YoRuMSuZ
Biz işimize bakalım...
Diesel Motoru, içten yanmalı bir motor tipidir. Daha özel bir tanımla, diesel motor oksijen içeren bir gazın (genellikle bu atmosferik havadır) sıkıştırılarak yüksek basınç ve sıcaklığa ulaşması ve silindir içine püskürtülen yakıtın bu sayede alev alması ve patlaması prensibi ile çalışan bir motordur. Bu yüzden benzinli motorlardan farklı olarak ateşleme için bujiye ve yakıt oksijen karışımını oluşturmak için karbüratöre ihtiyaç yoktur.
1892'de Alman Mühendis Rudolf Diesel tarafından bulunmuş ve daha sonra 23 Şubat 1893'te patenti alınmış bu süreç diesel çevrimi olarak bilinir. Motorun mucidi, geniş kömür yataklarına sahip olan Almanya'nın petrole bağımlılığını azaltmak için kömürle çalışan bir motor yapmayı hedeflemiştir. Ancak kömür tozunun yanmasından dolayı ortaya çıkan kül büyük sorunlar doğurmuş, daha sonraları ise motorda farklı yakıtların kullanılması tasarlanmıştır. Nitekim Rudolf Diesel, motorun sunumunu 1900’deki Dünya Fuarı'nda, yakıt olarak yer fıstığı yağı (Biodizel) kullanarak yapmıştır.
Yandaki animasyonda görüldüğü gibi pistonun 2 kez aşağı yukarı hareketi ile 4 zaman dediğimiz emme, sıkıştırma, patlama ve egzoz zamanları oluşur. Şimdi bu zamanların nasıl oluştuğuna bakalım.
1-Emme Zamanı:Bu safhada, emme subap'ının açılması ile pistonun içine hava dolar. Bu durumda piston aşağı doğru hareket etmektedir.
2-Sıkıştırma Zamanı: Bu safhada piston yukarı hareket etmeye başlar. Bu sayede hava yüksek bir oranda sıkışır. Bu sıkışmanın doğurduğu yüksek basınçla havanın sıcaklığı 500 santigrat dereceye kadar çıkar.
3-Patlama Zamanı: Bu safhada aşırı derecede ısınan havanın üstüne püskürtülen yakıt (mazot) alev alır. Bu patlamayla açığa çıkan enerji pistonu aşağı doğru iter. Güç ve dönme hareketi bu safhada oluşmaktadır.
4-Egzoz Zamanı: Artık piston yukarı çıkmaktadır. İçerde oluşan yanmış gazlar egzoz subabının açılmasıyla pistondan dışarı atılır. Artık silindir 1 çevrimini tamamlamıştır.[/imgalign_r]
1892'de Alman Mühendis Rudolf Diesel tarafından bulunmuş ve daha sonra 23 Şubat 1893'te patenti alınmış bu süreç diesel çevrimi olarak bilinir. Motorun mucidi, geniş kömür yataklarına sahip olan Almanya'nın petrole bağımlılığını azaltmak için kömürle çalışan bir motor yapmayı hedeflemiştir. Ancak kömür tozunun yanmasından dolayı ortaya çıkan kül büyük sorunlar doğurmuş, daha sonraları ise motorda farklı yakıtların kullanılması tasarlanmıştır. Nitekim Rudolf Diesel, motorun sunumunu 1900’deki Dünya Fuarı'nda, yakıt olarak yer fıstığı yağı (Biodizel) kullanarak yapmıştır.
Yandaki animasyonda görüldüğü gibi pistonun 2 kez aşağı yukarı hareketi ile 4 zaman dediğimiz emme, sıkıştırma, patlama ve egzoz zamanları oluşur. Şimdi bu zamanların nasıl oluştuğuna bakalım.
1-Emme Zamanı:Bu safhada, emme subap'ının açılması ile pistonun içine hava dolar. Bu durumda piston aşağı doğru hareket etmektedir.
2-Sıkıştırma Zamanı: Bu safhada piston yukarı hareket etmeye başlar. Bu sayede hava yüksek bir oranda sıkışır. Bu sıkışmanın doğurduğu yüksek basınçla havanın sıcaklığı 500 santigrat dereceye kadar çıkar.
3-Patlama Zamanı: Bu safhada aşırı derecede ısınan havanın üstüne püskürtülen yakıt (mazot) alev alır. Bu patlamayla açığa çıkan enerji pistonu aşağı doğru iter. Güç ve dönme hareketi bu safhada oluşmaktadır.
4-Egzoz Zamanı: Artık piston yukarı çıkmaktadır. İçerde oluşan yanmış gazlar egzoz subabının açılmasıyla pistondan dışarı atılır. Artık silindir 1 çevrimini tamamlamıştır.[/imgalign_r]