Hayvan Gözlerine Detaylı Bir Bakış

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Allah kainatı yoktan var etmiş yarattığı tüm varlıklara üstün özellikler vermiştir. Rabbimiz'in yaratışındaki bu mükemmelliği anlayabilmek için yarattığı canlıları incelemek gerekir. Çünkü Allah'ın sonsuz sanatının mükemmelliği yarattığı milyonlarca canlının üstünde farklı şekillerde tecelli etmektedir. Allah' ın Kuran'da da bildirdiği gibi bu özellikler müminler için bir şevk kaynağıdır:

"Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler vardır..." (Nahl Suresi 66)
 
Böceklerin Gözleri

Böceklerin gözleri insan gözlerinden oldukça farklıdır. Bu canlılarda iki çeşit göz yapısı vardır.

Daha basit bir yapıya sahip olan gözler küçük ve yuvarlaktır. Sadece ışığı ve karanlığı ayırt edebilirler. Kompleks bir yapıda olan petek gözler ise hem daha karmaşık hem de daha büyüktürler. Bu gözler yüzlerce küçük parçacıktan oluşur. Aslında her parça bir göz gibidir. Çünkü her birinin beyne bağlı kendi özel merceği ve ışığa duyarlı hücreleri vardır.

İnsan gözündeki lens etrafındaki kaslar sayesinde şekil değiştirerek uzağa ya da yakına odaklama yapabilir. Böceklerin gözlerindeki lenslerin şekli ise değişmez bu yüzden odaklama yapamazlar.

Petek gözde oluşan hayal birbiri yanı sıra duran noktaların algılanması şeklindedir ve her noktabir ommatid (göz) tarafından mozaik gibi algılanır. Ommatid sayısı arttıkça görüş keskinliği de artar. Farklı yöne bakan gözlerin her biri görüntünün farklı bir bölümünü üstlenir. (Evrenin Harikaları: İnsan Denen Harika Cilt 2 İstanbul: Milliyet Yayınları 1986 s. 128.)

Ommatid sayısı karasinekte 4.000; kanatsız böceklerde örneğin ateş böceklerinin dişilerinde 300; mayıs böceklerinde 5.100; sarı kenarlı kınkanatlılarda 9.000 ve bazı su böceklerinde de 10.000-28.000 kadardır. (Maurice Burton Böcekler İstanbul: Remzi Kitabevi 1979 s.33)
 
360 Derecelik Görüş

Karasineğin gözü 4.000 küçük ve basit gözden (ommatid) oluşur. Karasinek bu gözleri oynatma yeteneğine de sahiptir. Her ommatidin yüzü farklı bir yöne dönük olduğu için önünü arkasınısağını solunu üstünü ve altını görebilir. Yani 360 derecelik bir açıyla çevresini algılayabilir.

Her basit göz kendi yönüne gelen ışığı yakalar ve ışığı kendi mercekleri ve hücrelerine işler. Bu gözlerin her birinin 8 duyu hücresi vardır. Karasineğin iki gözündeki toplam duyu hücresi sayısı ise yaklaşık 48.000 kadardır. Bu sayede sineğin gözü saniyede 100 görüntü algılayabilir ve bu açıdan insandan 10 kat daha üstündür.

Sineğin beynine saniyenin onda biri gibi bir süre içinde 48.000 bilgi ulaşır. Bu bilgi beynin üçte ikisini oluşturan optik sinir merkezinde değerlendirilir. Günlük hayatta her an insanın karşısına çıkabilen ve yapıları hakkında pek bilgi sahibi olunmayan sinekler böyle kompleks bir sistem sayesinde görürler. (Harun Yahya Gözdeki Mucize)

Allah bir Kuran ayetinde sineğin yaratılışına şöyle dikkat çekmiştir:

"Ey insanlar size bir örnek verildi şimdi onu dinleyin. Sizin Allah'ın dışında tapmakta olduklarınız hepsi bunun için bir araya gelseler dahi gerçekten bir sinek dahi yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olursa bunu da ondan geri alamazlar isteyende güçsüz istenen de." (Hac Suresi 73)
 
56.000 Gözlü Böcek

Hayvanlar arasında en çok göze sahip olan canlı kız böceğidir. Her gözde 28.000 bin adet küçük gözcük bulunur. Tam şekil olarak 12 metre uzaklığa kadar net görüş alanı vardır. 20 metreye kadar da hareketleri seçebilir. (Tony Feddon Animal Vision Life Nature Library Naturel Watch Series 1988 s. 103.)

Küçücük bir böcekte toplam 56.000 göz her gözün merceği her merceğin ışığı düşürdüğü retinaretinadan çıkan binlerce sinir ve bu sinirlerden gelen sinyallerin değerlendirildiği merkezi sinir sistemi ve bütün bunların sonucunda bir böceğin görmesi elbette üzerinde düşünülmesi gereken bir sistemdir. Böceğin bu görüntüleri değerlendirebilecek bir akla ve muhakeme yeteneğine sahip olmadan tehlikelerden korunması yiyecek bulması kısaca hayatını devam ettirebilmesi Rabbimiz'in üstün yaratışının delillerinden sadece bir tanesidir.
 
Mor Ötesi Görüş

Kelebekler ve arılar çok özel bir görme yeteneğiyle yaratılmışlardır. Bu yetenek sayesinde besin kaynaklarına çok rahat ulaşırlar. Gözleri ultraviyole ışınlarına karşı duyarlıdır. Çiçek başları örneğin sarı bir çiçek başı parlak renkte gözükür. İhtiyaç duydukları besin kaynağı adeta birileri tarafından kendileri için ışıklandırılmış ve işaretlenmiş gibidir. Bu işaretler havaalanındaki ışıklar gibi böceğin güvenle ve kolayca hedefine ulaşmasını sağlar.

Arıların besin için polenlere ihtiyaçları vardır. Polenlerin ise diğer çiçeklere döl aktarabilmek için arılara ihtiyaçları vardır çünkü arıların bacaklarına takılan polenler çiçekler arasında döllenmeyi sağlarlar. Her ikisi de bu buluşmanın gerçekleşebilmesi için gerekli özelliklerde yaratılmışlardır. Örneğin çiçekler ultraviyole ışınlarını yansıtsa fakat arıda bu ışınları görebilecek bir sistem olmasaarı açlıktan ölecek ve türü yok olmaya başlayacaktı. Arıların ultraviyoleyi görme sistemleri bulunsa ama çiçekler ultraviyoleyi yansıtamasalar arı yine çiçeklere ulaşamayacak bu durum hem arılar hem çiçekler için bir son olacaktı. Her iki canlının da yaşamlarını kolayca devam ettirecek özelliklerde gözlere sahip olmaları Rabbimiz'in üstün ilminin tecellilerindendir.
 
Parçaları Birleştiren Gözler

Kuşlar insanlardan daha hızlı görüş gücüne sahiptirler ve daha geniş bir açıyı çok daha detaylı tarayabilirler. Bir kuş insanın parça parça görerek algıladığı birçok görüntü karesini tek bir bakışta bir bütün olarak görebilir. İnsan gözünün aksine kuş gözü göz yuvalarına sabit oturmuştur. Ama kuşlar başlarını ve boyunlarını hızla çevirerek görüş alanlarını büyütürler.

Bir baykuş 80 derecelik bir görüş alanına sahiptir ama türüne göre kafasını 360 dereceye kadar oynatabilir. Böylece baykuş kafasını dairenin dörtte üçü kadar çevirerek tüm çevresini hızlı bir şekilde görebilir. Baykuşun avlanmak için kullandığı en önemli organı gözleridir. Gece insanların gördüğünden 10 kat daha net görür. (Tony Feddon Animal Vision Life Nature Library Naturel Watch Series 1988 s. 103.)

Baykuş 360 dereceye hakimken insanın kafasını hareket ettirerek elde ettiği en yüksek görüş açısı 180 derece yani bir dairenin yarısı kadardır. Normal bakıldığında ise yaklaşık 150 derecedir. (Jillyn Smith Sense and Sensebilities Wiley Science Edition s. 70.)

Avcı kuşların uzağı çok iyi gören gözleri vardır. Bu sayede avlarına doğru hamle yaptıklarında mesafe ayarını çok iyi yapabilirler. Bazı kuşların gözleri insanla kıyaslandığı zaman 6 kat uzağı görebilir.

Büyük gözler daha çok görüntü hücresi içerir. Bu da daha iyi görüntü demektir. Avcı bir kuşun gözünde bir milyondan fazla görüntü hücresi bulunur.

Baykuşlar ve benzeri gece kuşları diğer canlılara göre geceleri daha iyi görebilirler. Gece besin arayan kuşlar hızla hareket eden küçük hayvanları avlarlar. Avlarını yakalamak için küçük hareketleri görmeleri gerekir. Bu kuşlar için en iyi göz grinin tonlarını görendir. Yani dünyaları siyah-beyaz bir televizyonun görüntüsü gibidir. Bu gözlerin ortak özelliği içlerinde yüksek sayıda çubuk (ışığı karşı hassas) hücreleri bulunmasıdır. Gözde ne kadar çubuk varsa geceleri o kadar iyi bir görüntü sağlanır.

Gece karanlıkta avlanan bir hayvanın renkleri görmeye ihtiyacı yoktur bu yüzden gözlerindeki koni hücrelerinin sayısı azdır.

Bu yazıyı okumakta olduğunuz son bir dakika içinde gözünüzü yaklaşık olarak 22 kere kırptınız. Bu sayede gözünüzün temizliği ve nemliliği sağlanmış oldu. Gözünüzü kırptığınız anda gözünüz saniyenin bir bölümü için vazifesini yerine getiremedi. İnsan için büyük bir önem taşımayan bir anlık bu görüntü kaybı yüzlerce metre yükseklikte büyük bir hızla uçan bir kuş için önemli bir problem teşkil edebilirdi. Oysa bir kuş gözünü kırparken hiçbir zaman görüntüsünde kesinti olmaz. Çünkü kuşun göz kırpma zarı denilen üçüncü bir göz kapağı vardır. Bu zar şeffaftır ve gözün bir yanından diğer yanına doğru hareket eder. Böylelikle kuşlar gözlerini tamamiyle kapamadan gözlerini kırpabilirler. Suya dalan kuşlar için bu zar dalgıç gözlüğü görevini görür ve göze zarar gelmesini engeller.

Tohum ve böceklerle beslenen küçük kuşlar besinlerini kolayca bulabilmek için renkleri görme yeteneğine sahip olmalıdırlar. Geniş alanı görebilme zorunluluğu da vardır. Gözleri başlarının yan taraflarında olduğundan her iki tarafta da besin arayarak büyük bir alana hakim olurlar. Bu sayede düşmanlarını da tespit ederler.

Şemsiye kuşu olarak da bilinen siyah balıkçıllar suda avlanırken birtakım zorluklarla karşılaşır. Bilindiği gibi ışık su yüzeyinden yansır. Bu da balıkçıl gibi kuşların avlanırken su altını rahatça görebilmelerini engeller. Suyun meydana getirdiği bu olumsuz koşula karşı bu kuş türü yüzerken kanatlarını açar; kanatlar güneş ışığını keser ve su yüzeyindeki yansıma durur. Böylece yüzeydeki balıkları rahatça görebilir.

Balıkçıl kuşu'nun ışığın kırılması gibi bir fizik kanunundan haberdar olarak doğması ve buna karşı bir önlem alması imkansızdır. Ancak Allah'ın üstün yaratışı sayesinde ışığın yansıması sonucu avının yerini tespit edebilmekte ve yiyecek bulabilmektedir.
 
Avcı Gözleri

Binlerce metre yüksekte uçan kartallar bu mesafeden yeryüzünü bütün detaylarıyla tarayacak gözlere sahiptirler. Gelişmiş savaş uçaklarının binlerce metreden hedeflerini tespit etmesi gibikartal yer üzerindeki en küçük hareketi en küçük renk farkını algılayarak avını tespit eder. Bu yeteneğini gözünde bulunan çok özel yapılara borçludur.

İnsan gözüne gelen ışığın mercekte kırıldıktan sonra retina üzerine düştüğünü ve görüntünün burada oluştuğunu söylemiştik. Kartalların gözlerinde ise iki retina vardır. İki retinaya sahip olmak son derece keskin bir görüş kabiliyeti sağlar. Keskinliğin yanısıra hem ön hem de arka taraf aynı anda fark edilir.

Kartal gözü aynı anda hem üçyüz derecelik geniş bir açıya sahiptir hem de istediği görüntüyü 6 ila 8 misli oranında büyütebilir. 4.500 m yüksekte uçarken 30.000 hektarlık bir alanı gözleriyle tarayabilir. (Ça M'interresse Sayı 153 Kasım 1993 s.10.) Bir örnek vermek gerekirse 1.500 metreden tarladaki otlar arasında kamufle olmuş bir tavşanı çok rahat ayırt edebilir.

Bu kadar ustaca kamufle olmuş bir avı bulabilmesi için kartalın gözündeki retina hücreleri bir damla renkli sıvı ile boyanmıştır. İşte bu sayede kartal binlerce metreden renkler arasındaki küçücük bir kontrastı ayırt eder ve avının bulunduğu yeri saptar.

Çeşitli sinek ve kuş türlerinden verdiğimiz bu örnekler canlılardaki tasarımın mükemmelliğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Tüm bunlar Allah'ın sonsuz ilminin delillerinden sadece birkaç tanesidir.

"Gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O latif olandır haberdar olandır." (Enam Suresi 103)
 
Geri
Top