• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Güvene dayalı sevgi, sağlıklı sevgidir.

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
Tembelliğin en önemli nedenlerinden biri de sevgisizliktir. Sevgi görmeme değil, sevgi duymamadan söz ediyorum.

Sevgi, en büyük enerji ve motivasyon kaynaklarından biridir. İnsanı harekete geçirir, ona yorgunluğu unutturur.

Sevgi; ruhtur, canlılıktır, coşkudur, harekettir, dinamizmdir, eylemdir. Sevgi emek ister, emekle büyür.

Sevgi, çocuktur; günlük bakım ister. Sevgi çiçektir; sık sık sulamak, havalandırmak gerekir. Aksi takdirde zamanla solar.

Sevgi insandır; hesapsız, entrikasız, iyi niyetli iletişim ister. Sevgi dosttur; konuşmak ister, dinlemek ister, anlaşılmak ister, anlayış ister, çözüm ister, çözümleme ister.

Ruhsuz, cansız, hareketsiz, eylemsiz kişilik veya yapay canlılık ve yapay coşkuya sahip kişilik, gerçek sevgiden habersizdir, dost değildir, dürüst değildir, güven vermez,
güven duymaz, evrensel bilince sahip değildir.

Sevgi, muhataplarımızda görülen güzel, doğru ve iyi tutum ve davranışlarda gelişen yakınlık hissidir. O yüzden çoğu defa yakından tanımadığımız birini sevgi duymayız. Sevgi belli göstergeleri gerektirir. Örneğin dürüstlük, paylaşım, özveri…

Bazen böylesi özellikleri yakından tanımadığımız insanlarda görürsek onlara karşı da yakınlık hissederiz. Onlar bizi sevmeseler de bizi tanımasalar da biz onlara sevgi duyarız. Çünkü biz onları tanımaktayız onları bizi tanımamaktadır.

Ben ancak beni seveni severim çıkarcı bir anlayıştır. Sevgi kişisel çıkarlara dayalı olursa o sevgi sağlıklı değildir. Bencil duygular sevgiyi kirletir.

Sevgi karşılıksızdır; bir çıkara dayanmaz. Menfaat beklentisi, sevgi değil, ticarettir, rüşvettir.

Sevgi; dürüstlük, iyilik, güzellik gibi olumlu özelliklerden dolayı duyulan yakınlık hissidir. Sempati ve ilgi duyma zamanla sevgiye düşünür. Olumlu özelliklerine tanık olmadığımız birine genellikle sevgi duymayız. Katillere, canilere, soygunculara, yalancılara, zalimlere sevgi duyamayız. Bunlara sevgi duyanların sevgileri sorunludur. Onlara karşı en büyük sevgi göstergesi, onların yanlışlarını düzeltmeleri konusunda uğraş içine girmektir.

Sevgi koşulludur; kriterleri vardır. İlkesiz ve kritersiz yaşam, menfaate dayalıdır, sevgi doğurmaz. Sevgi için birtakım şartlar gerekir; Tanışlık, güvenirlik, dürüstlük, paylaşım gibi. İnsanın, iradesini kullanabilen diğer insanlarla koşulsuz, ilkesiz ve kritersiz dostça ilişki kurması, sağlıklı bir temele dayanmaz. Zalimlerle, sahtekarlar, ikiyüzlülerle, hainlerle dost olamaz. Bu dostluk, sağlıklı olmaz; taraflara hayır getirmez.

Sevgi koşula bağlanamaz elbette, bağlanırsa zaten sevgi olmaz; ancak belli koşulları veya kriterleri taşıyanlara sevgi duyulur.

Muhataplarımıza sevgi için belli şartları öne süremeyiz; çünkü sevgi gerektiren kriterler, kişisel tercihlerdir. Bu tercihler, salt bilgiye dayalı değil duygusal tepkilerdir. İnsanları bilgi konusunda geliştirebiliriz. Ama onların duygularını yönetemeyiz.

Duygular, doğrudan kişisel tercihlerdir. Kimseye bir şart öne sürmesek de kendi şartlarımıza, kriterlerimize, ilkelerimize veya değerlerimize bağlılıkları oranda insanlara yakınlık veya sevgi duyabiliriz.

Her yalan söyleyeni, her saygısızlık yapanı, her haksızlık yapan, yahut bozgunculuk yapanı yargı, yargılamaz. İnsan ilişkilerinde yalnızca olumsuz davranışların olmaması yetmez. Bir de güven ararız, sadakat ararız, adalet ararız, merhamet ararız, saygı ararız. Bunlar da yargının alanına girmez. Ortak özelliklere sahip olduğumuz insanlara yakınlık veya sevgi duyarız. Ortak özelliklere sahip olmadığımız insanlarla saygıya dayalı ilişkilerimiz devam eder. Ortak değerler derken dürüstlük, adalet, merhamet, hoşgörü gibi değerlerimizi kastediyorum.

Sevginin gizemli olduğu sanılsa da, bence anlaşılabilir ve açıklanabilirdir. Çünkü sevgi, duygunun bilinçli yönelimidir.

Böyle olduğu içindir ki sevgi, bir bilince dayalı olarak başlar ve bilince dayalı olarak sona erer.

Belki iradesiz varlıkları ve sorumluluk sahibi olmayan çocukları koşulsuz sevebiliriz. Yetişkinlere gelince, onları dürüstlüklerine, hak, adalet ve merhamet gibi değerlere bağlılıklarına göre onlara sevgi ve bağlılık duyarız.

Sevgi, saygı temeline dayanır. Saygıdan yoksun sevgi, içgüdüseldir; semboliktir,; göstermeliktir.

Sevgi çok değerlidir. İnsan sevgiyle, umutla ve inançla yaşar. Sevgisini, umudunu ve inancını bütünüyle bitiren insan hayata küsmüş ve kendisini karanlığa mahkum etmiştir.

Sevginin geleceği dair güçlü beklentileri vardır. Bu beklentileri, kişisel değildir. Başkasıyla, ötekisiyle ilgilidir. Hayata geniş açıyla bakan insanlarda, başkası ve ötekisiyle ilgili beklentilerin getirilerinin kendisini de kuşatacağının bilinci egemendir.

Yaşanan her olayda yalnızca kendisi değil daha pek çok varlık var; insanlar, hayvanlar, bitkiler, taşlar, kuşlar, ağaçlar…

Kişisel hırs ve ihtiraslarının kurbanı olanlar için yalnızca kendileri ve kendi çıkarları söz konusudur. Ben merkezli (egosantrik) yaşamak sevgiden yoksun yaşamaktır.

Donuk-sönük veya uçuk-kaçık kişiliğin geleceğe dair beklentisi kişisel hırs ve ihtiraslarından öteye geç(e)mez. Onu edilgen ve pasif kılan veya sahte bir biçimde harekete geçirip coşkulu kılan doğal bir iç bilinç değil ucuz, basit, sıradan, behimi (akıldan yoksun varlıklara özgü) olan birtakım içgüdüsel eğilimleridir.

Ahlakla kastedilen şey, kişiyi aşan durumlar için, bir başkasının, ötekinin sorunlarıyla, sıkıntılarıyla hemhal olmaktır.

Sevgi, başladığı gibi sona da erebilir elbette… Çünkü insanlar değişebilir. Yanlış yapan insanların iyi olma ihtimali olduğu gibi iyi insanların da zamanla yanlışlara sürüklenmesi mümkündür. Yanlış davranışlara dair yukarıda örnekler vermiştim. Öyleyse, insanların hakkaniyet duygularını yitirmeleri mümkün olduğu gibi, yaptıklarından pişman olup erdemli davranmaları da mümkündür.

İç enerjisi olmayan, sevgi deposu boş olan kişi, ahlaki işlere fazla anlam ve değer yüklemez.

Sonuç olarak insan, enerjisini sevgiden ve geleceğe olan umutlarından alır. Bu sevgi ve umut, başkalarının ve ötekilerin çıkarlarını da kapsar.
Bu gezegende hiç kimse, hak ve adalet adına ortaya koyduğu değerler dışında, bir diğerinden daha özel ve daha ayrıcalıklı değildir, olmamalıdır

Alinti
 
Geri
Top