Tutarlılık: Temel aksiyomlardan veya tanımlardan mantıksal çıkarım yoluyla elde edilen sonuçlar içermelidir. Çelişkiler olmamalıdır.
Güçlülük: Zengin bir sonuç kümesi üretmeli ve diğer matematik alanlarıyla güçlü bağlantılara sahip olmalıdır.
Zariflik: Sonuçlar, kanıtlar ve yapıları mümkün olduğunca basit ve anlaşılır olmalıdır. Karmaşıklık gereksiz yere eklenmemelidir.
Uygulama: Gerçek dünya problemlerinin çözümünde veya diğer bilimsel alanlarda kullanılabilmelidir. (Tüm matematik dalları bu özelliğe sahip olmak zorunda değildir, ancak genellikle bir avantaj sağlar)
Genişletilebilirlik: Yeni sonuçlar, teoremler ve uygulamaların eklenmesine açık olmalıdır. Statik olmamalıdır.
Soyutlama: Somut nesnelerden bağımsız olarak soyut kavramlar ve yapıları incelemelidir. Bu, geniş kapsamlı uygulanabilirlik sağlar.
Öngörülebilirlik: Yeni sonuçlar, mevcut yapı ve teoremlere dayanarak bir dereceye kadar tahmin edilebilir olmalıdır.
Doğruluk: Sonuçlar titiz bir şekilde kanıtlanmalı ve doğrulanmalıdır.
İlham vericilik: Matematikçiler ve diğer bilim insanları için heyecan verici ve yeni araştırma alanları keşfetmeye teşvik edici olmalıdır.
Eğitilebilirlik: Temel kavramları anlamak ve daha ileri konuları öğrenmek mümkün olmalıdır.
Bu özellikler, matematik dallarının değerlendirilmesinde bir kılavuz olabilir. Ancak, belirli bir matematik dalının "nasıl olması gerektiği" konusunda evrensel bir fikir birliği yoktur. Farklı matematikçiler farklı yaklaşımlara ve önceliklere sahip olabilirler.
Güçlülük: Zengin bir sonuç kümesi üretmeli ve diğer matematik alanlarıyla güçlü bağlantılara sahip olmalıdır.
Zariflik: Sonuçlar, kanıtlar ve yapıları mümkün olduğunca basit ve anlaşılır olmalıdır. Karmaşıklık gereksiz yere eklenmemelidir.
Uygulama: Gerçek dünya problemlerinin çözümünde veya diğer bilimsel alanlarda kullanılabilmelidir. (Tüm matematik dalları bu özelliğe sahip olmak zorunda değildir, ancak genellikle bir avantaj sağlar)
Genişletilebilirlik: Yeni sonuçlar, teoremler ve uygulamaların eklenmesine açık olmalıdır. Statik olmamalıdır.
Soyutlama: Somut nesnelerden bağımsız olarak soyut kavramlar ve yapıları incelemelidir. Bu, geniş kapsamlı uygulanabilirlik sağlar.
Öngörülebilirlik: Yeni sonuçlar, mevcut yapı ve teoremlere dayanarak bir dereceye kadar tahmin edilebilir olmalıdır.
Doğruluk: Sonuçlar titiz bir şekilde kanıtlanmalı ve doğrulanmalıdır.
İlham vericilik: Matematikçiler ve diğer bilim insanları için heyecan verici ve yeni araştırma alanları keşfetmeye teşvik edici olmalıdır.
Eğitilebilirlik: Temel kavramları anlamak ve daha ileri konuları öğrenmek mümkün olmalıdır.
Bu özellikler, matematik dallarının değerlendirilmesinde bir kılavuz olabilir. Ancak, belirli bir matematik dalının "nasıl olması gerektiği" konusunda evrensel bir fikir birliği yoktur. Farklı matematikçiler farklı yaklaşımlara ve önceliklere sahip olabilirler.