Hangi Filozofsunuz?

Nietzsche
Friedrich Nietsche’nin felsefesinin temeli üstün insandır. Ömrünü maddi teselliler peşinde değil, yüce eylemler yolunda geçiren insandan söz eder. Yalnızca dünyanın değil, evrenin varoluş sebebi de insanın kendisini üstün insan mertebesine taşıyacak tecrübeler edinmesidir. Bu tecrübeler çoğu zaman acıdır. İnsan “uçurumun üstündeki bir ipin” üzerinde yürürcesine geçmişten geleceğe yönelir. Ama “panayırda kimse üstün insanlara inanmaz”. Zira o, pek çoklarının tahayyül edemeyeceklerini dile getirir. Hayat felsefeniz acıdan kaçmaktansa onun üstesinden gelerek geleceğin doğum sancısını bizatihi üstlenmek üzerine kurulu. Bu, bir miktar kibir de edinmenize neden oluyor. Çığlık atmamak için dişlerinizi sıkarken yüzünüzün aldığı şekil sertleşiyor. Sizden diktatör olmaz, çünkü iktidar peşinde değilsiniz. Ama iktidar peşinde koşanlar ironi dolu müdahalelerinizden daima korkacaklar.


Bu adamı seviyorum ;;)
Bunun çıkmasına sevindim :)
 
Machiavelli
Niccolo Machiavelli soğukkanlı siyasetin felsefesini formüle ettiği için bugün bile sıkça kendisini anıyoruz. Ürettiği mantığa inancı o kadar tamdı ki mezar taşına “Hiçbir övgü bu adın büyüklüğüne erişemez” yazmıştı. Çünkü o hayatın anlamını siyasetin ve tarihin çetrefilli koridorlarında keşfetmişti. Siz de onun gibi sağlam bir dünyanın ancak sağlam kurumlar ve sağlam bir hukukla mümkün olabileceğini düşünüyorsunuz. Bunun olabilmesi için de dünyayı idare edenlerin hiçbir zaman soğukkanlılıklarını elden bırakmamaları gerekiyor. Size göre siyaset sıradan insanlara karmaşık görünse de, kafasını kullanan siyasetçi için son derece açık ve kendi kuralları olan bir alan. Değişimi ancak kendi tanımladığınız bir “ilerleme” yönünde olabilirse kabul ediyorsunuz. Bunun dışındaki her koşulda muhafazakârlaşıyorsunuz. Maceracı biri sayılmazsınız. Ama aklın kıvrımları arasında dolaşmak size büyük bir heyecan veriyor. Kararlarınızı duygularınızla değil, aklınızla veriyorsunuz. Duygularla hareket eden insanın kolaylıkla başkalarının oyunlarına kanacağına inancınız tam.


Benlik düşünce.
 
Sartre
Tüm eylemleriniz, kendinize bir öz inşa etme hedefi taşıyor. Sizi var edenin etrafınızı çevreleyen koşullar değil, kararlarınız ve tercihleriniz olduğunu düşünüyorsunuz. Jean-Paul Sartre, varoluşçuluğu bir tür sorumluluk ve eylemlilik felsefesi olarak görüyordu. Bu yüzden de hayatı boyunca bir kez bile karamsarlığa kapılmadı. İnsanın eğer isterse başka bir dünyayı mümkün kılabileceği fikrine kapılmamızı sağlayan filozoflardan biriydi. Hiçbir zaman “böyle gelmiş, böyle gider” demedi. Ona göre insan “özgür olmak” için vardı. Geçmişe ve şimdiye baktığınızda hiç de iyi şeyler görmüyorsunuz, ama karamsarlığa kapılmıyorsunuz. Çünkü bu kötü şeyler dünyayı değiştirme isteğinizi kamçılıyor. Pek iyi bir öğretmen sayılmazsınız, kimseyi kendiniz gibi düşünmeye zorlamıyorsunuz. Ama ne zaman konuşmaya başlasanız, şimdiye kadar düşünülmemiş ihtimaller beliriyor ufukta. Karanlık bir geçmiş ya da şimdiden, insanın kendi özüyle inşa edebileceği ve sorumluluğunu bütün hücreleriyle üstleneceği bir geleceğe köprü kuruyorsunuz.
 
Nietzsche
Friedrich Nietsche’nin felsefesinin temeli üstün insandır. Ömrünü maddi teselliler peşinde değil, yüce eylemler yolunda geçiren insandan söz eder. Yalnızca dünyanın değil, evrenin varoluş sebebi de insanın kendisini üstün insan mertebesine taşıyacak tecrübeler edinmesidir. Bu tecrübeler çoğu zaman acıdır. İnsan “uçurumun üstündeki bir ipin” üzerinde yürürcesine geçmişten geleceğe yönelir. Ama “panayırda kimse üstün insanlara inanmaz”. Zira o, pek çoklarının tahayyül edemeyeceklerini dile getirir. Hayat felsefeniz acıdan kaçmaktansa onun üstesinden gelerek geleceğin doğum sancısını bizatihi üstlenmek üzerine kurulu. Bu, bir miktar kibir de edinmenize neden oluyor. Çığlık atmamak için dişlerinizi sıkarken yüzünüzün aldığı şekil sertleşiyor. Sizden diktatör olmaz, çünkü iktidar peşinde değilsiniz. Ama iktidar peşinde koşanlar ironi dolu müdahalelerinizden daima korkacaklar.
mişim:hey severim..
 
Geri
Top