bir muhasebecinin müşterisini sevmesi gibi seviyorum işte seni. geldim yine bak...
şu hikaye daha önceki şakalarımdan birinin kurbanı olmuş emrahın yine benzeri bir şakayla karşılaşmasıdır.
önce...
''işte ben geldim canımın içi... işe başladığımdan beri bir heyecandır aldı başını gitti. etraf yeşillenmiş çiçekler açmış gökyüzü daha bir maviydi sanki... günler hızla geçiyor. işimide seviyorum. neyse bu değil konumuz.. bu akşam iftarı emrah, tuncay, mehmet ve ben birlikte açmıştık. sonrasında ceyhununda bize katılmasıyla birşeyler içip tuncayı ve ceyhunu uğurladık. biz arabayla emrahın eve uğrayıp onun arabasını alacaktık, mehmetin işi vardı. bizi bıraktı. 5 dakika eve çıkalım dedi emrah, girdik... babasıyla yarın hakkında plan yaptılar arabayı temizleyelim diye. bu akşam üzerimde öyle bir enerji vardı ki! sanki 4-5 yaşındaki yaramaz çocuklar gibi hissediyordum kendimi. arkadaşlarına kürdan batıran, hızını alamayıp çarşıdaki insanlarada batırmaya yeltenen cins bir çocuk gibiydim. enerjim bitmemişti. emrahla evden çıkarken babası mide ilacı alması için uyardı bizi. tamam diyerek çıktık evden. ismaille buluşup amcamın çay ocağında oturduk bir iki saat. sonra ayrıldık ondanda. eczaneye ve sonrasında bize geçecektik. emrah eczaneye girdiğinde olayımız başlamıştı... zaten bütün gün kahrımı çeken türlü şakalarıma maruz kalan emrah, bu kadarını kesinlikle beklemezdi bence emrah eczaneye girdiğinde ben arabadaydım. saat 00:10 gibiydi. dışarı bakarken yerde bir kutu gördüm ilgimi çekti. kafamı uzatıp baktım viagra kutusu içinden sadece ilacı alınmış bilgilendirme klavuzu ve prospektüsü içinde olan kutu. o an aklıma emrahın yarın akşam babasıyla arabayı temizleyeceği geldi. inip kutuyu aldım şöför koltuğunun altına sakladım az sonrada emrah geldi. düşününce gözlerimden yaş gelinceye kadar güldüm. aslında çok komikti. çünkü emrah itikatta bencen çok ileride olan biri. harama yan gözle bakmamış ''karı kızla'' işi olmamış yani... emrah bulsa 59 yaşındaki babası hakkında, babası bulsa mazlum emrah hakkında binbir türlü şey düşünebilirdi. hele ki ikisi birlikteyken babasının bulduğunu hayal ettiğimde kendimi tutamayarak, sümüklerim burnumdan fışkıracak kadar şiddetle gülmeye başlamıştım. neyseki 5 dkka sonra eve geldim. gözlerimi kapatıp düşündükçe gülmemi engelleyemiyordum. bayramda dönebilecek muhabbetleri düşününce. sonra nedense bi düşünce aldı yaşanabilecek tatsızlıkları yada insanların birbiri hakkında düşünebilecekleri tiksintiyi düşündüm. bana komik gelsede belki bir huzursuzluk çıkabilirdi. bende emraha söyledim. böyle böyle yaptım sakladım diye ama komikti yaaaaa düşünsene...''
Kod:
Kaynak: Hoca Efendinin muska defteri (Abrek Adige) | Sayfa 10
neyse bu çocuk sürekli böyle şakalarıma maruz kalmaktadır...
geçen akşam seda çağırdı eda seda ve annesi mobilyaları kurdurmak için iki kekoman usta çağırıp geceyarısı iş yaptırmak istemiş.. ama sonra rahatsız olmuşlar ki bizi çağırdılar...
neyse seda eve yeni taşınıyor (gerçi bi ay oldu ama hala taşınamadı) atacaklarım edeceklerim var diyor...
neyse ustalar bi tarafta biz bi tarafta oturuyoruz seda bi yandan atacaklarını ayarlıyor.. bu arada sevgilisinden ayrıldı biliyorsun. onun tişörtlerini benim aracılığımla geri vermeyi düşünüyordu. kızdım çok salaksın kızım diye...
neyse başladı toplamaya tişörtleri çöpe atma birine verirsin giyerse yada kıyafet toplama kumbarasına at dedi. tamam dedim
üç 4 poşet bişeyler çıkardı...
hilal ben emrah gece dönüşe geçtik.. şimdi hilale tişörtleri göster bakalım emrah beğenirse beğendiğini verelim dedim baktık tişörtlere bi kaç tanesini ayrıdık. poşetlerin içinden bayan iç çamaşırıda çıktı. biliyosun ruhum fırlama
tişörtleri koymadan kardeşime göz kırptım bir afilli siyah külot birde demirli kısmı deforme olmuş bordo saten sütyen tortop edip tişörtlerin içine kattım... hep birlikte poşete koydum.
biraz sonra kardeşim emrah abi bak eve gidince annene göster tişrtleri bakalım ne dicek dedi.
emoda garibim tamam dedi ben başladım gülmeye
düşünsene
tişört bakıyor annen iç çamaşırı çıkıyo hemde normal değil yani çok havalı...
eve gitmiş unutmuş bi gün iki gün geçti...
bekliyorum arayıp ulan sen ne i...e adamsın olm nerden işin gücünmü yok demesini
demiyor bi türlü
üçüncü gün dedim tişrtleri naaptın olm ? gösterdinmi annene?
- yok göstermedim
olm onun içindekileri gördünmü ?
- hayır görmedim!
süpriz olsun o zaman
biz bu konuşmayı yaptıktan sonra eve gidip atarım ben onları demişti... ama o gün yine koşturmacadan unutmuş ertesi günde annesi poşeti bulmuş
keşke görebilseydim ne oldu ne bitti bulunca neler düşündü
emrah cihanın arkadaşı demiş onun çamaşırları...
annesi bana sorsa ne alakası var dicem
binay abla bu oğlun bu ara çok değişik kızlara takılmaya başladı. başına bela alıcak diyesim bile var
neyse daha bişey çıkmadı hala umudumuz ilk buluşmaya inşallah...
ooo bak bak burası fena
ocak ayında tanıştığımız bayan anica kasala... yeni zellandalı
tanışmamız postaneyi aramasına yardımcı olmamla başladı..
romanyadan kızı bi paket yollamış onu geldiği şubeden almalıyız... vs
neyse kargoyu aldık... minnetini evine davet edip ananas suyu ikram ederek gösterdi. yanımda kız arkadaşımda var. telefonlar alındı yardımcı olurmusun sorusuna evet dedikten sonra..
ertesi akşam aradı.
haloo hun im so bad can u visit me...
önemli bişey olmuş ziyaret edermisin vs vs dedi
kapıya gelince otomatiğe basması için aradım kapı açıldı dairesine çıktım...
hani klasik Türk erkeği düşünce yapısı yaşlı kadın genç erkek birlikteliği zaten aptalca kafamda dönerkennnnn.......
kapıdan içeri bi girdim ki ne göreyim...
anammm karnıma bıçaklar saplanıyor tuvaletim olsa tutamayıp altıma sı.cacaaam o derece bi mide kasılması
masada oturuyor ve evdeki tek ışık masada yanan mum...
ohaaa ne oluyoruz hayırdır bi anda domino taşı gibi yıkıldım felaket senaryolarım gerçekti yarabbiiim sen koru...
kapıda kala kalmışım geldi elimden tuttu masanın başına götürdü.
elektriğini kesmişler altından bir sürü saçma muhabbet çıktı.
yeni bi ev bulmama yardımcı olurmusun diyor..
işler sıkıştı biraz sonra devam edeyim en iyisi tatlım
öpüyorum