• 📢 Merhaba Ziyaretçi.
    "Bahar geldi hoşgeldi 🌼🍃"
    konulu fotoğraf yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizleri de objektifinize takılan bir bahar resmiyle yarışmada görmek isteriz...

Konuya cevap yaz

Gecedir:  Şu an bütün fıskiyeler daha gür sesle konuşur. Benim ruhum da bir  fıskiyedir. Gecedir: Ancak şimdi sevenlerin bütün türküleri coşar. Benim  ruhum da bir sevenin türküsüdür.


İçimde  dindirilmemiş, dindirilemez bir şey var. Bu, sesini yükseltmek istiyor.  İçimde bir sevme isteği var ki aşkın dilini konuşuyor. Ben ışığım.  Keşke gece olsaydım! Ama ışıkla çevrili olmak benim yalnızlığımdır.


Ah,  gece ve karanlık olsam! Işığın memelerini emmek isterdim! Küçük, parlak  yıldızlar ve üstümüzdeki ateşböcekleri, sizi de kutsamak ve ışık  armağanınızdan bir yudum alıp mutlu olmak isterdim. Fakat ben kendi  ışığımın içinde yaşarım ve kendimden çıkan alevleri kendim içerim.


Ben,  almaktaki mutluluğu bilmem ve çoğunda çalmanın almaktan daha hayırlı  olduğunu düşünürüm. Benim fakirliğim odur ki, elim armağan vermekten  uslanmaz. Bekleyen gözlerin ve özlemin aydınlık gecelerini görmek, benim  kıskançlığımdır.


Ah,  bütün armağan verenlerin bahtsızlığı! Ah, güneşimin kararması! Ah,  istemek tutkusu! Ah, tokluk içinde açlık. Bunlar, benden alırlar; ama  ruhlarına da dokunuyor muyum? Vermekle almak arasında bir uçurum vardır  ve en küçük çukura bile en sonunda köprü kurulur.


Güzelliğimden  bir açlık doğuyor. Aydınlattıklarımdan acı vermek ve armağan  ettiklerimden çalmak istiyorum. Kötülük yapmaya o kadar susadım ki!...  Elime doğru bir el uzandığı zaman geriye çekilmek, düşerken yavaşlayan  bir şelale gibi gecikmek... Kötülük yapmaya böyle susuyorum. Benim  zenginliğim böyle bir intikam düşünüyor. Benim yalnızlığımdan böyle bir  hile kaynıyor.


Armağan  vermekten duyduğum mutluluk, armağan verirken öldü; erdemim kendi  cömertliğinden bezdi. Boyuna armağan veren, utancı kaybetmek  tehlikesiyle karşı karşıyadır. Sürekli dağıtanın eli ve kalbi, dağıtma  yüzünden nasırlaşır.


Gözüm  dilencilerin utancı karşısında yerinden fırlamıyor artık. Elim, dolu  ellerin titremesine kayıtsız artık. Gözüme yaş ve kalbime keder nereden  geldi? Ah, bütün armağan verenlerin yalnızlığı! Ah, bütün parlayanların  suskunluğu!


Boş  uzayda birçok güneş dönüyor. Onlar bütün karanlıklara ışıkla  seslenirler; ama bana karşı susarlar. Ah! Işığın parlayan şeylere karşı  düşmanlığı şudur ki yoluna insafsızca devam eder. Parlayan şeylere  gönülden bezgin, güneşlere karşı soğuk, her güneş böyle döner. Güneşler  yörüngelerinde bir fırtına gibi uçar, onların çevrimi böyledir.  Sarsılmaz iradelerinin peşinde gider. Onların soğukluğu budur. Ah  karanlıklar, geceler! O parlayan şeylerden sıcaklığı yayan sizsiniz!  Işığın memelerinden sütü ve serinletici iksiri emen sizsiniz. Ah etrafım  buz gibi; elim buz içinde yanıyor. Ah, içimde sizin susuzluğunuza karşı  bir susuzluk var.


Gecedir: Ne yazık ki ben ışık olmaya, gecelerin susuzluğunu çekmeye ve yalnız olmaya mecburum.


Gecedir: Arzum bir pınar gibi içimde kaynıyor, konuşmak istiyorum.


Gecedir: Şimdi bütün fıskiyeler daha gür konuşur. Benim ruhum da bir fıskiyedir.


Gecedir: Ancak şimdi bütün sevenlerin şarkıları uyanır. Benim ruhum da bir sevenin şarkısıdır."


Zerdüşt, böyle buyurdu...



Turizmin başkenti olarak bilinen güneydeki ilimiz?
Geri
Top