Aşk, delicesine bir duygu. Sevene her türlü çılgınlığı yaptırırcasına güçlü, yakarcasına da kızgın. Tutkunun zirvesine uçururcasına fırtınalı. Bittiğinde de öldürürcesine acı.
Aşk, insanları sadece sevgiyle değil bazen de nefretle birbirine bağlayan bir duygu. İnsanlık tarihi ise aşk için ızdırap çeken, her şeyini feda eden, kendini öldüren, yataklara düşüren isimlerle dolu.
Ferhat ile şirin
Demirci ustası Ferhat, aşkı Şirin uğruna dağları deldi.
Eski bir aşk masalının iki kahramanı. Türk ve İran edebiyatında çok işlenen bir konu. Ferhat ile Şirin birbirlerini çılgınca severler. Şirin soylu bir genç kız, Ferhat halktan bir delikanlı olduğu için, birbirlerine kavuşup mutluluğa ulaşamazlar. Şirin”in yakınları Ferhat"a akla gelmedik zorluklar çıkartırlar. Demir yapılı bir dağı delmesi gerektiği şartı da güçlükler arasındadır. Ferhat, zekası, teknik bilgisi, bilek gücü,aşktan aldığı kuvvetle dağı deler. Halk edebiyatımızda Ferhat, divan edebiyatımızda Hüsrev olarak geçen bu masal kahramanının deldiği dağın adı "Bisutun Dağları”dır...
Leyla ile mecnun
Konusu bir Arap efsanesinden alınmıştır. "Beni Amir kabilesinden Kays ile Leyla daha okulda iken birbirlerini severler. Leyla”nın annesi bunu duyunca kızını okuldan alır. Sevgilisini göremez olan Kays yollara düşer. Mecnun diye anılmaya baslar. Kays"ın babası, Leyla”yı ailesinden esterse de vermezler. Kays çölde vahşi hayvanlar ve kuşlarla arkadaş olur. Kızı Ibni Selam adli birine verirler. Leyla kendisini bir perinin sevdiğini, eğer evlenirlerse peri tarafından öldürüleceklerini söyleyerek adamı kandırır, onu kendinden uzak tutar. Mecnun"un inkisarıyla Ibni Selam ölür. Mecnun bütün maddi varlıklarla ilgisini kesmiş, manevi bir aşkla kendinden geçmiş halde yaşamaktadır. Çölde karşısına çıkan Leyla”yı tanımaz. Leyla”nın kendi içinde olduğunu, onunla manevi alemde birleştiğini, başka bir Leyla ile buluşmaya takati olmadığını bildirir. Leyla, döner bir müddet sonra kederinden ölür. Mecnun bunu öğrenince Leyla”nın mezarına koşar, ölmek ister, isteği tanrı tarafından kabul olunarak orada düşüp ruhunu teslim eder.
Kerem ile Aslı
Kerem ile Aslı'nın aşkları asırlardır hiç tükenmedi. Anonim halk hikayesi. XII. Yüzyılda teşekkül ettiği yorumlanan, Kerem ile Asli hikayesi anonim halk hikayelerimizin karakteristik özelliklerini taşır. Hikaye kahramanı Aşık Kerem, Aslı isimli bir Ermeni kızına aşık olur. Onu kendisinden kaçıranların ardından arkadaşı Sofu ile saz çalarak, türkü söyleyerek diyar diyar dolaşır. Büyük bir aşkın, uğrunda ne ölçüde fedakarlık yapılacak bir kuvvet olduğunu işaret eder. Zorlu macerasının sonunda, Halep"te Aslı”ya kavuşan Kerem tam onunla evlenecekken bir keşiş büyüsüne kurban gider. Bir büyü ile tutuşup yanar, kül olur. Bu külün kıvılcımı ile saçlarından tutuşarak, ayni akıbete uğrayan Asli ile ancak cennette buluşurlar...
Asuman ile Zeycan
Ayni elmadan yiyerek çocuk sahibi olan iki ana babanın biri kız, biri erkek çocukları arasındaki askı anlatan Türk halk öyküsü. Erzincan beyi Kaleli Bey ile kahyası Derviş Ahmet"in çocukları olmamaktadır. Bey ve kahyası, kılık değiştirerek geziye çıkarlar. Bir yaylada karsılaştıkları bir dervişin verdiği elmayı esleriyle birlikte yiyen babalar, çocuk sahibi olurlar. Beyin kızı, kahyanın oğlu olmuştur. Derviş, kızın adini Zeycan, oğlanın adını da Asuman koyar, onların birbirleriyle beşik kertmesi nişanlı olduklarını, büyüdükleri zaman evlendirilmelerini söyler. Çocuklar büyüyünce birbirlerini severler, ancak Zeycan"ın annesi, Kaleleli Bey"i etkileyerek iki gencin evlenmesini engeller. Asuman ve Zeycan, düşlerinde bade içerek aşıklık gücü kazanmışlar, saz çalarak deyişler söylemeye başlamışlardır. Asuman kılık değiştirerek beyin huzuruna çıkar ve ondan atışmak için aşık ister. Kaleli Bey, Asuman”ın karsısına, aşık olarak kendi kızını çıkartır. Bu atışmada kaybeden, kazananın kölesi olacaktır. İki sevgili arasındaki sazlı sözlü mücadeleyi Asuman kazanır. Ama Kaleli Bey, sözünde durmadığı gibi, Asuman”ı da öldürtmek ister. Sevgilisinin yardımıyla kaçıp kurtulan Asuman, Basra"ya gider, bir kahvede aşıklık yapmaya baslar. Aşıklıkta gösterdiği basari, Basralı aşıklarca kıskanıldığı için bir kuyuya atılan Asuman”ı, düğünde elinden bade içerek aşık olduğu derviş kurtarır, Erzincan"a getirir.
Aşk, insanları sadece sevgiyle değil bazen de nefretle birbirine bağlayan bir duygu. İnsanlık tarihi ise aşk için ızdırap çeken, her şeyini feda eden, kendini öldüren, yataklara düşüren isimlerle dolu.
Ferhat ile şirin
Demirci ustası Ferhat, aşkı Şirin uğruna dağları deldi.
Eski bir aşk masalının iki kahramanı. Türk ve İran edebiyatında çok işlenen bir konu. Ferhat ile Şirin birbirlerini çılgınca severler. Şirin soylu bir genç kız, Ferhat halktan bir delikanlı olduğu için, birbirlerine kavuşup mutluluğa ulaşamazlar. Şirin”in yakınları Ferhat"a akla gelmedik zorluklar çıkartırlar. Demir yapılı bir dağı delmesi gerektiği şartı da güçlükler arasındadır. Ferhat, zekası, teknik bilgisi, bilek gücü,aşktan aldığı kuvvetle dağı deler. Halk edebiyatımızda Ferhat, divan edebiyatımızda Hüsrev olarak geçen bu masal kahramanının deldiği dağın adı "Bisutun Dağları”dır...
Leyla ile mecnun
Konusu bir Arap efsanesinden alınmıştır. "Beni Amir kabilesinden Kays ile Leyla daha okulda iken birbirlerini severler. Leyla”nın annesi bunu duyunca kızını okuldan alır. Sevgilisini göremez olan Kays yollara düşer. Mecnun diye anılmaya baslar. Kays"ın babası, Leyla”yı ailesinden esterse de vermezler. Kays çölde vahşi hayvanlar ve kuşlarla arkadaş olur. Kızı Ibni Selam adli birine verirler. Leyla kendisini bir perinin sevdiğini, eğer evlenirlerse peri tarafından öldürüleceklerini söyleyerek adamı kandırır, onu kendinden uzak tutar. Mecnun"un inkisarıyla Ibni Selam ölür. Mecnun bütün maddi varlıklarla ilgisini kesmiş, manevi bir aşkla kendinden geçmiş halde yaşamaktadır. Çölde karşısına çıkan Leyla”yı tanımaz. Leyla”nın kendi içinde olduğunu, onunla manevi alemde birleştiğini, başka bir Leyla ile buluşmaya takati olmadığını bildirir. Leyla, döner bir müddet sonra kederinden ölür. Mecnun bunu öğrenince Leyla”nın mezarına koşar, ölmek ister, isteği tanrı tarafından kabul olunarak orada düşüp ruhunu teslim eder.
Kerem ile Aslı
Kerem ile Aslı'nın aşkları asırlardır hiç tükenmedi. Anonim halk hikayesi. XII. Yüzyılda teşekkül ettiği yorumlanan, Kerem ile Asli hikayesi anonim halk hikayelerimizin karakteristik özelliklerini taşır. Hikaye kahramanı Aşık Kerem, Aslı isimli bir Ermeni kızına aşık olur. Onu kendisinden kaçıranların ardından arkadaşı Sofu ile saz çalarak, türkü söyleyerek diyar diyar dolaşır. Büyük bir aşkın, uğrunda ne ölçüde fedakarlık yapılacak bir kuvvet olduğunu işaret eder. Zorlu macerasının sonunda, Halep"te Aslı”ya kavuşan Kerem tam onunla evlenecekken bir keşiş büyüsüne kurban gider. Bir büyü ile tutuşup yanar, kül olur. Bu külün kıvılcımı ile saçlarından tutuşarak, ayni akıbete uğrayan Asli ile ancak cennette buluşurlar...
Asuman ile Zeycan
Ayni elmadan yiyerek çocuk sahibi olan iki ana babanın biri kız, biri erkek çocukları arasındaki askı anlatan Türk halk öyküsü. Erzincan beyi Kaleli Bey ile kahyası Derviş Ahmet"in çocukları olmamaktadır. Bey ve kahyası, kılık değiştirerek geziye çıkarlar. Bir yaylada karsılaştıkları bir dervişin verdiği elmayı esleriyle birlikte yiyen babalar, çocuk sahibi olurlar. Beyin kızı, kahyanın oğlu olmuştur. Derviş, kızın adini Zeycan, oğlanın adını da Asuman koyar, onların birbirleriyle beşik kertmesi nişanlı olduklarını, büyüdükleri zaman evlendirilmelerini söyler. Çocuklar büyüyünce birbirlerini severler, ancak Zeycan"ın annesi, Kaleleli Bey"i etkileyerek iki gencin evlenmesini engeller. Asuman ve Zeycan, düşlerinde bade içerek aşıklık gücü kazanmışlar, saz çalarak deyişler söylemeye başlamışlardır. Asuman kılık değiştirerek beyin huzuruna çıkar ve ondan atışmak için aşık ister. Kaleli Bey, Asuman”ın karsısına, aşık olarak kendi kızını çıkartır. Bu atışmada kaybeden, kazananın kölesi olacaktır. İki sevgili arasındaki sazlı sözlü mücadeleyi Asuman kazanır. Ama Kaleli Bey, sözünde durmadığı gibi, Asuman”ı da öldürtmek ister. Sevgilisinin yardımıyla kaçıp kurtulan Asuman, Basra"ya gider, bir kahvede aşıklık yapmaya baslar. Aşıklıkta gösterdiği basari, Basralı aşıklarca kıskanıldığı için bir kuyuya atılan Asuman”ı, düğünde elinden bade içerek aşık olduğu derviş kurtarır, Erzincan"a getirir.