~meLek~
GalataSaray'ım
Dünyayı döndüren şey ..
Gözlerin aniden bastıran yağmurun var olduğu bir gece gökyüzünü süsleyen bir ay gibi parlıyor gözlerimin içine..Durmaksızın işlerken hayali bakışların güm güm atarken de SEN diye bağırıyordu kalbim.. Sessiz çığlıklarımı sana duyurmak belkide dünyanın en zor işi olabilirdi benim için.. Dönüp baktım arkama bunları söylerken neyime güvenebilirim diye?. Siyah bir perdeyle ışık görmeyecekmişcesine kapanan yüreğim aydınlanırken yavaş yavaş koşa koşa kaçarken geçmişimden adım adım yaklaşıyordum sana..
Aldığı nefese şükrettiğini anlatmaya çalışan yeni doğmuş bir bebeğin attığı ilk çığlıklar gibi masumca açıyorum sana tüm kapılarımı .. Ey peri ! Gir yüreğime ve yık hayata dair tüm tabularımı.. Nice mühürler vurduğunu zanneden kendini bilmezler geçmişken hayatımın kervanından ben yıllar sonra bile sadece bunu sayıklayayım;
'Kalbim senin için attı' ..
Gün geçtikçe anlıyorum yanımda olmadığın her gecenin karanlığı soğuk sessiz 2 duvar arasına hapsolmakçasına öldürüyor benliğimi.. Alışmak derken buna bazıları ben o hayatın duygularını tartan tartıda biraz daha ağırlaşıyorum.. Ağırlaştıkça doğru yolda olduğumun farkına varıyorum.. Ve farkına vardığım herşeyin sonunda SEN'i buluyorum!
Aklıma düşmen başımın dönmesine sebepken varlığın nasıl yaşamama sebep olmasın ?
Mutluluk kafileler halinde ellerini tuttukça akıyor kalbime.. Ve bu beni içten içe hayallere götürürken hoş bir şekilde darmadağın oluyorum..
Kısacası aldığım nefessin vermeye kıyamıyorum..
Aşk senin 3 hecelik isminle işliyor içimde en derinlere.. Bir ateşte diri diri yanar gibi yangınlardayken sana aklında sadece benim olduğumu bilmek küçük bir çocuk gibi neşelendiriyor beni..
Gökkuşağına baktığında yüzüne bir şaşırmışlık ve aptal bir gülümseme gelir ya insanın işte o saflıkla seyrediyorum güzelliğini.. Ağzından dökülen bir kelimede olsa muhtaçmış gibi bekliyorum .. O ara esen rüzgarlar beni hiç ama hiç ilgilendirmiyor..Çünkü içimde SEN diye yanan ateşi bir tayfun şiddetinde de esse dair söndüremeyecek rüzgarlar..
İşte bu yüzden vazgeçilmezim oldun sen..
Neye şükrediyorum biliyor musun ?
Hayat çok kısa ve biz bu süreyi birbirimize her an bağlanarak geçiriyoruz.. Boşa değil ; hayal tazeleyip gün geldiğinde bunlara ulaşacağımızı biliyoruz..
İşte bu yüzden ettiğim her duasın sen !
Seni anlatmaya kelimelerin yetmeyeceğini değil seni anlatacak bir kelimenin varolduğunu düşünmüyorum.. Onun için son sözlerimi sevdiğim bir şairin 2 mısrasıyla bitirmek istiyorum ;
- ' Parmakların parmaklarımın arasına giriyor bir makinanın dişlileri gibi işte bütün dünyayı döndüren şey bu ! '
Seni seviyorum ..
Gözlerin aniden bastıran yağmurun var olduğu bir gece gökyüzünü süsleyen bir ay gibi parlıyor gözlerimin içine..Durmaksızın işlerken hayali bakışların güm güm atarken de SEN diye bağırıyordu kalbim.. Sessiz çığlıklarımı sana duyurmak belkide dünyanın en zor işi olabilirdi benim için.. Dönüp baktım arkama bunları söylerken neyime güvenebilirim diye?. Siyah bir perdeyle ışık görmeyecekmişcesine kapanan yüreğim aydınlanırken yavaş yavaş koşa koşa kaçarken geçmişimden adım adım yaklaşıyordum sana..
Aldığı nefese şükrettiğini anlatmaya çalışan yeni doğmuş bir bebeğin attığı ilk çığlıklar gibi masumca açıyorum sana tüm kapılarımı .. Ey peri ! Gir yüreğime ve yık hayata dair tüm tabularımı.. Nice mühürler vurduğunu zanneden kendini bilmezler geçmişken hayatımın kervanından ben yıllar sonra bile sadece bunu sayıklayayım;
'Kalbim senin için attı' ..
Gün geçtikçe anlıyorum yanımda olmadığın her gecenin karanlığı soğuk sessiz 2 duvar arasına hapsolmakçasına öldürüyor benliğimi.. Alışmak derken buna bazıları ben o hayatın duygularını tartan tartıda biraz daha ağırlaşıyorum.. Ağırlaştıkça doğru yolda olduğumun farkına varıyorum.. Ve farkına vardığım herşeyin sonunda SEN'i buluyorum!
Aklıma düşmen başımın dönmesine sebepken varlığın nasıl yaşamama sebep olmasın ?
Mutluluk kafileler halinde ellerini tuttukça akıyor kalbime.. Ve bu beni içten içe hayallere götürürken hoş bir şekilde darmadağın oluyorum..
Kısacası aldığım nefessin vermeye kıyamıyorum..
Aşk senin 3 hecelik isminle işliyor içimde en derinlere.. Bir ateşte diri diri yanar gibi yangınlardayken sana aklında sadece benim olduğumu bilmek küçük bir çocuk gibi neşelendiriyor beni..
Gökkuşağına baktığında yüzüne bir şaşırmışlık ve aptal bir gülümseme gelir ya insanın işte o saflıkla seyrediyorum güzelliğini.. Ağzından dökülen bir kelimede olsa muhtaçmış gibi bekliyorum .. O ara esen rüzgarlar beni hiç ama hiç ilgilendirmiyor..Çünkü içimde SEN diye yanan ateşi bir tayfun şiddetinde de esse dair söndüremeyecek rüzgarlar..
İşte bu yüzden vazgeçilmezim oldun sen..
Neye şükrediyorum biliyor musun ?
Hayat çok kısa ve biz bu süreyi birbirimize her an bağlanarak geçiriyoruz.. Boşa değil ; hayal tazeleyip gün geldiğinde bunlara ulaşacağımızı biliyoruz..
İşte bu yüzden ettiğim her duasın sen !
Seni anlatmaya kelimelerin yetmeyeceğini değil seni anlatacak bir kelimenin varolduğunu düşünmüyorum.. Onun için son sözlerimi sevdiğim bir şairin 2 mısrasıyla bitirmek istiyorum ;
- ' Parmakların parmaklarımın arasına giriyor bir makinanın dişlileri gibi işte bütün dünyayı döndüren şey bu ! '
Seni seviyorum ..
