• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Gül ile Bülbül

  • Konuyu açan Konuyu açan Melek
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

Melek

Özel Üye
Özel üye
Gül edebiyatımızda sevgilinin yerine kullanılan bir mazmundur. Rengi, kokusu ve tazeliğiyle; al yanaklı, kiraz dudaklı ve güzel kokulu sevgiliye benzetilir. Gülü seven ise ufak tefek boyu ile bülbüldür. Bülbülün dili güzel kullanması (güzel ses çıkarması) ve sürekli sevgilinin yanından ayrılmayıp çapkınlık yapması nedeniyle gül de gönlünü o kadar güzel kuş dururken ister istemez buna kaptırmıştır. Gül ve bülbül aşkın sembolüdür. Şâirlerimizin çoğu bunlarla aşkını dile getirir ve şâirlerin hepsi birer bülbüldür. Gülün yaprağı, dalı ve fidanı güzeldir. Bülbül, sabah rüzgarı (saba) ile gülün yanına gider ve başlar güzel sesi ile onu övmeye ve ona olan aşkını dile getirmeye. Gül de ona karşılık vererek yavaş yavaş gülümsemeye (açmaya) başlar. Sabahları çok ötmesinin nedeni herhalde aşkına az da olsa bu karşılık bulmasıdır. Bülbül, güzel sesi ile aşkı en güzel şekilde anlattığı için insanlar bundan faydalanmak istemiş ve tuzağa düşürülen çılgın âşık kendisini demir parmaklıklar arasında buluvermiştir. Daha önce sevgilisinin az yüz vermesine bir de bu ayrılık eklenince kafeste daha güzel ötmeye başlamıştır. Ne çekmişse dilinden çekmiştir. Ah vatanım, vah vatanım diyerek ötmesinin altında hicrân (sevgilisinden ayrı olması) yatmaktadır. Bütün büyük aşklar gibi gül ile bülbülün aşkı da birbirine kavuşamadan bu fani dünyada ayrı olarak noktalanır.
Kırmızı gül Dinî Tasavvufî Türk Edebiyatı’nda aynı zamanda Peygamberimizi de çağrıştırır. Gül, kokusunu Peygamberimizden aldığı da söylenmektedir. Gerek Klâsik (Divan) Edebiyat’ta gerekse Halk Edebiyatı’nda “gül” en çok sözü edilen çiçektir.
Bahar mevsiminin diğer adı “Gül Mevsimi, Aşk Mevsimi”dir. Çile çeken bülbüle saygımızdan dolayı bu bahar mevsiminde onun sevgililerinin hiçbirini koparmayalım. (Belki bizim aşık da kafesten kurtulup gül ile vuslata (kavuşma) erişebilir... Bir umut. Bekleyelim koparmayalım.
 
günümüzde siyaset lider))) gerçek insanların aşkını ancak ona karşılık weren aşkdır ama günümüzdeki siyaset aşklarada yansıdı ben bunu anladım günümüzün aşkları siyaset wede para olmuşş umarım anlatabilmişim)))
 
Gül ile bülbü lün Aralarındaki bu ilişki mecazi aşk olarak kabul edilmiş, gülün aşkı ile tutuştuğu için bülbüle "şeydâ" (çılgın) ve "zâr" (ağlayıp inleyen) sıfatları verilmiştir. ... Yine bu anlayışa göre bülbülün güle yaklaşmasını önleyen en büyük engel gülün dikenidir. Ancak bülbül dikeni de gülün hatırı için hoş görmektedir.
 
GÜL İLE BÜLBÜLÜN HİKAYESİ:
Gül her zaman ki gibi sabahın ilk ışıklarında yapraklarını açıyordu
bir ağacın dalında ise bülbül gülün
yapraklarını açışını görüyor ve onun için şarkılar söylüyordu
gül yapraklarını daha bir narin açıyordu
bülbülse daha bir içten söylüyordu
gül bülbüle bülbül güle sevdalanıyordu
günün ilk ışıklarıyla gül bülbülü bülbül gülü görmeden yapamıyordu
gül etrafına daha güzel kokular
saçıyordu bülbülse şakıyordu
bülbül gülün gül bülbülün gül biliyordu ki ömrü kısaydı
ama aşkı yaşamalıydı .sayılıda olsa günlerini aşık olduğu bülbülle geçirmek istiyordu
bülbül güle şarkılar söylüyor gül ise şiirler okuyordu gül gün geçtikçe daha bir kırmızı
daha bir kırmızı oluyordu aşkını içine çekiyor etrafını güzel kokutuyordu
bülbül ise güzel sesiyle cihanda yok benim gibi güzel ses der
gibi aşkına
şarkılar söylüyor onunla her
saniye ilgileniyordu çünkü gülü çok seviyordu
gül her
zamanki gibi sabahın ilk ışıklarında yapraklarını açıyordu
bülbülün sesini duyuyordu_
ama gül kendini kötü hissediyordu anlamıştı bu son günüydü gülün
git burdan bülbül git burdan artık seni istemiyorum diyordu bülbüle
bülbül anlamıyordu şaşkınlık içinde gülün dalına konuyordu neyin var aşkım diye soruyordu
gül git artık burdan seni istemiyorum şarkılarınida al beni rahat bırak diyordu bülbüle
bülbül güle baktı gül bülbüle baktı gülüm hastamısın yoksa evet gülüm hasta_
gül hasta bülbül yasta gül soluyor bülbül kan ağlıyor gül artık güzel kokmuyor_
bülbül şakımıyor gül boynunu bükmüş son saatlerini yaşıyor bülbül telaşa düşmüş su arıyor_
bülbül ağzında su taşıyor güle. ağıtlar yakıyor gökyüzüne. gülü son bir kez görmek istiyor bülbülü_
yaprakları dökülüyor gülün sanki canı çıkıyor bülbülün boynu bükük solmuş güzel kokmuyor gül_
ama dilinde sadece bülbül .üzülme diyor gül gül gider gelir sümbül hayır der bülbül
sen varsan ben varım sen yoksan ben neye yararım bülbül sevmiş bir kere gönül veremez sümbüle
gül söner son kez söyle bülbüle bülbül son şarkısını söyler güle gül dudağında son hece_
seni seviyorum der bülbüle .bülbül ağıtlar yakar güle göz yaşı döker kolu kanadı kırılır çöker yere
gülüm gülüm sensiz beyhude geçer ömrüm ne söyler dilim lal olmuşum ne görür gözüm ama
gidemem diyardan diyara sevemem gayri senden başka .bülbül canı gibi sevdi gülü_
gül iki günde bıraktı gitti bülbülü zikre şehadet eder sema seni bana yazsın diye ederim yaradan a dua
bu bülbülün son sözleriydi güle duyduğu aşkı muhabbetten bir daha şakımamış diyardan diyara uçmamış . ve gülünden sonra pek fazla yaşamamış gülün baş ucunda son nefesini vermiş
 
Gül aşkı
bülbül sevmiş bir kere gönül veremez sümbüle
gül söner son kez söyle bülbüle bülbül son şarkısını söyler güle gül dudağında son hece_
seni seviyorum der gibi
 
Geri
Top