• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Hititlerin Tanrıları

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
HİTİTLER'İN TANRILARI

Gök Tanrı/Fırtına Tanrısı Hitit panteonunda en önemli tanrı kuşkusuz Gök Tanrı idi. Yerel olarak değişik isimlerle çağrılan bu tanrı Hatti dilinde Taru , Hurri dilinde Teşup , Hitit dilinde ise Tarhu,Tarhuna ya da Tarhunt diye adlandırılıyordu. Aslında Hititler geldiklerinde , Hint Avrupa kökenli bir tanrıları vardı. Şiu ismindeki bu tanrı, Yunanca Zeus ve Latince Deus,dii sözcükleri ile aynı kökendendi. Bu kök hem tanrı hem de gün ışığı , parlamak gibi anlamlara da sahiptir. Ancak zaman içinde Şiu özel tanrı ismi olmaktan çıkmış ve genel olarak tanrı anlamına gelmiştir. Ancak Hititlerin de bir dönem, Luwiler gibi Hint Avrupa isimli başka tanrı isimlerini de korudukları zannedilmektedir.
Tanrı nın isimleri ve sembolleri konusunda Akurgal da aşağıdaki alıntıyı almakta fayda vardır : Baştanrı Hitit metinlerinde genellikle Hatti Ülkesinin Gök Tanrısı , Göğün Tanrısı , Hattuşanın Tanrısı , Sarayın Tanrısı gibi adlarla anılmaktadır. Ayrıca Ordunun Göktanrısı , Yağmur Göktanrısı gibi adlandırmalara da rastlanmaktadır. Bir tanrının hiyeroglif işareti ikiye bölünmüş bir elipsten oluşur. Önce söz konusu işaret sonra, gök tanrısı demek isteniyorsa, ikiye bölünmüş elipsin altına W biçimli yıldırım işareti yazılırdı ; ikisi birden gök tanrısı anlamına gelmektedir. Gök tanrı ile dağlar, daha doğrusu dağ tanrıları, arasında sembolik bağ vardır. Aslında bunu dağların gökkubbeyi taşıdığı inancı ile birlikte ele almak daha doğru olacaktır. Bu, daha sonra Yunan Mitolojisinde göreceğimiz Atlas efsanesinin ilk şekli olmalıdır. Bir Hitit metninde, gök tanrının, dağ tanrılarının sembolize eden iki erkek figürü üzerinde durması da bu görüşümüzü güçlendirmektedir. Gök tanrının en önemli sembollerinden biri de boğadır. Boğanın gök tanrıyı sembolize ettiği düşünülmektedir. Alacahöyükte çıkan bir kabartmada kral ve kraliçenin boğa heykeli önünde yaptığı saygı duruşu da aslında gök tanrı ile ilintili olmalıdır. Çatalhöyük ten, belki de daha eski çağlardan beri önemini koruyan bu sembol daha sonra Yunan Mitolojisinde Zeus un boğa kılığına girmesinde de karşımıza çıkacaktır. Gök tanrısı aynı zamanda fırtına tanrısı idi. Zaten Anadolu nun iklimini göz önünde bulundurursak - eskiden daha sıcak olduğu düşünülüyorsa da- fırtınaların ne kadar önemli olduğu açıktır. Hatta bir fırtına sırasında kral II.Murşili nin dilinin tutulduğunu öğreniyoruz : Birden hava bozdu. Gök tanrısı korkunç bir şekilde gürledi ve ben ürktüm. O zaman ağzında söz azaldı ve söz kesiklik yaparak yukarı doğru çıktı. Yıllar geçince bu düşlerimde de kendini duyurmaya başladı. Bu düşlerden birinde tanrının eli bana değdi ve konuşma gücümü bütünü ile yitirdim. Geç dönemlerde , gök tanrısının bütün özellikleri Fırtına tanrısına geçmiş, Hurrilerin fırtına tanrısı Teşup da Hititler in gök tanrısına eş değer bir konuma yerleşmiştir. Teşup için daha çok Toros ve güneyinde, Suriye ye kadar olan bölgede kült merkezleri vardı.

Tanrıça
Hititlerde tanrı kadar tanrıça da önemlidir. Zaten bunun izdüşümü olarak da Hitit toplumuna kadın erkeğe eş değer konumdadır. Hitit Tanrıçası , Hattilerde Vuruşemu , Hurrilerde Hepat diye adlandırılmış tanrıçadır. Hititlerde Arinna nın güneş tanrıçası , geç Hititlerde Kupaba olarak da geçmiştir. (Kybele de büyük olasılıkla aynı inancın devamıdır. ) Bu tanrıça isimleri tabletlerde farklı isimlerde geçseler de aynı özelliklere sahiplerdir. Özellikle Hurri etkisiyle, Teşup un panteona girmesiyle beraber Teşup un karısı tanrıça Hepat da önemli bir yer tutmaya başlamış, Hatta Arinna nın güneş tanrıçası ile eş bir konuma gelmiştir. Bir belgede şöyle denmektedir : Bütün ülkelerin kraliçesi efendin, Arinna nın güneş tanrıçası ! Hatti ülkesinde sen Arinna nın güneş tanrıçası adını alırsın, sedir ağacı ülkelerinde ise Hepat adını alırsın. İlginçtir, yüzyıllar sonra Apuleius da böyle bir ifade kullanacaktır. Çoğu kabartmada Tanrı ve tanrıça yanyana eşit önemde tasvir edilmişlerdir. Yazılıkaya da da bu tanrısal çiftin betimlemeleri vardır. Bunun yanında bu çiftin oğulları da koruyucu tanrı olarak önemlidir. Tanrıçalar arasında en önemlisi kuşkusuz Arinna nın güneş tanrıçasıdır. Arinna kenti hakkında değişik varsayımlar vardır. Ancak en kuvvetlisi ve arkeolojil delillere dayananı , Arinna nın Alacahöyük olduğudur. Arinna nın güneş tanrıçası krallığın hayatında da önemlidir. II.Murşili (MÖ1345-1315) uzun zamandan beri ihmal edilen bu kültü canlandırmış ve kazandığı zaferleri buna bağlamıştır: Ben majeste, babamın tahtına oturduğumda çevredeki bütün düşmanlar benimle savaşa giriştiler. Ancak ben hiç bir düşman ülkesine karşı sefere çıkmadan önce Arinna kentinin güneş tanrıçası ile ilgili bayram törenlerini düzenledim[ ] ve ona seslendim: Arinna nın güneş tanrıçası! Benim efendim, benim yanıma aşağıya gel ve [ ] senin topraklarını almak isteyen çevredeki düşman ülkeleri yok et.! Ve Arinna nın güneş tanrıçası sözümü duydu ve bana geldi. O zaman babamın tahtına oturur oturmaz, çevredeki düşman ülkeleri on yılda yendim ve onları yere vurdum. Zamanla Hepat gibi başka tanrıçalar da bu derece öneme sahip olmuşlar ve protokol de yerlerini almışlardır.

Yerel Tanrılar
Hitiler in yerel tanrılara bakış açısı Ahmet Ünal ın Hitit Sarayındaki Entrikalar Hakkında Bir Fal Metni (bkz Kaynakça) isimli çalışmasında açıkladığı metinlerde çok iyi gözükmektedir. Bu bir fal metnidir ve olan olaylar hakkında tanrılara görüş sorulmaktadır. (Fal konusu ileride ayrıntılı olarak işlenecektir). Bu metinde Arusna kenti tanrısı önemli bir yer tutmaktadır. Bu tanrıyı Ünal şöyle açıklamaktadır: Tapınağı, kültü ve kült personeli Arusna da bulunan, Hititlere oldukça yabancı ve adı bilinmeyen bir tanrıdır. Bu yabancılığa rağmen büyük kralın hastalığı yüzünden Hitit sarayı onunla sıkı bir ilişki halindedir. Çok alıngan ve nazlı bir tanrı olup, bu fal metninin yazılmasına o neden olmuştur. Çünkü kralın hastalığı konusunda kendisine başvurulmamış, bu yüzden de gazaba gelmiştir. Öfkelenmesinin başka bir nedeni de, kraliçeden bir rüya aracılığı ile istemiş olduğu altından çelenklerin aksesuarlarıyla birlikte kendisine verilmeyip, mabeyincinin evinde saklı tutulmasıdır. Bundan dolayı,tanrının öfkesini yatıştırmak için kefaret verilmesi gerekmiş, büyük kralın tutulmuş olduğu hastalıktan kurtulduktan sonra, bir af dileme ayinine katılmak üzere bizzat Arusna ya gitmesi, fal aracıyla saptanmıştır. Tüm bu çabalara rağmen tanrının öfkesi yatıştırılamamış ve anlaşılan bu yabancı tanrının kültünü iyice bilmeyen Hititli rahipler, tanrının bakımını, ayinlerinin yapılmasını vs. Arusna lı rahiplere bırakmak zorunda kalmışlardır. Bunun dışında başka yerel tanrılar da olaylara göre önem kazanmışlardır.

Hayvan tanrılar
Bunların dışında Hitilerde hayvan biçimli (zoomorphique) tanrılar da vardır. Hitilerde hayvan biçimli kaplar zoomorf tanrı düşüncesini kült aletleridir. Fırtına tanrısının boğa ile sembolize edilmesinden dolayı boğa biçimli kaplar en önemlileridir. Burada bir konu üzerinde daha ayrıntılı olarak durmak gerekmektedir. Kaynakçada belirttiğimiz bir çok yayında boğanın tanrının sembolü olduğu söylenmektedir. Ancak bir Hitit metninde (II.Muwatalli nin duası) şöyle geçmektedir : Hatti nin Fırtına Tanrısının önünde yürüyen boğa Şeri, efendim, benim dua olarak bu sözlerimi tanrılara bildir! Efendiler, göğün ve yerin efendileri tanrılar bu sözlerimi ve duamı işitsinler. Buradan anladığımıza göre boğa fırtına tanrısına eşlik etmekte ve tanrılarla insdanlar arasında aracılık yapmaktadır. Böylece kabartmalarda gördüğümüz boğaya tapınma sahnesi de daha anlam kazanmaktadır. Bu Yunan mitolijisindeki Hermes inkine benzer bir roldür. Ayrıca Ayı/insan biçimli figürler de Hitit sanatında yer almıştır. Hitit sanatında ilginç bir figür de Sfenks tir. Sfenks de Mısır kökenli olup Suriye yoluyla Hitit sanatına geçmiştir. Kubaba Hitit tanrılarına uzun uzun isimleriyle yer vermemize rağmen , Anadolu daki tarih sürekliliği açısından Kubaba üzerinde durmak gerekmektedir. Büyük Hitit İmparatorluğu zamanından beri en önemli merkezlerden bir de Kuzey Suriye de bulunan Kargamış olmuştur. Bu dönemde Hitit krallık ailesinden vasal krallar tarafından yöneytilen Kargamış, Hitit İmparatorluğu yıkıldıktan sonra bir Geç Hitit Devleti olarak varlığını sürdürmüştür. Bu merkezin en önemli tanrçalarından bir de Kubaba dır. Burada büyük saygı gören Kubaba daha sonra Anadolu da Kybele adıyla yaşayacaktır.
 

HİTİT MİTOLOJİSİNİN BAŞLICA TANRI VE TANRIÇALARI​

hitit dağ tanrısı

Alalu
Eski zamanlardan beri gökyüzünde kral olan bu tanrı, Mezopotamya kökenlidir ve gökyüzünde dokuz yıl
boyunca kral olarak kalmıştır.

Anu
Mezopotamya kökenli olup Teşup’un ve Taşmişu’nun babası ve tanrıların ikincisidir. Alalu gökyüzünde
kral iken Anu da bu tanrıya sâki olarak hizmet etmiştir. dunyadinleri.com Alalu’yu yendikten sonra onu yeraltına
göndermiştir. Tam dokuz yıl boyunca kalacağı gökyüzü tahtına oturmuştur.

Bu arada Kumarbi de kendisine sâki olarak hizmet etmiştir. Ancak Anu’nun Kumarbi’ye karşı savaş
açması üzerine Kumarbi, Anu’nun peşine düşmüş, Anu’nun erkeklik organını ısırmış ve onu yutmuştur.

Aranzah (Dicle Nehri)
Anu ve Kumarbi’nin çocuğu, Fırtına Tanrısı ve Taşmişu’nun erkek kardeşidir.

Aştapi
Hurrice Savaş Tanrısı’nın adıdır. Sumerce karşılığı ZABABA, Hattice karşılığı ise Wurunkatte (Ülkenin
Kralı)’dir.

EA
Eski tabletlerin muhafızı olan ve iki yüzlü olarak omuzlarından fışkıran sularla oluşmuş bir nehir ile
betimlenmiştir. Eski Hitit Dönemi belgelerinde geçmemesine rağmen MÖ 14. Yüzyıl siyasi
antlaşmalarında görülür. Bu tanrının veziri İzzummi (Uşmu) ve karısı ise Damkina’dır.
Mezopotamya’da bereketi temsil eden bu tanrı, Hurri mitlerinde Bilgeliğin Kralı olarak anılmış ve MÖ 1.
bin yıla kadar işlevini sürdürmüştür. Ayrıca Yazılıkaya açık hava panteonunda EA, sırasıyla Teşup,
Taşmişu, Kumarbi, İştar-Şauşga ve hizmetçileri Ninatta-Kulitta ile beraber listelenmiştir.dunyadinleri.com

EREŞ.KI.GAL
Fırtına Tanrısı’nın annesidir ve antlaşma metinlerinde sıkça görülen bu tanrıça mitolojide karanlık
toprağın açılması ile yeraltından Fırtına Tanrısı’nın geri getirilmesi konusunda önemli bir rol oynar.

Gökyüzünün Güneş Tanrısı
Akadçadan Hitit panteonuna geçmiş olan bu tanrı, adaletin temsilcisidir ve bazen bütün tanrıların kralıdır.

Hannahanna
Eski Hitit Dönemine tarihlendirilen Kaybolan Tanrı Efsanelerinde, kaybolan tanrıların aranmasını isteyen
ve Tüm Tanrıların Annesi ya da Büyükanne unvanına sahip tanrıçadır. Bu tanrıça Gulşa, MAH ve
NIN.TU ile de eşitlenmektedir.

Mitolojide Telipinu kaybolduktan sonra Fırtına Tanrısı bu tanrıçaya şikâyette bulunur. Bunun üzerine
Hannahanna, Fırtına Tanrısı’nı Telipinu’yu bulmaya gönderir ve onu bulamayınca bu kez Hannahanna
arıyı sevk eder. Ondan, onun el ve ayaklarını sokmasını, gözlerini ve ayaklarını balmumu ile
temizlemesini ister.

Hannahanna, Fırtına Tanrısı’na, Telipinu ile Deniz Tanrısı’nın kızı ile evlenmesi sırasında başlık
parası (kuşata) ödemesini salık verir. Aynı zamanda, bu tanrıça da diğer tanrılar gibi kaybolur. O
gittiğinde, insan ve hayvanlar yavrularıyla ilgilenememiş, sığır ve koyunlar gebe kalamamıştır.

Hepat
Fırtına Tanrısı’nın eşi, Tanrıların Kraliçesi olarak bilinen bu tanrıça, kutsal hayvanı arslan üzerinde
betimlenmiştir. Aynı zamanda bir boğa vücudu üzerinde insan başı ya da çift insan ayağı ile gösterilmiş
ve Teşup’un Boğası olarak tanımlanan Tanrı Şarruma’nın da annesidir.

Hapantaliia
Hatti kökenli bir tanrı olup Güneş Tanrısı’nın çobanıdır.

Hedammu
Tanrıları ve insanları yıldıran bir deniz canavarıdır.

İlluianka
Efsanede Fırtına Tanrısı, Kişkiluşşa şehrinde yılan İlluianka ile dövüşmüş ve ona yenilmiştir. Bunun
üzerine Fırtına Tanrısı tüm tanrıları yardıma çağırmış ve Tanrıça İnara’dan bir festival düzenlemesini
istemiştir. Festival düzenlenmiş, İlluianka ve çocukları festivalde tıka basa yemişlerdir. Ölümlü Hupaşiia
bir ip ile onları bağlamıştır. Fırtına Tanrısı da onları öldürmüştür.dunyadinleri.com

İmpaluri
Kumarbi’nin elçisidir.

İnara
Fırtına Tanrısı’nın kızı ve vahşi hayvanların tanrıçasıdır. Hatti kökenli bir tanrıça olup, Eski Hitit
mitlerinde görülür. Hititçe innaru- kelimesi ile sıkı bir ilişkisi olan bu tanrıça, LAMA ile eşitlenmiştir.

Kamruşepa
Büyü tanrıçasıdır. Bu tanrıçanın Hattice okunuşu Kattahziwuri’dir.

Kaşku
Ay Tanrısıdır.

Kuababa
Ana Tanrıça’dır. Hitit öncesi dönemde de baş tanrıçadır. Hurri panteonununda da görülen bu tanrıçanın
kült merkezi Kargamış’tır. Bu tanrıça Phryg ve Roma döneminde de Kybele olarak panteondaki yerini
almıştır.

Kumarbi
Hurililer tarafından Bilge Kral ve Tanrıların Babası olarak nitelendirilmiş ve tanrılar arasında üçüncüsü
sırada kabul görmüş bir Bitki Tanrısı’dır. Aynı zamanda Mezopotamya kökenli EN.LIL ve Dagan ile
eşitlenir. Kült merkezi Kuzey Mezopotamya’daki Urkiş şehri olan Kumarbi, elinde bir asa taşır.
Mitolojide Kumarbi kendisinin Tanrıların Babası olarak kalması için, Deniz Tanrısı’na, elçisi
İmpaluri tarafından haber gönderir. Deniz Tanrısı onun için bir ziyafet verir. Bu arada Kumarbi’nin
kayası Ullikummi doğar.dunyadinleri.com

Lama
Geyikle sembolize edilen ve Kırların Tanrısı olarak kabul görmüştür.

Mukişanu
Kumarbi’nin veziridir.

Ninatta ve Kulitta
Mitanni krallığında “Ülkenin ve Gökyüzünün Sahibesi” unvanı ile anılan Şauşga’nın hizmetçileridir.

Şauşga
Bir arslan üzerinde kanatlı bir kadın formunda betimlenmiş bu tanrıça, Teşup’un kız kardeşidir. Ninive
şehri ile ilgili olarak geçen bu tanrıça, Kenan mitindeki Baal’ın kız kardeşi Anat-Aştarte ile aynı
görevlere sahiptir. İlk defa III. Ur Sülalesi döneminde görülen bu tanrıça MÖ. 8.yüzyılın sonuna kadar
işlevini sürdürmüştür.

Takitiş
Tanrıça Hepat’ın hizmetçisidir.

Taşmişu
Fırtına Tanrısı’nın veziri ve erkek kardeşidir. Bu tanrının Hititçe okunuşu Savaş Tanrısı olan
Şuwaliiat’tır.

Telipinu
Kaybolan Tanrı Efsanelerinin baş aktörü olan tanrıdır. Fırtına Tanrısı’nın ilk çocuğu olan Telipinu, tohum
ekmek, tarlaları sürmek, sulamak, ürünü yetiştirmek ve hasat gibi eylemleri içine alan bir tarım tanrısıdır.
II. Murşili’nin veba dualarında: “Sen Telipinu ulu bir tanrısın. Senin ismin isimler arasında uludur ve
sen tanrılar arasında ulusun.” şekliyle övülür.

Mitolojide Telipinu hiddetlenerek bozkırda kaybolur ve beraberinde ülkedeki bolluk ve bereketi de
götürür. Bunun üzerine tanrıları, insanları ve hayvanları açlıkla tehdit eder. Hannahanna’nın arısı
Telipinu’yu bulur. Onun el ve ayaklarını sokar. Gözlerini ve ayaklarını balmumu ile silerek onu temizler.
Bu duruma daha da kızan Telipinu, nehirlere büyük bir hasar verir.dunyadinleri.com

Teşup
Mitolojide kaybolan Fırtına Tanrısı’dır. Bu tanrının Hattice okunuşu Taru olup eşinin adı Wurunkatte’dir.
Bu tanrı Luwice tarhunt- şeklinde yazılmıştır.

Öfke, hiddet ve küskünlük içinde karanlık toprağa giden Fırtına Tanrısı, Arinna şehrinin Güneş
Tanrısı, EREŞ.KI.GAL ve Wuruntemu’nun yardımı ile geri getirilir. Ayrıca Fırtına Tanrısı, oğlu
Telipinu’nun kaybolması ile umudunu yitirir ve Güneş Tanrısı’na şikâyette bulunur. Hannahanna’dan ise
onu bulmasını ister.

Aynı zamanda Teşup, mitolojide Kuzey Mezopotamya’da bulunan Kummiia şehrinin Kralı,
Gökyüzünün Kralı ve Hatti Ülkelerinin Beyi olarak da anılmaktadır. Tanrıların en büyüğü olan bu tanrının
eşi Hepat’tır. Onun oğlu Şarruma ve Nerik şehrinin Fırtına Tanrısı’dır. İki dağ tanrısı üzerinde sakallı bir
kişi tarafından temsil edilen Fırtına Tanrısı elinde bir asa tutar. Aynı zamanda bu tanrı hem savaşı ve hem
de zaferi simgeler. Onun kutsal boğalarından birinin adı Şeri ve diğeri Hurri (ya da Tella)’dir.

Ullikummi
Kumarbi’nin oğludur.

Upelluri
Grek dünyasında Atlas’a benzeyen ve Hurri kökenli dev tanrı olup yeraltında oturmakta ve omuzları
üzerinde de yeryüzü ile gökyüzünü taşımaktadır.
 
Geri
Top