Falkand Adaları, Tanrının Eli ve Sol Ayağı
Falkland Adaları, Atlas Okyanusunun güneyinde, 2000 nüfuslu İngiliz sömürgesidir. En yakın kara Arjantin'dir ki o da 480 kilometre uzaklıktadır.
1982 yılında, Arjantin'de yönetimi ele geçiren cunta rejimi, adalar üzerinde Arjantin'in de hak sahibi olduğunu iddia edip Falkland Adalarına asker çıkardı.
Dönemin İngiltere başbakanı Demir Leydi lakaplı Margaret Thatcher, bu duruma tepkisiz kalamazdı. 2 uçak gemisinin desteklediği bir filoyu Falkland adalarına yolladı.
Arjantin kuvvetlerinin elinde, Fransız yapımı Exocet füzesi bulunuyordu. Bu füzeler sayesinde İngiliz donanması büyük kayıplar vermiş, tam 8 adet gemi vurulmuştu. Arjantin saldırılar sırasında sahip olduğu bütün Exocet füzelerini kullanmıştı.
Bu noktadan sonra savaşın rengi değişti ve Arjantin kuvvetleri, güçlü İngiliz donanması karşısında hızlı bir mağlubiyet alarak, Falkland adalarını terk etmek zorunda kaldı.
Savaş sonrası Arjantin'de askeri cunta devrildi. Yönetimi siviller devraldı. Demir Leydi ise savaştan ülke içindeki popülaritesini güçlendirerek ayrıldı.
Ama anlatmak istediğim asıl hikaye bu değil tahmin ettiğiniz gibi. Hikayemiz yeni başlıyor.
Savaştan 4 yıl sonra, Meksika'da düzenlenen 1986 Dünya Kupası çeyrek finalinde, Nottingham Forest'ın kalecisi Peter Shilton, Manchester United'li Bryan Robson', Barcelona'ya transfer olacak Gary Lineker ve kasap lakaplı Terry Butcher gibi önemli oyunculara sahip İngiltere'nin rakibi Maradona'lı Arjantin olur.(hadi haksızlık yapmayalım, Arjantin kadrosunda Valdanado, Passarella, Batista gibi önemli isimler var ancak Maradano olduğu sürece benim için Arjantin takımı Maradona ve 10 arkadaşından ibarettir.)
Tahmin edildiği gibi, Arjantin halkı için bu bir futbol maçından çok kaybedilen savaşın intikamı olarak görülecektir.
Azteca stadındaki bu dev mücadeleyi izlemek üzere, 100 binden fazla futbol sever tribünleri doldurmuştu. Maçın ilk yarısı sönük geçti. İngiltere Maradona'yı durdurmuş görünüyordu.
İkinci yarı ise maç, Maradona'nın esas oğlan olduğu bir filme dönüştü.
Maradona, 51. dakikada İngiliz oyuncuları çalımlarla ekarte edip topu takım arkadaşına yolladı. Arjantinli oyuncu topu kontrol edemedi ve İngiliz savunmacı topu uzaklaştırmak isterken ters bir vuruş yaptı. Top ilahi bir kavis alıp süzülerek kale alanına doğru inerken, pozisyonu takip eden Maradona, İngiltere kalecisi Shilton ile aynı anda topa zıpladı.
Kaleciden önce topa eliyle dokunan Maradona, ağlara giden topu kutlarken İngiliz oyuncular hakemin etrafını sarmışlardı. İtirazlar fayda etmedi hakem golü verdi.
Daha sonra Maradona'ya bu gol sorulduğunda "Biraz Maradona'nın kafası, biraz Tanrı'nın elinin payı vardı" diyerek cevap verecekti. Bu cevaba müteakip, Arjantin'de aziz ilan edildi ve Maradona Kilisesi adlı tarikat kuruldu.(şuan 150'den fazla üyesi var ve tabi ki işin geyiğindeler)
Golden tam 4 dakika sonra, kendi yarı alanından aldığı topla ilerleyen Maradona, müthiş bir süratle sırasıyla Peter Beardsley, Peter Reid, Terry Butcher ve Terry Fenwick'ı geçmiş, en son kaleci Shilton'u da çalımlayıp topu boş kaleye yuvarlamıştı. Bu gol birçok sever tarafından tarihte atılmış en güzel gol olarak kabul görürken, İngiliz spiker durumu çok güzel özetlemiştir: "... and that is why maradona is the greatest player in the world!" (işte bu yüzden dünyanın en büyük oyuncusu Maradona)
78. dakikada Barnes'ın ortasıyla gelen Lineker golü skoru 2-1'e getirse de galibi değiştirmez. İngilizler yeşil sahadan mağlup ayrıldı.
Maradona önderliğindeki Arjantin 1986 Dünya Şampiyonasında yarı finalde Belçika'yı finalde de Batı Almanya'yı mağlup ederek şampiyon oldu.
Maradona bu maçla birlikte dünya futbol tarihinin en tepesine adını yazdırdı. Tabi ki Tanrının eli ve sol ayağıyla.
Ama Arjantin halkı için en önemlisi, Falkland Adaları'nın intikamı alınmıştı.
Falkland Adaları, Atlas Okyanusunun güneyinde, 2000 nüfuslu İngiliz sömürgesidir. En yakın kara Arjantin'dir ki o da 480 kilometre uzaklıktadır.
1982 yılında, Arjantin'de yönetimi ele geçiren cunta rejimi, adalar üzerinde Arjantin'in de hak sahibi olduğunu iddia edip Falkland Adalarına asker çıkardı.
Dönemin İngiltere başbakanı Demir Leydi lakaplı Margaret Thatcher, bu duruma tepkisiz kalamazdı. 2 uçak gemisinin desteklediği bir filoyu Falkland adalarına yolladı.
Arjantin kuvvetlerinin elinde, Fransız yapımı Exocet füzesi bulunuyordu. Bu füzeler sayesinde İngiliz donanması büyük kayıplar vermiş, tam 8 adet gemi vurulmuştu. Arjantin saldırılar sırasında sahip olduğu bütün Exocet füzelerini kullanmıştı.
Bu noktadan sonra savaşın rengi değişti ve Arjantin kuvvetleri, güçlü İngiliz donanması karşısında hızlı bir mağlubiyet alarak, Falkland adalarını terk etmek zorunda kaldı.
Savaş sonrası Arjantin'de askeri cunta devrildi. Yönetimi siviller devraldı. Demir Leydi ise savaştan ülke içindeki popülaritesini güçlendirerek ayrıldı.
Ama anlatmak istediğim asıl hikaye bu değil tahmin ettiğiniz gibi. Hikayemiz yeni başlıyor.
Savaştan 4 yıl sonra, Meksika'da düzenlenen 1986 Dünya Kupası çeyrek finalinde, Nottingham Forest'ın kalecisi Peter Shilton, Manchester United'li Bryan Robson', Barcelona'ya transfer olacak Gary Lineker ve kasap lakaplı Terry Butcher gibi önemli oyunculara sahip İngiltere'nin rakibi Maradona'lı Arjantin olur.(hadi haksızlık yapmayalım, Arjantin kadrosunda Valdanado, Passarella, Batista gibi önemli isimler var ancak Maradano olduğu sürece benim için Arjantin takımı Maradona ve 10 arkadaşından ibarettir.)
Tahmin edildiği gibi, Arjantin halkı için bu bir futbol maçından çok kaybedilen savaşın intikamı olarak görülecektir.
Azteca stadındaki bu dev mücadeleyi izlemek üzere, 100 binden fazla futbol sever tribünleri doldurmuştu. Maçın ilk yarısı sönük geçti. İngiltere Maradona'yı durdurmuş görünüyordu.
İkinci yarı ise maç, Maradona'nın esas oğlan olduğu bir filme dönüştü.
Maradona, 51. dakikada İngiliz oyuncuları çalımlarla ekarte edip topu takım arkadaşına yolladı. Arjantinli oyuncu topu kontrol edemedi ve İngiliz savunmacı topu uzaklaştırmak isterken ters bir vuruş yaptı. Top ilahi bir kavis alıp süzülerek kale alanına doğru inerken, pozisyonu takip eden Maradona, İngiltere kalecisi Shilton ile aynı anda topa zıpladı.
Kaleciden önce topa eliyle dokunan Maradona, ağlara giden topu kutlarken İngiliz oyuncular hakemin etrafını sarmışlardı. İtirazlar fayda etmedi hakem golü verdi.
Daha sonra Maradona'ya bu gol sorulduğunda "Biraz Maradona'nın kafası, biraz Tanrı'nın elinin payı vardı" diyerek cevap verecekti. Bu cevaba müteakip, Arjantin'de aziz ilan edildi ve Maradona Kilisesi adlı tarikat kuruldu.(şuan 150'den fazla üyesi var ve tabi ki işin geyiğindeler)
Golden tam 4 dakika sonra, kendi yarı alanından aldığı topla ilerleyen Maradona, müthiş bir süratle sırasıyla Peter Beardsley, Peter Reid, Terry Butcher ve Terry Fenwick'ı geçmiş, en son kaleci Shilton'u da çalımlayıp topu boş kaleye yuvarlamıştı. Bu gol birçok sever tarafından tarihte atılmış en güzel gol olarak kabul görürken, İngiliz spiker durumu çok güzel özetlemiştir: "... and that is why maradona is the greatest player in the world!" (işte bu yüzden dünyanın en büyük oyuncusu Maradona)
78. dakikada Barnes'ın ortasıyla gelen Lineker golü skoru 2-1'e getirse de galibi değiştirmez. İngilizler yeşil sahadan mağlup ayrıldı.
Maradona önderliğindeki Arjantin 1986 Dünya Şampiyonasında yarı finalde Belçika'yı finalde de Batı Almanya'yı mağlup ederek şampiyon oldu.
Maradona bu maçla birlikte dünya futbol tarihinin en tepesine adını yazdırdı. Tabi ki Tanrının eli ve sol ayağıyla.
Ama Arjantin halkı için en önemlisi, Falkland Adaları'nın intikamı alınmıştı.