• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Hindi - Hindi Hakkında

Suskun

V.I.P
V.I.P
Hindi - Hindi Hakkında (Kümes Hayvanları)

Hindiler (Meleagridinae), tavuksular takımına ait olan sülüngiller familyası içersinde bir alt familya oluştururlar. Amerikaya ilk göç edenler tarafından keşfedilmiş ve 17. yüzyıl'ın başlarında Avrupa'ya getirilmiştir. Günümüzde eti için yetiştirilen bir kümes hayvanı olarak tanınırlar.

Hindinin 2 türü vardır. Meleagris gallopavo Doğu ve Güney Amerika kökenli bir tür olup, 1 m'ye kadar büyür. Diğer tür Meleagris ocellataise Meksika Yucatan menşeili olup belirgin bir şekilde daha küçüktür.

Hindi Amerika'nin keşfi ile dünyaya yayılmış olmasına rağmen Türkçe'deki Hindi kelimesinin Columb'un Amerika'yı Batı Hint Adaları sanması ile bir ilgisi yoktur. Çünkü yine hindiye benzeyen ve Afrika kıtasına ait olan bir kuş olan Gine tavuğu Türkler tarafından eskiden beri bilinmekteydi ve çeşitli kaynaklara göre Hint tavuğu olarak da bilinen bu kuşa halk arasında Hint illerinden gelen kuş manasında Hindi kuş da denilmekte idi. Keşiften sonra ise halk gine tavuğuna benzerliği yüzünden hindiyi de aynı isimle çağırmaya başladı.
İngilizce'de ise Turkey olarak anılan hindiye bu ismin verilmesi de buna benzer bir şekilde olmuştur. Keşfin yapıldığı yıllarda Akdeniz ticareti levantenlerin elinde idi. Yeni kıtadan gelen hindiler de İngiliz halkına "Turkey Merchants" adı ile de bilinen "Levant Company" adlı şirket tarafından ulaştırılıyordu. Hatta bu sebepten levantenler İngilizce'de "Turkey merchants" (Hindi tüccarları) olarak da anılırdı. Türkler tarafından getirilen bu yeni kuşun adına da halk Turkey bird (Türk kuşu) veya Turkey cock (Türk horozu) ismini vermekte gecikmemiştir. Aslında keşiften önce de yine Osmanlı denizciler tarafından İngiltere'ye getirilen Gine tavuğu da bir süre Turkey bird olarak anıldıysa da daha sonra Linnaeus tarafından başlatılan bu karmaşa çözülmüştür.

Fransızca da ise Coloumb'un Amerikayı Batı Hint Adaları sanmasına binaen Hintten gelen manasında cocq de l'Inde (hint horozu) ve sonraları kısaca dinde denilmiştir.
Hollandaca da ise kalkoen denilen hindiye bu isim aslında o zamanlar hollandalı denizciler aktif olarak ticaret yaptıkları bir liman olan Hindistanın 'Kalikut'limanına istinaden bu isim verilmiştir. Çünkü Hollandalılar da bu kuşun Hindistandan geldiğini sanmışlardır ve halk o zaman Hollandaya pek çok malın getirildiği bu liman şehrinden geldiğini düşünüp bu ismi vermiştir. Önceleri Kalikutse Haan (Kalikut horozu) olarak halk ağzında kalkoen şekline dönüşmüştür. Hollandacadan bu kelime kuzeydeki Finlandiya, Norveç, Isveç ve Danimarka gibi ülkelerin dillerine geçmiştir. Almancada da önceleri Kalkuhn, sonraları Turkische HahnTruthahn diye bilinmektedir. Mısırlılarda Türkiye'den geldiğini düşünüp dikrum demişlerdir.

Herkes hindinin Hindistandan geldiğini düşünedursun, Hindistanlılar da Portekizliler aracılığı ile hindi oraya ulaştığında bu kuşun o zaman İspanyolların kontrolünde olan Peru'dan geldiğini düşünmüşler ve Peru bird (Peru kuşu) demişlerdir. Oysa o zamanlarda Peru'da hindi bulunmamaktaydı. Portekizce'de de Peru ismiyle bilinmektedir.

Tarihçe

Evcil hindinin Kuzey Amerikaya ulaşması ise İngiltere üzerinden olmuştur. ABD nin kurucularından ve ilk başkanlarından Benjamin Franklin hindinin yeni kurulan devletin simgesi olmasını önerdiyse de bu kabul edilmemiş ve kel kartal seçilmiştir.
 
Hindi Yetiştiriciliği

Dünya nüfusundaki hızlı artış, beslenme sorununun önemini ortaya koymaktadır. Bu durum yeni kaynaklar aramaya ve alternatif besin maddelerine yönelik araştırma yapmaya ihtiyaç duyulur hale getirmektedir. Ülkemizde hayvansal protein kaynaklarımıza alternatif olabilecek ve endüstri haline gelmiş olan kanatlı yetiştiriciliği içinde tavuk ve özellikle hindi yetiştiriciliği protein açığımızın kapatılmasında önem kazanmıştır. Günümüzde insanların hayvansal kaynaklı gıdalarla beslenmesinde, kolesterolün damar tıkanıklıklarına ve çeşitli dolaşım bozukluklarına neden olması bakımından kırmızı et yerine beyaz et tercih edilir duruma gelmiştir. Hindilerin tavuklara göre daha dayanıklı, uzun ömürlü, karkas randımanı ve beslenme değerlerinin yüksek olması, yılbaşı tüketimi, etinin sucuk ve salam gibi ürünlerde dana etine karıştırılarak kullanımı hindi yetiştiriciliğini daha cazip hale getirmektedir.

Ülkemizde son yıllarda, mer’a yönlü gezginci ırk olan Bronz veya siyah hindi üretiminden, broiler tipi kapalı alanda büyütülen, beyaz Kaliforniya ırkı hindi eti üretimine geçiş başlamıştır. Hindi yetiştiriciliği özel sektörün ilgisini çekmiş ve entansif şartlarda üretimler sürdürülmektedir.

Ülkemizde 2006 yılı itibarıyla, 950 bin tona ulaşan tavuk eti üretimimize karşılık hindi eti üretimimiz ancak 46 bin ton civarındadır. 2007 yılında üretim miktarı 33 bin tona düşmüştür.

Gelişmiş ülkelerde kişi başına hindi eti tüketimi 8-10 kg larda seyrederken, ülkemizde ancak 0,5-0,6 kg seviyesindedir. Değerli bir besin kaynağı olan hindi eti üretiminin, dolayısı ile tüketiminin arttırılması Bakanlığımızın hedefleri arasındadır.
Ülkemizde kişi başına tüketilen hindi eti miktarları yıllara göre aşağıda verilmiştir.

Tablo 1- Ülkemizde kişi başına tüketilen hindi eti miktarları (Kg.)

Yıllar2002 2003 2004 2005 2006 2007 Kişi Başına Tüketim

(Kg/Yıl) 0,3430,4700,6250,7120,6190,470

Hindi eti, piliç eti ve kırmızı etin 100 gr. mı için tesbit edilen besin değerleri aşağıda verilmiştir.(

Tablo 2- Hindi eti, piliç eti ve kırmızı etin besin değerleri (100 gr.ette)
Besin Değerleri
Etin Cinsi
Kalori (Cal)
Protein(gr.)
Yağ (gr.)
Kolesterol(Mgr.)
Kalsiyum (Mgr.)
Hindi Eti
158,8
29,4
3,52
69,41
18,82
Piliç Eti
164,7
31,7
3,52
85,88
15,29
Kırmızı Et
282,3
24,7
17,64
90,58
10,58

Hindi karkasının parçalanmasından sonra elde edilen bölümlerinin oranları aşağıda verilmiştir.

Tablo 3- Hindi karkasının bölümlerinin oranları (%)
Etin Bölümü Oran(%)
But
Göğüs
Kanat
Boyun
Sırt
Toplam

30
45
11
4
10
100

Hindi Irkları :
1-Bronz
2-Siyah
3-Beyaz
4-Sarı
5-Hibrit Irkları

1- Bronz Irk :
Orijini A.B.D. olup dünyanın birçok ülkesinde yetiştirilmektedir. Bu ırkın en büyük özelliği geniş göğüslü olmasıdır. Altı ayın sonunda erkekler 11-12 kg. canlı ağırlığa, dişilerse 8-9 kg. canlı ağırlığa ulaşır. Genellikle 28 haftada cinsi olgunluğa ulaşır. Yumurta rengi beyaz olup kahverengi beneklidir. Yumurta verimi 40-70 arasındadır. Ortalama yumurta ağırlığı 85 gr' dır. Uçma tüyleri beyaz çizgili siyah, kuyruk tüyleri beyaz kenarlı siyahtır.

2- Siyah Irk :
Anavatanı İngiltere'dir. Orta büyüklükte olup, et kalitesi iyidir ve göğüs eti boldur. Tüyleri yeşil cilalı siyahtır. Yumurta verimi yıllık 60-70 adet olup, ortalama 75 gr'dır.

3- Beyaz Irk :
Bu ırkın orijininin bronz ırkı olduğu söylenir. Tüyü beyaz, bacak ve parmakları solgun pembe, sakalı siyah renktedir. Kesilip temizlendikten sonra üzerinde küçük hav tüyleri pek görünmez. Yumurta verimi bronz hindi kadardır. Yumurtaları beyaz, üzeri kahverengi beneklidir. 26 haftada cinsi olgunluğa erişir. Meşhur beyaz hindi ırkları Avusturya, Hollanda ve İngiliz beyazlarıdır.

4- Sarı Irk :
a) Bourbon Kırmızısı :
Orta ağırlıktadır. Yalnızca Amerika'da yetiştirilmektedir. 24-28 haftalıkken cinsi olgunluğa erişir. Rengi kırmızımtırak kahve olup, kanat kuyruk tüyleri beyaz, tunç ve kırmızı karışığıdır. Bacakları pembemsi kırmızıdır.
b) Jersey Buff : Küçük tip hindilerdir. 26 haftalıkken cinsi olgunluğa erişir. Rengi göğüs hariç sarımsı, kırmızı, göğüs tüyleri erkekte siyah uçlu, dişide beyaz uçludur.

5- Hibrit Irk :
Hindi yetiştiriciliği ileri olan ülkelerde beyaz hindi ırklarının birbirleriyle melezleme yapılması neticesinde elde edilmişlerdir. Bu ırkların saf ana ve baba hatlarından suni tohumlama yoluyla yumurta alınmakta olup, bu yumurtalardan hindi palazı elde edilmektedir. Bu hibrit hindi ırkları genelde ağır hindi ırkları olup, kümes şartlarında beslenmesi zorunludur. Meraya çıkamazlar 26 haftalık besleme sonunda kesildiğinde erkekler 19-20 kg. dişileri 10-11 kg et verebilir. Cinsi olgunluğa 30 haftada ulaşır. Yıllık 40-70 adet yumurta verir. Dünyada A.B.D. Kanada, İngiltere, İtalya, Fransa ve İsrail kendi hibrit hindi ırklarını üretmiş ve alıcı ülkelere yumurta, palaz satışı yapmaktadırlar.

Kuluçka

Hindi civcivleri tabi kuluçka veya kuluçka makineleri ile çıkarılır. Hindilerde kuluçka süresi 28 gündür. Bir hindi 18 yumurta ile kuluçkaya yatabilir. Çiftleştirmelerde 10 dişi için 1 erkek uygundur.
Kuluçkalık yumurtalar folluklardan günde dört defa toplandıktan sonra uygun şartlarda bir hafta bekletilip kuluçkaya konabilir. Sivri, yuvarlak, pürtüklü ve kirli yumurtalar kuluçkada kullanılmaz. Kuluçka yeri temiz ve parazitlere karşı korunmuş olmalıdır.
Kuluçka makinalarında olgunlaşma ve çıkış bölümleri mevcuttur. Olgunlaşma bölümünde yumurtalar 24 gün tutulur. Çıkış bölümünde ise 4 gün kalırlar. Kuluçka makinasında yumurtaların çevrilmesi, havalandırma, ısı, ışık ve nem ayarlarına dikkat etmek gerekir.
Başarılı broiler hindi yetiştiriciliği öncelikle sağlıklı hindi civcivi temini ile başlar. Üretime yönelik büyük çapta yapılacak broiler hindi yetiştiriciliğinde civcivler; güvenilir, Tarım Bakanlığı’nca ruhsatlandırılmış ve sertifikalandırılmış kuluçkahanelerden temin edilmelidir.

Büyütme Sistemi - 1

1. Periyod :


0-6 haftalık dönemi kapsar (Büyütme Dönemi). Civcivler topluca büyütme kümesinde, semirtme kümesleri için hazırlanırlar. Bu periyot içinde kuluçkada veya kümeste 6.-8. günlerde gagaları kesilip bir çok aşıları da yapılmış olur.

2. Periyod :

7. Hafta dan kesime kadar olan dönemdir (Semirtme Dönemi). Palazlar büyütme kümesinden Semirtme kümesine nakledilirler. Nakil sırasında kafeslere uygun sayıda palaz konularak olabilecek zayiatlar önlenmelidir. Nakil esnasında bir stres oluşacağından semirtme kümesleri her bakımdan hazır olmalı ve stres faktörleri en aza indirgenmelidir. Stres faktörlerini en aza indirebilmek için, palazlar semirtme kümesine geldiklerinde içme sularında C vitamini kullanılmalıdır. Nakilden 5 saat önceden yem, 2 saat önceden de su kesilmelidir. Erkekler ve dişiler karışık olarak semirtilir. Dişiler 16-18. haftalar, erkekler 22-24. haftalar arasında kesilerek tüketime sunulur.

Büyütme Sistemi - 2
Hepsi içeri - Hepsi dışarı sistemidir. Kuluçkadan çıkan civcivlerin seks ayrımı yapıldıktan sonra dişiler ve erkekler kümesin büyüklüğüne göre farklı veya aynı kümeslere koyularak kesime kadar bu kümeslerde bakım ve beslemesi yapılır.

Kümes Hazırlığı ve Üretimde Dikkat Edilecek Hususlar :

Dezenfeksiyon :
* Palazlar kümesten boşaltıldıktan sonra kümes içindeki bütün ekipman dışarı çıkartılarak kümes yüksek basınçlı su ile yıkanmalı ve dezenfekte edilmelidir. Zararlı patojenlerin kümes içerisinde oluşan yarık ve çatlaklara yerleşmesini önlemek için bu tip yerler sıva ile kapatılmalıdır.
* Kümesten alınan altlıklar belirli bir alanda biriktirilerek fermente olmaları sağlanmalı ve çevredeki tarla ve bahçelere dağıtılıp bulaşmanın önüne geçilmelidir.
* Kümes temizliği yapıldıktan sonra, kümes serilen yeni altlıkla beraber dezenfekte edilerek oluşabilecek çevresel bulaşma en aza indirgenmelidir.
* Kümes içerisine konulacak her türlü ekipman mutlaka dezenfekte edilmelidir.
* Suluk hattı ilk önce basınçlı su ile temizlenmeli, daha sonra hat içinde oluşabilecek bakteri ve mantarları yok etmek için dezenfekte edilmelidir.
* Bütün ekipmanlar yerleştirilip altlık serildikten sonra kümes formaldehit ile fümügasyon yapılmalıdır. Fümügasyonun amacına ulaşabilmesi için kümes içi ısısının 24 oC olması sağlanmalıdır.
* Bütün bu işlemler civciv gelmeden en az 5 gün önceden bitirilerek kümes dinlendirilmeye bırakılmalıdır.

Altlık :
* Kümes zeminine önceden toz kireç serpilir. Daha sonra kümese altlık serilir. Altlık olarak serilen talaşın kalınlığı yazın en az 6-8 cm., kışın ise 10-12 cm. olmalıdır.
* İşlenmemiş ve kaliteli bir ağaç talaşının temiz ve kuru olanı kullanılmalıdır. Çünkü işleme tabi tutulan ağaçlardaki bazı kimyasal maddeler civcivlerde zehirlenmelere sebep olabilir.
* Altlık yüzeyi düzgün bir şekilde bastırılıp sıkıştırıldıktan sonra ekipman yerleştirilmesi yapılmalıdır.
* Altlık materyalinin tozsuz olması gerekmektedir. Aksi takdirde toza karşı çok hassas olan civcivlerde solunum yolu enfeksiyonlarına sebebiyet verilmiş olur.
* Altlık hafif olmalı ve nem oranı % 20 civarında olmalıdır.
* Islak ve kekleşmiş altlık günlük olarak değiştirilmelidir.
* Kafeslere uygun sayıda palaz konularak olabilecek zayiatlar önlenmelidir.
* Gerektiğinde yeni altlık ilave edilmelidir.
* Kümes içindeki havada amonyak gazı miktarı 5 ppm veya daha az olmalıdır.
* Özellikle kış aylarında yeterli havalandırma yapılmadığından altlık kondisyonu kötüye doğru gitmektedir. Bu durumlarda kümeste ısıtıcı ve havalandırma sistemlerinden yararlanılarak altlık kondisyonunun iyi duruma getirilmesi yoluna gidilmelidir.

Ringler :
* Ring materyali, civcivlerin seviyesindeki hava sirkülasyonunun oluşabilmesi için sağlam ve örgülü telden olması gerekir.
* Ring çapının en az 3 metre olması gerekmektedir.
* Ringler tam bir daire şeklinde olmalı, köşeler bulunmamalıdır.
* Her bir ring içine 240 - 320 adet civciv konulmalıdır.
* Her ring için bir ısıtıcı temin edilmeli, ısıtıcı ringin merkezinde bulunmalı, altlık homojen bir şekilde serilmeli ve ring içinde homojen sıcak bir alan oluşturulmalıdır.
* Kuluçkahanede işlemleri bitmiş olan civcivlerin büyütme kümesine nakli uygun bir civciv nakil kamyonuyla yapılmalıdır. Nakil esnasında ısı 21-24 oC olmalı ve mutlaka havalandırma sistemi bulunmalıdır.
* Büyütme kümesine yerleştirme esnasında sırasıyla ısı, su ve yem hazır olmalıdır.
* Yerleştirme esnasında civcivlere nazik davranılmalıdır.
* Her 5.000 adet civciv için ekstra bir revir ringi oluşturmalı. Güçsüz ve zayıf civcivler bu ringe konulmalıdır. Ayrıca bu civcivler için iki misli yemlik ve suluk konulmalı, daha iyi ısıtılarak onlar için özel bir ortam oluşturulmalıdır.

Su :
* Her 100 adet civciv için bir adet suluk kullanılmalıdır.
* Su hattı dezenfekte edilmiş olmalıdır.
* İlk 3 gün boyunca civcivler fazla hassas olduğundan içme suyu ile ilave olarak vitamin ve mineral verilebilir.
* Civcivler ilk geldiğinde % 2-5 oranında şekerli su verilerek oluşan enerji kaybının önlenmesi yoluna gidilmelidir.
* Depodan itibaren bütün hatta her zaman taze su bulundurmalıdır.
* Hindilerde büyütme döneminde her bir palaz için en az 3-4 cm, besi döneminde ise 2-3 cm suluk uzunluğu sağlanmalıdır.
* Suluklar, ısıtıcıdan en az 30 cm. uzaklıkta olmalıdır.
* Civcivlerin suluk içine düşüp boğulmalarını önlemek için suluklardaki su yüksekliğinin iyi ayarlanması gerekmektedir.
* Suyun dökülerek altlığın ıslanmasına engel olunmalı, bunun için suluk kenar yüksekliği hindilerin sırt seviyelerinde olacak şekilde ayarlanmalıdır.
* Suluklar günlük olarak boşaltılıp temizlenmeli ve belli bir miktar hareket ettirilerek yeri değiştirilmelidir.
* Belli aralıklarla sulardan numune alınarak özellikle bakteri, nitrat, nitrit ve diğer patojenler bakımından laboratuar kontrolleri yapılmalıdır.

Yem :
* Her 100 adet civciv için bir adet yemlik sağlanmalıdır.
* Hindilerde büyütme döneminde her bir palaz için en az 4 cm, besi döneminde ise 3-4 cm yemlik uzunluğu sağlanmalıdır.
* Yemlikler ısıtıcıdan en az 30 cm. uzaklıkta olmalıdır.
* Taze yem temin etmek amacıyla yemliklerin hemen doldurulması önemlidir.
* Yemlik içine karışan talaş ve gübreler sürekli temizlenmelidir.
* Civciv yemliklerinin yeri sürekli değiştirilerek altlıktaki bozulma önlenmelidir.
* Yemlik kenar yüksekliğinin palazların kursak hizasında olması sağlanmalıdır.
* İlk 4 hafta kırma pelet yem verilmeli, 5.haftadan itibaren pelet yeme geçilmelidir.
* 15.günden sonra yem içine palaz başına 0,5 gr. grit katılarak yemden yararlanma arttırılmalıdır.
* Hem rasyonun içeriği hem de bakteriyel bulaşmalara karşı belirli aralıklarla yemlerden numune alınarak gerekli laboratuar kontrolleri yaptırılmalıdır.

Isıtma :
* Her bir ring için bir adet ısıtıcı kullanılmalı ve her ısıtıcının doğru çalıştığından emin olunmalıdır.
* Isıtıcılar mevsime göre kümes zemininden 45-90 cm yüksekliğe konulmalı hindi civcivi seviyesindeki sıcaklık 30-32 oC’den başlayarak her hafta 2-3oC azaltılarak 18-20 oC seviyesine getirilmelidir.
* Kümes içi sıcaklığı sürekli kontrol edilmelidir.
* Isıtıcılardan gaz kaçağı olmadığından emin olunmalıdır.

Havalandırma, Nem ve Sıcaklık Kontrolü :
A- Sıcaklık çok yüksekse
B-Sıcaklık çok düşükse
C-Hava cereyanı varsa
D-Sıcaklık iyi ise


* Hindi besiciliği yaparken, kümeste yeterli bir havalandırma sağlanmalıdır. Temiz havalı bir ortamda, vücudun gelişmesi ve yemden yararlanma artar. Aynı zamanda kümesteki nemde kontrol edilerek yataklık daha iyi korunur. Havlandırma yetersiz olursa amonyak gazı çoğalır, hayvanlarda solunum yolu hastalıklarına karşı duyarlılık artar. Palazlarda göz tahrişi nedeniyle kısmi körlükler ortaya çıkabilir.

* Palazların kümes içindeki dağılımları ve çıkardıkları sesler, sıcaklık ayarı hakkında belirteç olarak kullanılabilir. Palazlar rahatsız oldukları sıcaklık derecelerinde (çok sıcak veya soğuk) seslerini yükseltirler ve belli yerlerde toplanma, soluk alıp vermede güçlükler gösterirler. Düşük sıcaklıklarda palazlar sıkıntılı bir ses çıkarır ve ısı kaynağının etrafına birikirler, bazen de köşelerde birikerek üst üste yığılma eğilimi gösterirler. Sıcaklık yükselince civcivler güçlükle solurlar, kanatları düşer ve ısı kaynağından kaçarlar. Hava cereyanı olunca da, civcivler belli bir yere toplanırlar. Isının normal olduğu durumda ise civcivlerin kümes içindeki dağılımları normal, rahat ve serbest dağılım içindedirler.
* Bütün havalandırma ekipmanları kullanıma hazır olmalıdır.Kümeste nem oranı % 65-70 olmalıdır.
* Fan grubunun termostat ayarları istenilen sıcaklık dereceleri ile uyuşmalıdır. Fanların yavaştan hızlıya doğru çalışması, kümes içindeki sıcaklığın ani olarak azalmasını önleyecek ve ısıtma sisteminin daha verimli çalışmasını sağlayacaktır.

Aydınlatma
*Büyütme çemberi başına bir adet 100 Watt gücünde bir ampul yeterli gelmektedir.
*Besiye alınan hindi kümeslerinde aydınlatma süresine ilk gün 23 saatle başlanır ve her gün birer saat indirilerek 7. günde 16 saat aydınlatma süresi uygulamasına geçilir.

*Aydınlatma kümesin her yerinde eşit olacak şekilde yapılmalıdır.
*Aşırı aydınlatma yapılır ise kanibalizm, yetersiz aydınlatma yapılır ise yığılma sonucu toplu ölümler ortaya çıkabilir.
*Kanibalizm’in ortaya çıkma nedenleri arasında; yemin protein ve esansiyel aminoasitler bakımından tamamen noksan veya yetersiz olması, birim alana normalden fazla hayvan konulması, sinirlilik ve aşırı heyecan, aşırı sıcaklık, aşırı aydınlatma, yaralı ve sakat hayvanların sürüden ayrılmaması, her türlü stres durumu, hayvanların aç veya susuz bırakılması sayılabilir. Kanibalizm bu faktörlerden bir veya bir kaçının etkisi ile ortaya çıkabilir. En iyisi bu problemlerin ortadan kaldırılarak Kanibalizm’in ortaya çıkışının önlenmesidir.

Beslenme ve Bakım:
Tavuk ve diğer kanatlılarda olduğu gibi yem gideri hindilerde de genel giderlerin önemli bir kısmını oluşturmaktadır(Yaklaşık % 70). Yemden yararlanmayı arttırmak için yem içine her bir hindi için 0,5 gr. grit katılmalıdır. Besiye alınan hindilere yumurtadan çıkıştan kesilme yaşlarına göre (16-18 haftalık yaşta kesimlerde) 5, yada (24 haftalık yaşta kesimlerde) 6 farklı yem verilmektedir. Yaş ilerledikçe hindi palazlarının protein, vitamin ve mineral ihtiyaçlarında bir azalma varken enerji ihtiyaçları yükselmektedir. Bazen her 4 haftada bir rasyon değişikliğinin zorlukları göz önünde bulundurulduğunda 3 ve 4 farklı rasyon kullanılabilmektedir. Hayvan materyali ne olursa olsun, ilk 4 hafta içinde %28 ham protein içeren başlangıç büyütme rasyonları kullanılmalı, sonraki 4 haftalık dönemde % 26 ham protein içeren büyütme rasyonu kullanılmalıdır. Daha sonraki gelişme döneminde 4’er haftalık dönemlerde sırasıyla; 22, 19, 16.5 ve 14 ham protein içeren rasyonlarla yemlenmelidir.

Entansif hindi yetiştiriciliğinde özel yapılmış hindi sanayi yemi kullanılmalıdır. Yem pelet formunda, kalitesi iyi, kolay yutulacak formda olmalıdır. Yemler ve yemleme sistemlerinin tümü küf olmaması bakımından kontrol edilmelidir. Hem rasyonun içeriği hem de bakterilere karşı, yemlerden belirli aralıklarla numune alınarak gerekli laboratuar kontrolleri yapılmalıdır.

Hindilerde Büyütme ve Semirtme dönemleri mevcuttur. Büyütme 0-6. hafta arasındadır. Semirtme dönemi ise 7. hafta ile kesim arasındaki dönemdir. Hindilerde kesim yaşı (16-24 hafta), tavuk etlik piliçlerine (5-6 hafta) oranla uzun olduğundan yem tüketimleri oldukça fazladır. Bu gün yetiştirilen kültür ırkı hindiler, iri ve küçük boy olmak üzere iki grupta değerlendirilebilir. Her iki tip için ideal kesim yaşı erkeklerde 23-24. hafta, dişilerde ise 16-17. haftalardır. Bu sürede, entansif şartlarda iri boy erkek hindiler 20-22 kg, dişi hindiler 9-10 kg canlı ağırlığa ulaşmaktadır. Ağır ırk hindilerin erkekleri 22 haftada 53.5 kg, dişileri ise 16. haftada 24 kg yem tüketmektedirler. Küçük boy hindilerde aynı dönemlerde erkekler 6-7 kg, dişiler ise 3-4 kg canlı ağırlığa ulaşmaktadırlar.

Kültür ırkı broiler hindilerde 2,6-2,7 kg lık yem tüketimi ile 1 kg canlı ağırlık artışı sağlanabilmektedir.

Hindilerin besin maddeleri gereksinimleri; yaş, canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, çevre sıcaklığı ve hayvanların aktivitelerine bağlı olarak değişmektedir. Hindi palazlarının genç yaştaki enerji gereksinimleri, broiler piliçler kadar yüksek değildir. Ancak broiler piliçlere göre protein gereksinimleri yüksektir. Hindilerde yaş ilerledikçe protein ihtiyaçları azalır bunun yerine enerji ihtiyacı artar, kesim dönemine yaklaştıkça yemdeki protein seviyesi 20 haftadan sonra % 14’e kadar düşürülürken enerji seviyesi aynı dönemde 3300 kcal/kg ME değerine kadar yükselir. Canlı ağırlık artışı erkek palazlarda 24., dişi palazlarda 16. haftada en yüksek düzeyine ulaşmakta, daha sonraki dönemlerde ise yavaş yavaş azalmaktadır.

Hindilerde normal besleme programı önerilmekle birlikte, geciktirilmiş gelişme yada telafi büyümeside yapılabilmektedir. Büyüme döneminde belli bir süre yetersiz beslenmeyi takiben, dengeli rasyonlarla yeterli besleme uygulanan hayvanlarda görülen bir olaydır. Bu uygulamada büyüme bilerek genetik potansiyelin altında tutulmakta ve hayvanlar serbest bir şekilde yemlemeye tabi tutulduklarında büyüme nispeti ve yemden yararlanmada hızlı bir artış olmaktadır. Geciktirilmiş gelişmede birinci aşamada, yemin besin madde içeriği veya yem miktarı sınırlandırılarak gelişme yavaşlatılır. İkinci aşamada ise geciktirilen gelişme telafi edilerek hayvanlar pazarlama yaşına kadar hedef kesim ağırlığına ulaştırılır. Böylece yemden tasarruf edilerek yemden yararlanma iyileştirilmiş olur. Başlangıçtaki çalışmalarda yüksek proteinli başlama yeminden tasarruf etme amacı ön planda iken daha sonra hızlı gelişmenin getirdiği ayak-bacak kusurları, göğüs ödemi ve yüksek ölüm oranı gibi sorunların azaltılması da hedeflenmektedir. Hindilerde değişik yem miktarı veya protein sınırlamasının yapıldığı çalışmaların karşılaştırıldığı bir araştırmada, sınırlı yemleme ile erken yaşlarda gelişmenin geciktirilmesinin pazarlama yaşındaki yemden yaralanma oranını kontrol grubuna göre % 3-10 arasında iyileştirdiği bildirilmiş olmasına rağmen bazı çalışmalarda beklenen sonuç alınamamıştır.

Kesim :
Kesimden 8 saat önceden yem ve 3 saat önceden su kesilmelidir. Kesim ve yolma uygun şekilde yapılmalıdır, aksi takdirde et ve deri görünüşünde bozulmaya neden olabilir. Kesim aşamaları; şoklama, kesim, ıslatma(haşlama) ve yolma dır. Şoklama yapılarak kesimin daha insani bir görünüm kazanması ve kanın daha fazla akması sağlanarak etin sertleşmesi azaltılır: Kesim işleminde kafasının hemen altında boğaz kesiminde 45 derecelik bir açı yapacak şekilde kesilir. Hemen ve bol miktarda kan akması kesimin doğru yapıldığını gösterir. Kesimden sonra 1,5 – 2 dakika kanın akmasına izin verilir. Sonra hindiler 52-54 C sıcaklıktaki suda 50-60 saniye tutulur ve yolma işlemine geçilir.

Hastalıklara Karşı Tedbirler
Yetiştiricilikte esas kaide; hayvanları daima sıhhatli ve canlı tutmaktır. Önemli olan hastalık gelmeden gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Söz konusu tedbirlerle ilgili olarak; anaç ve palazlar ayrı kümeslerde beslenmelidir. Hindi yetiştirilecek bölgede başka hiç bir kanatlı hayvan olmamalıdır. Damızlık yumurta ve palazlar mutlaka hastalıksız sürülerden alınmalıdır.
Kümesler boşaltıldığında sodalı su ile yıkanmalı, badana ve dezenfekte edilmelidir. Temiz yem kullanılmalı, küflü ve bayat yem kullanılmamalıdır. Kümeslere kapasitelerinin üzerinde hayvan konulmamalıdır.

Koruyucu aşılar zamanında yapılmalıdır. Hastalıktan ölen hayvanlar ya yakılmalı veya üzerlerine kireç serpilerek toprağa gömülmelidir. Kümes girişlerinde toz kireç ve dezenfektanlı su bulundurulmalı, kümes bakıcıları dışında yabancı kişilerin kümeslere girişleri engellenmelidir. Her kümesin ayrı bakıcısı olması hijyen açısından gereklidir. Zaman zaman sularına koruyucu olarak vitamin veya antibiyotik türü ilaçlar konulmalıdır.

Aşılama Programı
1.Gün T.R.T Aktif Burun/Göz, damlası, sprey, içme suyu
7.Gün ND Aktif Burun/Göz, damlası, sprey, içme suyu
21-24.Gün ND Aktif Burun/Göz, damlası, sprey, içme suyu
34-36.Gün T.R.T. Aktif Burun/Göz, damlası, sprey, içme suyu
50-60.Gün ND Aktif Burun/Göz, damlası, sprey, içme suyu
60.Gün POXINE Aktif Kanata iğne batırma
Not : Aşılama programları bölgesel hastalık risklerine göre ayarlanmalıdır.

Kümes Yoğunluğu
Erkek - Dişi 0-6. Hafta 9-10 Adet/M2
Dişi 7-18. Hafta 4,8 Adet/M2
Erkek 7-24. Hafta 2,8 Adet/M2
Karışık 0-6. Hafta 9-10 Adet/M2
Karışık 7-24. Hafta 4,4 Adet/M2

YARARLANILAN KAYNAKLAR:
1- Hindi Yetiştiriciliği - Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yayınları
2- Hindi Besiciliği - Dr. Yusuf KONCA

Hazırlayanlar:
Dr.Bekir KADIOĞLU - Ziraat Yüksek Mühendisi
Aytekin KARAALİ - Ziraat Yüksek Mühendisi
Ünal ESER – Ziraat Mühendisi
 
Hindi yetiştiriciliği bazı ülkelerde hayvansal protein ihtiyacını karşılamak için önemli bir sektör haline gelmiştir. Farklı hindilerin türleri ve ırkları hakkında detaylı bilgiler verilmektedir. Beslenme, bakım, kuluçka süreci, büyütme sistemleri, beslenme ve hastalıklara karşı tedbirler gibi konularda kapsamlı bilgiler verilmiştir. Hindi ırklarının özellikleri, besin değerleri ve karkas bölüm oranları hakkında detaylı bilgiler yer almaktadır.

Hindi yetiştiriciliği yaparken, kümesteki dezenfeksiyon, altlık uygulamaları, suluk, yemlik, ısıtma, havalandırma, aydınlatma gibi faktörlere dikkat edilerek sağlıklı bir yetiştirme süreci sağlanmalıdır. Ayrıca, aşılar, aşılama programı ve kümes yoğunluğu gibi konular da hindi yetiştiriciliğinde önemli bir role sahiptir.

Yararlanılan kaynaklar arasında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yayınları ile Dr. Yusuf KONCA'nın çalışmaları bulunmaktadır. Hindi yetiştiriciliği hakkında geniş bir bilgi kaynağı sunulmuştur.
 
Geri
Top