Türkiye İsrafı Önleme Vakfı tarafından hazırlanan raporda sadece 5 yılda gıdada israfın faturasının 150 milyar dolar olduğu vurgulandı. Raporda bu kaynakla 19 mega projenin yapılabileceği savunuldu.
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı, 2020 raporunda kamusal ve bireysel israf karnesini çıkardı. Sadece gıda israfı maliyetinin bile milyarlarca dolarlık projelere denk olduğu tespiti yapılan raporda, israfın dünya çapında mutsuzluğu tetiklediği de vurgulandı.
Raporda, kamu yönetimindeki en büyük israf kalemlerinden biri olarak, büyükşehir ve merkez ilçe yapılanmaları ile bu ilçelerin kaymakamlıkları gösterildi. Bu sistem sebebiyle açılan yeni idarelerdeki iş yükü ve yaklaşık 50 bin çalışanın yılda 40 milyar liralık zarara sebep olduğu savunuldu. Bireysel tüketim çılgınlığına da vurgu yapılan raporda, zararın boyutu gıda israfıyla gözler önüne serildi. Türkiye’nin beş yıllık gıda israfının faturası 150 milyar dolar olarak hesaplanan raporda, israf edilen bu kaynakla yapılabilecek 19 mega proje arasında, Akkuyu Nükleer Santrali (20 milyar dolar), Kanal İstanbul (15 milyar dolar), İstanbul Havalimanı (10 milyar dolar), Yavuz Sultan Selim Köprüsü (3,5 milyar dolar), ATAK Helikopteri (3,3 milyar dolar) gibi örnekler sıralandı.
‘Çözüm: Hepitalizm’
İsrafın başta yoksulluk ve iklim değişikliği gibi başlıklarla birlikte kitlesel mutsuzluğu tetiklediği kaydedilen raporda, israfın tespiti için sera gazı, karbon, su, dijital cihaz ve gıda israfının ayak izlerinin incelenmesi gerektiği belirtildi. Çözümün, insanın esenliğinin, özgürlüğünün, manevi değerlerin yükseldiği ve materyalist düşüncenin ağırlığını kaybettiği “hepitalist” düşüncede olduğu ifade edilen raporda, bireysel tüketimde gösterişten kaçınılması, tasarruf için bilinçli adımlar atılması ve kamuda verimliliğin arttırılması gerektiği kaydedildi.
Vakıf raporunda; meslek odaları ve birliklerin topladığı aidatlardan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) “kötü ve sürdürülemeyen sistemi”ne, iç borç faizlerinden gece yapılan tabela aydınlatmalarına kadar pek çok alanda israfın sözkonusu olduğu savunuldu.
80/20 ve Altı Sigma yaklaşımı önerisi
Raporda israfı azaltma yolu olarak 8020 ve Altı Sigma yaklaşımları önerildi. 8020 yaklaşımı; başarıların, yüzde 80’inin, çabaların yüzde 20’sinden kaynaklandığını kabul eden, bireyciliği savunan, büyümeyi hedef alan bir düşünce sistemi. Altı Sigma ise israf sınırını 1 milyon işlemde 3 olarak belirleyen bir yaklaşım. Bu yaklaşım, denetim çalışmalarını dahi israf olarak görürken, önleyici kalite sistemini öngörerek, hataların önceden tespit edilmesi gerektiğini savunuyor.
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı, 2020 raporunda kamusal ve bireysel israf karnesini çıkardı. Sadece gıda israfı maliyetinin bile milyarlarca dolarlık projelere denk olduğu tespiti yapılan raporda, israfın dünya çapında mutsuzluğu tetiklediği de vurgulandı.
Raporda, kamu yönetimindeki en büyük israf kalemlerinden biri olarak, büyükşehir ve merkez ilçe yapılanmaları ile bu ilçelerin kaymakamlıkları gösterildi. Bu sistem sebebiyle açılan yeni idarelerdeki iş yükü ve yaklaşık 50 bin çalışanın yılda 40 milyar liralık zarara sebep olduğu savunuldu. Bireysel tüketim çılgınlığına da vurgu yapılan raporda, zararın boyutu gıda israfıyla gözler önüne serildi. Türkiye’nin beş yıllık gıda israfının faturası 150 milyar dolar olarak hesaplanan raporda, israf edilen bu kaynakla yapılabilecek 19 mega proje arasında, Akkuyu Nükleer Santrali (20 milyar dolar), Kanal İstanbul (15 milyar dolar), İstanbul Havalimanı (10 milyar dolar), Yavuz Sultan Selim Köprüsü (3,5 milyar dolar), ATAK Helikopteri (3,3 milyar dolar) gibi örnekler sıralandı.
‘Çözüm: Hepitalizm’
İsrafın başta yoksulluk ve iklim değişikliği gibi başlıklarla birlikte kitlesel mutsuzluğu tetiklediği kaydedilen raporda, israfın tespiti için sera gazı, karbon, su, dijital cihaz ve gıda israfının ayak izlerinin incelenmesi gerektiği belirtildi. Çözümün, insanın esenliğinin, özgürlüğünün, manevi değerlerin yükseldiği ve materyalist düşüncenin ağırlığını kaybettiği “hepitalist” düşüncede olduğu ifade edilen raporda, bireysel tüketimde gösterişten kaçınılması, tasarruf için bilinçli adımlar atılması ve kamuda verimliliğin arttırılması gerektiği kaydedildi.
Vakıf raporunda; meslek odaları ve birliklerin topladığı aidatlardan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) “kötü ve sürdürülemeyen sistemi”ne, iç borç faizlerinden gece yapılan tabela aydınlatmalarına kadar pek çok alanda israfın sözkonusu olduğu savunuldu.
80/20 ve Altı Sigma yaklaşımı önerisi
Raporda israfı azaltma yolu olarak 8020 ve Altı Sigma yaklaşımları önerildi. 8020 yaklaşımı; başarıların, yüzde 80’inin, çabaların yüzde 20’sinden kaynaklandığını kabul eden, bireyciliği savunan, büyümeyi hedef alan bir düşünce sistemi. Altı Sigma ise israf sınırını 1 milyon işlemde 3 olarak belirleyen bir yaklaşım. Bu yaklaşım, denetim çalışmalarını dahi israf olarak görürken, önleyici kalite sistemini öngörerek, hataların önceden tespit edilmesi gerektiğini savunuyor.
- Kaynak
- https://www.kanalben.com/m/guncel/gida-israfinda-yillik-fatura-30-milyar-dolar-h578146.html