Felsefe-Eğitim İlişkisi
İnsanın her eylemi bir amaca yöneliktir. Davranışlarımızı, çabalarımızın temelinde de
belirli düşünceler, duygular vardır. Çıkarlarımız, mutluluğumuz açısından benimsediğimiz, gerçekleştirmek istediğimiz ilkeler, tasanlar söz konusudur. Bu nedenlerle her türlü her türlü insan girişimi, uğraşısı bir teoriye (kuram) bağlanır. İşte felsefe insan yaşamına bu noktada girmektedir. Geniş açıdan bakarsak, tüm çalışmalarımızı, eylemlerimizi genel bir düşünce sistemine, bir teori içine oturtmak isteriz. Belirlediğimiz bu düşünce sistemi adeta bize yol gösterir, bir rahatlık sağlar.
Konuya bu açıdan yaklaştığımızda felsefenin insan hayatının amacını, anlamını açıklamaya çalıştığım görürüz. İnsanı ne olup ne olmadığını veya ne olması, nasıl davranması gerektiğini araştırır, tartışır. Dolayısıyla felsefenin insana ve topluma dönük yönü bir ideal insan ve toplum formuna, tasarısına dayanmaktadır. Eğitimin toplumsal temellerinde belirtildiği gibi insan kültür yaratır, yaşamını bu kültüre göre ve bu kültür içinde düzene koyar. İnsan değer yaratan, düşünen, inanan bir varlıktır. Yani insan, niteliği ne olursa olsun ideal yaratır ve ona ulaşmak ister.
Dolayısıyla bu noktada eğitimle felsefe arasındaki ilişki gündeme gelmektedir. Felsefenin en önemli problemlerinden biri “insan problemi”dir. Yani insan nedir? Nasıl oluşur? Nitelikleri, amaçlar nelerdir veya nasıl olmalıdır? Bu sorular aynı zamanda eğitimin de sorup cevap aradığı sorulardır. Bu nedenlerle her eğitim sistemi, uygulaması bir felsefeye, dünya görüşüne dayanmaktadır.
Bu bakımdan eğitimle felsefe arşındaki ilişkiler öncelikle eğitim programlarının yapılmasında, amaçların, içeriğin, eğitim öğretim ilkelerinin, yöntemlerin, öğrenci başarılarının değerlendirilmesinde kendisini gösterir. Onun için eğitim programcıları, yöneticiler ve öğretmenler eğitimin planlanıp düzenlenmesinde, yürütülmesinde ve denetiminde felsefeden (eğitim felsefesi) çok yararlanırlar. Felsefenin insan ve eğitim hakkındaki açıklamaları, analiz ve yorumları eğitimi etkiler. Bu anlamda felsefe eğitimcileri yönlendirir, onlar bir ufuk açar, öğrenci yetiştirmede yol haritası verir. Dolayısıyla eğitim öncelikle felsefeden yararlanır, onun ürettiği bilgi ve düşünceleri kullanır.
Aydın YAKA
İzmir 2012
İnsanın her eylemi bir amaca yöneliktir. Davranışlarımızı, çabalarımızın temelinde de
belirli düşünceler, duygular vardır. Çıkarlarımız, mutluluğumuz açısından benimsediğimiz, gerçekleştirmek istediğimiz ilkeler, tasanlar söz konusudur. Bu nedenlerle her türlü her türlü insan girişimi, uğraşısı bir teoriye (kuram) bağlanır. İşte felsefe insan yaşamına bu noktada girmektedir. Geniş açıdan bakarsak, tüm çalışmalarımızı, eylemlerimizi genel bir düşünce sistemine, bir teori içine oturtmak isteriz. Belirlediğimiz bu düşünce sistemi adeta bize yol gösterir, bir rahatlık sağlar.
Konuya bu açıdan yaklaştığımızda felsefenin insan hayatının amacını, anlamını açıklamaya çalıştığım görürüz. İnsanı ne olup ne olmadığını veya ne olması, nasıl davranması gerektiğini araştırır, tartışır. Dolayısıyla felsefenin insana ve topluma dönük yönü bir ideal insan ve toplum formuna, tasarısına dayanmaktadır. Eğitimin toplumsal temellerinde belirtildiği gibi insan kültür yaratır, yaşamını bu kültüre göre ve bu kültür içinde düzene koyar. İnsan değer yaratan, düşünen, inanan bir varlıktır. Yani insan, niteliği ne olursa olsun ideal yaratır ve ona ulaşmak ister.
Dolayısıyla bu noktada eğitimle felsefe arasındaki ilişki gündeme gelmektedir. Felsefenin en önemli problemlerinden biri “insan problemi”dir. Yani insan nedir? Nasıl oluşur? Nitelikleri, amaçlar nelerdir veya nasıl olmalıdır? Bu sorular aynı zamanda eğitimin de sorup cevap aradığı sorulardır. Bu nedenlerle her eğitim sistemi, uygulaması bir felsefeye, dünya görüşüne dayanmaktadır.
Bu bakımdan eğitimle felsefe arşındaki ilişkiler öncelikle eğitim programlarının yapılmasında, amaçların, içeriğin, eğitim öğretim ilkelerinin, yöntemlerin, öğrenci başarılarının değerlendirilmesinde kendisini gösterir. Onun için eğitim programcıları, yöneticiler ve öğretmenler eğitimin planlanıp düzenlenmesinde, yürütülmesinde ve denetiminde felsefeden (eğitim felsefesi) çok yararlanırlar. Felsefenin insan ve eğitim hakkındaki açıklamaları, analiz ve yorumları eğitimi etkiler. Bu anlamda felsefe eğitimcileri yönlendirir, onlar bir ufuk açar, öğrenci yetiştirmede yol haritası verir. Dolayısıyla eğitim öncelikle felsefeden yararlanır, onun ürettiği bilgi ve düşünceleri kullanır.
Aydın YAKA
İzmir 2012