Türkiye'nin Love Story'si olmaya aday Issız Adam vizyonda. Sakın kaçırmayın...
Çağan Irmak, Issız Adam ile birlikte gerçek kimliğine dönmüş gözüküyor. "Babam ve Oğlum" ile iyi bir duygusal damar yakalayan ve beklenmedik bir gişe başarısı ile kendinden söz ettiren Irmak, "Ulak" ile prestij ve seyirci kaybederek köşesine çekilmişti.
Issız Adam, modern hayatın yalnızlaştırdığı insanları anlatan, yemekler, anneler, eski şarkılar ve aşk üzerine bir film." olarak tanımlanıyor yönetmen tarafından. Açıkçası derinlemesine bir içsel yalnızlık öyküsünden ziyade bir kalabalıkta arayış olarak kendini var ediyor.
ESKİ BİR PLAKLA DEĞİŞEN YAŞAM
Filmin senaryosuna gelince; "Alper 30'lu yaşlarda, gurme sayılacak düzeyde yemek kültürü olan kendi restoranının sahibi iyi bir aşçıdır. Lüks yaşamayı seven, işinde başarılı ama özel yaşantısını her gün farklı kadınlarla birlikte olarak düzene koyamamış, hayatını; yaptığı yemekler, günübirlik ilişkiler, paralı kadınlar üçgeninde yaşayan birisi iken... Hayatının akışı, bir gün Beyoğlu'nun arka sokaklarında, aradığı eski plak için bir kitapçıya girmesiyle değişir..."
FRANSIZ FİLMİ İZLER GİBİ
Aslına bakarsanız Fransız filmi izliyormuş hissi veren bir perspektifin ürünü gibi geldi bize Issız Adam. Daha önce bir çok kez benzer konuları sinema seyircisinin izlediğini, hatta başarılı modern aşçı ve sevgilisi hikayesine aşina olduğunu belirtmemizde fayda var. Açıkçası bunu bir intihal gibi tanımlamaktan ziyade ciddi bir öykünme olarak yorumlamayı tercih etmekte mümkün. Issız Adam'ın en büyük sorunu çok fazla bize hatta bu topraklara ait olma özelliklerinden uzak 'araf'a sıkışmış bir karakterler silsilesi üzerinde kendini var ediyor olması.
VASATIN ALTINA İNMEDEN
Sanırız Türkiye'de de artık modernite bir çok hayatın ruhsal devamlılığını kitleyip kenara bıraktığını Çağan Irmak iyi keşfetmiş. Ve bu kilidi 'aşk' ile açmaya çalışmış. Cemal Hünal, Melis Birkan, Yıldız Kültür ile Şerif Bozkurt'un oynadığı Issız Adam, Çağan Irmak'ın mütevazi bir bakış açısıyla yeniden neler yapabileceğini en azından vasatın altında bir işin altına imza atmayacağını ortaya koyan bir yapım.
IRMAK’IN KENDİNİ TOPARLADIĞI FİLM
Hünal ve Birkan'ın başarılı oyunculuklarının yanı sıra, Irmak'ın kendine özgü yumuşak üslubu filmde kendini tüm dokunaklığıyla hissettiriyor. Seçilen müziklerin tercihi her ne kadar 'Batılı dursa' da aşka ait söylenecek ne varsa bir şekilde kendini evrensel değerler içerisinde kabul ettiriyor. Son olarak; Issız Adam, Ulak'tan sonra Irmak'ın kendini toparlama filmi. Her ne kadar biraz uzun ve sarkmış sahneleri olsa da, kendini izlettirip koltuğunuzdan aşka, moderniteye ve yalnızlığa dair çözümlerle sizi odaklamayı başarabiliyor.