halukgta
Aktif
Bu makalemin konusu, üzerinde Kur’an bütünlüğünde dikkatle düşündüğümüzde, bizleri çok ciddi bir şekilde uyaran ve çok önemli dersler almamızı sağlayan İsra suresi 16. ayet olacak. Ayeti iki farklı tercümeden yazalım ki, ayetin nasıl farklı tercüme edilip, aslında ne anlatmak istediği kısmen nasıl gizlendiği, daha açık anlaşılabilsin.
“BİZ BİR TOPLUMU YOK ETMEK İSTEDİĞİMİZ ZAMAN, onun ileri gelen varlıklılarının ORADA KÖTÜLÜK YAPMASINA İZİN VERİRİZ. Böylece o topluma verilmiş söz gerçekleşir ve onu yerle bir ederiz.” (İsra 16)
“BİR ÜLKEYİ HELÂK ETMEK İSTEDİĞİMİZDE, o ülkenin zenginlik sebebiyle şımarmış elebaşılarına (iyilikleri) emrederiz; buna rağmen onlar orada kötülük işlerler. BÖYLECE O ÜLKE, HELÂKE MÜSTAHAK OLUR; biz de orayı darmadağın ederiz.” (İsra 16)
İlk yazdığım tercümede, Allah ın biz kullarını çok şiddetli bir şekilde uyardığını ve Allah bir toplumu helak etmek istediğinde, O toplumun ileri gelenlerinin yani yönetici olarak söz sahibi olanların, kötü davranışlar, topluma zarar verici olaylar yapmasına izin veririz diyor. Daha açıkçası, bu yöneticilerin kötü bir yönetim sergileyeceği anlatılıyor. Demek ki Allah öyle bir toplumdan bahsediyor ki, O toplum uyarıcılar gönderilip uyarıldığı, yani uyarılar onlara ulaştığı halde, O uyarıların değil, yanlış bilginin peşi sıra gidenlerden bahsediyor. ÇÜNKÜ ALLAH BU TOPLUMU, CEZALANDIRMAYA KARAR VERDİĞİ ANLAŞILIYOR. Bu ayeti farklı şekilde tercüme edenlerin genel çoğunluğu, ayeti yumuşatarak tercüme ediyorlar. Örneğin ikinci verdiğim örnekte, ülkenin şımarık söz dinlemez ileri gelenleri, yöneticilerine önce iyilikler emredildiğinden, daha sonrada buna rağmen onlar kötü davranışta bulunurlar, daha sonra bu ülke ya da topluluk helak edilir, diye tercüme edilmiş. Eğer böyle tercüme edersek, ayetin başında söylenen ile sonu bir biriyle uyumlu olmaz. Ayeti yumuşatmak yerine, olduğu gibi almalıyız ki, uyarıyı ve ikazı da yerinde alabilelim.
Allah ın yolundan sapmış, söz dinlemeyen bu toplumun helak edilmesinden, acaba tamamıyla yok edilmesini mi anlamalıyız, yoksa yerle bir ederek, bitkin bir durumuma gelmeleri, işlerini zorlukla yapabilecek bir hale gelmelerini mi anlamalıyız? Aslında burası da önemli. Allah bu dünyada bizleri imtihan ediyorsa ve kendimize gelmemiz adına da her yıl, bir ya da iki kez musibetlerle karşı karşıya bırakıyorsa, helak sözünden tamamen bu toplumun bu dünyadan yok olduğunu düşünmemiz, doğru olmaz diye düşünüyorum. Allah bunu da elbette yapabilir. Ama toptan yok edilmesi, bu dünyada imtihan olma anlayışına, ters düşüyor gibi geldi bana. ÇÜNKÜ CEZALANDIRILAN TOPLUMDA YAŞI KÜÇÜK, GÜNAHSIZ İNSANLAR VAR. ONUN İÇİN CEZALANDIRILAN TOPLUM, YA YOLDAN SAPANLAR, YA DA YOLDAN SAPANLARI GÖRMEZDEN GELİP SUSANLAR, OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİRİZ. Allah adaletlidir geleceği bilir, hükmün en güzelini O verir.
Ayeti anlamaya devam edelim. İsra 16. ayetin bir öncesinde Allah, her kim doğru yolu seçerse, bu kendi iyiliğine olur der. Kimde yoldan saparsa, buda kendi kötülüğünedir, hiç kimse bir başkasının suçunu taşıyacak değildir diye de belirtiyor. Ayetin sonunda da, biz Resul göndermedikçe azap etmeyiz diyerek, aslında İsra suresi 16. ayeti ne maksatla indirdiğine de açıklık getiriyor. Yine İsra 16. ayetin devamında da 17. ayette şöyle uyarır. “NUH’TAN BU YANA BİZ BÖYLE NİCELERİNİ HELAK ETTİK. ÇÜNKÜ KULLARININ GÜNAHLARINI BÜTÜNÜYLE GÖRÜP HABERDAR OLMAKTA, SENİN RABBİN GİBİSİ YOKTUR.” Demek ki Allah ın helak edip cezalandırılmaya karar verilen toplum, önce Allah tarafından uyarılmış, ama bu uyarı göz ardı edilmiş olmalı ki, Allah O toplumu daha da azdıracak yöneticiler gelmesini sağlayarak, bizzat O toplumu kendilerinin cezalandırmasını sağlıyor. ASLINDA BURASI ÇOK ÖNEMLİ. BU KISMI LÜTFEN DOĞRU ANLAYALIM. ALLAH O TOPLUMU ASLINDA, KENDİLERİNE LAYIK OLAN YÖNETİCİLERİN GELMESİNİ SAĞLAYIP, BİZZAT KENDİLERİNİ, KENDİLERİ CEZALANDIRMIŞ OLUYOR. Şura suresi 30. ayette Allah, nasıl uyarıyordu bizleri hatırlayalım. “BAŞINIZA GELECEK HER FELAKET, KENDİ YAPIP ETTİKLERİNİZİN BİR ÜRÜNÜDÜR. BUNUNLA BERABER ALLAH, PEK ÇOĞUNU BAĞIŞLIYOR.” Şimdide bu konuyu, Kur’an ın diğer ayetlerinden istifade ederek, çok daha açık bir şekilde anlamaya devam edelim.
Rad suresi 11. ayete baktığımızda, konumuzla ilgili bilgiler veriyor ve diyor ki; ”ŞÜPHESİZ Kİ, BİR KAVİM KENDİ DURUMUNU DEĞİŞTİRMEDİKÇE, ALLAH ONLARIN DURUMUNU DEĞİŞTİRMEZ. ALLAH, BİR KAVME KÖTÜLÜK DİLEDİ Mİ, ARTIK O GERİ ÇEVRİLEMEZ.” Demek ki İsra 16. ayette, kendi durumunu düzeltmeyen, azgınlıkta ısrar eden bir toplum var ve Allah bu toplumu cezalandırmak için, kendilerinin arasından azgın, adaletsiz yöneticiler seçmelerini sağlayıp, kendilerini adeta kendileri ile cezalandırıyor. Enfal suresi 25. ayette de yine Allah, öyle bir toplumdan örnek veriyor ki, günümüzde bizlere inanılmaz örnek oluyor ama bu ayeti bu şekliyle anlarsak tabi. Bizler halk dilinde şöyle bir söz söyleriz. “BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN.” İşte Allah bizleri bu konuda uyarıyor ve her kulumun, toplum içinde bir görevi vardır ve herkes o görevi yerine getirmelidir, bana ne diyemez, susarsa yanlış yolda gidenlerle birlikte sorumlu olur diyor ve bakın nasıl uyarıyor.
Enfal 25: Bir de öyle bir fitneden sakınınız ki, o fitne, İÇİNİZDEN SADECE ZULMEDENLERE ERİŞMEKLE KALMAZ, UMUMA YAYILIR VE HEPSİNİ PERİŞAN EDER. Biliniz ki Allah, azabında çok zorludur. (Bayraktar bayraklı)
Allah gerçekten düşünen, aklını kullanan kullarına, böyle her şeyden nice örnekleri veriyor ki doğrudan sapmasın ve böylece kişisel görevleri yanında, bizlerin birde toplumu ilgilendiren konularda da boş veremeyeceğimizi, mutlaka uyanık olmamız gerektiği uyarısını yapıyor. Kur’an Nisa suresi 58. ayetinde bizleri nasıl uyarırdı hatırlayalım. ”ALLAH SİZE, MUTLAKA EMANETLERİ EHİL OLANLARA VERMENİZİ VE İNSANLAR ARASINDA HÜKMETTİĞİNİZ ZAMAN, ADALETLE HÜKMETMENİZİ EMREDER.” Bakın Allah toplumları nasıl uyarıyor. Sizleri yönetecek yöneticilerinizi seçerken, EHİL İNSANLARDAN YANİ İŞİNİ BİLENLERDEN, TARAFSIZ DAVRANABİLENLER DEN SEÇİN diyor. Bu ne demektir? Tarafsız ve adaletle sizleri yönetecek insanları seçin ki, sizlerde rahat edesiniz, huzurlu yaşayabilesiniz. Bunu yapmayıp, ehil insanlardan seçmezseniz, ONLARIN YAPTIĞI ADALETSİZLİKLERDEN, YOLSUZLUKLARDAN SİZLERDE SORUMLU OLURSUNUZ. Demek ki İsra suresi 16. ayette asıl bahsedilen, yoldan sapmış söz dinlemeyen toplumu Allah cezalandırmak için kararını veriyor ve Allah ın indirdiği kitabı yeterli görmeyip, adeta kendi batıl inançları ile yaşayan toplumun başına, kendilerine layık şımarık, adaletsiz yöneticilerin gelmesini sağlayarak, O toplumu cezalandırıyor. ASLINDA BU AYETTEN ALACAĞIMIZ ÇOK AMA ÇOK ÖNEMLİ DERSLER VAR. AMA BU GERÇEKLERİN ÜSTÜ ÖRTÜLEREK, BU ŞEKLİYLE AYET ANLATILMIYOR TOPLUMA.
Yine aynı konuyla ilgili Enfal suresi 53. ayeti de örnek gösterebiliriz, Lütfen uyarıya dikkat. ”BİR TOPLUM, KENDİLERİNDE BULUNANI DEĞİŞTİRMEDİKÇE, ALLAH DA ONLARA VERDİĞİ NİMETİ DEĞİŞTİRMEZ.” Demek ki toplum olarak huzur içinde yaşayabilmek istiyorsak, her birey kendi üstüne düşeni yapmalı ve BANA NE BENİ İLGİLENDİRMEZ, BANA O İŞİN UCU DOKUNMAZ, ZARAR VERMEZ NASIL OLSA DEMEYİN, UCU MUTLAKA SİZE DOKUNUR DİYOR ALLAH. Kur’an Semud kavminin Allah ın emirlerini dinlemediklerin de, Allah ın nasıl O toplumu cezalandırdığı, büyük bir felaket gönderdiği örneğini de verir. Konumuzun çok daha iyi anlaşılabilmesi için, size Bakara suresi 104. ayeti örnek vermek istiyorum. Bakın bu ayette Allah, Elçisine bile bizlerin neyi söyleyip, neyi söyleyemeyeceğimizin uyarısını yapıyor.
“MÜMİNLER! “BİZİ GÜT!”RAİNA DEMEYİN, “BİZİ GÖZET!”UNZURNA DEYİN VE DİNLEYİN. KÂFİRLERE ACIKLI BİR AZAP VARDIR.” (Bakara 104)
Bakar mısınız lütfen, ne kadar güzel uyarıyor Allah biz kullarını. Ama bizlerin elbette dersler almadığımız çok açık. Hala Kur’an ı yeterli görmeyen, onun her bilgiyi açıklamadığını savunan, Müslümanlar var aramızda. Bu durumda sizce bizlerin sonu da, İsra suresi 16. ayette olduğu gibi olmasın. RABBİM BİZLERİ KORUSUN İNŞALLAH. Allah bizleri uyarıyor ve diyor ki, Elçime bizi davar gibi güt demeyin diyor. Çünkü her Müslüman ın bir toplumda kendisine has görevi vardır ve O görevini yerine getirdiği ölçüde, O TOPLUMDA HUZUR, ADALET VE ZENGİNLİK OLUR. Genel çoğunluğu fakir olan toplumlarda sorumlu, devleti yönetenlerdir ve o yöneticiyi seçenlerdir. Onun içindir ki Allah ın emrettiği gibi, bizleri yönetecekleri ehil insanlardan seçmeliyiz. Seçemiyor sak, bunun sorumluluğuna, bizlerde ortak olmuşuz demektir.
Lut kavmini düşünün, O topluma Allah Elçi gönderdi ama O toplum ona uymadı ve cezalandırıldı. Allah bakın Elçisine Raina demeyin diyor ama ne söylemesini istiyor çok önemli. Unzurna deyin, yani bizi gözet, doğru yolu göster, iyi yönet bizleri deyin diyor. Allah bizlerin Elçisine bile, kul köle olmamızı istemiyor ve körü körüne çobanın koyunlarını güttüğü gibi itaatin yanlış olduğunu söylüyorsa, nasıl olur da bizler veliler, şeyhler, efendiler edinip, onların her sözüne Raina deriz yani koyun gibi kabul ederiz, lütfen bir kez daha bu ayetleri dikkatle düşünelim. Allah Asr suresinde, bizleri çok önemli bir konuda uyarıyor ve dikkatimizi çekiyor. Dilerim bu uyarılardan ders alan, Allah ın halis kulları arasında oluruz. DERS ALABİLDİĞİMİZ ÖLÇÜDE HUZURA, MUTLULUĞA VE ZENGİNLİĞE KAVUŞACAĞIMIZ DAN HİÇ KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN.
“ÇAĞA YEMİN EDERİM Kİ, İNSAN ZİYANDADIR. ZİYANDA OLMAYANLAR; İNANIP GÜVENENLER, İYİ İŞLER YAPANLAR, BİRBİRİNE DOĞRULARI TAVSİYE EDENLER VE SABRI TAVSİYE EDENLERDİR.” (Asr 1–2–3 )
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
“BİZ BİR TOPLUMU YOK ETMEK İSTEDİĞİMİZ ZAMAN, onun ileri gelen varlıklılarının ORADA KÖTÜLÜK YAPMASINA İZİN VERİRİZ. Böylece o topluma verilmiş söz gerçekleşir ve onu yerle bir ederiz.” (İsra 16)
“BİR ÜLKEYİ HELÂK ETMEK İSTEDİĞİMİZDE, o ülkenin zenginlik sebebiyle şımarmış elebaşılarına (iyilikleri) emrederiz; buna rağmen onlar orada kötülük işlerler. BÖYLECE O ÜLKE, HELÂKE MÜSTAHAK OLUR; biz de orayı darmadağın ederiz.” (İsra 16)
İlk yazdığım tercümede, Allah ın biz kullarını çok şiddetli bir şekilde uyardığını ve Allah bir toplumu helak etmek istediğinde, O toplumun ileri gelenlerinin yani yönetici olarak söz sahibi olanların, kötü davranışlar, topluma zarar verici olaylar yapmasına izin veririz diyor. Daha açıkçası, bu yöneticilerin kötü bir yönetim sergileyeceği anlatılıyor. Demek ki Allah öyle bir toplumdan bahsediyor ki, O toplum uyarıcılar gönderilip uyarıldığı, yani uyarılar onlara ulaştığı halde, O uyarıların değil, yanlış bilginin peşi sıra gidenlerden bahsediyor. ÇÜNKÜ ALLAH BU TOPLUMU, CEZALANDIRMAYA KARAR VERDİĞİ ANLAŞILIYOR. Bu ayeti farklı şekilde tercüme edenlerin genel çoğunluğu, ayeti yumuşatarak tercüme ediyorlar. Örneğin ikinci verdiğim örnekte, ülkenin şımarık söz dinlemez ileri gelenleri, yöneticilerine önce iyilikler emredildiğinden, daha sonrada buna rağmen onlar kötü davranışta bulunurlar, daha sonra bu ülke ya da topluluk helak edilir, diye tercüme edilmiş. Eğer böyle tercüme edersek, ayetin başında söylenen ile sonu bir biriyle uyumlu olmaz. Ayeti yumuşatmak yerine, olduğu gibi almalıyız ki, uyarıyı ve ikazı da yerinde alabilelim.
Allah ın yolundan sapmış, söz dinlemeyen bu toplumun helak edilmesinden, acaba tamamıyla yok edilmesini mi anlamalıyız, yoksa yerle bir ederek, bitkin bir durumuma gelmeleri, işlerini zorlukla yapabilecek bir hale gelmelerini mi anlamalıyız? Aslında burası da önemli. Allah bu dünyada bizleri imtihan ediyorsa ve kendimize gelmemiz adına da her yıl, bir ya da iki kez musibetlerle karşı karşıya bırakıyorsa, helak sözünden tamamen bu toplumun bu dünyadan yok olduğunu düşünmemiz, doğru olmaz diye düşünüyorum. Allah bunu da elbette yapabilir. Ama toptan yok edilmesi, bu dünyada imtihan olma anlayışına, ters düşüyor gibi geldi bana. ÇÜNKÜ CEZALANDIRILAN TOPLUMDA YAŞI KÜÇÜK, GÜNAHSIZ İNSANLAR VAR. ONUN İÇİN CEZALANDIRILAN TOPLUM, YA YOLDAN SAPANLAR, YA DA YOLDAN SAPANLARI GÖRMEZDEN GELİP SUSANLAR, OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİRİZ. Allah adaletlidir geleceği bilir, hükmün en güzelini O verir.
Ayeti anlamaya devam edelim. İsra 16. ayetin bir öncesinde Allah, her kim doğru yolu seçerse, bu kendi iyiliğine olur der. Kimde yoldan saparsa, buda kendi kötülüğünedir, hiç kimse bir başkasının suçunu taşıyacak değildir diye de belirtiyor. Ayetin sonunda da, biz Resul göndermedikçe azap etmeyiz diyerek, aslında İsra suresi 16. ayeti ne maksatla indirdiğine de açıklık getiriyor. Yine İsra 16. ayetin devamında da 17. ayette şöyle uyarır. “NUH’TAN BU YANA BİZ BÖYLE NİCELERİNİ HELAK ETTİK. ÇÜNKÜ KULLARININ GÜNAHLARINI BÜTÜNÜYLE GÖRÜP HABERDAR OLMAKTA, SENİN RABBİN GİBİSİ YOKTUR.” Demek ki Allah ın helak edip cezalandırılmaya karar verilen toplum, önce Allah tarafından uyarılmış, ama bu uyarı göz ardı edilmiş olmalı ki, Allah O toplumu daha da azdıracak yöneticiler gelmesini sağlayarak, bizzat O toplumu kendilerinin cezalandırmasını sağlıyor. ASLINDA BURASI ÇOK ÖNEMLİ. BU KISMI LÜTFEN DOĞRU ANLAYALIM. ALLAH O TOPLUMU ASLINDA, KENDİLERİNE LAYIK OLAN YÖNETİCİLERİN GELMESİNİ SAĞLAYIP, BİZZAT KENDİLERİNİ, KENDİLERİ CEZALANDIRMIŞ OLUYOR. Şura suresi 30. ayette Allah, nasıl uyarıyordu bizleri hatırlayalım. “BAŞINIZA GELECEK HER FELAKET, KENDİ YAPIP ETTİKLERİNİZİN BİR ÜRÜNÜDÜR. BUNUNLA BERABER ALLAH, PEK ÇOĞUNU BAĞIŞLIYOR.” Şimdide bu konuyu, Kur’an ın diğer ayetlerinden istifade ederek, çok daha açık bir şekilde anlamaya devam edelim.
Rad suresi 11. ayete baktığımızda, konumuzla ilgili bilgiler veriyor ve diyor ki; ”ŞÜPHESİZ Kİ, BİR KAVİM KENDİ DURUMUNU DEĞİŞTİRMEDİKÇE, ALLAH ONLARIN DURUMUNU DEĞİŞTİRMEZ. ALLAH, BİR KAVME KÖTÜLÜK DİLEDİ Mİ, ARTIK O GERİ ÇEVRİLEMEZ.” Demek ki İsra 16. ayette, kendi durumunu düzeltmeyen, azgınlıkta ısrar eden bir toplum var ve Allah bu toplumu cezalandırmak için, kendilerinin arasından azgın, adaletsiz yöneticiler seçmelerini sağlayıp, kendilerini adeta kendileri ile cezalandırıyor. Enfal suresi 25. ayette de yine Allah, öyle bir toplumdan örnek veriyor ki, günümüzde bizlere inanılmaz örnek oluyor ama bu ayeti bu şekliyle anlarsak tabi. Bizler halk dilinde şöyle bir söz söyleriz. “BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞASIN.” İşte Allah bizleri bu konuda uyarıyor ve her kulumun, toplum içinde bir görevi vardır ve herkes o görevi yerine getirmelidir, bana ne diyemez, susarsa yanlış yolda gidenlerle birlikte sorumlu olur diyor ve bakın nasıl uyarıyor.
Enfal 25: Bir de öyle bir fitneden sakınınız ki, o fitne, İÇİNİZDEN SADECE ZULMEDENLERE ERİŞMEKLE KALMAZ, UMUMA YAYILIR VE HEPSİNİ PERİŞAN EDER. Biliniz ki Allah, azabında çok zorludur. (Bayraktar bayraklı)
Allah gerçekten düşünen, aklını kullanan kullarına, böyle her şeyden nice örnekleri veriyor ki doğrudan sapmasın ve böylece kişisel görevleri yanında, bizlerin birde toplumu ilgilendiren konularda da boş veremeyeceğimizi, mutlaka uyanık olmamız gerektiği uyarısını yapıyor. Kur’an Nisa suresi 58. ayetinde bizleri nasıl uyarırdı hatırlayalım. ”ALLAH SİZE, MUTLAKA EMANETLERİ EHİL OLANLARA VERMENİZİ VE İNSANLAR ARASINDA HÜKMETTİĞİNİZ ZAMAN, ADALETLE HÜKMETMENİZİ EMREDER.” Bakın Allah toplumları nasıl uyarıyor. Sizleri yönetecek yöneticilerinizi seçerken, EHİL İNSANLARDAN YANİ İŞİNİ BİLENLERDEN, TARAFSIZ DAVRANABİLENLER DEN SEÇİN diyor. Bu ne demektir? Tarafsız ve adaletle sizleri yönetecek insanları seçin ki, sizlerde rahat edesiniz, huzurlu yaşayabilesiniz. Bunu yapmayıp, ehil insanlardan seçmezseniz, ONLARIN YAPTIĞI ADALETSİZLİKLERDEN, YOLSUZLUKLARDAN SİZLERDE SORUMLU OLURSUNUZ. Demek ki İsra suresi 16. ayette asıl bahsedilen, yoldan sapmış söz dinlemeyen toplumu Allah cezalandırmak için kararını veriyor ve Allah ın indirdiği kitabı yeterli görmeyip, adeta kendi batıl inançları ile yaşayan toplumun başına, kendilerine layık şımarık, adaletsiz yöneticilerin gelmesini sağlayarak, O toplumu cezalandırıyor. ASLINDA BU AYETTEN ALACAĞIMIZ ÇOK AMA ÇOK ÖNEMLİ DERSLER VAR. AMA BU GERÇEKLERİN ÜSTÜ ÖRTÜLEREK, BU ŞEKLİYLE AYET ANLATILMIYOR TOPLUMA.
Yine aynı konuyla ilgili Enfal suresi 53. ayeti de örnek gösterebiliriz, Lütfen uyarıya dikkat. ”BİR TOPLUM, KENDİLERİNDE BULUNANI DEĞİŞTİRMEDİKÇE, ALLAH DA ONLARA VERDİĞİ NİMETİ DEĞİŞTİRMEZ.” Demek ki toplum olarak huzur içinde yaşayabilmek istiyorsak, her birey kendi üstüne düşeni yapmalı ve BANA NE BENİ İLGİLENDİRMEZ, BANA O İŞİN UCU DOKUNMAZ, ZARAR VERMEZ NASIL OLSA DEMEYİN, UCU MUTLAKA SİZE DOKUNUR DİYOR ALLAH. Kur’an Semud kavminin Allah ın emirlerini dinlemediklerin de, Allah ın nasıl O toplumu cezalandırdığı, büyük bir felaket gönderdiği örneğini de verir. Konumuzun çok daha iyi anlaşılabilmesi için, size Bakara suresi 104. ayeti örnek vermek istiyorum. Bakın bu ayette Allah, Elçisine bile bizlerin neyi söyleyip, neyi söyleyemeyeceğimizin uyarısını yapıyor.
“MÜMİNLER! “BİZİ GÜT!”RAİNA DEMEYİN, “BİZİ GÖZET!”UNZURNA DEYİN VE DİNLEYİN. KÂFİRLERE ACIKLI BİR AZAP VARDIR.” (Bakara 104)
Bakar mısınız lütfen, ne kadar güzel uyarıyor Allah biz kullarını. Ama bizlerin elbette dersler almadığımız çok açık. Hala Kur’an ı yeterli görmeyen, onun her bilgiyi açıklamadığını savunan, Müslümanlar var aramızda. Bu durumda sizce bizlerin sonu da, İsra suresi 16. ayette olduğu gibi olmasın. RABBİM BİZLERİ KORUSUN İNŞALLAH. Allah bizleri uyarıyor ve diyor ki, Elçime bizi davar gibi güt demeyin diyor. Çünkü her Müslüman ın bir toplumda kendisine has görevi vardır ve O görevini yerine getirdiği ölçüde, O TOPLUMDA HUZUR, ADALET VE ZENGİNLİK OLUR. Genel çoğunluğu fakir olan toplumlarda sorumlu, devleti yönetenlerdir ve o yöneticiyi seçenlerdir. Onun içindir ki Allah ın emrettiği gibi, bizleri yönetecekleri ehil insanlardan seçmeliyiz. Seçemiyor sak, bunun sorumluluğuna, bizlerde ortak olmuşuz demektir.
Lut kavmini düşünün, O topluma Allah Elçi gönderdi ama O toplum ona uymadı ve cezalandırıldı. Allah bakın Elçisine Raina demeyin diyor ama ne söylemesini istiyor çok önemli. Unzurna deyin, yani bizi gözet, doğru yolu göster, iyi yönet bizleri deyin diyor. Allah bizlerin Elçisine bile, kul köle olmamızı istemiyor ve körü körüne çobanın koyunlarını güttüğü gibi itaatin yanlış olduğunu söylüyorsa, nasıl olur da bizler veliler, şeyhler, efendiler edinip, onların her sözüne Raina deriz yani koyun gibi kabul ederiz, lütfen bir kez daha bu ayetleri dikkatle düşünelim. Allah Asr suresinde, bizleri çok önemli bir konuda uyarıyor ve dikkatimizi çekiyor. Dilerim bu uyarılardan ders alan, Allah ın halis kulları arasında oluruz. DERS ALABİLDİĞİMİZ ÖLÇÜDE HUZURA, MUTLULUĞA VE ZENGİNLİĞE KAVUŞACAĞIMIZ DAN HİÇ KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN.
“ÇAĞA YEMİN EDERİM Kİ, İNSAN ZİYANDADIR. ZİYANDA OLMAYANLAR; İNANIP GÜVENENLER, İYİ İŞLER YAPANLAR, BİRBİRİNE DOĞRULARI TAVSİYE EDENLER VE SABRI TAVSİYE EDENLERDİR.” (Asr 1–2–3 )
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK