Hikayesi
Âşık, hercai gönüllüdür. Bir gün genç bir kadın görür. Gelinin tülbendinin altından çıkan ve savrulan saçlarının da giydiği eteğin rengi de sarı; teni Beydağı’nın karı gibi beyazdır. O bir “Deste başı”dır. Yiğit sevince işte böyle deste başı sevmeli!
Hasa bezinden, kolları düğmeli gömleğini onun için giyer, atıyla onu görmek için pınarın başına gider. Konuşmak ister, olmaz. Onunla konuşmayan/konuşamayan gelin de dolu dolu döker gözlerinden. O, başkasının yâridir. Seven, ama kavuşamayan âşık duygu, düşünce ve hayallerini türküye dökerek dile getirir. Yöre motifleri ile süslediği hasretini dile getiren türküsünü yine yöre ezgisiyle çalıp söyler. “Seni benden beni senden eyleyen/Ölmeye de mezar mezar dolana” diyerek de beddua eder...
“Etek Sarı Sen Etekten Sarısın”
Etek Sarı Sen Etekten Sarısın
Kurban Olam Beydağının Karısın
Sordum Sual Ettim Kimin Yarısın
Ben Sormadan Dolu Gibi Döküyü
Bir Köynek Diktirdim Kolu Düğmeli
Herkes Kaderine Boyun Eğmeli
Deli Gönlüm Çirkine Bel Bağlama
Sevdiğin Yar Arguvan'ı Değmeli
Bir Köynek Diktirdim Hasa Bezinden
Alem Düşman Oldu Senin Yüzünden
Eğer Gurbet Ele Gider Dönersem
Ahdım Vardır Öpeceğim Yüzünden