Fransa antlaşmaları
1675 Strasbourg Antlaşması
1814 Fontainebleau Antlaşması
Berlin Konferansı
III. Cenevre Sözleşmesi
Dunkirk Antlaşması
El-Ariş Sözleşmesi
Kellogg-Briand Paktı
Locarno Antlaşması
Münih Antlaşması (1938)
Paris Antlaşması (1303)
Paris Antlaşması (1763)
Paris Barış Senedi
Ryswick Antlaşması
Saint-Jean-de-Maurienne Anlaşması
Sykes-Picot Anlaşması
Tilsit Antlaşmaları
Utrecht Antlaşması
Vestfalya Antlaşması
Washington Denizcilik Antlaşması
1675 Strasbourg Antlaşması
1814 Fontainebleau Antlaşması
Berlin Konferansı
III. Cenevre Sözleşmesi
Dunkirk Antlaşması
El-Ariş Sözleşmesi
Kellogg-Briand Paktı
Locarno Antlaşması
Münih Antlaşması (1938)
Paris Antlaşması (1303)
Paris Antlaşması (1763)
Paris Barış Senedi
Ryswick Antlaşması
Saint-Jean-de-Maurienne Anlaşması
Sykes-Picot Anlaşması
Tilsit Antlaşmaları
Utrecht Antlaşması
Vestfalya Antlaşması
Washington Denizcilik Antlaşması
1675 Strasbourg Antlaşması
Strasbourg Anlaşması, kimyasal silah kullanımının yasaklanmasına yönelik ilk uluslararası antlaşmadır. Fransa ve Kutsal Roma İmparatorluğu arasında imzalanan antlaşma savaşta zehirli mermi kullanımının yasaklanması ile ilgiliydi. Antlaşma 27 Ağustos 1675'te imzalandı ve 1925 Cenevre Protokolü'ne kadar kimyasal silahların kullanımını önlemeye yönelik başka bir girişim olmadı.
1814 Fontainebleau Antlaşması
Fontainebleau Antlaşması, Fransanın başkenti Paris yakınlarındaki Fontainebleau Sarayında 11 Nisan 1814 tarihinde Napolyon Bonapart ile Avusturya İmparatorluğu, Rusya İmparatorluğu ve Prusya Krallığı arasında imzalanan antlaşmadır. Napolyon Savaşlarının sonunda Parisin düşmesi ile yenik düşen Napolyon antlaşmayı imzalamak zorunda kalmışve iktidardan çekilerek Elba Adasına sürgüne gitmiştir. Antlaşma, Napolyonun Yüz Gün olarak bilinen ve sürgünden dönerek yeniden iktidara gelmesiyle geçersiz hale gelmiştir.
Öncesi
Napolyon Savaşlarının son döneminde Fransa, Rusya Seferinin başarısızlığının ardından Almanyadan atılmış, Yarımada Savaşı sonunda ise Portekiz ve İspanyayı terk etmek zorunda kalmıştı. Artık Fransa topraklarında verilen mücadelenin ardından Paris Muharebesi ile başkent de düşünce Fransız hükümeti müttefik devletlerle görüşmelere başlamıştı. Artık Napolyon Bonapartın tahtı bırakması isteniyordu.
31 Mart günü müttefik devletler adına açıklama yapan Rus Çarı I. Aleksandr, kesinlikle Napolyon veya ailesinden birisiyle barış görüşmeleri yapılmayacağını, Fransanın toprak bütünlüğünün gözetileceğini ve yeni bir anayasa hazırlayacak sorumlu bir geçici yönetim ile masaya oturmaya hazır olunduğunu bildirir. Ertesi gün olan 1 Nisanda bu sefer Fransa Seantosuna hitap eden Çar, iyi niyet göstergesi olarak Rusya Seferinde tutsak edilen 150 bin Fransız askerinin salıverildiğini açıklar. Toplanan Fransa Senatosu Napolyonun iktidarının sona erdiğini ilan eden bir karar yayınlar Bu sırada Fontainebleau Sarayında gelişmeleri izleyen Napolyon, barış için tek engel kendisi ise tahttan feragat etmeye hazır olduğunu ilan eder. İzleyen günlerde üzerinde tartışmalar yürütülen taslak antlaşma 11 Nisan günü Parisde imzalanacak ,13 Nisan günü ise Napolyon tarafından onaylanacaktır.
Antlaşma esasları
Antlaşma 21 maddeden oluşur. Antlaşmanın en önemli gündemi olan Napolyon iktidardan alınır ve imparatorluk çapında hiçbir yetkisi kalmaz. Buna rağmen o ve eşi imparator ve imparatoriçe ünvanlarını sembolik olarak koruyabilmektedir. Ayrıca onların soyundan gelen hiçbir kişinin Fransada iktidara gelmesi yasaklanır.
Antlaşmayla Elba Adası, Napolyon tarafından yönetilen özerk bir prenslik konumuna getirilir. Elba Adasının egemenliği ve bayrağı yabancı ülkelerce tanınacak, adaya karşı sadece Fransa silahlı kuvvet kullanabilecektir. Napolyon, imparatorluğa ait tüm mücevherleri hazineye devredecek, kişisel koruması için 400 silahlı muhafız bulundurmasına izin verilecektir.
İmzalanan antlaşmanın altında imzası bulunanlar şöyledir:
Fransız General Armand Augustin Louis de Caulaincourt
Fransız Mareşal Étienne Jacques Joseph Macdonald
Fransız Mareşal Michel Ney
Avusturyalı diplomat Klemens von Metternich
Rus diplomat Karl Nesselrode
Prusya Başbakanı Karl August von Hardenberg
Britanyanın konumu
Antlaşma görüşmelerinde Britanya temsilcisi olan Dışişleri Bakanı Robert Stewart Birleşik Krallık olarak antlaşmayı imzalamayacaklarını çünkü metni imzalamanın Napolyonu Fransa imparatoru olarak tanımak anlamına geleceğini, Napolyonun aslında isyan halinde bulunan Fransa halkından faydalanan bir gaspçı olduğunu belirtir. Ayrıca Napolyonun yoğun olarak desteklendiği ve Fransaya çok yakın bir adaya sürgün edilmesinin ileride sorun yaratacağını da öngörür.
Belgenin çalınması
2005 yılında iki ABD vatandaşı Fransa mahkemesi tarafından 1974-1988 yılları arasında Fransız Ulusal Arşivlerinden antlaşmanın kopyasını çalmakla suçlanırlar. Çalınan belgeyi açık artırmada satmaya çalışırken yakalanan şahıslar ABDde para cezasıyla çarptırılsalar da yargılanmak üzere Fransaya iade edilmezler. Çalınan belgeler Fransaya iade edilir.
Berlin Konferansı
Berlin Batı Afrika Konferansı, Afrika'nın Kongo Havzası'na ilişkin egemenlik haklarının tartışılması ve bir sonuca bağlanması için düzenlenen uluslararası bir konferanstır. Portekizin önerisi üzerine, 15 Kasım 1884-26 Şubat 1885 tarihlerinde düzenlenen konferansa İngiltere, Fransa, Avusturya, Almanya, İtalya, Rusya, Portekiz, İspanya, ABD, İsveç, Norveç, Danimarka, Belçika ve Osmanlı İmparatorluğu katılmıştır. Konferans başlanlığını Almanya şansölyesi (başbakan) Otto von Bismarck yapmıştır.
1870li yıllara gelindiğinde Afrikadaki sömürgecilik yayılması, kaşiflerin gezilerine dayanıyordu ve bir anlamda sözlü işgal ilkesi geçerliydi. Kaşiflerin keşfettikleri geniş araziler, adına çalıştıkları, tarafından finanse edildikleri hükümete ait sayılıyordu. Sömürge yönetimlerini kurmakta olan ülkeler, bu şekilde askeri-siyasi olmayan tarzda sömürge alanlarını genişletmekteydiler. Bu durumu, kendi sömürge bölgeleri açısından tehdit olarak algılayan Portekiz, sömürge yayılmacılığının kurallara bağlanmasını istemiştir. Konferans sonunda oluşan sonuç belgesi, fiili işgal ilkesini benimsemiştir. Bunun anlamı, herhangi bir bölge üzerinde hak iddia edebilmenin, o bölgede askeri bir hakimiyet kurmaya dayandırılmasıdır.
Konferans, sömürgeci yönetimlerin dünyanın değişik bölgelerini hızla işgal etmelerinin önünü açmıştır. Bu nedenle konferans, sömürgecilik tarihinin önemli kilometre taşlarından biridir.
III. Cenevre Sözleşmesi
1949 Cenevre Savaş Esirleri Sözleşmesi, (ingilizce : Geneva Convention Relative to the Treatment of Prisoners of War), 1949 yılında Cenevre'de, savaş sırasında insani değerler temelinde uyulması gereken devletlerarası hukuk kurallarını saptamak amacı ile bazı devletlerin 21 Nisan-12 Ağustos 1949 tarihleri arasında bir araya gelerek oluşturdukları uluslararası hukuk.
Bu konvansiyonun 2 maddesi, bu konvansiyonda sağlanan hakların hangi durumlarda uygulanacağına açıklık getirmektedir ve daha sonraki maddelerinde, kimlere savaş esiri (prisoner of war) deneceğini, bu kişilerin ele geçirilmesinden serbest bırakılmalarına kadar sahip oldukları hakları düzenlenmektedir.
Dunkirk Antlaşması
Dunkirk Antlaşması, Birleşik Krallık ve Fransa arasında 4 Mart 1947 tarihinde imzalanan bir antlaşmadır.
II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinin hemen ardından Avrupa devletleri, savaş sürecinde 23 milyon nüfusun bulunduğu 180.000 metrekarelik bir alanı topraklarına katan Sovyetler Birliği'nin askeri gücünden endişe etmeye başladı. Bünyesinde 3 milyon asker barındıran Sovyetler Birliği, Avrupa'nın en büyük askeri gücü haline gelmişti. Birleşik Krallık, bu tehlikeye karşı Fransa ile askeri ittifak kurmak amacıyla Dunkirk Antlaşması'nı imzaladı. İmza merasiminde Fransa'yı temsilen Georges Bidault ve Birleşik Krallık'ı temsilen Ernest Bevin bulundu.
El-Ariş Sözleşmesi
El-Ariş Sözleşmesi, 24 Ocak 1800 tarihinde Fransa ve Osmanlı Devleti arasında imzalanmış ateşkes sözleşmesi. Fransa'nın Mısır Seferi çerçevesinde imzalanmış, Büyük Britanya'nın karşı çıkması nedeniyle uygulamaya konamamıştır.
Fransa'nın Mısır Seferi, 1798 yılı Ağustos ayında başlamıştı. Fransa, Büyük Britanya karşısında deniz muharebesinde yenik düşmesine rağmen karada ilerlemesine devam edebilmiş, Filistin'de ilerledikten sonra Akkâ Kalesi kuşatmasının Osmanlı savunmasınca kırılmasından sonra Mısır'a geri dönmüş ve 1 Ağustos 1799'da Mısır'da Osmanlı ordusuna karşı bir muharebesi kazanmıştı.
Fransa kuvvetlerine komuta eden General Napolyon Bonapart, Fransa'da meydana gelen siyasi bunalımı haber alarak Ağustos 1799'da Fransa'ya döndü. Bonapart'ın yerine geçen General Jean-Baptiste Kléber başkanlığındaki Fransız heyeti 1799 sonunda Osmanlı yetkilileriyle görüşmelere başladı. Taraflar arasında 24 Ocak 1799 tarihinde El-Ariş adlı liman kentinde bir sözleşme imzalandı. Fransa bu sözleşmenin hükümlerine göre, 1798 yılında işgal etmiş olduğu Mısır'ı boşaltacaktı. Sözleşme uyarınca Fransa ordusu mensuplarının ülkelerine dönmeleri için Büyük Britanya tarafından pasaport ve geçiş belgeleri verilmesi gerekiyordu. Bu durumda, bu dönemde Osmanlı Devleti'nin müttefiki konumunda olan İngiltere sözleşmeye taraf oluyordu. Başlangıçta Büyük Britanya'nın da desteklediği bu sözleşme, Şubat 1800'de Britanya donanması amirali George Elphinstone Keith'in sözleşmeyi imzalamayı reddetmesi nedeniyle yürürlüğe girmedi.
Fransa birliklerinin Mısır'dan geri çekilmesini düzenleyen yeni bir sözleşme 27 Haziran 1801 tarihinde imzalanacaktır. 9 Ekim 1801'de imzalanan Paris Barış Senedi ile Fransa ve Osmanlı Devleti arasındaki barışın şartları ortaya konacak, nihai barış ise 25 Haziran 1802'de Paris Antlaşması ile gerçekleşecektir.
Osmanlı Devleti, bu antlaşmadan sonra diğer ülkelerin Osmanlı Devleti üzerindeki amaç ve emellerine göre izledikleri yolu değerlendirerek denge politikası izlemeye başlamıştır.