• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Sanatçılar Hayko Çepkin le Rportaj - Milliyet 2007

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
-Albümün konsepti korku. Nereden geliyor bu korku?

Müzik bir tür duygu aktarma yöntemi. Bu albümde korku duygusunu aktarmakti niyetim. Müzikle beraber korkuyu asilayan, tüyleri diken diken eden parçalar yaptim. Sarkilarim ölüm korkusu, kaybetme korkusu, yalniz kalma korkusu üzerine.
"Hayat zor ve korkutucu. Ama istediklerini yapabilmen için ayakta kalman lazim ey insanoglu" seklinde bir tavri var albümün. Hesap soran, sözleri kaba bir albüm oldu.

-En büyük korkunuz ne?

Ellerimi kaybetmek. Albümün içinde de, ellerim kesilmis bir halde piyanonun basindan durdugum bir fotografim var.

-Albümün adi "Tanisma Bitti". Ne basladi ya da ne baslayacak?

Genelde albümün çiktigi dönemde tavrim neyse albümün adi da o oluyor. "Sakin Olmam Lazim" müzik piyasasina karsi sakin durmasi gereken bir adami anlatiyordu. "Tanisma Bitti" ise "Tanisma fasli bitti, bakalim gerçek yüzümü nasil bulacaksiniz?" diyen bir albüm.

-"Sakin Olmam Lazim"i evde kaydetmistiniz. Ilk röportajimizda "Komsular rahatsiz olmasin diye sarkilari adam gibi söyleyemedim" demistiniz. Yeni albüm adam gibi oldu mu?

Ilk albümde istedigim vokaller ve davullar yoktu. Benim bilgisayarimda çikardigim davul sesi ruhsuzdu. Bu albümde davulcu stüdyoda çaldi, ben de vokalimi stüdyoda yaptim. "Tanisma Bitti"nin yüzde 80'i yine ev kaydi. Sound, güç, siddet olarak tam istedigim gibi, adam gibi oldu. Ilk albümün kudreti yoktu, yenisinin kudreti var. Beni konserlerimde izledikten sonra "Bu adamin albümü niye böyle olmus ya!" diyenlere "Aha iste yenisi istediginiz gibi" cevabini verebilecegim artik.

-Ilk albümünüzün türünün bozuk oldugunu söylemistiniz. Ikinci albümü kendi dilinizde yorumlamaniz gerekse ne söylerdiniz?

Basin bülteninde yazdigim gibi siddet içerikli hafif Bati müzigi.

-Yeni albüm ilkinden daha arabesk ve daha sert, degil mi?

Evet. Yine rock, elektronik ve arabesk birbirine girmis durumda. Bir sonraki albümde müzigim daha da sertlesecek. Bu iki albüm dinleyiciyi sert müzige hazirlamak içindi.

-Bu kadar sert rock müzigin alicisi var mi Türkiye'de?

Dinleyicisi de alicisi da var. Sana kiymet vermeye basladiktan sonra ne yaparsan yap takip ediyorlar. Düsünün, Duman ilk çiktiginda tepkiyle karsilandi ama simdi kitleleri pesinde kosturuyor. Kurban, Metallica konserinde alt grupken içi sidik dolu pet siseler attilar adamlarin sahnesine. Ama tekrar birlesmelerini isteyen çok kisi vardi. Türkiye'de pop festivali yapilmiyor. Binlerce kisilik rock ve elektronik müzik festivalleri düzenleniyor.

-"Tikanirsam tamamen cover'dan olusan bir albüm çikarabilirim" Size sarki yaptiran ne oluyor? Kizginlik, hayal kirikligi, üzüntü... Geçen seferki röportajimizda "Hayatimda bir kez bile bir kadina sarki yapmadim" demistiniz. Ikinci albümde de mi bir kadina yazilmis sarki yok?

Yok. Belki yaslaninca "Hey kadinlar neredesiniz, yaslandim ama gelin" gibi saçma sapan sarkilar yaparim. Sarki yapmak benim için çok da zor olmuyor. Ben kendi kendine sikinti yaratabilen bir bünyeyim. Herhangi bir seye canim sikilinca kendimi buhranlara sokarim, sonra geçerim piyanonun basina. Bu sirada ortaya çikan melodilerin kimi ölü doguyor, kimi de sarkiya dönüsüyor.

-Özellikle rock söyleyen sarkicilar albümlerine yeni sarkilarin yani sira illa bir cover da koyuyor. Sizin böyle bir planiniz var mi?

Cover yaptigimda sarki taninmaz hale geliyor. Sarkiyi komple degistiriyorum. Resmen parçaliyorum. Yillar geçer, hani tikanirsin, best of'lar çikarmaya baslarsin, iste o dönemde tamamen cover'dan olusan bir albüm çikarabilirim.

"Tavsiyem seneye Müslüm Baba gitsin Eurovision'a. Dagitsin orayi"

-Türkiye'da yasayan bir Ermeni olarak Hrant Dink suikasti ve Malatya'da Incil dagitan yayinevinin basilmasini nasil degerlendiriyorsunuz? Bir tedirginliginiz, korkunuz var mi? Huzursuz mu yasiyorsunuz?

Tedirginlik yaratan mevzular var, evet. Tüm bunlar darbe etkisi yapti bana. 20 yil geriye gittik sanki. Hele orta yollarin bulunacagini hayal ettigim bir dönemdeyken yasanmasi beni çok üzdü. "Yine bir gazeteci, yine düsünen bir adam öldü" diye düsünüyorum. Ve çok üzülüyorum.

Son günlerin en çok konusulan konusu Eurovision'da Ermenistan'a tam puan vermemiz. Karsiliginda puan alamadik ama. Ermenistan'i Hayko adli bir sarkici temsil etti ya, tatildeki arkadaslarim telefonda benimle dalga geçti. "Ermenistan'i sen mi temsil ediyorsun?" diye. Ben de "Bursa'da konser verdim. 20 bin kisilik sahidim var" dedim. Eurovision geçerliligini politikanin çok öne çikmasi nedeniyle çoktan kaybetti. Kim kime ne kadar puan vermis umrumda degil o yüzden.

-Diyelim ki önümüzdeki yil TRT tarafindan size "Bizi sen temsil et" dendi. Cevabiniz ne olurdu?

Sanirim kabul etmezdim. Müzigin evrenselliginden bahsederken isin içine politikanin girmesine sinir oluyorum çünkü. Benim tavsiyem seneye Müslüm Baba gitsin Eurovision'a. Dagitsin orayi.

"Isimiz rock'n roll. Kulise bir sürü kadin geliyor. Hatunlar kulise girdiginde niyetleri bozuksa buz gibi davraniyorum"

-Bir internet sitesinde "hayranlarinizla yakinlasmaktan kaçinmadiginiz" yaziyordu.

Rock'çilarin kulisine giren kadin hayranlar meshurdur zaten.
Benim için sahne kutsal. Müzigim mistik ve gotik. O kutsalligi kadin hayranlarimla birlikte olarak bitirirsem kutsalligini kaybederim isin. Konser sonrasi tavrim degismez. Isimiz rock'n roll.

Kulise bir sürü kadin geliyor. Geceyi güzel kapatip Istanbul'a dönebilirim. Hatunlar kulise girdiginde niyetleri bozuksa buz gibi davraniyorum. "Baska bir niyetle gelmistim ama sanirim olmayacak. Güzel konserdi. Iyi aksamlar" deyip çikiyorlar kulisten.


Milliyet Gazetesi - 19 Mayıs 2007
 
Geri
Top