• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Ermenistan

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
ERMENİSTAN


125px-Flag_of_Armenia.svg.png

BAYRAĞI


85px-Coat_of_arms_of_Armenia.svg.png

ARMASI


250px-Armenia_%28orthographic_projection%29.svg.png


250px-Armenia_map_numbered.svg.png

HARİTASI



Resmi İsmi: Ermenistan Cumhuriyeti
İngilizce İsmi: Armenia
Kendi Dilindeki İsmi: Hayastani Hanrapetut'yun
Başkenti Erivan
Nüfus: 3,002,000
Yüzölçümü: 30,000 km2
Para Birimi: 1 dram = 100 loma
Dili Ermenice, Rusça
Dini Ermeni Ortodoks Hristiyanlık


Ermenistan (Ermenice: Հայաստան Hayastan, /hɑjɑsˈtɑn/), ya da resmî adıyla Ermenistan Cumhuriyeti (Ermenice: Հայաստանի Հանրապետություն Hayastani Hanrapetut‘yun, /hɑjɑsˈtɑni hɑnɾɑpetuˈtʰjun/), Güney Kafkasya'da denize kıyısı olmayan bir ülkedir.

Daha önce Sovyetler Birliği'ne bağlı bir cumhuriyet iken Eylül 1991'de bağımsızlığını ilân etmiştir. Kuzeyinde Gürcistan, doğusunda Azerbaycan, güneyinde İran ve batısında Türkiye ve Azerbaycan'ın egemenliği altındaki Nahçıvan bölgesi bulunur. 2008 itibariyle nüfusu 3.230.100 kişidir. Başkenti ve en büyük şehri Erivan'dır; Gümrü, Vanadzor, Eçmiadzin ve Hrazdan da ülkenin diğer önemli şehirlerindendir.

Ermenistan bir Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Bağımsız Devletler Topluluğu, Karadeniz Ekonomik İşbirliği, Dünya Ticaret Örgütü ve yaklaşık 30 tane daha örgütün üyesidir.

Ermenistan tarihi

Bir coğrafi tanım olarak Arminiya veya Armaniya adına en erken Eski Fars (Pers) imparatoru I. Darius'un yak. MÖ 510 tarihli Bisutun Anıtı'nda rastlanır. MÖ 399 yılında bölgeyi gezerek ayrıntılı tasvirler yapan Yunanlı tarihçi Ksenofon'un eserinde ülke adı Armenia olarak geçer.

Strabon Coğrafya'sında (MS 1. yüzyıl) ve Roma İmparatorluğu'nun idari bölünümünde Armenia sınırları şöyle tanımlanır: Batıda Fırat nehri, güneyde Güneydoğu Toros sıradağları, güneydoğuda Hakkâri dağları ve Urmiye Gölü, kuzeydoğuda Sevan Gölü ve Karabağ, kuzeyde Çıldır Gölü ve Doğu Karadeniz Dağları. Ortaçağ Arap kaynaklarında aynı bölgenin adı Armaniyya veya Ermeniyye (Ar: أرمنية) olarak geçer. Eski Türkçe metinlerde Ermeniyye adına 15. yüzyıla kadar rastlanır.

Yüzyıllarca sadece tarihi bir isim olarak hatırlanan "Armenia/Ermenistan" adı, 19. yüzyılın milliyetçi politikaları döneminde tekrar güncel anlam kazanmıştır.

Çağdaş Ermenistan'ın doğuşu

Tarihi Ermenistan'ın bir kısmı olan bugünkü Ermenistan İran (Kaçar Hanedanı)'ın Revan Hanlığı (Erivan Hanlığı)ndan ibaretti. 1827'de Paskeviç yönetimindeki Rus ordusu tarafından fethedilmiş ve Kaçarlar 22 Şubat 1828 tarihli Türkmençay Antlaşması ile 4. Maddesi gereğince Revan Hanlığı üzerindeki hak talebinden vazgeçmşitir. 21 Mart 1828'de reorganize edilen idari birime Ermeni Oblastı (Армянская область / Armyanskaya Oblast) adı verilmiştir. Oblastın o tarihte %18 dolayında olan Ermeni nüfusu, Rus yönetimi tarafından davet edilen İran Ermenilerinin göçü sonucunda 20. yüzyıl başında %48 düzeyini bulmuştur. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğundan mülteci olarak gelen Ermenilerle birlikte bu sayı %70'lere ulaşmıştır.

1850'da Erivan Guberniyası (Эриванская губернія / Erivanskaya Guberinya) kurulmuştur ve Guberniya 27.830 kilometre karelik bir alana sahipti. 1897'de yapılan nüfus sayımına göre Erivan Guberniyası'nın nüfusu 829.556 kişi olup toplam nüfusun % 56'sı Ermeni, % 37,5'i Azeri, % 5,5'i Kürt ve % 0,6'sı Rus'u etnik gruplardan ibaretti.

1917 Devrimi'nden sonra Rus Devletinin çöküşü üzerine kurulan Transkafkasya Federasyonu 26 Mayıs 1918'de üç cumhuriyete bölündü[7] ve 28 Mayıs 1918'de Erivan'da Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti ilan edildi.[8] İkibuçuk yıl süren bağımsızlığı sırasında ekonomik, askeri ve siyasi krizlerle sarsılan cumhuriyet 1920 Kasım ayında Türk ve Sovyet ordularının eş zamanlı işgaline uğrayarak bağımsızlığını kaybetmiş ve 2 Aralık 1920'de Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adıyla Sovyetler Birliği'ne katılmıştır

Ermenistan Cumhuriyeti

800px-11thRedArmyYerevan.jpg

Erivan'a giren 11. Kızıl Ordu askerleri (29 Kasım 1920).​

Sovyetler Birliği'nin son döneminde, 7 Aralık 1988 tarihinde Leninakan (zamanımızda Gümrü) ve Spitak şehirlerinde 6,9 magnitüd büyüklüğünde bir sarsıntı yer aldı. Bu deprem, şehirleri yıktı ve yaklaşık 25.000 kişinin hayatına mal oldu. Özellikle Sovyet ekonomisi için daha olumsuz bir tesadüf olamazdı; SSCB aynı zamanda Sovyet-Afgan Savaşı yer almakta idi ve iki sene önce Ukrayna SSC'nde yer alan Çernobil reaktör kazası, insanî ve ekolojik bir felaket olması dışında SSCB için çok büyük bir finansal sorun oldu. Sovyet yetkililer, depremin ekonomik etkilerinin altından kalkma problemi ile karşılaştılar.

Aynı senede Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti ile Azerbaycan arasında, Dağlık Karabağ (Nagornıy Karabağ) bölgesi üzerinde anlaşmazlık çıktı. Azerbaycan'a ait olan fakat nüfus çoğunluğu Ermenilerden oluşan bir özerk bölge olan Dağlık Karabağ Özerk Oblastı'nda Ermeniler ayaklanarak ayrı bir cumhuriyet ilan ettiler. Ermenistan ile Azerbaycan savaşın eşiğine gelirken, her iki cumhuriyette Azeri ve Ermeni azınlıklar şiddet olaylarına maruz kaldı. Çatışmalar sürerken Mayıs 1990'da Yeni Ermenistan Ordusu kurularak Sovyet ordusundan fiilen bağımsız bir ordu yapısı oluşturuldu.

Sovyetler Birliği'nin dağılması üzerine Ermenistan 23 Ağustos 1991'de bağımsızlığını ilan etti. Şiddetlenen Ermeni-Azeri savaşında Ermenistan, D. Karabağ ile Ermenistan arasındaki Laçın Koridoru'nu da işgal ederek D. Karabağ'ı fiilen kendisine ilhak etti. Azerbaycan'ın Ermenistan'a uyguladığı ekonomik ambargo, ülkede büyük sıkıntılara yol açtı. 1993'te Türkiye de Ermenistan'a karşı ambargoya katıldı. D. Karabağ savaşı 1994'te Rusya'nın dikte ettiği ateşkesle sona erdi.

Halen Ermenistan uluslararası topluluk tarafından Azerbaycan'a ait sayılan toprakların %20'ni (D. Karabağ ve Laçin Koridoru dahil) işgal altında bulundurmaktadır. Türkiye bu durumu gerekçe göstererek Ermenistan Cumhuriyeti ile diplomatik ilişki kurmaktan kaçınmış ve bu ülke ile sınırlarını trafiğe kapatmıştır.

Ermenistan siyasetinde D. Karabağ kökenli siyasi örgüt ve kişilerin egemenliğine dikkat çeken bazı gözlemciler, Ermenistan'ın D. Karabağ'ı değil, aksine D. Karabağ'ın Ermenistan'ı ilhak ettiğini ileri sürmüşlerdir.

Ermenistan'ın dış ilişkileri

Dmitry_Medvedev_2_November_2008-4.jpg

Moskova'da yapılan bir toplantıda Cumhurbaşkan Serj Sarkisyan (sağ), İlham Aliyev (sol) ve Dmitri Medvedev (orta) ile.​

Nisan 2008'den beri devletin Dışişleri Bakanı Eduard Nalbandyan'dır. Ermenistan'da 30 tane büyükelçilik bulunmaktadır, ve yurtdışında Ermenistan'ın 36 tane dış temsilciliği var. Bir eski Sovyetler Birliği cumhuriyeti olması nedeniyle Ermenistan Cumhuriyeti bir Bağımsız Devletler Topluluğu üyesidir. 2 Mart 1992 tarihinde bir Birleşmiş Milletler üyesi de oldu, ve 25 Ocak 2001 tarihinde Azerbaycan ile Avrupa Konseyi üyeliğini de kazandı. Ermenistan Cumhuriyeti yaklaşık kırk tane diğer uluslararası örgütün bir üyesi veya gözlemcisidir.

Azerbaycan ile ilişkileri soğuktur, ve zaten bu ülkelerin arasında diplomatik ilişkiler yer almamaktadır. Özellikle Karabağ Savaşı ve bunun etkileri nedeniyle gerilimler var. 1994'te bir ateşkes anlaşması yapıldı, fakat savaştan beri Azerbaycan topraklarının %16'sı Ermeni muharipler tarafından zapt edilmektedir; Azerbaycan'da yaklaşık 528.000 tane ülkesinde yerinden edilmiş kişi ve Ermenistan'dan kaçan 300.000 tane Azeri sığınmacı bulunmaktadır; ayrıca Azerbaycan ekonomisi de savaş nedeniyle zorluklarla mücadele etmeye mecbur kalmış.

Türkiye, Ermenistan'ın bağımsızlığını 16 Aralık 1991 tarihinde tanıyarak ülkeyi tanıyan dünyanın ilk ülkelerinden birisidir.Mamâfih, Ermenistan ve Türkiye arasında diplomatik ilişkiler yer almamaktadır, ve Ermenistan'ın bağımsızlığından beri bu iki ülke arasındaki ilişkiler genelde olumsuz olmuştur. 1993'te Türkiye, Azerbaycan'da yer alan Ermeni işgâlleri nedeniyle Ermenistan ile paylaştığı sınırı kapattı, ve bu sınır günümüzde bile hâlâ daha kapalıdır. Ermeni diasporası faaliyetleri de bir anlaşmazlık nedenidir; Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan 2011 yılının Temmuz ayında Ermeni dili ve edebiyatı yarışmasında öğrencilerden birinin, “Batı topraklarımızı Ağrı Dağı’yla birlikte geri alabilecek miyiz” sorusuna yanıt olarak, "Karabağ'ı biz aldık, Ağrı'yı size bıraktık" diyerek Ermeni gençliğine Ağrı'yı Ermenistan topraklarına katmayı hedef göstermiş ve bu suretle Ermenistan'ın Türkiye üzerindeki toprak iddiasını yinelemiştir. Zaten Ermenistan Cumhuriyeti'nin Türkiye toprakları üzerindeki iddiası bu ülkenin Anayasa'sında da yerini almıştır. Ermenistan devlet armasının tanımlandığı Anayasa'nın 13. maddesinde, armanın ortasında Ermenilerin "Ararat" dedikleri Ağrı Dağı'nın tasvirinin yer aldığı ifade edilir. 21 ülke, 41 ABD eyaleti, Bask Ülkesi ve Yeni Güney Galler, 1915-1918 Osmanlı'da Ermeni olaylarını soykırım olarak tanımlamaktadır.

Metsamor Santrali Sorunları

1977 yılında inşa edilmiş olan Santral eski teknolojisi ve taşıdığı büyük risk sebebiyle, Ermenistan'ın Türkiye ve Avrupa ilişkilerinde önemli konu olmuştur. Keza Metzamor Nükleer Santrali bugün dünyadaki mevcut santraller içerisinde en güvensiz reaktör olma özelliğini taşımaktadır. Yapılan araştırmalar göstermekte ki, eskiyen teknolojisi ve yakıt tanklarının soğutma teknolojisinin günümüze uygun olmaması sebebiyle kapatılması gereken bir Nükleer Santral olarak kabul edilmektedir.
800px-Metsamor_aerien.jpg

Metsamor Nükleer Santrali

Çernobil ile kıyaslanacak olursa bugünkü Metsamor'un taşıdığı risk daha iyi anlaşılır. Çernobil Faciası sonucu ortaya çıkan nükleer felaket sonrası bile günümüzde kazanın olduğu yer çevresinde 30 km. çaplık bir daire (aşırı radyoaktivitenin halen olması sebebiyle) yasak bölge ilan edilmiştir ve girişler şu anda da yasaktır.[33]

Santral Ermenistan'ın başkenti Erivan'a 32 km, Kars'a 100 km, Iğdır'a ise 30 km uzaklıkta olması sebebiyle yaklaşık 4 milyon kişilik bir Nükleer sızıntı tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir endişesi sebebiyle, Avrupa Birliği tesisin kapatılması koşuluyla ülkeye 100 milyon Euro yardım etmeyi taahüt etmiştir. Fakat Ermenistan tesisin yıkılma kararını 2004'de ertelediğini tek taraflı bildirmiştir. Keza 2000'ler sonrası baş gösteren enerji krizi Ermenistan'ın bu tek taraflı kararı aldığını düşünülmektedir. Ermenistan'ın enerji ihtiyacının yaklaşık %40'ının Metsamor'dan karşıladığı tahmin edilmektedir.

Ermenistan'ın idari bölgeleri
250px-Armenia_map_numbered.svg.png
Ermenistan on bir tane bölgeye (մարզ, "marz"; çoğul. մարզեր, "marzer") bölündürülmektedir. Ancak ülkenin başkenti Erivan, hem şehir hem de marz olarak sayılmaktadır.

Her marz, devlet hükûmeti tarafından idare edilmektedir; her marzın valisi hükûmet tarafından seçilir, ve bu valiler, hükûmetin bölgesel politikasını yerine getirmeleri ve cumhuriyete ait yürütme organlarının bölgesel işlerini düzenlemeleri gerekmektedir.
 

Ermenistan coğrafyası

200px-Ermenistan_i%C3%A7in_ayl%C4%B1k_ortalama_ya%C4%9F%C4%B1%C5%9F_ve_s%C4%B1cakl%C4%B1k_grafi%C4%9Fi.png

Ermenistan'ın yağış ve sıcaklık grafiği
800px-Blick_%C3%BCber_den_Sewansee.jpg

Sevan Gölü görüntüsü.​

Ermenistan, Asya'nın Güney Kafkasya bölgesinde bulunan, denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Karadeniz ve Hazar Denizin arasında bulunarak, kuzeyinde Gürcistan, doğusunda Azerbaycan, güneyinde İran ve batısında Türkiye ve Azerbaycan'ın Nahçıvan bölgesi ile sınır paylaşmaktadır.

Ermenistan'ın toplam alanı 29.743 km2'dir.Toprakları dağlık, yüksek rakımlı ve engebelidir; toprakların %90'ı 900 metreyi aşan yükseltilerden oluşur, ve tarıma uygun çok az toprak vardır. Ülkenin en yüksek dağı, 4.090 metre rakımı olan Alagöz Dağı'dır; en düşük rakımı ise 400 metre yükseklikte olan Debed Nehri'nde bulunmaktadır.

Ülkenin iklimi karasaldır; yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk oluyor. Isı derecesi genellikle rakıma göre değişiyor. Ermenistan'ın dağları, Karadeniz ve Akdeniz'in iklimsel etkilerini engelliyor, ve böylece mevsimsel çeşitlilik var. Ermeni Platosu'nda kış ortası ortalama derecesi 0°C, yaz ortası ortalama derecesi 25 °C'i aşıyor. Ülkenin ortalama yağış oranı, Aras Vadisi'nde senede 250 milimetre, en yüksek rakımlarda ise 800 milimetre.

Ermenistan bakır, demir, boksit, molibden, altın, kurşun ve çinkoca zengindir. Büyük ponza, mermer, tüf, perlit, kireç taşı, bazalt ve tuz yatakları da bulunmaktadır.

Ermenistan, Arap ve Avrasya levhalarının yöneldiği bölgesinde bulunmaktadır[43][44], ve bundan dolayı tarihi boyunca birçok büyük deprem ülkede yer almıştır. Zaten Kafkas Dağları, yaklaşık 25 milyon sene önce bu levhaların arasında bir levha hareketi nedeniyle oluştu.[43] Ülkede yer alan en son önemli sarsıntı, 25.000 kişinin ölümüne ve Spitak şehrin neredeyse tamamen yıkılmasına sebep olan 1988 Spitak Depremidir.

Demografi
Ermeniler, Ermenistan demografisi, Ermenistan'da eğitim, ve Ermenistan'da din

512px-Population_of_Armenia_since_1949.svg.png

Demoscope ve NSSRA verilerine göre.​

Ocak 2008 itibarıyla Ermenistan'ın toplam nüfusu 3.230.100 kişi civarındadır, ve nüfusun büyüme oranı yaklaşık %0,2'dirÜlkenin başkenti Erivan, 1.107.800 kişi nüfusu (toplam nüfusunun %34,3'ü) ile nüfus bakımından hem ülkenin en büyük şehrihem de en büyük marzıdır. Ermenistan'ın nüfus yoğunluğu, km2 başına 109 kişi, ve Erivan, km2 başına 4.480 kişi ile yine de ülkenin en büyük nüfus yoğunluğuna sahip olan marzıdır. Ülkenin nüfus yoğunluğu, Moldova'dan sonra eski Sovyetler Birliği ülkelerinin arasında en büyük ikinci nüfus yoğunluğudur, ve dünya çapında ise 98-inci. Toplam nüfusunun %64,1'i kentlerde ve %35,9'u köylerde yaşamaktadır. Her 100 kadına 87,3 erkek bulunmaktadır; bu kadınların lehine olan dünyanın en yüksek yedinci cinsiyet oranıdır. Ermenistan'da eğitim, yasal olarak bir insan hakkıdır, ve temel eğitim şarttır. Devlet ortaeğitim okullarında da eğitim ücretsizdir. Ermenistan'daki okuryazarlık oranı %99,4 (erkek oranı %99,7, kadın oranı %99,2).

Neredeyse bütün Ermenistan nüfusu Ermenilerden ibarettir, ancak en son nüfus sayımına göre Yezidi (40.620 kişi), Rus (14.660 kişi), Süryani (3.409 kişi), Ukrain (1.633 kişi), Kürt (1.519 kişi), Yunan (1.176 kişi) ve diğer toplumlar (4.640 geri kalan kişi) da var. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından önce büyük bir Azeri toplumu da vardı (1989'daki Sovyet nüfus sayımına göre Ermenistan nüfusunun %2,5'i, yani 84.860 kişi, Azeri idi), ama toplumlar arası gerilimler, özellikle Karabağ Savaşı nedeniyle neredeyse hiç Azeri kalmamış. Ermenistan'da en çok konuşulan dil Ermenice; asıl ülkede konuşulan Ermenice türü Doğu Ermenicesi'dir. Sovyet dönemi boyunca Ermenistan'daki okulların öğretim dilleri Ermenice ve Rusça idi, ve böylece neredeyse bütün kent nüfusu ve köy nüfusun çoğu en az birazcık Rusça konuşabiliyordu. Günümüzde ise ülkenin en çok konuşulan ikinci dil hâlâ daha Rusça'dır, ve İngilizce gibi Batı Avrupa dilleri pek bilinmiyor. Azınlıklar tarafından konuşulan diller Kürtçe, Süryanice, Pontus Rumcası ve Karabağ Savaşı'ndan önce Azerice.

301 yılında Ermenistan, Hıristiyanlığı devletin dini olarak uygulayan dünyanın ilk ülkesi olmasıyla birlikte Hıristiyanlık, özellikle Ermeni Apostolik Kilisesi Ermenistan'daki en yaygın dinidir (nüfusun ≈%94'ü Ermeni Apostolik'tir), ancak zamanımızda anayasal olarak Ermenistan seküler bir ülkedir[60], böylece vicdan ve din özgürlüğü kanunen desteklenmektedir(diğer yasalara aykırı değil ise Nüfusun geri kalanına ait en büyük dinler, diğer Hıristiyan tarikatları (Katolisizm, Rus Ortodoks v.s.), Yezidilik ve İslam'dır.

Ermenistan'da spor
800px-Yerevan._Hrazdan_Stadium.JPG

Erivan'daki Hrazdan Stadyumu.​

Basketbol, voleybol ve hokey gibi sporlar Ermenistan'da popülerdir, fakat Ermenistan'daki en popüler spor futboldur. Ermenistan Süper Ligi ve Ermenistan Millî Futbol Takımı'nı düzenleyen Ermenistan Futbol Federasyonu 1992'de kuruldu ve aynı seneden beri Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) üyesidir. Mamâfih, bu yana kadar Ermeni takımı ne FIFA Dünya Kupası ne de UEFA Kupası için kalifiye olabilmiştir, ve Nisan 2009'dan beri takımın ortalama FIFA dünya sıralaması 106'dır (Mart 2009 ayında 120).

Bunun dışında satranç da çok popülerdir ve satranç dalında Ermenistan çok daha başarılıdır. Garri Kasparov, Levon Aronian, Tigran Petrosian, Rafael Vaganian ve Vladimir Akopian gibi birçok meşhur Ermeni asıllı satranç oyuncuları vardır. Ülkenin çok büyük ekonomik sorunlarına karşın 1996'da yapılan 32. Satranç Olimpiyatı Erivan'da sunuldu. 2006'da Ermenistan, Torino'daki 37. Satranç Olimpiyatı'nı kazandı ve iki yıl sonra Dresden'de tekrar kazandı.

Ermenistan Millî Olimpiyat Komitesi 1990 yılında kuruldu ve 1993'te Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından tanındı.1992'den önce Ermeniler, 1912 Yaz Olimpiyatları'nda Türkiye'yi temsil ederek ilk defa katıldılar Ermenistan sonra Sovyetler Birliği'nin bir parçası olunca Sovyetler Birliği'ni temsil ederek katılırlardı ve Hrant Şahinyan, Helsinki'deki 1952 Yaz Olimpiyatları'nda altın madalya kazanan ilk Ermeni oldu. Ermenistan'ın Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını kazandıktan sonra 1992 Yaz Olimpiyatları'nda tek ülke olarak değil, 11 tane diğer eski SSCB cumhuriyeti ile Birleşik Takım üyesi olarak katıldı; bu takımda beş tane Ermeni atlet vardı ve bunların dört tanesi madalya kazandı (üç tanesi altın, bir tanesi gümüş). Ermenistan, ancak 1994 Kış Olimpiyatları'na bağımsız bir ülke olarak ilk defa katıldı, ve bu yana kadar Olimpiyat Oyunları'nda toplam 9 tane madalya kazanmıştır (7 bronz, 1 gümüş, ve Atlanta şehrinde sunulan 1996 Yaz Olimpiyatları'nda Grekoromen güreşi dalında Armen Nazaryan tarafından kazanılan bir tane altın madalya).

Her iki sene Pan-Ermeni Oyunları Erivan'da yer almaktadır. Pan-Ermeni Oyunları, amacı basketbol, voleybol ve yüzme gibi bir sürü sporda 68 şehirden[75] Ermeni diasporası takımları ve Ermenistan'daki Ermenileri beraber getirmek olan bir spor turnuvasıdır.

Bayramlar

Ermenistan'da ve Ermeni diasporası tarafından bir sürü hem dinî hem de resmî bayram kutlanmaktadır. Dinî bayramların bazılarının tarihleri her sene değişiyor, o yüzden aşağıda sadece tarihleri belli olan bayramlar gösterilmektedir; bunların neredeyse hepsi resmîdir.
Ermenilerin kutladıkları dinî bayramların neredeyse hepsi değişken tarihlere sahiptir. 2009'da Paskalya bayramı (Զատիկ, Zatik), Ermeni Kilisesi tarafından 21 Nisan tarihinde kutlanacaktır. Vartavar (Վարդավար) bayramı, her sene Paskalya'dan 14 hafta sonra kutlanır
 
Ermeni mutfağı, Urartu dönemine dayanan bir tarihe sahiptir. Erivan'daki Erebuni Kalesi'nin harabelerinde arpa, üzüm, kendir, mercimek, bezelye, erik, susam ve buğday izleri arkeologlar tarafından bulunmuştur.

Armenian_cuisine.jpg


Ermeni mutfağından çeşitli yiyecekler.
Ülkenin tarihi boyunca birçok imparatorluğun egemenliği altında idare edilmesi nedeniyle diğer kültürlerden, özellikle Arap, Bizans, Fars, Osmanlı ve Rus mutfaklarından etkilendi. Fars, Türk ve Rus Çarlığı bölgeyi idare ettikleri yüzyıllar boyunca Hıristiyan olan Ermeniler, Müslüman toplumlarla (Azeriler, Türkler ve Kürtler) yaşadılar ve böylece benzer bir mutfak kültürüne sahiptirler. Bundan dolayı Ermeni mutfağı ve Azeri mutfağı birbirlerine çok benzer.

Mamâfih, o kadar sene boyunca yanyana yaşamalarına karşın, değişik dinlerine rağmen aynı zamanda hep ayrı kaldılar, ve bu ayrım yemek, özellikle et ile ifade edilirdi. Ermenistan'da yaşayanlar sadece kendi dinine ait kasaplara giderdi çünkü Hıristiyan kasaplarında et, İslam'ın helal kesim kurallarına göre kesilmiyordu.19. yüzyılın sonuna doğru Erivan'da 40 taneden fazla kasap bulunmaktaydı (bu zamanlarda Erivan hâlâ daha bir köy kenti idi).


Ekmek ve tahıl
Pan_armenio_en_el_mercado_de_Yerevan.JPG

Erivan pazarında lavaş ekmeği.


Ekmek, Ermeni mutfağında çok büyük bir öneme sahiptir. Özellikle köylerde geleneksel olarak kilden yapılmış büyük fırınlarda (Ermenice'de տոնիր tonir) pişirilir. En çok yenilen (ve en popüler) Ermeni ekmeği olan lavaş, tonirlerde pişirilir ve uzun süre için taze kalıyor. Pişirildikten sonra kuruması ve taze kalması için serin bir yerde bırakılır. Lavaş ekmeği genellikle bir ya da iki ay boyunca taze kalır. Servis edilmesinden önce, tadını ve kokusunu geri alması için nemlendirilir.


Kahve

Ermenice'de "kahve" anlamına gelen "surç" (Սուրճ) kelimesi, kahve höpürdetildiğinde çıkan sesi taklit eden bir yansımalı sözcüktür. Ermenistan'da yapılan kahve, Türk usulü olarak yapılır, ancak Ermeniler kahveyi asla "Türk" olarak tanımlamazlar; kahveyi tanımlamak için "Türk kahvesi"'nin yerine "Ermeni kahvesi", "siyah kahve" ya da "olağan kahve" örtmeceleri kullanılır.

Bayram yemekleri

Ermenilerin birçok çeşitli bayramlarının bazılarında özel yemekler yenir. Noel bayramında akşam yemeği için balık ve tereyağı ile hazırlanan pilav yemek ve yanında şarap içmek gelenektir. Aziz Sarkis bayramı gecesinde gençler rüya görebilmek için, sonradan hiç su içmeden tuzlu turtalar yer.


Ermeni Mutfağından Seçmeler...

Topik

Malzeme :
3 orta boy patates,
½ kg. nohut,
2 kilo sogan ½ kg tahin,
4 tatli kasigi seker,
2 tatli kasigi tuz,
3 tatli kasigi tarçin,
2 tatli kasigi kara biber,
2 tatli kasigi yeni bahar,
3 çorba kasigi dolmalik fistik,
3 çorba kasigi kuru üzüm.

Hazırlanışı :
Patatesleri kabuklari ile birlikte haslayin. Bir gece önceden islattiginiz nohutu, iyice pisirin. Kabuklarini soydugunuz patatesleri püre haline getirin. Nohutlari da ayni sekilde, tek tek kabuklarini temizleyerek iyice ezin ve püre kiv***** getirin. Soganlari ince ince dograyin, tuzsuz olarak haslayin. Pisen sogani süzgece koyup suyundan arindirin. Sogan suyunu saklayin. Patates ve nohut püresini birlestirip içine 2 kasik tahin, 1 tatli kasigi tuz ve 1 kasik sogan suyu ilave edin. Bu püreyi bir süre serin bir yerde dinlendirin. Suyundan arindirilmis sogana tahta bir kasik ile tahini yedirin, içine seker, 1 tatli kasigi tuz, tarçin, kara biber, yeni bahar ve dolmalik fistigi ilave edin. Dinlendirdiginiz püreden avuç içi büyüklügünde bir top alarak 2 temiz bezin arasina yerlestirin. Bu topu, oklava ile açarak bir dikdörtgen elde edin. Daha sonra bezlerin arasindan alip, içine bir miktar sogan koyarak bohça haline getirin. Bütün püreyi ayni sekilde soganlarla birlestirip bohçalar olusturun. Yeniden serin bir yere alin ve iyice dinlendirin. Ikram ederken üzerine tarçin serpmeyi unutmayin.

Ek Bilgi :
Topik, Ermeni mutfaginin sarkilar ve manilere konu olmus en özgün tadlarindan biri.... Gelgelelim, Kumkapili Topikçi Hampik'in maniler okuyarak sattigi topikler de, tipki ötekiler gibi hafizalardan silinmeye yüz tuttu. Topik, bugün yalnizca Istanbul'da bir-iki meyhanede soguk meze tepsisini süslüyor ve Ermenilerin yogun olarak yasadigi semtlerden Kurtulus'ta bazi mezecilerde satiliyor. Bir de tabii, yaprak sarmasi ve midye dolmasi ile birlikte, Ermenilerin geleneksel Dzununt ve Zadik sofralarindaki vazgeçilmez yerini koruyor.

Afiyet Olsun ...

NOT:bu mezeyi tattırdığım herkes o kadar çok beğendi ki hepsi beni gördükçe yeniden getirmemi ister...hatta bu sayede üniversitedeki Amerikalı bir hocamla aram bayağı sıkı fıkı olmuştu adam topik manyağı sayılırdı methini çok duymuş ama hiç tatmamıştı ta ki ben ona getirene kadar

__________________________________________________ ______________

Pastirma

Malzeme :
Eti
4-5 Kg'lik bonfile (1 adet)
10 Kg tuz

Çemen
Iki çorba kasigi çemen
Bir bas sarmisak
Bir çay kasigi karabiber
Üç çorba kasigi kirmizi biber
Iki çay kasigi tuz

Hazırlanışı :
Et tek parça halindeki bonfile tuz teknesine daldirilir ve mukemmel bir sekilde her yerine tuz yedirilir. Daha sonra ayni tekne içinde 24 saat bekletilir. Bu bekletme sonunda et tuz teknesinde çikarilir ve bol suda yikanip iki levha arasina yerlestirilerek preslenir. Bu islem yaklasik 40 Kg agirlik altinda olur. Pres altindaki bonfile tüm suyunu atmis olur. Bu adimdan sonra , bonfile, sonbahar gunesi altinda, tam on gün kurutulur. On günün sonunda , kurutulmus pastirma ,sarmisakli suda 1 gün yumusatilir.Yumusatma süresini eliniz ile tesbit edebilirsiniz. Yumusatilan SIRT(bundan böyle bonfile demek yasak) PASTIRMASI ni dis etkenlerden korumak, yumusak tutmak için pastirma için hazirlanmis çemen ile dis yüzeyi el ile sivanir. Bu sivama pastirmayi uzun süre korudugu gibi, lezzetini de artirmaktadir.
Kayserililer pastirmayi genellikle (Kars yöresinden gelen) doga bitkileri ile beslenmis sigir etinden yapmayi tercih ederler. Pastirma yapimi genellikle Eylül ve Ekim aylarinda olur, Pastirma Sicaklari Tabiri de Buradan Kaynaklanmaktadir. Mart ayi sonuna kadar da muhafaza etmek mümkün olur. Sarmisakli Su: Bir litre suya 10 dis sarmisak ezilip karistirilarak hazirlanir.

Çemen
Yarim litre (2-su bardagi) su ve bir kasede çemen karistirilip çemen dibe çökene dek bekletilir. Cemen kâsede dibi çökerken bu arda sarmisak dislere ayrilip, kabuklari soyulur. Soyulmus sarmisak disleri iki çay kasigi tuz ile dövülerek ezilir. Çemenin suyu süzülür. Ayni kaseye kimyon, karabiber, ve ezilimis sarmisak ilave edilip karistirilir. Kirmizi biber avuç içinde ufalanarak karisima azar azar ilave edilir ve gerektiginde su da ilave ederek iyice kirmizilasincaya kadar karistirilir. Karisim kirmizilasinca , ne kati ne de civik görünümü kazaninca daha önce hazirlanmis olan pastirmanin üzerine bol miktarda sürülür. Çemen yenmek için tüketilecek ise bir gün bekletilip ya sade veya içine pastirma dilimleri ilave edilerek servis edilir.

Ek Bilgi :
Meze gibi tüketilecek çemeni sicak ekmek üzerine veya sicak ekmek arasinda yenmesi Kayserililer tarafindan önerilir. Ekmek sicak yufka veya lavas olabilir

Afiyet Olsun ...

__________________________________________________ ______________

Zeytinyagli Yaprak Dolmasi

Malzeme :
1,5 su bardagi zeytinyagi
5 bardak sogan (mikserde rendeliyorsun)
1 su bardagi ve bira daha pirinç(yikanacak pirinç)
yarim su bardagi ve fazla limon suyu
1,5 çorba kasigi nane
1 tatli kasigi karabiber
1 demet dereotu (küçük küçük kesilcek)
1,5 tatli kasigi tuz
1,5 kasik tatli seker
300 gr dolmalik yaprak (kaynatilacak)

Hazırlanışı :
Öncebiraz su ile sogani pisir içine tuz,seker karabiber,kat penbelesince ocaktan indir ve soganlari içine yagi ,limonu pirinci ve geri kalan malzemeleri kat ve sogumaya birak.
sonra dolmalari sarmaya basliyorsun .
Tencereye dolmalari dizdikten sonra tencereden kalan suyu içine ilave ediyorsun sonra bir tabakla tencereyi örtüyor üstüne 1,5 bardak su döküyorsun tabagi geçmiyecek su sonra 45 dakkika pisiriyorsun (suyunu çekene kadar ) soguduktan sonra tencereden dolmalari çikariyor ve afiyetle yiyorsunuz.

Ek Bilgi :


Afiyet Olsun ...

__________________________________________________ ______________

Fasulye Plaki

Malzeme :
1 Su bardagi kuru fasulye
1 Bas sarmisak 10 dis kadar
1 Sogan
2 Adet domates
1 Adet pataes
1 Adet havuç
1 Kasik salça
1/2 Su bardagi sivi yag
Maydanoz (Yeterli Miktarda)
Tuz , karabiber , kirmizibiber , seker (Yeterli Miktarda)

Hazırlanışı :
Aksamdan suya biraktigniz fasulyeleri yüksek ateste kaynamaya birakin. Su kaymamaya basladiginda fasulyeler pisene kadar kisik ateste pisirin. Diger tarafta sivi yagi yemegi pisireceginiz tencerenin içine döküp atesin üzerine koyun. Isinan yagin içersine daha önceden temizlediginiz ve dogradiginiz sogan ve sarmisaklari atip pembelesene kadar pisirin, pembelesme isleminin sonuna dogru yaprak yaprak temizlediginiz maydanozlari atip diriligini alin.
Son olarak tencereye ufak ufak dogranmis patates havuc , rendelenmis domatesi salçayi ekleyip tuz biber ve sekeri ilave edin, Haslanmis fasulyeleride ilave ettikten sonra tenceredeki malzemelerin üzerini örtecek kadar sicak su ilave edip pismeye birakin.

Ek Bilgi :
Hazirladiginiz fasulye plakisini servise almadan tekrar maydanoz ilave edebilir yada süsleyebilirsiniz.

Afiyet Olsun ...

__________________________________________________ ______________

Midye Dolmasi

Malzeme :
20 Adet midye
1 Kg sogan
1 su bardagi pirinç
25 gr dolma fistigi
25 gr dolmalik üzüm
2-3 kahve kasigi tarçin
2-3 kahve kasigi yenibahar
1 Su bardagi zeytinyagi
2 Su bardagi su
Yeterli olçude tuz

Hazırlanışı :
Midyeleri kaziyip incilerini killarini temizleyerek iyice yikayin. Biçakla arayalip iyice ters çevirin. Asla ikiye ayrilip kirilmamali. Soganlari yemeklik olarak ince ince dograyin. Dogranmis sogana az miktarda su ve tuz ilave ederek pisirin. Dah a sonra zeytinyagi ile birlikte soganlari pemlelesinceye kadar çevirin. Yikayip ayikladiginiz pirinçleri ilave edip çevirin. Sonra fistik,üzüm,baharatlar eklenir. Hepsi çevrilir ama pisirilmez. Ates söndürülür iç hazirdir. Hazirlanan içleri kabuklarini ters çevirdiginiz asla ayirmadiginiz midyelerin içine koyup kapaklarini kapatin. Çok kisik ateste iki bardak su ilavesi ile pisirin. Midyeler kabarmaya fokurdamaya baslayincaya kadar kaynatin. Atesi harli hale getirin. Cizlayinca (suyunu çekince) atesi söndürün.




__________________________________________________ ______________

Midye Dolmasi

Malzeme :
3 Kahve fincani pirinç
7 Adet irice kuru sogan
1 Su bardagi zeytinyagi
2 Çorba kasigi dolmalik fistik
2 Çorba kasigi dolmalik kus üzümü
2 Tatli kasigi yenibahar
2 kahve kasigi tarçin
2 kahve kasigi karabiber
2 kahve kasigi toz seker
Yeteri miktarda tuz
40 Adet büyük midye
1/2 Demet nane
1/2 Demet dereotu

Hazırlanışı :
Bir tencereye zeytinyagini koyun , yemeklik küçük biçimde dogranmis soganlari biraz tuz ilavesi ile pembelesinceye kadar kavurun. Yikanip süzülen pirinci fistigi ilave edip hafif ateste tencerenin kapagini kapatarak bir müddet kavurun. Kus üzümümü karabiberi, yenibahari, tarçini, ince kiyilan nane ile dereotunu , toz sekeri , yarin bardak su ilavesi ile birlikte pirinçler suyu çekinceye kadar bir müddet pisirin. Midyelerin kabuklarini temizleyin. Iyice yikayin. Midyeleri biçagin yardimi ile açarak ikiye ayirin. Içindeki killari kesin Içlerini de yikayin, hazirlanan içi teker teker midyelere doldurun. Ikiye ayrilan midyeleri kapatarak birlestirip tencereye dizin. 1 Su bardagi su ilave edin. Yaklasik 30 dk kadar pisirin. Sogduktan sonra midyeleri tencereden çikarin. Üzerlerini silin. Parlamalari için bir firça yardimi ile hafifçe zeytinyagi sürün.



__________________________________________________ ______________

Fava
Malzeme :
1/2 kg. kuru iç bakla
3 su bardagi su
1 çay bardagi zeytinyagi
1 adet sogan
Yarim demet dereotu
Tuz

Hazırlanışı :
Iç baklalari yikayip, 3 su bardagi su ile haslayin. Yumusayinca suyunu süzün.

Baska bir tencereye zeytinyagini koyun ve rendelenmis sogani kavurun. Üzerine baklalari ilave edip, bir müddet daha kavurun.

Sekeri ve tuzu ilave edip baklalari, robottan geçirerek püre kiv***** getirin.

Kek kalibina döküp buzdolabinda bir kaç saat bekletin. Favayi kalibindan ters çevirerek servis tabagina çikartin. Üzerini ince ince kiyilmis dereotuyla süsleyin. Dilim dilim keserek servis yapin.


__________________________________________________ ______________

Yogurt

Malzeme :
1 Litre Süt
1 Corba kasigi oda sicakliginda yogurt

Hazırlanışı :
Sütü tencerede kisik ateste karistirarak kaynatin. Atesten alinip sicakligi 45 dereceye ininceye kadar bekletin, parmaginizla sicakligini kontrol etmeniz mümkün. Sütün sicakligi parmaginizi isiracak derecede olunca oda sicakligindaki yogurtu karistirip tencerenin kapagini kapiyip üzerine havlu veya benzeri birseyle örtün 4-5 saat bekledikten sonra buzdolabina koyun.

Ek Bilgi :
Yogurt adi nerden gelmistir : yough-yag guard-peynirden cikan suya denilen madde.

Afiyet Olsun ...


__________________________________________________ ______________

Cacik

Malzeme :
1 Kilo yogurt
1/2 cay kasigi tuz
2-3 dis sarmisak vurulmus veya ezilmis
1-2 salatalik rendelenmis veya kücük kup halinde dogranmis
Dekor icin taze nane yapragi veya kuru ve kirmizi biber tozu.

Hazırlanışı :
Yogurdu cukur bir kaba koyduktan sonra tuz sarmisak salataligi karistiralim buz dolabinda biraz dinlendirdikten sonra servis kaplarina alip üzerine nane ve toz kirmizi biberle dekore edip servis yapalim.

Ek Bilgi :
Cacik Türkiyede,Caciki yunanistan ve Balkanlarda,mast-kahir Iranda,khira-raita Hindistanda,Khiar-bi-laban Arab ülkelerinde ve cacik Ermenistanda,evet bu isimlerin hepsi kolay yogurt salatasi belkide dünyada en yaygin olan vede her yemekle servis yapilabilinen, meze olarak da kullanilir.

Afiyet Olsun ...


__________________________________________________ ______________

Baharatli Kurutulmus yogurt
Malzeme :
2 litre yogurt
2 cay kasigi kekik
1 cay kasigi kimyon
1 cay kasigi toz kirmizi biber
1/2 cay kasigi pul biber ve tuz

Hazırlanışı :
Malzemeyi yogurtla iyice karistirdiktan sonra tulbente koyup serin biryerde 24 saat asarak suyunu suzdukten sonra tabaga koyup dekor icin uzerine zeytinyagi ve kiyilmis maydanoz veya kekik serpiniz meze olarak servis yapin icindeki malzemeleri arzuya gore baska baharatlar eklenebilinir.

Ek Bilgi :
Eski zamanda dag koylerinde yasiyan Ermenilerin gururu idi Surki Guneste kuruturlardi. Ermenicede Surki Turkcede Cokelig Arapcada Tjaklisj. Gunumuzde kurutmamiz gerekmediginden taze yapip tuketebiliriz. Birkac gun kaldikca dahada lezetli olur

Afiyet Olsun ...

NOT:Bu yemekler Anadolu'ya mal olmuş yemeklerdir...yukarıdakilerin çoğunu zaten biliyorsunuz...ben yaptığım araştırmalar sonucu buraya koydum...bunu yapmamdaki amaçsa kültürlerin ne kadar iç içe geçmiş olduğunu göstermek istiyor olmamdı...

 
Geri
Top