Eskişehir Antik Kentleri (İç Anadolu Bölgesi)

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P

Pessinus (Ballıhisar) Antik Kenti​

M0OIM.webpPessinus ören yeri, Ankara-Eskişehir karayolu üzerinde Sivrihisar yakınlarındaki Ballıhisarda bulunmaktadır. Antik şehrin üzerinde bugün Ballıhisar köyü kurulmuştur. Burası, antik kaynaklarda Matar Dindymene, Mâgna Mater, Agdistis Dindymene denen Frig baş tanrıçasının kutsal kenti olarak ün salmıştır.

Pessinus, tanrıların anası Kibele olarak anılan tanrıçanın ünlü kutsal yerleşmesiyle birlikte "Rahipler Devleti" şeklindeki antik bir Frig yerleşmesi idi. Ana Tanrıçanın şekilsiz taştan yapılmış kült heykelinin (Baitylas) gökten indiğine inanılıyordu. Kent, Bergamalıların egemenliği altında kalmıştı, fakat Galatların saldırısına rağmen buradaki rahipler sınırlı bir özgürlüğe sahip olabilmişlerdi. Kenti beş Frigyalı ve beş de Galat rahiple birlikte bir baş rahip yönetmişti. MÖ. 204 yılında Roma senatosunun Pessinusa elçiler gönderip Kibelenin kült heykelini Romaya getirtmesi ve orada inşa ettirilen bir tapınağa bu heykelin yerleştirilmesiyle kent çok büyük bir üne kavuştu. MÖ. 25 yılında Augustus, Galatia eyaletini kurunca, Pessinus Romalıların yönetimine geçmiştir.

Gerek dini, gerek ticari yönetimi rahiplerce yerine getirilen bu kent, Galatların hakimiyet alanında Galatlardan bağımsızca hareket etme özgürlüğüne sahip, Bergama krallığı ile iyi ilişkiler içinde olan zengin bir dini merkez konumundaydı. Roma döneminde Eskişehirin güneyindeki Dağlık Frigya bölgesi; Nakoleiaya (Seyitgazi), bölgenin en önemli merkezlerinden biri olup dönemin ana ticaret yollarından biri Dorylaiondan Nakoleiala geçip, buradan iki değişik hat takip ederek Apameia (Dinar) ve kıyıya ulaşmıştır. Bölgede Roma dönemine ait önemli kültür kalıntıları arasında Kümbet köyünde bulunan ve Solonun mezarı olarak adlandırılan anıtsal kaya mezarı, cephesi bezemeli kaya mezarlarından oluşan Kümbet - Köristan nekropolü, Yapıldak - Asar kaya, kaya mezarları, Büyükyayla - Seyrecek nekropolü sayılabilir.

Tapınak:​

Yapı çok ilginç bir plana sahiptir. Dar kenarlarında altı, uzun kenarlarında on bir sütun bulunan peristasis (antik tapınağın etrafını çeviren sütun dizisine verilen ad) Hellen tapınağının değişik bir uygulamasını göstermektedir. Yapıyla ilişkisi olan ve bir theatron (Antik Yunan tiyatrosunda seyircilerin oturduğu kısma verilen ad) işlevi gören gösterişli bir basamak sırası ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle Belçikalı araştırmacılar onu bir tiyatro-tapınak olarak tanımlamışlardır. Ancak Prof.Dr. Ekrem Akurgal söz konusu basamakların Kibele kültü ile ilgili olduğunu ileri sürmüştür. Çünkü tapınağın yeraltı bölümü Aizonai Tapınağında olduğu gibi buna işaret etmektedir.

Mimari süslemelerine göre tapınak MS. 1. yyın ilk yarısında yapılmıştır. Açık bir alanı üç yandan çeviren portiko (çatısı sütunlarla taşınan hol) kalıntıları buranın bir agora olarak düzenlendiği görünümünü vermektedir. Yapı, eski Anadolu kültürleriyle ilişkili Hellen tapınakları şeklinde batıya bakmaktadır.

Nekropol:​

Kentin nekropolünde yapılan kazılarda ön yüzleri kapı şeklinde olan Geç Roma mezarlarının güzel örnekleri bulunmuştur. Nekropol seramiğini inceleyen İnci Bayburtoğluna göre halen Ballıhisardaki yerel bir depoda korunan mezar taşları MS. 3. ya da 4. yya tarihlenebilir. Bunların içinde en önemlisi üzerinde bir aslan heykelinin yer aldığı steldir.

Belçikalı arkeologlar, Pessinusun sığ vadisinde yapılmış geniş ve olasılıkla uzun bir kanalı da ortaya çıkarmışlardır. Bu kanalın her iki yanı basamaklıdır ve söz konusu basamaklar yazın kanaldaki su düzeyi aşağı indiğinde vatandaşlara kolaylık sağlıyordu. Bundan başka kanalın kuzey ucundan Roma çağında varolan derenin suyunu düzenleyen kapatma sistemini de Belçikalı arkeologlar bulmuşlardır.
 
Midas (Yazılıkaya, Midas Amiti) Antik Kenti

Çiftelere 39 km. uzaklıkta bulunan Yazılıkaya, binlerce yıl önce kayalık bir platform üzerine kurulmuştur. 1315 metre yükseklikte, dikdörtgen şeklindeki, Frigya yaylası üzerinde bulunmaktadır.

Roma döneminde yazarlar, bu bölgenin havasının sağlıklı ve toprağının bereketli olduğundan söz etmişlerdir. Bardakçı Suyu da bu bölgeden geçmektedir.

Midas Anıtı, Frigya sanatının tipik bir örneğidir. Bu anıt, bir mezar anıtı olmayıp, Frigya’da pek çok kaya anıtı örneğinde görüldüğü gibi, bir Kybele (Ana Tanrıça) heykeli koymak üzere yapılmıştır.

Anıtın üzerinde Frig yazıları olduğundan "Yazılıkaya", yazılarda ise "Midas" adı geçtiğinden "Midas Amiti" denmiştir. Kült anıttır.

Midas Anıtı’nın M. Ö. 550 yıllarında yapıldığı sanılmaktadır. Kaya üzerinde, bir tapınağın cephesi biçiminde işlenmiştir. Cephesi doğuya bakmaktadır. Anıtın en ilginç yönü, üzerinde henüz çözülememiş olan ve ilk kez 1839 yılında Ch. Texiker tarafından yayınlanan, üç yazıtın bulunmasıdır.
 
Dorylaion (Şarhöyük, Eskişehir) Antik Kenti

Eski ve Orta çağlarda Yunanca Dorylaion, Latince Dorylaeum ismi ile, Arap kaynaklarında ise adı Darauliya, Adruliya ve Drusilya olarak geçen Dorylaion bugünkü Eskişehir İlidir.

Dorylaion, antik kaynaklarda önemli yolların kavşak noktasında kaplıcaları ile ünlü, ticaret ile zenginliğe kavuşmuş bir Frigya (Phrygia) şehri olarak geçer ve şehrin kurucusu olarak Eretrialı Doryleos gösterilir.

Kentin geçmişi, İÖ.4000'e (Bakırtaş Çağı) kadar uzanmaktadır. Yörede İ.Ö. 3000-2000 arasındaki İlk Tunç Çağı ile İ.Ö. 2000-1500 dönemindeki Orta Tunç Çağından kalan yerleşim alanları bulunmaktadır. Bu dönemde, Asur tüccarlarının, yöre sınırlarına dek etkin oldukları bilinmektedir.

Yörede yapılan kazılarda, Hitit İmparatorluğu dönemini de kapsayan Son Tunç Çağına ait (İÖ 1460-1200), az sayıda da olsa Hitit yerleşim merkezinin varlığı saptanmıştır.

Hitit İmparatorluğu sonrasında, Frigler yörede güçlü bir devlet kurmayı başardılar. O dönemlerde Friglerin Asurlular ve Urartular ile yakın ilişkileri vardı. Asurlularla Urartular arasındaki toprak kavgaları Friglerin bölgede kesin denetim kurmalarını sağladı.

Ancak, İÖ.VIII.yüzyılda güçlenen Lidyanın baskısı ve ardı kesilmeyen Asur akınları sonucunda güçsüzleşen Frigya egemenliği VII.yüzyılda Kimmerlerce yıkılmış, Eskişehir yöresi, İÖ. 676-546 arasında Lidya yönetimi altında kalmıştır.

Bizans çağında önem kazanan kentte imparator Iustinianus'un yazlık sarayının varlığından söz edilmektedir.

XIX.yüzyılda birçok gezgin ve bilim adamı, bölgeye yaptıkları gezilerin ve araştırmaların sonucunda Eskişehir'in 3 km. kuzeydoğusunda, Porsuk Çayı'nın kuzeyinde yer alan bugünkü adıyla Şarhöyük ören yerinin antik Dorylaion şehri olduğunu saptamışlardır. Burası 17 m. yüksekliğinde, 450 m. çapında Orta Anadolu'nun orta büyüklükteki höyüklerinden biridir.

Burada 1989 yılında itibaren Kültür Bakanlığı ve Anadolu Üniversitesi adına Prof, Dr. A. Muhibbe Darga başkanlığında bir ekip tarafından arkeolojik kazılara başlanmıştır. Halen devam etmekte olan kazılarda, höyükte İlk Tunç Çağı'ndan başlayan bir yerleşme olduğu saptanmıştır.

Dorylaion - Şarhöyük, Bizansın Selçuklulara karşı korunmasında büyük rol oynamış ancak 1176'da Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan'nın Bizans İmparatoru Manuel Komnenos'u mağlup etmesinden sonra kent, Selçukluların egemenliği altına girmiştir.

Bundan sonra uzun bir zaman yıkık ve terkedilmiş olan Dorylaion-Şarhöyük'ün yakınında, harabenin güneyinde yeni bir yerleşme kurulmuştur. W. M. Ramsay'in bildirdiğine göre, büyük olasılıkla Dorylaion harabelerine Eskişehir adı verilmiş ve bu ad o zamandan günümüze uzanmıştır.

Dorylaion (Eskişehir)'daki eserleri:

Yazılıkaya Frig Vadisi:


Frigler M.Ö 1200 yıllarında Anadolu da Hitit egemenliğine son vererek güçlü bir siyasi birlik oluşturmuşlar ve zamanla çok geniş bir bölgeye yayılarak yeni yerleşim birimleri kurmuşlardır. Bu yerleşim yerlerinden biri de Eskişehir İli, Han ve Seyitgazi ilçeleri arasında yer alan ve ormanlarla kaplı olan vadidir.

Bu vadi günümüzde Frigya Vadisi olarak biliniyor.Frig vadisi Kütahya-Eskişehir-Afyon Bölgesinde yer almaktadır. Bölgenin önemli bir bölümü Eskişehir'de yer almaktadır.

Antik Yazılıkaya Kenti:

Friglerin en yoğun olarak yaşadıkları kentlerden biri olan Antik Yazılıkaya Kenti, bugün Eskişehir iline bağlı Çifteler ilçesinin 39 km. güney batısında bulunuyor. Frigler, bu coğrafyadaki kayaların kolay işlenebildiğim görmüş ve zamanla kayaların içinde kendilerine yeni bir yaşam biçimi yaratmışlardır.


Frig Kaya Anıtları:

Frig Kaya Anıtları Frig dininin tek tanrısı Ana Tanrıça Kybele'ye adanmıştır.Kentin en görkemli anıtı Midas Anıtı M.Ö 550 ile tarihlenmektedir. Dinsel bir yapı olduğu bilinen bu anıta bir açıkhava tapınağı da diyebiliriz. Ahşap mimarinin kaya üzerine uyarlanmış en güzel örneği olan anıt adını yazıt içinde okunabilen "Midai" sözcüğünden almıştır ve cephesi doğuya bakar.

Midas Anıtının 210 m. güney batısında yer alan ve Bitmemiş Anıt (Arazastis Anıtı) olarak adlandırılan yapı yörenin en önemli dinsel yapılarından birisidir. Bitkisel Motifli Anıt, Küçük Yazılıkaya ve Bahşeyiş Anıtı diğer önemli kaya anıtlarıdır.


Friyg Kaya Mezarları:

Frig kaya mimarisinin zarif örneklerini anıtsal kaya mezarlarında da görmek mümkün.

Gerdekkaya Mezar Anıtı Yazılıkaya-Seyitgazi yolunun 3. km, sinde Çukurca Köyü yakınlarında bulunur, iki adet mezar odası bulunan Gerdek Kaya anıtının çevresindeki kayalarda da çok sayıda kaya mezarları bulunuyor. Hamamkaya ve Arslanlı Mabet olarak adlandırılan yapılar bunlardan yalnızca birkaçı...

Frgy Kaleleri:

Yazılıkayaya ulaşan yollara hakim olan tepelerde bulunan, bir zamanlar soyluların ve askerlerin yaşadıkları Frig kaleleri, Friglerin yaşam biçimini anlatan en önemli yapıtlardandır.

Frig Antik Zahran deresi:

Türkmen Dağının zirvesine yakın yerde bulunan Zahran Deresi, Kırka Beldesinin Göcenoluk (Yeniköy) ve Sandıközü köyleri arasında, yemyeşil bir vadide akmaktadır.

Berber Odası olarak bilinen anıtsal mezar, bu mezarın yanında bulunan Gizli Geçit ve kayalıklara oyularak yapılan Yer Altı Şehri bölgenin en ilgi çeken yapılarındandır.

Doğanlı Kale:

Yedi kattan oluşmuş ve uzaktan bakıldığında bir doğan başını andıran görüntüsüyle vadinin en önemli yapıtlarından birisi olan Doğanlı Kale aynı zamanda da nekrepol (kaya mezarı) dur.

Deveboynu Kalesi, Pişmiş Kale, Gökgöz Kalesi ve Akpara Kalesi ise diğer önemli kalelerdir.

Çavlum Köyü Mezarlığı:

Şehir merkezinin 16 km. doğusunda, Alpu Ovasında yer alan ve 1995 yılında Eskişehir Arkeoloji Müzesi tarafından tespit edilen mezarlık, Erken Hitit döneminin (Orta Tunç Çağı) en önemli kalıntılarından biridir. Anadolu Üniversitesinin de desteğiyle, 1999 ve 2001 yıllarında, bölgede kazılar yapılmış ve döneme ait gömme gelenekleri konusunda pek çok bilgi edinilmiştir. Kazılar sonunda Çavlum Köyü mezarlık alanında 46 adet mezar bulunmuştur. Bu mezarlardan 44'ü küp mezar, ikisi ise basit toprak mezardır. Mezarlarda 59 adet birey iskeletine ve döneme ait çanak, çömlek, testi, metal ve değişik taşlardan yapılmış kolye, küpe, yüzük, saç halkası gibi buluntulara rastlanmıştır. Kazılara devam edilmektedir.

Odunpazarı Sit Alanı:

Eskişehirin en eski yerleşim merkezi konumunda olan Odunpazarı, Osmanlı Evlerinin yer aldığı kültür mirasımızın öğeleri olan sivil mimarlık örneklerindendir. Odunpazarı eski mahalleleri, dar sokakları, eski evleri ve çeşmeleriyle "Eski Türk Şehri" görünümünü günümüze kadar korumuştur.

1978 yılında ilk kez başlatılan koruma çalışmaları sonuç vermiş ve 1988 yılında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca 154 adet sivil mimari örneği, 20 adet de anıtsal yapı koruma altına alınmıştır.
 

Han Antik Kenti​

T3Lz1.webpAntik yol üzerinde bulunan Han ilçesi, ilk Tunç çağı, Frig, Roma ve Bizans çağlarında da yerleşim bölgesi olarak kullanılmıştır.

Yazılıkayadaki Midas kentine ait Hitit rölyefleri ve Hitit kalıntıları Hititlerin MÖ.3500de buraya yerleşmiş olduklarını göstermektedir.

1937-1939 yıllarında İstanbul Fransız Arkeoloji Enstitüsü adına Albert Gabriel burasını ayrıntılı olarak incelemiş ve daha sonra Prof.Dr.Halet Çambelin yapmış olduğu kazılar izlemiştir.

Bu kazılar da yörenin İlk Tunç Çağından bu yana yörenin yerleşime açık olduğunu, Frig, Lydia dönemlerinde de yaşandığını ortaya koymuştur.

MÖ.1200 yıllarında Balkanlardan gelen Frigler buradaki Hitit egemenliğine son vermiştir. Bundan sonra Friglerin başkenti Gordionun buraya yakın oluşu, Hanın bulunduğu yerleşimin önemli bir Frig merkezi olmasında etkili olmuştur.

MÖ.VI.yüzyılın başlarında önemli bir kültür ve ticaret merkezi olan bu yörede bazı antik yerleşim merkezleri kurulmuştur.

Kimmerlerin Frig egemenliğine son vermesinden sonra da Lydialılar buraya kadar uzanmışlardır. Bu dönemleri Perslerin, Makedonyalıların, Romalıların ve Bizanslıların egemenlikleri izlemiştir.

Eskişehir Müzesinin burada yaptığı kazılarda Roma Dönemine ait, galerilerden oluşan bir yeraltı şehri ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca kazılarda mermerden yapılmış adak figürinleri ile Zeus, Kybele, Attis, Apollon, Afrodit ve Hekate heykelleri de ortaya çıkarılmıştır. Yeraltı şehrinin 15 m. batısında ana kayaya oyularak yapılmış olan kaya bulunmuştur.

Yazılıkaya, Erten, Akhisar, Gökçeyayla, Başara, Karakuyu, Alevkilise, Üççeşmeler gibi daha birçok yerde Roma-Bizans döneminden kalma çok sayıda yerleşim yeri ve tarihi kültür varlığı kalıntısı bulunmaktadır.

İpek Yolunun bir kolunun buradan geçmesi ilçe topraklarını, her dönemde önemli kılmıştır. Orta Çağın ikinci yarısında Haçlı ordularının buradan geçmesi, Türk Beylikleri, Bizanslılar arasında savaşların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ayrıca Emeviler zamanında da bölgeye Arap akınları yoğunlaşmıştır. Osmanlı Devletinin ilk dönemlerinde çevre yerleşim alanları ile beraber, imparatorluğun topraklarına katılmıştır.

Kurulunca 154 adet sivil mimari örneği, 20 adet de anıtsal yapı koruma altına alınmıştır.
 

Justinianapolis (Sivrihisar) Antik Kenti​

E8k9F.webpSivrihisarın oldukça eski yıllara inen bir geçmişi vardır. Yörede ilk yerleşim Hititlere dayanmaktadır. O dönemde ismi Sallopa, Abruztula, Spalia olan ilçe yakınında Pesinius (Ballıhisar) antik kenti bulunmaktadır.

Antik şehrin üzerinde bugün Ballıhisar Köyü kurulmuştur.

Pessinus, tanrıların anası Kibele olarak anılan tanrıçanın ünlü kutsal yerleşmesiyle birlikte Rahipler Devleti şeklindeki antik bir Frig yerleşmesi idi. Burası, antik kaynaklarda Matar Dindymene, Mâgna Mater, Agdistis Dindymene denen Frig baş tanrıçasının kutsal kenti olarak ün salmıştır.

Bergamalıların egemenliği altında kalan kent Galatların sürekli saldırılarına uğramıştır. MÖ. 25 yılında Augustus, Galatia eyaletini kurunca, Pessinus Romalıların yönetimine geçmiştir.

Roma döneminde ticari ve askeri önemi artmaya başlayan Sivrihisar, Bizans İmparatoru Iustinianus (M.S. 527 565) tarafından yeniden onarılmış ve Iustinianopolis adını almıştır. Kent bu dönemde Hıristiyanlık merkezi haline getirilmiş ve metropolitlik derecesine yükseltilmiştir.

Sivrihisarda ayrıca 1881 yılında yapılmış bir Ermeni Kilisesi bulunmaktadır. Kültür Bakanlığının desteği ile bu kiliseyi bugün Kültür Merkezi haline getirmek için çalışmalar sürdürülmektedir.
 
Nacolea (Seyitgazi) Antik Kenti

Seyitgazi’nin tarihi, yakınındaki Kültepe Höyüğünde yapılan araştırmalardan anlaşıldığına göre, MÖ. 3500’lü yıllara dayanmaktadır. MÖ. 600-800 yıllarında bölgeye yerleşen Frigler, MÖ. 738 yılında Prymnesia adında bir kent kurmuşlardır. Seyitgazi "Nacolea" adı ile Roma - Bizans döneminde önemli bir karakol haline gelmiştir. MS 395 ten sonra doğu Roma (Bizans) elinde kalan yörede birçok Bizans kenti kurulmuştur. O dönemde “Roma Conventus listelerinde Nacolea'nın adı geçmektedir.

M.Ö. 347 yılında Frigya koruluğu olarak Roma imparatorluğu içine dahil olan kent Nakoleia adını almıştır. Seyitgazi’de, Seyyit Battal Gazi adına 1207-1208 yıllarında Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubat’ın annesi Ümmahan Hatun tarafından iki katlı türbe ve tek mekanlı cami inşa ettirilmiştir.

Osmanlı Döneminde eklemeler yapılarak külliye haline getirilen Kümbet Tekkesi görülmeye değer yapılardandır. Haçlı seferleri sırasında yakılıp yıkılan kent, önemli ölçüde zarar görmüştür.
 
Eoudoxias (Gümüşkonak) Antik Kenti

82xjL.webp
Romalılardan önce kurulduğu sanılan Gümüşkonak, Günyüzü ilçesinin 10 km. uzaklıkta yer almakta ve Romalılar zamanında şifalı sıcak suları nedeniyle önemli bir sağlık merkezi olarak kullanılmıştır.

Tarihine ilişkin bilgiler yeterli olmamakla beraber, çevresindeki kalıntılara dayanılarak Galatların, Friglerin buraya egemen oldukları Arayit Dağı eteklerindeki kaya mezarlarından anlaşılmak. Sonraki yıllarda Romalılar, Bizanslılar buraya hakim olmuşlardır.
 
Geri
Top