Duyguları açığa çıkarıcı süreçlerin öğrenmedeki rolü

Suskun

V.I.P
V.I.P


Duyguların açığa çıkması; uyarılmaya eşlik eden biyolojik-psikolojik-zihnî ve ruhî hâdiselerin, beyindeki esnek ve dinamik sinir ağları desenlerini, yeni oluşan duruma göre yeniden yapılandırmada tetikleyici rol almasıyla gerçekleşir. Olumlu, pozitif duyguları tetikleyen güvenli bir ortam, öğrenmenin hızlı ve sağlıklı olmasına vesile olur. Ayrıca verimli öğrenme için his ve gönül dünyamızın itminan içinde olması gereklidir. Çocukta güven, merak, öğrenme zevki ve iç motivasyon arttıkça, zihnî süreçlerin işleyişi kolaylaşmaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalarda, okulda başarısız olan çocukların, duyguları işleyen ve değerlendiren zekâ potansiyeli bakımından bazı yetersizliklerinin olduğu görülmüştür. Bir öğrencinin başarısı, ‘nasıl’ öğrendiğine bağlıdır. Duyguları algılayıcı ve değerlendirici zekâ tipi yüksek bir öğrenci, şahsî ve sosyal kabiliyetlerini akademik hayata uygulamada daha başarılı olur. Bu kabiliyetlere misâl olarak, öğrencilerin meslek veya kariyer tercihlerini yapacakları zaman, hangi alanlarda başarılı olduklarını bilmeleri ve bunları doğru şekilde kullanabilmeleri; bilhassa hedeflerine ulaşmada kendilerine yardımcı olacak birikimi kullanarak yüksek motivasyon seviyesine kolayca ulaşabilmeleri verilebilir.

Bir çocuğun duygu ağırlıklı kabiliyetlerini kullanabilir hâle gelmesi için, eğitime onun kafasından değil, kalbinden başlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, Rahmân ve Vedûd olan Allah’ın, varlığa maya gibi çaldığı evrensel bir duygu olan sevgi, verilenden kat be kat fazla olarak geri döner. Bu durum, eğitim vetirelerinde de böyledir.
 
Geri
Top