Hamîdoğulları Beyliği
Bu beyliğin kurucusu Hamid oğlu Dündar Bey'dir. 1280-1324 yılları arasında 44 yıl hüküm sürdükten sonra İlhanlılara katılmış, ancak 3 yıl sonra tekrar bağımsız olarak 1327'den 1391'e kadar yaşamıştır. Isparta, Burdur, Şuhut, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir, Yalvaç, Elmalı, Korkuteli, Serik, Manavgat, Akseki bölgesinde hüküm sürüyordu. 1374'te topraklarının önemli bir bölümünü Osmanlılara terk etti. 1391'de de Yıldırım Bayezid tarafından tamamen Osmanlı topraklarına katıldı. Hamîdoğulları'nın bir Isparta, bir de Teke (Antalya) şubesi vardır. Isparta şubesi, 1280 yıllarından 1324'e kadar 44 yıl, sonra 1327'den 1391'e kadar 64 yıl, toplam 108 yıl sürmüştür. Tekeoğulları, 1423'e kadar takriben 123 yıl devam etmiştir. Beylik, 1308'e kadar Selçukoğulları'na, 1324'e kadar İlhanlılar'a tabî olmuş, 1324-1327 arasında 3 yıl İlhanlı devletine katılmış, 1327'de yeniden meydana çıkmış, 1335'e kadar İlhanlılar'a tabî olmuş, sonra istiklâl kesbeylemiştir. 1374'te I. Sultan Murad, Akşehir, Yalvaç, Beyşehri, Karaağaç, Seydişehri'ni 80.000 altın karşılığında Osmanlılar'a bırakmaya Hüseyin Bey'i mecbur etmiştir. Bu suretle bu tarihten sonra beylik çok küçülmüş, Beyşehri gölünün batısına çekilmiştir. 1391'de Yıldırım Sultan Bâyezid, ülkeyi Osmanlı birliğine katmıştır. Timur, Hamîdoğulları'nın bu şubesini Ankara muharebesinden sonra ihya etmemiştir. Çünkü bu, Osmanlılar kadar Karamanlıların da aleyhine olurdu.
Başkent 1310 tarihlerine kadar Uluborlu iken, sonradan Dündar Bey'e izafeten "Felek-Âbâd" denen Eğridir'e getirilmiştir. Osmanlılar zamanında Isparta'ya "Hamîd-İli" denmiştir.Beylik, en geniş şekliyle İsparta ve Burdur vilâyetlerinin tamamını, Şuhut, Akşehir, Beyşehri, Seydişehri kazalarını, Antalya'nın merkez kazası ile Elmalı, Korkuteli, Serik, Manavgat, Akseki kazalarını, hattâ tâbiiyet yoluyla Menteşeoğulları'na ait Kaş ve Finike'yi içine almıştır. Bu arazinin büyüklüğü takriben 30.000 km2dir. Bundan 14.000 km2si Tekeoğulları beyliğini teşkil etmektedir. I. Murad'a satılan topraklar da 8.000 km2dir.
Türkiye Selçukluları Devleti'nin son yıllarında Isparta, Eğridir ve havalisinde bulunan Türkmenlerin reisi Felekeddîn Dündar Bey, XIV. yüzyılın başlarında Hamîdoğulları Beyliği'ni kurmuştu. Dündar Bey kuruluştan sonra Gölhisar, Korkut ili e Antalya'yı ele geçirerek ülkesinin hudutlarını güneye doğru genişletti.
1314'de Anadolu'ya gelen Emîr Çoban'a itaat edere İlhanlıların hâkimiyetini tanıdı. Fakat İlhanlıların Anadolu valisi Timurtaş, Dündâr Bey'i öldürerek Hamîdoğulları Beyliği'nin Eğridir şubesi topraklarına sahip oldu (1324). Ancak babası Emîr Çoban'ın, İlhanlı sultanı Ebû Saîd ile arasının açılması ve öldürülmesi üzerine Timurtaş Mısır'a kaçtı (1327). Bu durumdan yararlanan Dündâr Bey'in oğlu Hızır, beyliği yeniden kurdu.
Dündâr Bey 1321'de Antalya'yı zaptederek kardeşi Yûnus Bey'e bırakmış, bu suretle Hamîdoğullarının Antalya şubesi (veya Tekeoğulları) teşekkül etmişti. Yûnus Bey'in yerine daha sonra Mahmûd Bey geçti. Timurtaşın Memlûklulara sığınması üzerine, Mahmûd Bey de Kahire'ye kaçtı ve orada hapsedildi. Daha sonra Sultan Yıldırım Bayezid 1390'da Antalya'yı zabtederek, Teke ili ile beraber oğlu İsâ Çelebi'ye sancak olarak verdi. Hamîdoğullarından Osman Çelebi Ankara Savaşı'ndan (1402) sonra Timur'un hâkimiyetini tanıdı ve Antalya'yı geri almak için Karamanoğullarından yardım istedi. Bunu haber alan Osmanlılar Osman Çelebi'yi bir baskın sonucu öldürdüler. Bu suretle Hamîdoğullarını Antalya şubesi de ortadan kalkmış ve arazileri de Osmanlıların eline geçmiştir (1423). Bu beyliğin arazisi küçükse de, Antalya limanı ile önemli bir ticaret merkezine sahibti. Bilhassa XIV. yüzyılın ilk yarısında göller bölgesinin halı, kilim, astarlık dokuma ve pamuklu gibi eşyaları buradan ihrac edilmekteydi. Hamîdoğullarından zamanımıza, Eğridir'deki Dündâr Bey (vaya Taş Medrese), Antalya'daki Emîr Sinaneddîn Medresesi ve Yivli Minare Câmii gibi eserler kalmıştır.
Bu beyliğin kurucusu Hamid oğlu Dündar Bey'dir. 1280-1324 yılları arasında 44 yıl hüküm sürdükten sonra İlhanlılara katılmış, ancak 3 yıl sonra tekrar bağımsız olarak 1327'den 1391'e kadar yaşamıştır. Isparta, Burdur, Şuhut, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir, Yalvaç, Elmalı, Korkuteli, Serik, Manavgat, Akseki bölgesinde hüküm sürüyordu. 1374'te topraklarının önemli bir bölümünü Osmanlılara terk etti. 1391'de de Yıldırım Bayezid tarafından tamamen Osmanlı topraklarına katıldı. Hamîdoğulları'nın bir Isparta, bir de Teke (Antalya) şubesi vardır. Isparta şubesi, 1280 yıllarından 1324'e kadar 44 yıl, sonra 1327'den 1391'e kadar 64 yıl, toplam 108 yıl sürmüştür. Tekeoğulları, 1423'e kadar takriben 123 yıl devam etmiştir. Beylik, 1308'e kadar Selçukoğulları'na, 1324'e kadar İlhanlılar'a tabî olmuş, 1324-1327 arasında 3 yıl İlhanlı devletine katılmış, 1327'de yeniden meydana çıkmış, 1335'e kadar İlhanlılar'a tabî olmuş, sonra istiklâl kesbeylemiştir. 1374'te I. Sultan Murad, Akşehir, Yalvaç, Beyşehri, Karaağaç, Seydişehri'ni 80.000 altın karşılığında Osmanlılar'a bırakmaya Hüseyin Bey'i mecbur etmiştir. Bu suretle bu tarihten sonra beylik çok küçülmüş, Beyşehri gölünün batısına çekilmiştir. 1391'de Yıldırım Sultan Bâyezid, ülkeyi Osmanlı birliğine katmıştır. Timur, Hamîdoğulları'nın bu şubesini Ankara muharebesinden sonra ihya etmemiştir. Çünkü bu, Osmanlılar kadar Karamanlıların da aleyhine olurdu.
Başkent 1310 tarihlerine kadar Uluborlu iken, sonradan Dündar Bey'e izafeten "Felek-Âbâd" denen Eğridir'e getirilmiştir. Osmanlılar zamanında Isparta'ya "Hamîd-İli" denmiştir.Beylik, en geniş şekliyle İsparta ve Burdur vilâyetlerinin tamamını, Şuhut, Akşehir, Beyşehri, Seydişehri kazalarını, Antalya'nın merkez kazası ile Elmalı, Korkuteli, Serik, Manavgat, Akseki kazalarını, hattâ tâbiiyet yoluyla Menteşeoğulları'na ait Kaş ve Finike'yi içine almıştır. Bu arazinin büyüklüğü takriben 30.000 km2dir. Bundan 14.000 km2si Tekeoğulları beyliğini teşkil etmektedir. I. Murad'a satılan topraklar da 8.000 km2dir.
Türkiye Selçukluları Devleti'nin son yıllarında Isparta, Eğridir ve havalisinde bulunan Türkmenlerin reisi Felekeddîn Dündar Bey, XIV. yüzyılın başlarında Hamîdoğulları Beyliği'ni kurmuştu. Dündar Bey kuruluştan sonra Gölhisar, Korkut ili e Antalya'yı ele geçirerek ülkesinin hudutlarını güneye doğru genişletti.
1314'de Anadolu'ya gelen Emîr Çoban'a itaat edere İlhanlıların hâkimiyetini tanıdı. Fakat İlhanlıların Anadolu valisi Timurtaş, Dündâr Bey'i öldürerek Hamîdoğulları Beyliği'nin Eğridir şubesi topraklarına sahip oldu (1324). Ancak babası Emîr Çoban'ın, İlhanlı sultanı Ebû Saîd ile arasının açılması ve öldürülmesi üzerine Timurtaş Mısır'a kaçtı (1327). Bu durumdan yararlanan Dündâr Bey'in oğlu Hızır, beyliği yeniden kurdu.
Dündâr Bey 1321'de Antalya'yı zaptederek kardeşi Yûnus Bey'e bırakmış, bu suretle Hamîdoğullarının Antalya şubesi (veya Tekeoğulları) teşekkül etmişti. Yûnus Bey'in yerine daha sonra Mahmûd Bey geçti. Timurtaşın Memlûklulara sığınması üzerine, Mahmûd Bey de Kahire'ye kaçtı ve orada hapsedildi. Daha sonra Sultan Yıldırım Bayezid 1390'da Antalya'yı zabtederek, Teke ili ile beraber oğlu İsâ Çelebi'ye sancak olarak verdi. Hamîdoğullarından Osman Çelebi Ankara Savaşı'ndan (1402) sonra Timur'un hâkimiyetini tanıdı ve Antalya'yı geri almak için Karamanoğullarından yardım istedi. Bunu haber alan Osmanlılar Osman Çelebi'yi bir baskın sonucu öldürdüler. Bu suretle Hamîdoğullarını Antalya şubesi de ortadan kalkmış ve arazileri de Osmanlıların eline geçmiştir (1423). Bu beyliğin arazisi küçükse de, Antalya limanı ile önemli bir ticaret merkezine sahibti. Bilhassa XIV. yüzyılın ilk yarısında göller bölgesinin halı, kilim, astarlık dokuma ve pamuklu gibi eşyaları buradan ihrac edilmekteydi. Hamîdoğullarından zamanımıza, Eğridir'deki Dündâr Bey (vaya Taş Medrese), Antalya'daki Emîr Sinaneddîn Medresesi ve Yivli Minare Câmii gibi eserler kalmıştır.