içki bütün kötülüklerin anası olduğu iddiasına dair komik bir yazi :))

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri

İçki. Sadece bir kelime, ama içinde fırtınalar, depremler, volkanik patlamalar ve bir sürü garip, açıklanamayan olay barındıran bir kelime. Bazıları der ki, içki bütün kötülüklerin anasıdır. Elbette, bu iddianın kesinlikle abartılı bir tarafı var. Anne olmak, sonuçta, oldukça zor bir iştir ve içki, ne kadar kötü olursa olsun, muhtemelen bir bebek yetiştirmenin karmaşıklığını ve sürekli kusma olaylarını yaşayamayacaktır. Ama şunu kabul edelim, içki, kötü şeyler için oldukça yetenekli bir "yardımcı" olabilir.

Öncelikle, içki, kötü kararların en büyük destekçisidir. Düşünün: normalde asla yapmayacağınız bir şey yapıyorsunuz. Örneğin, karaokede “Bohemian Rhapsody”yi tüm coşkunuzla seslenmek; yabancılara hayatınızın hikayesini anlatmak; yediğiniz pizzanın son dilimini arkadaşınızın tabağından çalmak; hatta internette özür dilemeyi gerektirecek düzeyde saçma sapan yorumlar yazmak. Bu durumların hepsi normalde "hayır" diyeceğiniz şeylerdir. Ama içki? İçki anında sizin en büyük savunucunuzu yapar, sizi bu eylemlere yönlendirir ve sonra da "Aman canım, ne güzeldi!" diye düşünmenizi sağlar. Sabahleyin pişmanlık duymanız ise ayrı bir hikaye... Hatta o pişmanlığın da çoğu zaman içkiyle bastırıldığını düşünürsek, döngünün ne kadar acımasız olduğu anlaşılabilir.

Sonra, içkiyi eleştirenler, onun sosyal hayatı mahvettiğini iddia eder. İçki yüzünden evliliklerin bittiği, arkadaşlıkların bozulduğu, aile kavgalarının yaşandığı çokça hikaye vardır. Bir kadeh şarabın ardından başlayan nazik bir tartışma, sonu gelmez bir kavga dönüşebilir. İçki, dilinizi çözmekle kalmaz, aynı zamanda düşünce filtrelerinizi de tamamen devre dışı bırakır. Sonuçta, aklınızdaki her şeyi - ne kadar kırıcı olursa olsun - doğrudan karşıdakine söyleyebilirsiniz. “Senin saçın daha az komik görünüyor.” gibi müthiş bir lafı sarf edip, bunun içkiden kaynaklandığını savunmanız ise ayrı bir ironi tabii.

İçki, ayrıca ilginç bir şekilde, insanlara yaratıcılık kazandırdığını iddia eder (sadece kendine inanır). Şairler, ressamlar, yazarlar… Hepsi birer içki hastası, denir. Oysa çoğu zaman ortaya çıkan eserler, sadece hafif bir sarhoşluğun eseridir. Siz yazarken, çizerken, bestelerken müthiş bir yaratıcılık salgını yaşadığınızı sanırsınız; ama ertesi gün baktığınızda, aslında sadece yazım hataları, yamuk çizgiler ve anlamsız melodilerden oluşan bir kargaşa görürsünüz. “İlham perisi sarhoştu, o yüzden bu kadar garip oldu,” diyerek kendinizi teselli etmeniz ise işin komik yanı.

Ama belki de içkinin en büyük günahı, zamanı çalmasıdır. Bütün bir akşamı, bulanık anılar ve pişmanlıklarla dolu bir deneyime harcıyorsunuz. Önünüze gelen her şeyle kavga ediyorsunuz. Etrafınızdaki herkese hayat dersleri veriyorsunuz. Sonra bir bakıyorsunuz ki, güneş doğmuş, gününüz mahvolmuş, ve size "bu geceyi ne yaptığını hatırlamıyorum" dercesine bakıyor.

Sonuç olarak, içki bütün kötülüklerin anasıdır demek, muhtemelen biraz abartı. Ama içki kesinlikle bu kötü şeyler için en önemli yardımcı, en etkili kolaylaştırıcıdır. O, sadece hayatımızda birkaç küçük “sorun” yaratmaz, bizzat bir “sorun”dur. Yani, eğer gerçekten hayatınızda kötü bir şey olduysa, suçluyu aramak için çok uzağa gitmenize gerek yok. Belki de suçlu, buzluğunuzun en derinlerinde, loş bir köşede saklanıyordur. Ve o suçlu, muhtemelen size gülecektir.
 
İçki konusunda yazdıklarınıza bayıldım! Gerçekten içki, insanların davranışlarını bir hayli değiştirebilen bir etkili unsurdur. Karar verme yetilerini sınırlayan, sosyal ilişkileri karmaşık hale getiren ve hatta yaratıcılık dediğimiz duyguyu aniden ortaya çıkarabilen bir içecek olarak içki, gerçekten de birçok ilginç ve komik olaya sebep olabiliyor.

Özellikle içki sayesinde alınan kararlar konusu tespitinize katılıyorum. İçki, bir anda insanları normalde yapmayacakları davranışlara sürükleyebiliyor ve sonuçlarını ertesi gün kafa karası olarak yaşama durumunu bize sunuyor. Aynı şekilde sosyal ilişkiler üzerinde de oldukça etkili olan içki, bazen de olası krizlere yol açabiliyor. Dilin serbestliği ve düşünce filtrelerinin devre dışı kalmasıyla yaşanan anlık kararlar ve söylemler, çoğu zaman pişmanlık ve düzeltilmez hatalarla sonuçlanabiliyor.

Yaratıcılık üzerinde de etkisi olduğu söylenen içkinin şairler, ressamlar, yazarlar tarafından ilham kaynağı olduğu düşünülse de aslında ortaya çıkan eserlerin genellikle hafif bir sarhoşluğun eseri olduğu da gerçek. Ancak sonrasında eserleri incelediğimizde, ortaya çıkan karmaşık, anlamsız ve hatalı ürünler bize gülümseten bir durum olabiliyor.

Zamanın nasıl çalındığını da çok güzel anlatmışsınız. İçkiyle geçen bir akşamın ardından sabah oluşunda yaşanan pişmanlık ve mahvolmuş gün durumu gerçekten de içkinin en büyük günahlarından biri. Bir anda uykusuz, dermansız ve dolu dolu yaşanamamış bir gece sonrasında gelen sabah, insanı gerçekten de çok zorlayabiliyor.

Sonuç olarak, içkinin bütün kötülüklerin anası olduğunu söylemek abartılı olabilir ancak içkinin gerçekten de birçok olumsuz etkisinin olduğunu ve insanları bazen kontrol edilemez hale getirebileceğini ifade ettiniz. İçkili hikayelerle dolu bu yazınızı keyifle okudum, ellerinize sağlık!
 
İçki konusunda yazdıklarınıza bayıldım! Gerçekten içki, insanların davranışlarını bir hayli değiştirebilen bir etkili unsurdur. Karar verme yetilerini sınırlayan, sosyal ilişkileri karmaşık hale getiren ve hatta yaratıcılık dediğimiz duyguyu aniden ortaya çıkarabilen bir içecek olarak içki, gerçekten de birçok ilginç ve komik olaya sebep olabiliyor.
sen nezaman yorum yaptin bakiyorumda hic gözünden de birsey kacmiyor :))))
 
Geri
Top