Televizyon arıza yapmış, tamirci gelip TV nin arkasını açmış ki bir sürü ekmek kırıntısı...Tabi kimin yaptığını hemen anlamışlar.
Evin dört yaşındaki yaramaz kızı.
Bu hangi ailemizde gerçekleşirse gerçekleşsin ilk göstereceğimiz tepki genellikle öfkeli bir davranıştır. Tamircinin yanında bağırır, çağırırız.
Fakat anne öyle yapmamış, çocuğuyla konuşmayı denemiş ve ekmek kırıntılarını neden oraya attığını öğrendiklerinden sonra hüngür hüngür ağlamaya başlamış. Çocuk ekranda Afrika daki aç çocukları gördükçe mutfaktan ekmek alıp TV nin açık bulduğu tek yerinden, arkasındaki ızgaralardan açlık çeken kardeşlerine ulaşması için içeri atıyormuş...
Güzel bir davranış öyle değil mi ?
Dört yaşındaki küçük kız bile bu kadar asilken,kendince bir şeyler yapmak için güzel bir amaç uğruna çaba sarf ediyorken (televizyonun bozulmasına sebep olsa bile ) bazen biz büyükleri hiç anlamam.Büyüdükçe o çocukluğu yitiriyoruz.Saflığımızı,sevgileri,duyguları,merhameti öldürüyoruz.Bana dokunmayan yılan bir yaşasın misali sadece kendimizle ve evimizdekilerle ilgileniyoruz.hayat bizi öyle yerlere savuruyor ki bazen en yakınımızı en uzak yapıyoruz.En sevdiğimiz en büyük düşmanımız oluveriyor aniden
Hayatı pozitif yönünden görmeyi unutur hale geliyoruz.
Yakıyoruz,yıkıyoruz,parçalıyoruz,talan ediyoruz .Başkalarının haklarına saygı göstermiyoruz.
Bazen hiç neden yokken bazen de küçük bir sebepten dolayı kalp kırabiliyoruz.Bazen de daha kötüsünü yapıp zarar veriyoruz.Hatta hayatına son veriyoruz sanki o canı biz vermişiz gibi
Ben dili ile konuşuyoruz.Biz dilini hiç kullanmıyoruz,bencil olmaktan bir türlü kurtulamıyoruz.
Biz galiba bazen insan olmayı beceremiyoruz..
( aLınTı.. )
Evin dört yaşındaki yaramaz kızı.
Bu hangi ailemizde gerçekleşirse gerçekleşsin ilk göstereceğimiz tepki genellikle öfkeli bir davranıştır. Tamircinin yanında bağırır, çağırırız.
Fakat anne öyle yapmamış, çocuğuyla konuşmayı denemiş ve ekmek kırıntılarını neden oraya attığını öğrendiklerinden sonra hüngür hüngür ağlamaya başlamış. Çocuk ekranda Afrika daki aç çocukları gördükçe mutfaktan ekmek alıp TV nin açık bulduğu tek yerinden, arkasındaki ızgaralardan açlık çeken kardeşlerine ulaşması için içeri atıyormuş...
Güzel bir davranış öyle değil mi ?
Dört yaşındaki küçük kız bile bu kadar asilken,kendince bir şeyler yapmak için güzel bir amaç uğruna çaba sarf ediyorken (televizyonun bozulmasına sebep olsa bile ) bazen biz büyükleri hiç anlamam.Büyüdükçe o çocukluğu yitiriyoruz.Saflığımızı,sevgileri,duyguları,merhameti öldürüyoruz.Bana dokunmayan yılan bir yaşasın misali sadece kendimizle ve evimizdekilerle ilgileniyoruz.hayat bizi öyle yerlere savuruyor ki bazen en yakınımızı en uzak yapıyoruz.En sevdiğimiz en büyük düşmanımız oluveriyor aniden
Hayatı pozitif yönünden görmeyi unutur hale geliyoruz.
Yakıyoruz,yıkıyoruz,parçalıyoruz,talan ediyoruz .Başkalarının haklarına saygı göstermiyoruz.
Bazen hiç neden yokken bazen de küçük bir sebepten dolayı kalp kırabiliyoruz.Bazen de daha kötüsünü yapıp zarar veriyoruz.Hatta hayatına son veriyoruz sanki o canı biz vermişiz gibi
Ben dili ile konuşuyoruz.Biz dilini hiç kullanmıyoruz,bencil olmaktan bir türlü kurtulamıyoruz.
Biz galiba bazen insan olmayı beceremiyoruz..
( aLınTı.. )