HALK ŞİİRİNDE NAZIM BİÇİMLERİ
Halk şiirinde ,mani ve koşma tipi olmak üzere iki ana biçim vardır.Diğer biçimler, bu iki ana biçimden çıkmıştır.Halk şiirinde, dizelerin kümelenişi, dizelerin hece sayısı ve uyak düzenine biçim adı verilir.
Halk şiirinde bazı türlerde dize sayısı üçe inmekte veya dörtten çok olmaktadır. Fakat, bu durum halk şiirinin dörtlüklerden oluştuğu ilkesine ters düşmez. Türü belirleyen, onun ezgisi olduğu için, halk şiirinde belirli kurallara bağlı nazım biçimlerinden çok, belirli ezgilere bağlı türler vardır. Halk şiirinde nazım biçimlerinin sayısı çok azdır. Bazıları, çok az farklılıkla birbirinin içinden çıkmıştır.Mesela,türkü ve varsağı nazım şekilleri koşmadan doğmuştur. Halk şiirindeki başlıca nazım biçimleri ise şunlardır:
1-Mani
2-Türkü
3-Koşma
4-Destan
5-Semai
6-Varsağı
Bunlardan mani ve türkü anonim halk edebiyatının, diğerleri ise aşık edebiyatının nazım şekilleridir.
MANİ
Türk halk şiirinin en küçük nazım şeklidir. Mani kelimesinin kökü ve kaynağı hakkında çeşitli görüşler ortaya atılmıştır. Ahmet Vefik Paşa“Lehçe-i Osmani” adlı eserinde “ mani, maani, usulsüz, darpsız, elhan ile teganni olunan vezinsiz, manasız güfte” şeklinde tanımlar. Niyazi Eset ,“Mukayeseli Maniler” adlı kitabında mani kelimesinin adam, soy sop anlamına gelen “ man ” kelimesine “ i ” nispet eki getirilerek insani, beşeri anlamlarına gelen bir kelime olduğunu söyler. Fuat Köprülü ve Veled Çelebi ise, mani kelimesinin Arapça “mana” dan bozulduğunu ileri sürerler. Bütün bu görüşler, mani kelimesinin kökeni konusunda kesin bir bilgi vermemekle birlikte, Arapça ma’na kelimesinden geldiği fikrine ağırlık kazandırmaktadır.
Maninin çeşitli kaynaklarda şu şekilde tanımı yapılmaktadır:
“Türk Halkı Edebiyatı’nda yarayıcısı adsız halk sanatçıları olan, dörtlük şeklindeki şiir türü.”“Genellikle birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı olan, daha çok hecenin yedili ölçüsüyle söylenen halk şiiri.”“Man, Sözlü Halk Edebiyatı ürünlerindendir. Dört dizeden oluşan nazım şeklidir.”
Mani çok geniş bir coğrafi alana yayılmıştır. Türkiye sınırları içinde Denizli’de mana, Urfa’da kadınlar arasında me’ani, erkekler arasında hoyrat (veya horyat), Doğu Karadeniz bölgesinde ise karşı-beri kavramları kullanılmaktadır. Karşı-beri’lerde karşılıklı olarak ve sıra ile kişiler iki dize söylerler; ikinci dizeler kendi arasında kafiyelidir. Türkiye dışında Azerbaycan’da hayatı, Irak’taki Türkler arasında hoyrat, Kazan ve Kırgız Türkleri arasında aytipa, kayım öleng veya ülenek, Tatarlar arasında çinik, cinig, cink, şın, Kırım Tatarlarında mane, Özbek Türkleri arasında koşuk, aşula kelimeleri kullanılmaktadır.
Mani yerine kullanılan diğer sözcükler ise şunlardır:
1-Acem Manisi: Bu sözü Evliya Çelebi kullanmıştır. Acem Sözü Azeri anlamda kullanılmıştır.
2-Akışta: Kars yöresinde zincirleme mani metinlerinin eklenmesiyle oluşan şekillere bu ad verilir.
3-Ala Gözlüm-Kömür Gözlüm: Eğin yöresinde 11 heceli düz manilere bu ad verilir.
4-Arandak-Aşule: Saadettin Nüzhet Ergun, islamiyetten önce maninin bu adlarla adlandırıldığını belirtir.
5-Bayatı: Doğu Anadolu yöresinde kullanılır ve Türk boylarından türemiştir.
6-Berete: Halay çekilirken karşılıklı söylenen mani yapılı türkülerdir.
7-Cır: Kırım Türkleri arasında kullanılır.
8-Döndürme: Doğu Anadolu’nun bazı yörelerinde kullanılır.
9-Dörtleme: Mani dört dizeden oluştuğu için bu ad da verilir.
10-Peşrevi: Kars yöresinde halk hikayelerinin türkü bentleri arasına sıkıştırılan manilere bu ad verilir.
11-Şın: Gagavuz Türkleri arasında kullanılır.
Mani halkın ortak malı olduğu için yaratıcısı belli değildir. Maniyi genelde kadınlar söyler. Karşılıklı manilerde kadınlarla erkekler karşılıklı da söyleyebilirler. Aşıklar, maniciliği meslek edinmemişler ara sıra, gerektikçe mani söylemişlerdir. Mani söyleyene manici; mani söylemeye de mani yakmak, mani düzmek, mani atmak denir.
Mani, anonim halk şiirinin en yaygın şeklidir. 7 heceli, dört dizelidir. Uyak düzeninin diğer şekillere uymaması ve tek dörtlükten oluşması en belirgin özelliğidir.
Rubailerin bu nazım şeklinden ortaya çıktığı ve 14.-15. yüzyılda görülen “tuyuğ” nazım şeklinin de mani etkisiyle oluştuğu sanılmaktadır.
Uyak düzeni ise; birinci, ikinci ve dördüncü dizeler birbiriyle uyaklı, üçüncü dize serbest şekildedir (a a x a). Birinci ve üçüncü dizeleri serbest, ikinci ve dördüncü dizeleri uyaklı maniler de vardır ( x a x a). Manilerde asıl anlam üçüncü ve dördüncü dizeler üzerindedir. İlk iki dize ise, asıl anlamı veren son iki dizeye bir hazırlık yapılmasını sağlayan, somut nesneler, genellikle doğa ile ilgili görüntüler, manicinin çevre ile ilgili gözlemlerini v.b. anlatan doldurma dizelerdir. İlk iki dize, maninin bütünlüğü içerisinde herhangi bir anlam tamamlamaz, ancak bazen bu anlam bütünlüğüne, katkıda bulunabilir. İlk iki dize, çeşitli manilerde değiştirilebildiği halde üçüncü ve anlamın bütün yükünü üzerinde toplayan dördüncü dize hemen hemen hiç değiştirilemez.
Maniler sadece dörtlüklerden oluşmaz, 7 heceli manilerin dışında kesik mani, artık mani, deyiş adı verilen manilerde vardır. Bunlarda dize sayıları 14’e kadar çıkabilir. Dize sayısı 4’ten fazla olan manilerde hece sayısı ilk dizede 7’den azdır. Uyak düzeni ise a x a x a şeklindedir. 6 ve 6’dan fazla dizeye sahip manilerin uyak düzeni ise; aa x a x a ... şeklindedir.
YAPILARINA GÖRE MANİLER
Yapılarına göre başlıca dört tip mani vardır. Bunlar; düz mani, kesik mani, artık mani ve deyiş adı verilen manilerdir.
1-Düz Mani: Dört dizeden oluşan, yedi heceli, kafiye düzeni a a x a olan ve kafiyeleri genellikle cinassız olan manilerdir. Bunlara “tam mani”de denir.
ÖRNEKLER
Bahçelerde saz olur
Gül açılır yaz olur
Ben yarime gül demem
Gülün ömrü az olur
Uzaklar seçilmiyor
Gönüldür geçilmiyor
Gönül bir top ibrişim
Dolaşmış açılmıyor
2-Kesik Mani: Birinci dizenin hece sayısı yediden az olan, uyakları cinaslı olduğu için “cinaslı mani” de denilen manilerdir. Birinci dizedeki sözcük cinaslı uyağı oluşturur. İlk dizedeki sözcük ya da söz öbeği düşünceye giriş ve uyağa başlangıç niteliğini taşır. Maninin yapısında ve anlamında bir aksaklığa yol açmaz. Kesik manilerde anlam birimi beyit üzerinde toplanmıştır. Her beyitin kendi içerisinde bir anlamı vardır. Aradan bir beyit çıkarılsa dahi maninin anlamında ve yapısında bir bozukluk olmaz.
Kesik maniler, kesik dizeler de hesaba katılarak en az 4 en çok 18 dizedir. Bu tür manilerin kafiye şeması iki türlüdür: a a x a x a x a ...
a x a x a x a x ...
ÖRNEKLER
Ak sadeler
Giyinir ak sadeler
Gözlerimin yaşları
Mermere aksa deler
Yara sızlar
Ok değmiş yara sızlar
Yaralının halinden
Ne bilsin yarasızlar
3-Artık Mani: 4 dizeli düz maninin sonuna, aynı uyakta başka dizeler eklenerek söylenen manilerdir.Yedekli mani de denilen artık manileri ,kesik manilerle karıştırmamak gerekir; kesik manilerde cinaslı uyağın kullanılmasına karşılık artık manilerde cinaslı uyak kullanılmaz. Eklenen dizeler ya dört dizelik genel maninin anlamını pekiştirir ya da kendi içinde bir anlam bütünlüğü oluşturur. Kafiye şeması ise şu şekillerde olabilir:
aaxaxa ya da axaxax.
ÖRNEKLER
İlkbahara yaz derler
Şirin söze naz derler
Kime derdim söylesem
Bu dert sana az derler
Kendin ettin kendine
Yana yana gez derler
4-Deyiş: İki kişinin karşılıklı olarak söyledikleri manilere deyiş adı verilir. Bu tür manilere “Karşılıklı mani” de denir. Sorulu cevaplı şekilde düzenlenir. Bazen maninin kimin tarafından söylendiği de belirtilir. Bu maniler genelde kızlar arasında, delikanlı-kız, ana-oğul, baba-oğul arasında söylenir. Bazı deyişler soru cevap şeklinde değil de belirli bir konu üzerine söylenir. Bu tür manilerde, genellikle konu ile ilgili bir sözcük ya da söz öbeği her manide tekrarlanır.
ÖRNEKLER
Kadın- Altınım alma beni
Dillere salma beni
Götür sarrafa göster
Kalp isem alma beni
Erkek- Altınsın aldım seni
Dillere salmam seni
Sarraf seni neylesin
Beğendim aldım seni