Seni
Ne kadar dinlesem
Gözlerimden gelen
Yaşla seyretsem
Sinemi dağlayan hasretle
Sana refakat etsem azdır
Bilirim sızın dinmez,
Melalin bir nebze olsun
Teskin eğlemez
Bakma
Sen bana,
Kalabalıklar arasında
Geçen her lahza ruhumda
Derin bir yaradır
Ne hakkıyla
Ah u zarım anlaşılır,
Ne de figanım ağlatır
Gönlümden nükseden
Sevda başkadır,
Haz ve hevesten arınmıştır
Senin
Dinmeyen feryadın
Halinden nükseden hicranın
Yaprağı kalmamış ağacın,
Yerlerde sürünen yaprağın
Yıllara sari umut içinde
Sabırla bekleyen
Biçare nisanın sukutu gibi
Latif
Olan bir Rab var
O her niyet ve sesi duyar
Kalbi samimiyetine bakar,
Vakti gelince nasip akar
Şikayet ve yeis
Muhabbet ve şevki yıkar,
Takva bunlardan aridir yar
Mustafa CİLASUN]