Felsefe ve bilgelik, birbirlerine oldukça yakın kavramlar olmalarına rağmen, aralarında önemli farklar bulunmaktadır.
Bilgelik, genellikle yaşanılan tecrübeler sonucunda kazanılan bir bilgi ve anlayışa işaret eder. Bu tecrübeler, kişinin yaşamındaki olayları ve durumları daha geniş bir bakış açısıyla değerlendirmesini sağlar. Bilgelik, genellikle doğru kararlar alabilme, kişinin kendisi ve çevresi hakkında derinlemesine bilgi sahibi olabilme ve bu bilgileri etkili bir şekilde kullanabilme becerisini ifade eder. Bilgelik, bu tür bir bilginin yanı sıra, ahlaki ve etik değerleri de içerir. Bilgelik sahibi insanlar genellikle huzur ve iç dengeyi bulmuş, yaşamın anlamını ve amacını anlamış kişilerdir.
Felsefe ise daha çok düşünsel ve sistematik bir disiplin olarak karşımıza çıkar. Felsefe, varoluş, etik, bilgi, değer, mantık gibi geniş bir yelpazede konuları ele alır ve bu konular hakkında temel sorunları sorgular. Felsefenin amacı, bu sorunlara mantıksal ve mantıksal olarak tutarlı yanıtlar bulmaktır. Felsefe, bu sorunları çözmek için daha çok mantıksal çözümlemeler ve argümantasyona dayalı yöntemler kullanır.
Bilgelik ve felsefe arasındaki temel farklılıklardan biri, bilgelik genellikle yaşam tecrübesine dayanırken, felsefenin daha çok düşünsel ve sistemli bir yaklaşım gerektirmesi ve yüksek düzeyde soyut düşünme ve analitik beceri gerektirmesidir. Fakat, her iki kavramın amaçları arasında belirgin bir benzerlik bulunabilir: yaşamın doğasını ve amacını daha iyi anlamak ve bu anlayışı kişinin hayatında ve kararlarında kullanmak.