Ereğli'den Çıktı Sökün Eyledi Türküsü ve Hikayesi

  • Konuyu açan Konuyu açan ZeyNoO
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Türkülerin tadını hiçbirşey vermiyor arkadaşlar.Şimdiki gençliğin genelde dinledikleri ve akımları belli ama ne olursa olsun özümüzü kaybetmemeliyiz diye düşünüyorum.Öyle güzel anlatımlar varki türkülerde hayat var can var hikayeler var işte onlardan biri daha yaşanmış bir hayat hikayesinin türküye dökülen sözleriyle yapılan türkünün hikayesi..

Ali Ercan Kara Kaş Gözlerin Elmas ve Niğde Türküleri adlı kitabında "Sabi Baba" isminde bir kişiden dinlediği bu türkünün hikayesini aynen şöyle anlatmaktadır:

"Orta köyde Tahir efendi adında bir halk şairi varmış. Bu zât sazını kendi zevki için çalarmış. Altında atı terkesinde sazı şehir şehir kasaba kasaba dolaşırmış. Günlerden bir yaz mevsimi Ereğli'ye gezmeye gidiyor. Şehre girmeden bir ağaçlık su kenarında bir kaç aşiret çadırına rastlıyor. Çadırların bir tanesinden güzel bir kız ellerindeki helkelerisaçları iki bölükyakınındaki pınara su doldurmaya gidiyor. Tahir efendi kızı görünce aşık oluyor. Kendisini tanıtıyor ve Allah'ın emri ile de kıza evlenme teklifi yapıyor. Kız ise Tahir efendiyi ayaktan başa kadar süzdükten sonra teklifi kabul ediyor. "Yalnız babam Adana'ya gitti bir hafta sonra gelir o zaman gel ve beni babamdan iste" diyor.

Tahir efendi hemen geri Ortaköy'e döner ve en yakın akrabasınaeşinedostuna durumu anlatır ve bir haftayı sabırsızlıkla bekler. O bekleye dursun kızın babası üç gün sonra dönüyor. Kızının durumunda bir takım değişiklikler seziyor. Vaziyeti başka bir şahıs tarafından da öğrenen bababu işe asla razı olmuyor. Hemen çadırıçatmayı yüklenip Adana tarafına doğru yollanıyor. Bir hafta geçiyor ve Tahir efendi dünürcülerini toplayıp Ereğli'ye hareket ediyor. Çadırın olduğu yere geldikleri zaman hepsi şaşırıyorlar. Çünkü çadırın yerinde yeller esmektedir. Tahir efendi Sevgili Hüsne'sinin ayak izinden başka hiçbir şeye rastlayamıyor. Sonsuz gam tülüne bürünen Tahir efendi çeker sazını vurur mızrabını ve bu türküyü yakar."


(of of) Ereğli'den çıktı sökün eyledi
Ara yatı Çiftehan'ı boyladı
Zalım felek ne etti de eyledi eyledi
Adana'ya bir kız geçti gördün mü

(of of) Tekir'e vardım da hava bulandı
Göçün önü Akköprü'ye dolandı
Benim yarim Kavaklı'da sulandı sulandı
Buralardan Hüsne'm geçti gördün mü

(of of) Ay doğmadan Akköprü'yü geçtin mi
Gün doğmadan mah yüzünü gördün mü
Şekerpınarı'ndan bir su içtin mi içtin mi
Adana'ya bir kız geçti gördün mü​
 
Geri
Top