi de burnunuzdan nefes almaya başlarken ağır ağır dörde kadar sayın.
Nefesi vermeye başlarken de altıya kadar sayın.
Nefes vermeyi, nefes almaktan daha yavaş yaptığınızdan emin olun.
Nefes verirken kaslarınızın rahatladığını ve gevşediğini hissedin.
Bu nefes egzersizini gerildiğiniz veya bunaldığınız herhangi bir yerde ve zamanda yapabilirsiniz.
* * * * * * * * * * * * * *
DİYAFRAM NEFESİNDE DİKKAT EDİLECEK AL TIN KURALLAR;
1- Nefes alırken derin, sık, çabuk, düzenli, gerilmeden, gürültüsüz alıp vermeyi öğrenmelisiniz.
2- Nefesinizi kesinlikle burnunuzdan alıp, ağzınızdan vereceksiniz.
3- Nefesinizi alış, tutuş ve veriş zamanlamanız 1- 4 -2 formülüne uygun olmalı.
4- Yani nefesinizi 2 saniyede almışsanız 8 saniye içinde tutacak ve 4 saniyede vereceksiniz.
5- Nefes alırken akciğerlerinizi zorlayınız. Nefesi uzun süre alıp tutmayı öğreniniz.
6- Bir anda fazla alınan oksijen baş dönmesine yol açabilir.
7- Amaç ciğerleri büyütmektir. Ama ciğerler bir anda büyümez. İdeal bir diyafram nefesi kısa sürede oluşturulamaz. .Çalıştıkça diyaframınızın geliştiğine tanıklık edeceksiniz.
8- Eğer gırtlağı fazla sıkarak havayı, tutmaya kalkarsanız gırtlak yorulur. Ses bozulmaya başlar.
9- Konuşmaya başladığınızda aldığınız hava bir çırpıda boşalıp bitmemelidir. Aynı havayı en uzun süre kullanmayı öğrenin. Ama bu sırada kasılmamalı ve gırtlağın kapanmasına neden olamamalıyız. Yoksa hırıltıdan başka bir şey çıkaramayız.
Teknolojinin hızlandırdığı yaşamımızda maddeye gömülerek tüketilen yaşamlarımızda her gün artan huzursuzluklarımız,mutsuzluklarımız ve yaşamımızın giderek anlamsız hale gelmeye başlaması bu günlerde herkesin olağan durumu halinde….
Oysa bütün bunları kontrol altına alabileceğinizi biliyor musunuz? Kadim çağlardan beri insanın fizik,duygu,zihin ve bedendeki sıkışıklık ve blokajların açtığı rahatsızlıkların gidilmesi için meditasyon,yoga,reiki ve manyetik şifa gibi çalışmalar geliştirilmiştir..AMA BU ÇALIŞMALARIN DAYANDIĞI EN ÖNEMLİ TEMEL TEKNİK, NEFES ÇALIŞMALARI OLMUŞTUR…
Doğru Nefes almak vücudumuzun sağlıklı kalması ve ihtiyaç duyduğu oksijenin alınması;atık ve toksinlerin vücuttan atılması açısından çok önemli…Yeterli oksijen iç organların,hormon salgılayan bezlerin,sinir sisteminin ve beynin çalışması için şart…Beynimizin diğer organlardan daha fazla oksijene ihtiyacı var…Yeterince oksijen alınmadığında,zihinde bulanıklık,negatif düşünce depresyon,işitme ve görme bozuklukları başlıyor..Yaşlanmanın en belirgin sebebi hücrelerin yetersiz oksijen alması.Akut dolaşım bozukluğunun kalbe giden oksijeni durdurması kalp krizine;beyne giden oksijeni durdurması beyin kanaması ve harabiyetine yol açıyor…Düzgün ve yeerli nefes alamayanlar kendilerini sürekli yorgun ve depresif hissediyorlar…Uyku düzenlerinde sorun yaşıyorlar.Aynı döngüde kalmaları bağışıklık sistemlerini zayıflatıyor..Canlı olmamanın ve genç kalmanın en önemli şartı temiz kan dolaşımı..Bunu sağlamanın en önemli yolu da nefeslerimizde saklı…Doğru nefes alarak organlarımızın beslenmelerini sağlayıp,hücrelerimizin verimliliğini arttırmak.kaçınılmaz bir gerçek..Doğru nefes almak yaşam süremizi uzatacağı gibi,bize son derce sağlıklı bir ciltte kazandırıyor..Doğru nefes alanlar karbondioksitli ortamlarda yada heyecan ve stres sırasında dengesiz tepkiler veriyor…Çünkü kırmızı kan hücreleri oksijeni organlarımıza daha yüksek oranda taşıyor..
Birçoğumuz hep ağzımızdan nefes alıp veriyoruz…Bu bize anatomik rahatsızlık sağlayan son derce yanlış bir davranış…Oysa doğrusu bunun tam tersi..Kadim kayıtlarda rahat ve kendini kasmadan durarak,karnımızı dışarı doğru genişleterek,göğsümüzü de full nefesle doldurarak tam nefes tekniği uygulamak…Yani diyaframımızı da kullanarak nefes almak…Yaşam süremizde bu yanlış, diyaframımızın zayıflayarak potansiyelini kaybetmesine sebep oluyor…Ortalama bir yetişkin dakikada ortalama 14 kere nefes alıp veriyor…Bu 24 saate 20 bin160 kez nefes alıp verdiğimiz anlamına geliyor..Yani günde 20 bin kere yaptığımız hatanın bizde ne gibi sonuçlara yol açtığını anlamamak mümkün değil…
İŞTE BU NEDENLE KENDİMİZE BİR İYİLİK YAPIP ÖNCE DOĞRU NEFES ALIP VERMEYİ ÖĞRENMEMİZ GEREKİYOR…
****************************************
Doğru nefes almak ciğerlerin tamamının kullanıldığı bütünsel bir hareket olmasına rağmen, konunun daha iyi anlaşılması için nefes almayı üç ana kısma ayırıyoruz.
A) Üst solunum
B) Orta solunum
C) Diyafram solunumu
Üst solunum; hemen herkesin kullandığı en az ciğer kapasitesinin kullanıldığı nefes alış şeklidir. Ciğerlerdeki havanın % 10 u sirküle edilir. Sığ ve yetersiz bir nefes alıştır. Korku, endişe, heyecan, yarış, rekabet içindeyken yoğunlukla ve mecburen alınır.
Orta solunum; mide adaleleri ve kaburgalar arasında kalan ciğerlerin orta bölümünü de kapsayan bir nefes alış şeklidir. Üst ve orta solunum beraber hareket eder.Ciğerlerdeki havanın % 30 u sirküle edilir. Eğitim almış konuşmacı ve şarkıcıların kullanabildiği nispeten daha kapasiteli bir nefes alış şeklidir.
Diyafram solunumu; Mide üzerini kaplayan diyafram adalesinin alta doğru esnemesiyle açılan boşluğa ciğerlerin alt loplarının genişleme imkânı bulduğu ve ciğerlerin tamamının kullanıma sokulduğu bir nefes alma biçimidir. Ciğerlerdeki havanın yaklaşık % 50 si sirküle edilebilir. Diyaframla birlikte, orta ve üst solunum beraber hareket eder. Genişlemeyi, sonsuz kabulü, koşulsuz sevgiyi ve birlik bilincini beraberinde getirir.
Nefes almanın tek ve bütünsel bir hareket olduğunu ifade etmeme rağmen en az iki aylık bir süreç için tamamen diyaframınızı çalıştırmaya ve diyafram nefesine konsantre olmanız gerekiyor. Diyaframı önce hissetmeli, daha sonra kullanma kabiliyeti oluşturabilmelisiniz. Bu çalışma bir çok teknik içermektedir. Başlamak için önce diyaframı hissetmelisiniz.
Yüzüstü yere yatılarak ellerin çene altında tutulduğu timsah duruşu adı verilen pozisyon diyaframı hissetmeniz ve diyaframdan nefes almaya başlamanız için uygun olabilir. Sırt üstü yatarak kalın bir kitabı veya yaklaşık beş kiloluk bir ağırlığı göbek deliğinizin üzerine gelecek şekilde koyarak aldığınız nefeslerle kaldırmaya çalışmanız, diyaframı hissetmeye yardımcı olabilir. Bu çalışmayı en az beş dakika, ağırlığı vücudunuz algılamayı unutuncaya yani ağırlığın vücudunuzun bir parçası olduğu algılamasına geçinceye kadar bu çalışmayı yapabilirisiniz. Mekik ve sınav çekmek bu hissiyatı kuvvetlendirebilir. Oturduğunuz yerde ayaklarınızı yerden bir kaç santim kaldırarak bel ve mide ve diyafram adalelerinizi kuvvetlendirebilirsiniz.
Bunu her gün üç ayrı zamanda çalışarak nefesin diyaframdan alınışıyla ilgili bir fikre sahip olmaya başlayabilirsiniz.
Basit, fakat faydalı bir nefes egzersizinin adımları şöyledir:
Burnunuzdan yavaş bir şekilde ama alabildiğinizce çok nefes alın.
Sonra yine yavaş bir şekilde ağzınızdan verin.
(1) ve (2)'yi bir kere daha tekrarlayın.
Şimdi de burnunuzdan nefes almaya başlarken ağır ağır dörde kadar sayın.
Nefesi vermeye başlarken de altıya kadar sayın.
Nefes vermeyi, nefes almaktan daha yavaş yaptığınızdan emin olun.
Nefes verirken kaslarınızın rahatladığını ve gevşediğini hissedin.
Bu nefes egzersizini gerildiğiniz veya bunaldığınız herhangi bir yerde ve zamanda yapabilirsiniz.
* * * * * * * * * * * * * *
DİYAFRAM NEFESİNDE DİKKAT EDİLECEK AL TIN KURALLAR;
1- Nefes alırken derin, sık, çabuk, düzenli, gerilmeden, gürültüsüz alıp vermeyi öğrenmelisiniz.
2- Nefesinizi kesinlikle burnunuzdan alıp, ağzınızdan vereceksiniz.
3- Nefesinizi alış, tutuş ve veriş zamanlamanız 1- 4 -2 formülüne uygun olmalı.
4- Yani nefesinizi 2 saniyede almışsanız 8 saniye içinde tutacak ve 4 saniyede vereceksiniz.
5- Nefes alırken akciğerlerinizi zorlayınız. Nefesi uzun süre alıp tutmayı öğreniniz.
6- Bir anda fazla alınan oksijen baş dönmesine yol açabilir.
7- Amaç ciğerleri büyütmektir. Ama ciğerler bir anda büyümez. İdeal bir diyafram nefesi kısa sürede oluşturulamaz. .Çalıştıkça diyaframınızın geliştiğine tanıklık edeceksiniz.
8- Eğer gırtlağı fazla sıkarak havayı, tutmaya kalkarsanız gırtlak yorulur. Ses bozulmaya başlar.
9- Konuşmaya başladığınızda aldığınız hava bir çırpıda boşalıp bitmemelidir. Aynı havayı en uzun süre kullanmayı öğrenin. Ama bu sırada kasılmamalı ve gırtlağın kapanmasına neden olamamalıyız. Yoksa hırıltıdan başka bir şey çıkaramayız.