halukgta
Aktif
Bu makalemde, sizlerin üzerinde düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Enfal suresi 12. ayet olacaktır. Bu ayet öne sürülerek, bazı cemaat, tarikat ve mezhepler inkârcıların Allah ın elçisine, Kur’an a iman etmeyenlerin, kafalarının kesilerek öldürüleceğine, hatta parmaklarının kesilebileceği hükmünü çıkarmışlardır. Bizler ayetleri eğer, Kur’an ı referans almadan, rivayet edilen ve doğru olması Kur’an a göre mümkün olmayan bilgilerle ayetleri anlamaya çalışırsak, Kur’an ı asla doğru anlayamayacağımız gibi, kendimizi de kandırmış oluruz. Konumuzla ilgili ayeti önce yazalım, daha sonra hiçbir etki altında kalmadan, Kur’an ın diğer ayetlerinden yardım alarak, ayeti anlamaya çalışalım.
Enfal 12: HANİ RABBİN MELEKLERE, “Ben sizinle beraberim. İman edenlere sebat verin. Ben kâfirlerin kalplerine korku salacağım. ŞİMDİ VURUN BOYUNLARININ ÜSTÜNE. VURUN, ONLARIN BÜTÜN PARMAKLARINA” diye vahyediyordu (Diyanet meali)
Ayette dikkat ettiyseniz, hitap yalnız meleklere. Allah Meleklerine diyor ki, ben sizinle beraberim. İman edenlere sebat verin, yani imanlarında kararlı olmalarını sağlayın, yüreklendirin, moral verin, destek olun diyor. Dikkat ederseniz bu görevi Allah, meleklere veriyor. Devamında da adeta meleklere de bu görevinde güç verircesine kâfirlerin, inkârcıların kalplerine korku salacağım diyor Allah. Devamda ise şimdi vurun boyunlarının üstüne, vurun onların bütün parmaklarına diyor. Peki, boyunlarına ve parmaklarına vurun emri kime? Bu ayeti topluma anlatanların bir kısmı, bu emri Allah biz iman edenlere veriyor deniyor. Ama ayette böyle bir bilgi, detay yok. Bunu ancak kendi nefsimizde yorumlayarak söyleyebilir ki, bu durumda muhkem olan bir ayeti yorumlamış oluruz. Yorumda her zaman doğru olmayabilir. Muhkem ayeti yorumla değil, diğer ayetlerin yardımıyla anlamaya çalışmalıyız. AYETİN TAMAMI, MELEKLERE HİTAP EDİLEREK SÖYLENDİĞİ ANLAŞILIYOR.
İşin daha da ilginci ve bana göre korkunç olanı. Bu ayet delil gösterilerek, Allah inkârcıların kafalarını kesebileceğimizi, hatta parmaklarını işe yaramaz hale getirebileceğimizi dahi söyleyebilmektedirler. Bir arkadaşımız, bu ayeti bana şu şekliyle yazmış. ”KÂFİRLERİ YAKALADIĞINIZ YERDE BOYUNLARINI VURUN VE PARMAK UÇLARINI DOĞRAYIN “ Bizler ne yazık ki ayetleri Kur’an dan uzak, öyle yanlış tercümeler yapıyoruz ki, neredeyse Kur’an ın tamamına ters düşebiliyor. Tekrar hatırlatmak isterim, ayette geçen emri Allah Meleklerine veriyor ve bu ayette vurun boyunlarına ve parmaklarına derken, onları öldürün kafalarını kesin, arkadaşımızın yazdığı gibi parmaklarının uçlarını doğrayın demiyor. ALLAH MELEKLERİNE BÖYLE İNSANLARIN GÜCÜNÜ KUVVETİNİ KESİN, İMAN EDEN KULLARIMA ZARAR VEREMEYECEK HALE GETİRİN Kİ, BANA İMAN EDEN KULLARIMA ZARAR VEREMESİNLER DİYOR. Muhammed suresi 4. ayette, Allah aynı şekilde bu sefer iman edenlere hitaben, inkârcılara karşı, BOYUNLARINI VURUN şeklinde ayetinde bahseder. Bu ayetin son bölümündeki kısmını eğer, Allah ın bizlere hitaben söylediğini düşünerek, Allah iman etmeyenlerin, Müslüman olmayanların kafalarını, ellerini parmaklarını kesin diye emrediyor şeklinde anlarsak, Kur’an ın diğer ayetleri ile çelişiriz, ters düşeriz. Konuyu daha detaylı anlamaya devam edelim. Bu ayeti doğru anlamamız için, öncesindeki ayetlere bakalım şimdide.
Enfal 9–10: Hani Rabbinizden yardım istiyor, yalvarıyordunuz. O da, “BEN SİZE ARD ARDA BİN MELEKLE YARDIM EDİYORUM” diye cevap vermişti. ALLAH BUNU, SADECE BİR MÜJDE OLSUN VE ONUNLA KALPLERİNİZ YATIŞSIN DİYE YAPMIŞTI. Yoksa yardım ancak Allah katındandır. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Diyanet meali)
Sanırım Enfal 12. ayette bahsedilenlerin kimler olduğu, kimlere hitaben söylendiği, çok daha açık bir şekilde anlaşılmıştır. Allah daha önce Melekleri yoluyla insanlara yardım ettiğinin örneğini veriyor. Peki, tüm bunları meleklerine hitaben söylediği halde, neden Kur’an da yazarak bizlere bildiriyor olabilir? Elbette asıl amacın, Allah ın kullarına verdiği moral desteği olduğu anlaşılıyor. Enfal suresi 12. ayetin hemen sonrasındaki ayette de Allah, sözlerine açıklama getiriyor ve bakın 13. ayetinde ne diyor. “BU, ONLARIN ALLAH’A VE RESULÜNE KARŞI GELMELERİNDENDİR. HER KİM DE ALLAH’A VE RESULÜNE KARŞI GELİRSE, BİLSİN Kİ ALLAH’IN CEZASI ŞİDDETLİDİR.” Buradan da anlıyoruz ki, Allah Melekleri ile inkârcıları cezalandırmasının nedenlerini açıklıyor ve diyor ki, bu cezanın sebebi, benim görev verdiğim, Resulüme karşı gelip, tebliği engellemeye çalışarak, savaş açtıkları içindir diyor. Çünkü karşılık vermeyen, kendi inancını yaşayan hiç kimseye Kur’an, müdahale izni vermez. Devamında ise Elçime karşı gelip engel olmaya çalışanları, ben böyle cezalandırırım diyor. Tekrar hatırlatmak isterim, bu ceza Allah ve Melekleri tarafından veriliyor. Şimdide Kur’an da, Allah ın Melekleri yoluyla, ya da Allah ın mümin kullarına, başka nasıl yardım ettiği, destek verdiği örnekleri hatırlayalım.
Tevbe 26: DERKEN ALLAH, ELÇİSİNE VE İNANIP GÜVENENLERE ÖZGÜVEN VERMİŞ, GÖRMEDİĞİNİZ ORDULAR İNDİRMİŞ VE O KÂFİRLERİ CEZALANDIRMIŞTI. Kâfirlerin payına düşen işte budur. (Süleymaniye vakfı meali)
Enam 61: O, kullarının üstünde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir. SİZE KORUYUCULAR GÖNDERİR. Nihayet birinize ölüm geldi mi, elçilerimiz onun canını alırlar. Onlar vazifede kusur etmezler. (Bayraktar Bayraklı meali)
Enfal 65: Ey Peygamber! Mü’minleri savaşa teşvik et. EĞER İÇİNİZDE SABIRLI YİRMİ KİŞİ BULUNURSA, İKİ YÜZ KİŞİYE GALİP GELİRLER. Eğer içinizde (sabırlı) yüz kişi bulunursa, inkâr edenlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir kavimdir. (Diyanet meali)
Enfal 44: Hani karşılaştığınız zaman ONLARI GÖZLERİNİZE AZ GÖSTERİYOR, SİZİ DE ONLARIN GÖZLERİNDE AZALTIYORDU Kİ ALLAH, OLACAK BİR İŞİ GERÇEKLEŞTİRSİN. Bütün işler Allah’a döndürülür. (Diyanet meali)
Bu ayetlerden de çok açık anlaşılacağı gibi, Allah ve Melekleri iman eden mümin kullarına, her zaman yardım ediyor ve onları destekliyor, moral ve güç veriyor. Bu ayetleri de özellikle Kur’an da bizlere bildiriyor ki, korkmadan, Allah ın doğru yolunda gidelim, hiç kimseden çekinmeyelim. TABİ ÖNCE BİZLER, ALLAH IN YOLUNDAMIYIZ, YOKSA BATILIN VE HURAFENİN YOLUNDA MIYIZ, ONU ÇOK İYİ ANALİZ ETMELİ VE ANLAMAYA ÇALIŞMALIYIZ. SİZCE ALLAH IN DOĞRU YOLUNDA OLSAYDIK, MÜSLÜMAN TOPLUMLAR BÖYLEMİ OLURDU? YORUMUNU SİZLERE BIRAKIYORUM. Kur’an da Allah özellikle DİNDE ZORLAMA YOKTUR diye bizlere bildirmiştir. Yani hiç kimse karşısındaki bir inkârcıyı, zorla imana davet edemez, onu zorlayamaz. Bu zaten imtihan olmanın özüne aykırıdır. Tevbe suresi 5. ayet de örnek gösterilip, tıpkı Enfal 12. ayette yaptıkları gibi, bakın bu ayette Müşrikleri, inkârcıları bulduğunuz yerde öldürün diye örnek gösterilir. Hâlbuki bulduğunuz yerde öldürün diye kast ettikleri, bir ayet öncesi Tevbe 4. ayette, SİZLER İLE ANLAŞMA YAPTIKLARI HALDE, SÖZÜNDE DURMAYAN, ANLAŞMAYI BOZARAK SİZİ ÖLDÜRMEK İÇİN SAVAŞ AÇANLARI, BULDUĞUNUZ YERDE ÖLDÜRÜN DİYOR.
Bizler ayetleri bütünlüğünden uzak, işte böyle anlamaya çalışıyoruz. Nedeni de rivayet ve sanı inançlarımızı aklayabilmek adına. Hâlbuki örnek verdikleri Tevbe 5. ayetin devamında, sizinle sözleşmelerini bozanları savaşta öldürün derken, devamında bu konuya açıklık getiriyor ve sakın hepsine böyle bir şey yapmayın, yakalayabildiğinizi sağ yakalayın, onları hapsedin. Savaş bitiminde tehlike geçtiğinde, yaptıklarına tövbe eder, pişman olduklarını söyleyip, salâtı yerine getirip, yani toplumda barış içinde yaşayacaklarına, birbirini destekleyeceklerine, huzursuzluk çıkarmayacaklarına, Allah ın yolundan gideceklerine söz verirlerse, onları serbest bırakın diyor. Aynı konuyla ilgili dikkat çeken bir ayeti de hatırlatmak istiyorum. Enfal 12. ayeti, daha iyi anlamamızı sağlayacağına inanıyorum.
Muhammed 4: (Savaşta) inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman, BOYUNLARINI VURUN. NİHAYET ONLARI ÇÖKERTİP ETKİSİZ HÂLE GETİRDİĞİNİZDE BAĞI SIKI BAĞLAYIN (sağ kalanlarını esir alın). Artık bundan sonra (esirleri) ya karşılıksız ya da fidye karşılığı salıverin. Savaş sona erinceye kadar hüküm budur. Eğer Allah dileseydi, onlardan öç alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek için böyle yapıyor. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmayacaktır. (Diyanet meali)
Bakın ayette, tıpkı Enfal 12. ayette geçen ama Meleklere hitaben söylediği, BOYUNLARINI VURUN sözlerini Allah, bu sefer inkârcıların iman edenlere açtığı savaşta, aynı şeyi Müminlerin yapmasını istiyor ve BOYUNLARINI VURUN diyor. Hatırlatmak isterim, kafalarını uçurun, öldürün demiyor. Devamında da buna açıklık getiriyor ve boyunlarını vurduktan sonra, yani güçlerini kuvvetlerini kesip, etkisiz hale getirdikten sonra, onları tutuklayın diyor. Esir aldıktan sonra, Allah ın yapmamızı istedikleri ise ne yazık ki bizlerin birçok ayetten anlamak istediğimizin tam tersine, onların kafasını kesin, parmaklarını koparın ya da parmak uçlarını kesin demiyor. ONLARI YA BEDEL/FİDYE KARŞILIĞI, YA DA BEDELSİZ SALI VERİN DİYOR. Çok açık savaş bitince, Allah ın emri budur diyor. Ama bizler tüm bu gerçeklerden uzak, kâfirleri Allah öldürün diyor şeklinde, ayetleri tercüme etmeye, topluma anlatmaya çalışıyoruz. Elbette Kur’an seni öldürmek için savaş açanlara, seninde onları öldürme iznini veriyor. Bakara suresi 190 ve 191. ayetlerde sizi yerlerinizden çıkarmak, öldürmek için savaş açmışlarla karşılaştığınızda, sizlerde onları öldürün ama aşırıya kaçmayın diye de uyarır. Bunu da belirtmek isterim. Tabi böyle olunca da kendimizi kandırıyor, Allah ın lanetiyle/cezasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Allah öldürmenin, en son çare olduğunu bizlere anlatarak, asıl yapılması gerekenin barış ve güzellikle ikna etmek olduğunu Kur’an bizlere anlatıyor.
Çok kısa, özetlemek gerekirse, Allah Enfal suresi 9–10–12. ayetlerinde, Allah ın ve Meleklerinin iman eden kullarına yardım ettiğini, onlara moral verip güçlü olmalarını sağladığından bahsediliyor. Dilerim cümlemiz, batıl, hurafe ve sanıdan uzak, Allah ın kitabı FURKAN ı, Allah ın verdiği örneklerle anlamaya çalışan, Allah ın azınlık halis kullarından oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
Enfal 12: HANİ RABBİN MELEKLERE, “Ben sizinle beraberim. İman edenlere sebat verin. Ben kâfirlerin kalplerine korku salacağım. ŞİMDİ VURUN BOYUNLARININ ÜSTÜNE. VURUN, ONLARIN BÜTÜN PARMAKLARINA” diye vahyediyordu (Diyanet meali)
Ayette dikkat ettiyseniz, hitap yalnız meleklere. Allah Meleklerine diyor ki, ben sizinle beraberim. İman edenlere sebat verin, yani imanlarında kararlı olmalarını sağlayın, yüreklendirin, moral verin, destek olun diyor. Dikkat ederseniz bu görevi Allah, meleklere veriyor. Devamında da adeta meleklere de bu görevinde güç verircesine kâfirlerin, inkârcıların kalplerine korku salacağım diyor Allah. Devamda ise şimdi vurun boyunlarının üstüne, vurun onların bütün parmaklarına diyor. Peki, boyunlarına ve parmaklarına vurun emri kime? Bu ayeti topluma anlatanların bir kısmı, bu emri Allah biz iman edenlere veriyor deniyor. Ama ayette böyle bir bilgi, detay yok. Bunu ancak kendi nefsimizde yorumlayarak söyleyebilir ki, bu durumda muhkem olan bir ayeti yorumlamış oluruz. Yorumda her zaman doğru olmayabilir. Muhkem ayeti yorumla değil, diğer ayetlerin yardımıyla anlamaya çalışmalıyız. AYETİN TAMAMI, MELEKLERE HİTAP EDİLEREK SÖYLENDİĞİ ANLAŞILIYOR.
İşin daha da ilginci ve bana göre korkunç olanı. Bu ayet delil gösterilerek, Allah inkârcıların kafalarını kesebileceğimizi, hatta parmaklarını işe yaramaz hale getirebileceğimizi dahi söyleyebilmektedirler. Bir arkadaşımız, bu ayeti bana şu şekliyle yazmış. ”KÂFİRLERİ YAKALADIĞINIZ YERDE BOYUNLARINI VURUN VE PARMAK UÇLARINI DOĞRAYIN “ Bizler ne yazık ki ayetleri Kur’an dan uzak, öyle yanlış tercümeler yapıyoruz ki, neredeyse Kur’an ın tamamına ters düşebiliyor. Tekrar hatırlatmak isterim, ayette geçen emri Allah Meleklerine veriyor ve bu ayette vurun boyunlarına ve parmaklarına derken, onları öldürün kafalarını kesin, arkadaşımızın yazdığı gibi parmaklarının uçlarını doğrayın demiyor. ALLAH MELEKLERİNE BÖYLE İNSANLARIN GÜCÜNÜ KUVVETİNİ KESİN, İMAN EDEN KULLARIMA ZARAR VEREMEYECEK HALE GETİRİN Kİ, BANA İMAN EDEN KULLARIMA ZARAR VEREMESİNLER DİYOR. Muhammed suresi 4. ayette, Allah aynı şekilde bu sefer iman edenlere hitaben, inkârcılara karşı, BOYUNLARINI VURUN şeklinde ayetinde bahseder. Bu ayetin son bölümündeki kısmını eğer, Allah ın bizlere hitaben söylediğini düşünerek, Allah iman etmeyenlerin, Müslüman olmayanların kafalarını, ellerini parmaklarını kesin diye emrediyor şeklinde anlarsak, Kur’an ın diğer ayetleri ile çelişiriz, ters düşeriz. Konuyu daha detaylı anlamaya devam edelim. Bu ayeti doğru anlamamız için, öncesindeki ayetlere bakalım şimdide.
Enfal 9–10: Hani Rabbinizden yardım istiyor, yalvarıyordunuz. O da, “BEN SİZE ARD ARDA BİN MELEKLE YARDIM EDİYORUM” diye cevap vermişti. ALLAH BUNU, SADECE BİR MÜJDE OLSUN VE ONUNLA KALPLERİNİZ YATIŞSIN DİYE YAPMIŞTI. Yoksa yardım ancak Allah katındandır. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Diyanet meali)
Sanırım Enfal 12. ayette bahsedilenlerin kimler olduğu, kimlere hitaben söylendiği, çok daha açık bir şekilde anlaşılmıştır. Allah daha önce Melekleri yoluyla insanlara yardım ettiğinin örneğini veriyor. Peki, tüm bunları meleklerine hitaben söylediği halde, neden Kur’an da yazarak bizlere bildiriyor olabilir? Elbette asıl amacın, Allah ın kullarına verdiği moral desteği olduğu anlaşılıyor. Enfal suresi 12. ayetin hemen sonrasındaki ayette de Allah, sözlerine açıklama getiriyor ve bakın 13. ayetinde ne diyor. “BU, ONLARIN ALLAH’A VE RESULÜNE KARŞI GELMELERİNDENDİR. HER KİM DE ALLAH’A VE RESULÜNE KARŞI GELİRSE, BİLSİN Kİ ALLAH’IN CEZASI ŞİDDETLİDİR.” Buradan da anlıyoruz ki, Allah Melekleri ile inkârcıları cezalandırmasının nedenlerini açıklıyor ve diyor ki, bu cezanın sebebi, benim görev verdiğim, Resulüme karşı gelip, tebliği engellemeye çalışarak, savaş açtıkları içindir diyor. Çünkü karşılık vermeyen, kendi inancını yaşayan hiç kimseye Kur’an, müdahale izni vermez. Devamında ise Elçime karşı gelip engel olmaya çalışanları, ben böyle cezalandırırım diyor. Tekrar hatırlatmak isterim, bu ceza Allah ve Melekleri tarafından veriliyor. Şimdide Kur’an da, Allah ın Melekleri yoluyla, ya da Allah ın mümin kullarına, başka nasıl yardım ettiği, destek verdiği örnekleri hatırlayalım.
Tevbe 26: DERKEN ALLAH, ELÇİSİNE VE İNANIP GÜVENENLERE ÖZGÜVEN VERMİŞ, GÖRMEDİĞİNİZ ORDULAR İNDİRMİŞ VE O KÂFİRLERİ CEZALANDIRMIŞTI. Kâfirlerin payına düşen işte budur. (Süleymaniye vakfı meali)
Enam 61: O, kullarının üstünde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir. SİZE KORUYUCULAR GÖNDERİR. Nihayet birinize ölüm geldi mi, elçilerimiz onun canını alırlar. Onlar vazifede kusur etmezler. (Bayraktar Bayraklı meali)
Enfal 65: Ey Peygamber! Mü’minleri savaşa teşvik et. EĞER İÇİNİZDE SABIRLI YİRMİ KİŞİ BULUNURSA, İKİ YÜZ KİŞİYE GALİP GELİRLER. Eğer içinizde (sabırlı) yüz kişi bulunursa, inkâr edenlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir kavimdir. (Diyanet meali)
Enfal 44: Hani karşılaştığınız zaman ONLARI GÖZLERİNİZE AZ GÖSTERİYOR, SİZİ DE ONLARIN GÖZLERİNDE AZALTIYORDU Kİ ALLAH, OLACAK BİR İŞİ GERÇEKLEŞTİRSİN. Bütün işler Allah’a döndürülür. (Diyanet meali)
Bu ayetlerden de çok açık anlaşılacağı gibi, Allah ve Melekleri iman eden mümin kullarına, her zaman yardım ediyor ve onları destekliyor, moral ve güç veriyor. Bu ayetleri de özellikle Kur’an da bizlere bildiriyor ki, korkmadan, Allah ın doğru yolunda gidelim, hiç kimseden çekinmeyelim. TABİ ÖNCE BİZLER, ALLAH IN YOLUNDAMIYIZ, YOKSA BATILIN VE HURAFENİN YOLUNDA MIYIZ, ONU ÇOK İYİ ANALİZ ETMELİ VE ANLAMAYA ÇALIŞMALIYIZ. SİZCE ALLAH IN DOĞRU YOLUNDA OLSAYDIK, MÜSLÜMAN TOPLUMLAR BÖYLEMİ OLURDU? YORUMUNU SİZLERE BIRAKIYORUM. Kur’an da Allah özellikle DİNDE ZORLAMA YOKTUR diye bizlere bildirmiştir. Yani hiç kimse karşısındaki bir inkârcıyı, zorla imana davet edemez, onu zorlayamaz. Bu zaten imtihan olmanın özüne aykırıdır. Tevbe suresi 5. ayet de örnek gösterilip, tıpkı Enfal 12. ayette yaptıkları gibi, bakın bu ayette Müşrikleri, inkârcıları bulduğunuz yerde öldürün diye örnek gösterilir. Hâlbuki bulduğunuz yerde öldürün diye kast ettikleri, bir ayet öncesi Tevbe 4. ayette, SİZLER İLE ANLAŞMA YAPTIKLARI HALDE, SÖZÜNDE DURMAYAN, ANLAŞMAYI BOZARAK SİZİ ÖLDÜRMEK İÇİN SAVAŞ AÇANLARI, BULDUĞUNUZ YERDE ÖLDÜRÜN DİYOR.
Bizler ayetleri bütünlüğünden uzak, işte böyle anlamaya çalışıyoruz. Nedeni de rivayet ve sanı inançlarımızı aklayabilmek adına. Hâlbuki örnek verdikleri Tevbe 5. ayetin devamında, sizinle sözleşmelerini bozanları savaşta öldürün derken, devamında bu konuya açıklık getiriyor ve sakın hepsine böyle bir şey yapmayın, yakalayabildiğinizi sağ yakalayın, onları hapsedin. Savaş bitiminde tehlike geçtiğinde, yaptıklarına tövbe eder, pişman olduklarını söyleyip, salâtı yerine getirip, yani toplumda barış içinde yaşayacaklarına, birbirini destekleyeceklerine, huzursuzluk çıkarmayacaklarına, Allah ın yolundan gideceklerine söz verirlerse, onları serbest bırakın diyor. Aynı konuyla ilgili dikkat çeken bir ayeti de hatırlatmak istiyorum. Enfal 12. ayeti, daha iyi anlamamızı sağlayacağına inanıyorum.
Muhammed 4: (Savaşta) inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman, BOYUNLARINI VURUN. NİHAYET ONLARI ÇÖKERTİP ETKİSİZ HÂLE GETİRDİĞİNİZDE BAĞI SIKI BAĞLAYIN (sağ kalanlarını esir alın). Artık bundan sonra (esirleri) ya karşılıksız ya da fidye karşılığı salıverin. Savaş sona erinceye kadar hüküm budur. Eğer Allah dileseydi, onlardan öç alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek için böyle yapıyor. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmayacaktır. (Diyanet meali)
Bakın ayette, tıpkı Enfal 12. ayette geçen ama Meleklere hitaben söylediği, BOYUNLARINI VURUN sözlerini Allah, bu sefer inkârcıların iman edenlere açtığı savaşta, aynı şeyi Müminlerin yapmasını istiyor ve BOYUNLARINI VURUN diyor. Hatırlatmak isterim, kafalarını uçurun, öldürün demiyor. Devamında da buna açıklık getiriyor ve boyunlarını vurduktan sonra, yani güçlerini kuvvetlerini kesip, etkisiz hale getirdikten sonra, onları tutuklayın diyor. Esir aldıktan sonra, Allah ın yapmamızı istedikleri ise ne yazık ki bizlerin birçok ayetten anlamak istediğimizin tam tersine, onların kafasını kesin, parmaklarını koparın ya da parmak uçlarını kesin demiyor. ONLARI YA BEDEL/FİDYE KARŞILIĞI, YA DA BEDELSİZ SALI VERİN DİYOR. Çok açık savaş bitince, Allah ın emri budur diyor. Ama bizler tüm bu gerçeklerden uzak, kâfirleri Allah öldürün diyor şeklinde, ayetleri tercüme etmeye, topluma anlatmaya çalışıyoruz. Elbette Kur’an seni öldürmek için savaş açanlara, seninde onları öldürme iznini veriyor. Bakara suresi 190 ve 191. ayetlerde sizi yerlerinizden çıkarmak, öldürmek için savaş açmışlarla karşılaştığınızda, sizlerde onları öldürün ama aşırıya kaçmayın diye de uyarır. Bunu da belirtmek isterim. Tabi böyle olunca da kendimizi kandırıyor, Allah ın lanetiyle/cezasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Allah öldürmenin, en son çare olduğunu bizlere anlatarak, asıl yapılması gerekenin barış ve güzellikle ikna etmek olduğunu Kur’an bizlere anlatıyor.
Çok kısa, özetlemek gerekirse, Allah Enfal suresi 9–10–12. ayetlerinde, Allah ın ve Meleklerinin iman eden kullarına yardım ettiğini, onlara moral verip güçlü olmalarını sağladığından bahsediliyor. Dilerim cümlemiz, batıl, hurafe ve sanıdan uzak, Allah ın kitabı FURKAN ı, Allah ın verdiği örneklerle anlamaya çalışan, Allah ın azınlık halis kullarından oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK