Hz. Muhammed Güzel Ahlakın Tamamlayıcısıdır (7.Sınıf)
Karşılaştığı insanları kişiliği ve davranışlarıyla etkisi altına alan Sevgili Peygamberimiz nasıl bir insandı? Sadece kendi çağındakileri değil, sonradan gelen insanları yüzyıllar boyunca kendisine bağlayan bu yüce insan, ahlâk ve değerler yönüyle ne gibi özelliklere sahipti? Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim bu soruya cevap olacak şekilde Peygamberimize seslenerek şöyle diyor:
Senin için kesintisiz bir ödül vardır; çünkü sen üstün bir ahlâka sahipsin. (Kalem 4-5)
Hz. Muhammed (s.a.v.), Allahın bütün insanlara doğruyu ve güzeli bildirmek ve onları bu yöne yönlendirmek üzere görevlendirdiği bir Peygamberdir. Onun bütün davranışlarında kusursuz olması gerekiyordu. Çünkü o, tüm Müslümanlar için uyulması gereken bir örnek insandı. Kötü huyları olan birinin, insanları iyiliğe götüren bir öncü olmasını elbette bekleyemeyiz. Bu yüzden Allah onu bütün kötü huylardan korudu.
Rabbimiz gönderdiği ayetlerle hem Sevgili Peygamberimize hem de onun etrafında kenetlenmiş Müslümanlara, karşılaştıkları olaylar karşısında nasıl davranmaları gerektiğini öğretmiştir. Onlara her şeyin en iyisini, en güzelini ve en üstün olanını göstermiştir. Peygamberimiz de Allaha gönülden bağlanmış biri olduğundan, ona inen ayetlere harfi harfine uymuş, biz Müslümanlara da gücümüz yettiğince onlara uymamızı emretmiştir. Bu uygulamalar neticesinde Hz. Muhammed güzel ahlâkın en güzel örneği haline gelmiştir.
Sevgili Peygamberimiz şöyle derdi:
Beni Rabbim eğitti; O beni ne güzel eğitti.
Hz. Aişe annemize, Peygamberimize yetişememiş, onu görme yüceliğine erememiş gençlerden biri merakla sorar:
Hz. Muhammedin ahlâkı nasıldı?
Hz. Aişe (r.a.) bu soruya doğrudan, net bir cevap verir:
Onun ahlâkı Kur'andı.
Hz. Aişe annemiz bu sözüyle şunu demek istemişti: Yüce Allahın beğendiği, insanlara Kuran yoluyla emrettiği ve önerdiği ne kadar güzel huy, davranış çeşitleri varsa onların tümü Hz. Muhammedin (s.a.v.) kişiliğinde ve ahlâkında yer almıştır.
Peygamberimizi hayranlıktan da öte bir sevgiyle seven biz Müslümanlar, edebî eserlerde onu anlatırken gül ile simgelemişiz. Gerçekten de o, görünüşü, güzelliği, kokusu ve doğallığıyla en çok güle benzerdi; o, gül gibi bir insandı.
Karşılaştığı insanları kişiliği ve davranışlarıyla etkisi altına alan Sevgili Peygamberimiz nasıl bir insandı? Sadece kendi çağındakileri değil, sonradan gelen insanları yüzyıllar boyunca kendisine bağlayan bu yüce insan, ahlâk ve değerler yönüyle ne gibi özelliklere sahipti? Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim bu soruya cevap olacak şekilde Peygamberimize seslenerek şöyle diyor:
Senin için kesintisiz bir ödül vardır; çünkü sen üstün bir ahlâka sahipsin. (Kalem 4-5)
Hz. Muhammed (s.a.v.), Allahın bütün insanlara doğruyu ve güzeli bildirmek ve onları bu yöne yönlendirmek üzere görevlendirdiği bir Peygamberdir. Onun bütün davranışlarında kusursuz olması gerekiyordu. Çünkü o, tüm Müslümanlar için uyulması gereken bir örnek insandı. Kötü huyları olan birinin, insanları iyiliğe götüren bir öncü olmasını elbette bekleyemeyiz. Bu yüzden Allah onu bütün kötü huylardan korudu.
Rabbimiz gönderdiği ayetlerle hem Sevgili Peygamberimize hem de onun etrafında kenetlenmiş Müslümanlara, karşılaştıkları olaylar karşısında nasıl davranmaları gerektiğini öğretmiştir. Onlara her şeyin en iyisini, en güzelini ve en üstün olanını göstermiştir. Peygamberimiz de Allaha gönülden bağlanmış biri olduğundan, ona inen ayetlere harfi harfine uymuş, biz Müslümanlara da gücümüz yettiğince onlara uymamızı emretmiştir. Bu uygulamalar neticesinde Hz. Muhammed güzel ahlâkın en güzel örneği haline gelmiştir.
Sevgili Peygamberimiz şöyle derdi:
Beni Rabbim eğitti; O beni ne güzel eğitti.
Hz. Aişe annemize, Peygamberimize yetişememiş, onu görme yüceliğine erememiş gençlerden biri merakla sorar:
Hz. Muhammedin ahlâkı nasıldı?
Hz. Aişe (r.a.) bu soruya doğrudan, net bir cevap verir:
Onun ahlâkı Kur'andı.
Hz. Aişe annemiz bu sözüyle şunu demek istemişti: Yüce Allahın beğendiği, insanlara Kuran yoluyla emrettiği ve önerdiği ne kadar güzel huy, davranış çeşitleri varsa onların tümü Hz. Muhammedin (s.a.v.) kişiliğinde ve ahlâkında yer almıştır.
Peygamberimizi hayranlıktan da öte bir sevgiyle seven biz Müslümanlar, edebî eserlerde onu anlatırken gül ile simgelemişiz. Gerçekten de o, görünüşü, güzelliği, kokusu ve doğallığıyla en çok güle benzerdi; o, gül gibi bir insandı.