ISS'den yapılan bir başka açıklamada da telefon görüşmelerinin internetten ücretsiz ya da çok ucuza yapılabilmesinin, sanal saldırganların iştahlarının kabarmasına neden olduğuna dikkat çekiliyor.
İnternet güvenliği firması Internet Security Systems (ISS), yıllık internet büyüme analizi sonuçlarını açıkladı.
ISS'ye göre, son 1 yılda internet domainlerinin (alan adı) sayısı yüzde 21, yeni web sayfalarının sayısı ise yüzde 17 arttı.
ISS'den yapılan açıklamada, yeni alan kayıtlarında en fazla büyümenin yüzde 37.4 ile Afrika kıtasında yaşandığı, Güney Amerika'nın ise yüzde 35'lik büyüme oranı ile Afrika'yı yakından izlediği kaydedildi. Alan adı kayıtlarında Asya kıtasında yüzde 22, Avrupa'da ise yüzde 21'lik artış gerçekleşti.
ISS'in Baş Teknoloji Uzmanı James Rendell, özellikle üçüncü dünya ülkelerinde daha uzun sure büyük artışların olacağını ifade ederek, şu noktalara dikkat çekti:
'Bunun iyi yanı, web sörfçülerinin çok daha geniş alanlara kavuşuyor olması. Olumsuz tarafı ise sörfçülerin bunu işyerlerinde yapmaları halinde, firmaların iş için kullanımlarına ayrılan bant aralığını daha fazla işgal edecek olmaları. Daha fazla sörf, verimlilikte daha fazla düşüş anlamına geliyor. Bu nedenle firmalar verimlilik düşüşünü engellemeye yönelik önlemler kapsamında kontrolü ele almalılar.' ISS'in Web Analiz Raporuna göre, Avrupa'da son 12 ayda yüzde 21'lik alan adı artışın nedeni, yeni sunulan .eu uzantısı. Bu yıl Nisan ayında .eu uzantısının kullanıma açılmasından itibaren iki milyondan fazla yeni adres kaydedildi. Bu dönemde web sayfalarının sayısı da dünya genelinde yüzde 17.6, Avrupa'da yüzde 20.7, Afrika'da yüzde 20.1, Güney Amerika'da yüzde 18.5 ve Kuzey Amerika'da ise yüzde 14 oranında arttı.
ISS'den yapılan bir başka açıklamada da telefon görüşmelerinin internetten ücretsiz ya da çok ucuza yapılabilmesinin, sanal saldırganların iştahlarının kabarmasına neden olduğuna dikkat çekiliyor.
ISS, sanal telefon kullanıcılarını programlardaki güvenlik açıkları ile ilgili uyararak, Asterisk PBX olarak da bilinen Inter-Asterisk eXchange protocol version 2 (IAX2) programında yer alan iki önemli açığın, sanal saldırganların sistemin içine girmesine imkan verdiğini savundu.
İnternet güvenliği firması Internet Security Systems (ISS), yıllık internet büyüme analizi sonuçlarını açıkladı.
ISS'ye göre, son 1 yılda internet domainlerinin (alan adı) sayısı yüzde 21, yeni web sayfalarının sayısı ise yüzde 17 arttı.
ISS'den yapılan açıklamada, yeni alan kayıtlarında en fazla büyümenin yüzde 37.4 ile Afrika kıtasında yaşandığı, Güney Amerika'nın ise yüzde 35'lik büyüme oranı ile Afrika'yı yakından izlediği kaydedildi. Alan adı kayıtlarında Asya kıtasında yüzde 22, Avrupa'da ise yüzde 21'lik artış gerçekleşti.
ISS'in Baş Teknoloji Uzmanı James Rendell, özellikle üçüncü dünya ülkelerinde daha uzun sure büyük artışların olacağını ifade ederek, şu noktalara dikkat çekti:
'Bunun iyi yanı, web sörfçülerinin çok daha geniş alanlara kavuşuyor olması. Olumsuz tarafı ise sörfçülerin bunu işyerlerinde yapmaları halinde, firmaların iş için kullanımlarına ayrılan bant aralığını daha fazla işgal edecek olmaları. Daha fazla sörf, verimlilikte daha fazla düşüş anlamına geliyor. Bu nedenle firmalar verimlilik düşüşünü engellemeye yönelik önlemler kapsamında kontrolü ele almalılar.' ISS'in Web Analiz Raporuna göre, Avrupa'da son 12 ayda yüzde 21'lik alan adı artışın nedeni, yeni sunulan .eu uzantısı. Bu yıl Nisan ayında .eu uzantısının kullanıma açılmasından itibaren iki milyondan fazla yeni adres kaydedildi. Bu dönemde web sayfalarının sayısı da dünya genelinde yüzde 17.6, Avrupa'da yüzde 20.7, Afrika'da yüzde 20.1, Güney Amerika'da yüzde 18.5 ve Kuzey Amerika'da ise yüzde 14 oranında arttı.
ISS'den yapılan bir başka açıklamada da telefon görüşmelerinin internetten ücretsiz ya da çok ucuza yapılabilmesinin, sanal saldırganların iştahlarının kabarmasına neden olduğuna dikkat çekiliyor.
ISS, sanal telefon kullanıcılarını programlardaki güvenlik açıkları ile ilgili uyararak, Asterisk PBX olarak da bilinen Inter-Asterisk eXchange protocol version 2 (IAX2) programında yer alan iki önemli açığın, sanal saldırganların sistemin içine girmesine imkan verdiğini savundu.
