Hidayet, Hakk ile batılı birbirinden ayırma çizgisidir. Yani Hakk’ı Hakk ve batılı batıl olarak görebilmek, doğru yola yönelmek, nefs-i emmarelerden, yanlış yoldan uzak durmak ve huzur içinde olmaktır. Diğer bir deyimle kötülük, yanlışlık, huzursuzluk, gibi etkenlerin karşıtı hidayettir.
Cenab-ı Hakk kendi himmetiyle, hikmetiyle, vesilesiyle insanın kalbinden sıkıntıların, huzursuzlukların yerine sabır ve huzur verip Hakk ile hakikat yolunda yürümesine kolaylıklar sağlar. Dolayısıyla hidayet doğruyu, doğru yolu görmek ve Hakk ile hakikatin yolunda yürümektir.
Konu hakkında, Hakk kelamı şöyle demektedir...
“Resulum! Onları hidayete yani doğru yola getirmek, senin görevin değildir. Lakin Allah, dilediğini hidayete yani doğru yola getirir.” Bakara Suresi, 272. Ayet.
Kimler hidayete erebilir?
Doğru ve yanlış diye iki yol vardır. Doğru yol, hidayet yolu ve yanlış yol ise, sapkınlık yoludur.
Hidayet, ölmeden evvel ölmektir. Yani ruhun, tüm kötülüklerden arınıp pak olması ve bedenin, güzel ahlağa bürünmesi demektir.
Diğer bir manada henüz Dünyevi alemde iken Hakk meydanında, Pir huzurunda, toplumun şahitliğinde özünü dara çekmek ve Pir-u Pak olmaktır. Böylece Allah’ın huzuruna, temiz ve olgunlaşmış bir ruhla varmış olacaktır. Hidayetin amacı da, Hakk’ın huzuruna Pir-u Pk olarak varmaktır.
Ruhen tüm kötülüklerden arınmış, güzel ahlak elbisesine bürünmüş, biatçılıktan uzak aklı özgür olan bir insan, hidayet yolunda ve hidayete ermiştir. Bu kişi, Pir-u Pak’tır.
Kim ki kötülüklere bulaşmış, ruhu kötülüklerle kirlenmiş, nefsi emmarelere köle olmuş, kula kulluk ediyorsa sapkınlık içindedir ve sapkın yoldadır. Bu kişinin piri, şeytandır.
Cenab-ı Hakk kendi himmetiyle, hikmetiyle, vesilesiyle insanın kalbinden sıkıntıların, huzursuzlukların yerine sabır ve huzur verip Hakk ile hakikat yolunda yürümesine kolaylıklar sağlar. Dolayısıyla hidayet doğruyu, doğru yolu görmek ve Hakk ile hakikatin yolunda yürümektir.
Konu hakkında, Hakk kelamı şöyle demektedir...
“Resulum! Onları hidayete yani doğru yola getirmek, senin görevin değildir. Lakin Allah, dilediğini hidayete yani doğru yola getirir.” Bakara Suresi, 272. Ayet.
Kimler hidayete erebilir?
Doğru ve yanlış diye iki yol vardır. Doğru yol, hidayet yolu ve yanlış yol ise, sapkınlık yoludur.
Hidayet, ölmeden evvel ölmektir. Yani ruhun, tüm kötülüklerden arınıp pak olması ve bedenin, güzel ahlağa bürünmesi demektir.
Diğer bir manada henüz Dünyevi alemde iken Hakk meydanında, Pir huzurunda, toplumun şahitliğinde özünü dara çekmek ve Pir-u Pak olmaktır. Böylece Allah’ın huzuruna, temiz ve olgunlaşmış bir ruhla varmış olacaktır. Hidayetin amacı da, Hakk’ın huzuruna Pir-u Pk olarak varmaktır.
Ruhen tüm kötülüklerden arınmış, güzel ahlak elbisesine bürünmüş, biatçılıktan uzak aklı özgür olan bir insan, hidayet yolunda ve hidayete ermiştir. Bu kişi, Pir-u Pak’tır.
Kim ki kötülüklere bulaşmış, ruhu kötülüklerle kirlenmiş, nefsi emmarelere köle olmuş, kula kulluk ediyorsa sapkınlık içindedir ve sapkın yoldadır. Bu kişinin piri, şeytandır.