• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Hücrenin Yapısı ve Görevleri

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
Bir canlıyı oluşturan en küçük yapı birimine hücre denir. (Bir canlının canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir).

Doğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir hücreden, bazıları da çok sayıda hücreden oluşmuştur. Her canlıyı oluşturan hücrelerin sayısı ve büyüklüğü aynı değildir. Canlıyı oluşturan hücrelerin görevlerine göre şekli ve büyüklüğü farklı olabilir. (Bilinen en küçük hücre, bakteridir. En büyük hücre deve kuşu yumurtasının sarısı, en uzun hücre de yaklaşık 1 m uzunluğunda olan sinir hücreleri örnek olarak verilebilir).

Hücre gözle görülemeyip mikroskopla incelenir. Mikroskopla canlıları ilk inceleyen bilim adamı Lövenhuk` tur. (16.yy da terzilik yaparken büyüteçte kumaşları incelerken mikroskobu bulmuştur). Lövenhuk incelediği göl suyunda tek hücreli canlıları görmüştür.

Hücre ilk defa 1665 yılında İngiliz bilim adamı Robert Hook tarafından bulunmuştur. Robert Hook şişe mantarını incelerken gördüğü boş odacıklara (bal peteği şeklinde) hücre adını vermiştir.

Hücrenin Yapısı ve Görevleri

a) Hücre Sayısına Göre Canlı Çeşitleri :
Doğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir hücreden, bazıları da çok sayıda hücreden oluşmuştur. Bu nedenle canlılar hücre sayısına göre tek hücreli canlılar ve çok hücreli canlılar olarak iki grupta toplanırlar.

1- Tek Hücreli Canlılar :
Tek bir hücreden oluşan canlılara tek hücreli canlılar denir. Bakteriler, amip, mantarlar, öglena, terliksi hayvan (paramesyum) ve mavi – yeşil algler tek hücreli canlılardır.

2- Çok Hücreli Canlılar :
Çok sayıda hücreden oluşan canlılara çok hücreli canlılar denir. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler çok hücreli canlılardır. Çok hücreli canlılarda dokular bulunur).

b) Hücre Çeşitleri :
Hücreler gelişmişlik düzeyine göre prokaryot (ilkel) hücreler ve ökaryot (gelişmiş) hücreler olmak üzere ikiye ayrılır.

1- Prokaryot (İlkel) Hücreler :
En basit yapılı hücrelerdir. Prokaryot hücrelerde çekirdek zarla çevrilmemiştir ve kalıtsal madde (DNA) sitoplazma içinde dağınık haldedir. Prokaryot hücrelerde hücre zarı, sitoplâzma ve zarsız organel olan ribozom bulunur. Ribozom dışında organelleri bulunmaz. Bakterilerin ve mavi – yeşil alglerin (su yosunlarının) hücreleri prokaryot hücredir.

2- Ökaryot (Gelişmiş) Hücreler :
Çekirdeği ve organelleri zarla çevrilmiş olan hücrelere ökaryot (gelişmiş) hücreler denir. Ökaryot hücreler hücre zarı, sitoplâzma ve çekirdek olmak üzere üç kısımdan oluşurlar.
Bazı tek hücreli canlıların, mantarların, bitkilerin, insanların ve hayvanların (çok hücreli canlılar) hücreleri ökaryot hücredir.

c) Hücrenin Görevleri :
Canlıların yaşamlarını sürdürebilmek için yaptığı beslenme, solunum, dolaşım, boşaltım, sindirim, üreme, büyüme, gelişme, gibi faaliyetlere yaşamsal faaliyetler denir. Canlılarda gerçekleşen yaşamsal faaliyetlerin tamamı hücre tarafından yapılır. Yani hücrenin görevi, yaşamsal faaliyetleri gerçekleştirmektir.

d) Hücrenin Yapısı :
Hücre dıştan içe doğru hücre zarı, sitoplâzma ve çekirdek olmak üzere üç kısımdan oluşur.
 
HÜCRENİN YAPISI, İŞLEVİ

Hücre kabaca, hücre zarıyla çevrili protoplazma içinde yer alan Çekirdek ve hücre yapılarından oluşmuştur. Sinir hücresinin çapı dört beş mikronla elli yüz mikron arasında değişir. Her sinir hücresinin gövdesinden çıkan tek akson ve birden fazla dentrit uzantısı vardır.

Hücre zarı yan geçirgen olup, hücrenin dışında ve içinde bulunan maddeler arasındaki alışverişi, bağlantıyı sağlar.

Protoplazmanın dörtte üçü su, geri kalanı suda erimiş elektrolitler karbonhidratlar, proteinler ve yağlardır. Nükleik asit ve proteinler büyük moleküller olup, bir yandan hücrenin yapısında yer alır, öte yandan hücrenin işlevini planlayıp programlayan maddeleri oluşturur. Karbonhidratlar glikojen biçiminde depolanıp saklanarak hücrenin çalışması için gerekli olan glikozu ve adenozin trifosfatı yapar.

Hücre çekirdeği iki katlı çekirdek zan, çekirdeğin boyanan İt ve kromatin adını alan parçası, çekirdekçik (nukieus) ile bunların arasındaki boşluktan dolduran nükleoplazmadan oluşmuştur. Kromatin, dezoksiribonükleik asit (DNA) ve buna bağlı proteinlerden yapılmış olup, hücrenin genetik kodunu, davra- nış kalıbını taşır.

Hücre yapılan arasında en önemlisi sayılan mitokondriler, Hücrenin işlevini ve iletişimini sürdürmesi için gerekli olan enerjiyi sağlar. Hücrelerin yapısı, yaşamı, işlevi ve iletişimi için gerekli olan enerjinin büyük bir bölümü, adenozin trifosfatm (ATP) aynı adı taşıyan enzim aracılığıyla adenozin difosfata dönüşmesiyle sağlanır. Bu dönüşüm sırasında açığa çıkan ve kilo kaloriyle hesaplanan enerjinin bir bölümü proteinlerle fosfatların yeniden birleşmesinde, bir bölümü de hücre zan düzeyinde, ileti için gerekli iyon ve kimyasal madde akımını sürdürmek için kullanılır. Kısaca hücrenin yakıtı ATP’dir. Dışardan alman ya da bedende oluşan tüm kimyasal maddeler belirli bir miktann altına düşerseya da üstüne çıkarsa, mitokondrilerin enerji ve güç oluşturma işlevi azalır, hatta tümüyle durur. Bu durum uzarsa, merkezi sinir sisteminin tüm yapılarının işlevi, iletişim bozulur .
 
Geri
Top