• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

İşsizlik Sigortası Hakkında herşey

Suskun

V.I.P
V.I.P
İşsizlik Sigortası nedir?
İşsizlik Sigortası Kanunu’nun tanımlamasına göre işsizlik sigortası: “Bir işyerinde sigortalı olarak çalışırken, kendi istek ve kusuru dışında işini kaybetmiş olanlara; işsizlik ödeneği, eğitim hizmeti, işe yerleştirme hizmeti, sağlık hizmetleri, danışmanlık hizmetleri vermek amacıyla, sigortacılık tekniğiyle faaliyet gösteren ve devlet tarafından oluşturulmuş olan zorunlu bir sigorta koludur” (4447 m. 47/c).

Türkiye’de “İşsizlik Sigortası Kanunu” olarak bilinen Kanun, aslında birçok kanunda değişiklik yapan bir torba kanundur. 4447 sayılı bu Kanun, 25.08.1999 tarihinde kabul edilmiş, 08.09.1999 tarih ve 23810 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur. İşsizlik sigortası kurulması ve yürütülmesi esasları tam adı: “Sosyal Sigortalar Kanunu, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu, Esnaf Ve Sanatkârlar Ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu, Tarımda Kendi Adına Ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu İle İş Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Ve Bu Kanunlara Ek Ve Geçici Maddeler Eklenmesi, İşsizlik Sigortası Kurulması, Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi Ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Kanunun İki Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması İle Genel Kadro Ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” olan bu kanunun “İşsizlik Sigortası” başlıklı VII. Bölümünde ve 46. maddesinden sonraki kimi hükümlerinde düzenlenmiştir.

İşsizlik sigortası zorunlu mudur?
İşsizlik sigortası zorunlu bir sigorta koludur. Bu Kanun kapsamında olan herkes işsizlik sigortası primi ödemekle yükümlü tutulmuştur. İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 17.04.2008 gün ve 5754 sayılı Kanunla değiştirilen 49. maddesine göre işsizlik sigortasının gerektirdiği ödemeleri, hizmet ve yönetim giderlerini karşılamak üzere, bu sigorta kapsamına giren tüm sigortalılar, işverenler ve Devlet, işsizlik sigortası primi ödeyeceklerdir.

İşsizlik sigortasının kapsamına kimler girmektedir?

İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 46. maddesinin /17.04.2008 gün ve 5754 sayılı Kanunun 90. maddesiyle değişik ikinci fıkrasına göre:“Bu Kanun, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalıları ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde açıklanan sandıklara tabi sigortalıları kapsar.”

İşsizlik sigortası kapsamına girmeyen çalışan var mıdır?

46 (Değişik 3. Fıkra: 17/04/2008-5754/90. mad.) 5510 sayılı Kanunun; 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri, ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışmayanlar ve üçüncü fıkrası, 5 inci, 6 ncı ve geçici 13 üncü maddeleri kapsamında olanlar ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamında olmakla birlikte memur veya 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi sözleşmeli statüde bulunanlar ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu, 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu, 233 ve 399 sayılı kanun hükmünde kararnameler ile 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat kanunlarındaki hükümlerine göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre geçici personel statüsünde çalıştırılanlar bu Kanun kapsamına dahil değildir.

Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan geçici işçiler ya da mevsimlik işçiler işsizlik sigortası kapsamında mıdırlar?

İşsizlik Sigortası Kanunu, iş sözleşmelerinin “süresi belli olsun veya olmasın” (4447 m. 51/b, c, d) “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile ikinci fıkrası kapsamında olanlardan bir hizmet akdine dayalı olarak çalışan sigortalıları ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde açıklanan sandıklara tabi sigortalıları kapsar” hükmüyle belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan geçici işçileri de kapsamına almıştır (4447 m. 46/2) Öte yandan “mevsimlik işçilerin” işsizlik sigortası kapsamı dışında olduklarına ilişkin bir düzenleme de Kanunda yer almamaktadır.
Buna göre, geçici ya da mevsimlik işçiler, Kanunun öngördüğü "son üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp, işsizlik sigortası primi ödemiş olmak, işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olmak" şartını yerine getirdikleri takdirde işsizlik ödeneğinden olduğu gibi, hastalık ve analık sigortası prim ödemeleri, yeni bir iş bulma, meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi hizmetlerinden de yararlanabileceklerdir.

Hangi büyüklükteki işyerleri işsizlik sigortası kapsamına girmektedir?
İşsizlik Sigortası Kanunu, işyerinin çalıştırdığı işçi sayısı bakımından bir ayrım yapmamaktadır. Böylece tüm işyerlerinde çalışan işçiler, işsizlik sigortası kapsamına alınmış olmaktadır.

İşçi işsizlik sigortası açısından hangi tarihten itibaren sigortalı sayılacaktır?
İşsizlik Sigortası Kanunu’nun –işsizlik sigortasına ilişkin hükümlerinin- yürürlüğe girdiği 01.06.2000 tarihinde çalışmakta olanlar bu tarihte, daha sonra işe girenler ise işe başladıkları tarihten itibaren sigortalı olurlar.
Sigortalılığın başlamasıyla birlikte, sigortalılar ile bunların işverenlerinin sigorta hak ve yükümlülükleri de işlemeye başlar (4447 m. 48/3).

İşçiler işsizlik sigortasına nasıl dahil edilirler?
Bunun için ayrı bir tescil ya da bildirim işlemi yapılması gerekmemektedir. İşverenlerce SSK'ya işyeri ve sigortalı bildirimleri İŞKUR'a da yapılmış sayılmaktadır. İşsizlik sigortası primlerinin tahakkuk ve tahsili Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapıldığından ve her ay düzenlemekte olan "Aylık Sigorta Primleri Bildirgesi" içeriğinde işsizlik sigortası primleri de beyan edildiğinden, ayrı bir bildirge düzenlenmesine de gerek kalmamaktadır.

 
PRİMLER

İşsizlik sigortası primi hangi oranlarda kesilmektedir?
İşsizlik sigortası primi, sigortalının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 ve 82 nci maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlarından % 1 sigortalı, % 2 işveren ve %1 Devlet payı olarak alınır (4447 m. 49/1).
İşsizlik sigortasına işverenlerce ödenen primler kazancın tespitinde gider olarak kabul edilir, sigortalılarca ödenen primler de gerçek ücretin hesaplanmasında gelir vergisi matrahından indirilir (4447 m. 49/4)

İşveren işsizlik sigortası primi nedeniyle işçi ücretinden indirim yapabilir mi?
İşverenler, işsizlik sigortasına ilişkin prim yükümlülükleri nedeniyle sigortalıların ücretlerinden herhangi bir indirim veya kesinti yapamazlar )4447 m. 49/2).

Primler Fon'a hangi sürelerde aktarılacaktır?
İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 49. maddesinde, işsizlik sigortası primlerinin toplanmasından, sigortalı ve işyeri bazında kayıtların tutulmasından, toplanan primler ile uygulanacak gecikme cezası ile gecikme zammının Fona aktarılmasından, teminat ve hak edişlerin prim borcuna karşılık tutulmasından, yersiz olarak alınan primlerin iadesinden Sosyal Güvenlik Kurumu görevli, yetkili ve sorumlu tutulmuştur.
Sosyal Güvenlik Kurumu bir ay içinde tahsil ettiği primler ile gecikme cezası, gecikme zammı ayrı ayrı göstermek suretiyle tahsil edildiği ayı izleyen ayın onbeşine kadar Fona aktarır. Uygulamaya ilişkin hususlar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Kurum arasında düzenlenen bir protokol ile belirlenir (4447 m. 49/7).
Kurum, Sosyal Güvenlik Kurumunun ay itibarıyla Fona intikal ettirdiği işçi ve işveren paylarını dikkate alarak Devlet payını Hazine Müsteşarlığından talep eder. Hazine Müsteşarlığı talep edilen miktarı talep tarihini izleyen onbeş gün içinde Fona aktarır (4447 m. 49/8).

Sigortalılık durumu sona eren işçiye ödediği primler iade edilecek midir?
İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre herhangi bir nedenle işçinin sigortalılık durumunun sona ermesi halinde, o ana kadar işçiden ve işverenden kesilen işsizlik sigortası primleri ile Devlet payı iade edilmez (4447 m. 49/3).

Hatalı/yersiz alınan primler nasıl ve nereden geri talep edilebilecektir?

İŞKUR tarafından yapılan açıklamaya göre, işsizlik sigortası primlerinin toplanmasından Sosyal Sigortalar Kurumu, diğer her türlü hizmet ve işlemlerin yapılmasından Türkiye İş Kurumu görevli, yetkili ve sorumludur. İşsizlik sigortası primlerinin toplanmasından, sigortalı ve işyeri bazında kayıtların tutulmasından, toplanan primler ile uygulanacak gecikme zammı, faiz ve cezaların Fona aktarılmasından, teminat ve hak edişlerin prim borcuna karşılık tutulmasından, yersiz olarak alınan primlerin iadesinden Sosyal Sigortalar Kurumu görevli, yetkili ve sorumludur. (Türkiye İş Kurumu - Ana Sayfa)
Buna göre yersiz olarak alınan primlerin iadesi ile ilgili olarak Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı ile irtibata geçilmesi gerekmektedir.

İşveren, işsizlik sigortası için ayrıca dönem bordrosu düzenleyecek midir?

İşverence ayrıca bir dönem bordrosu düzenlenmesi gerekmemektedir. İşverenin Sosyal Sigortalar Kurumuna verdiği dönem bordrosunda kayıtlı olan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazançlar aynı zamanda sigortalının işsizlik sigortası prim ödeme gün sayısı ile prime esas kazancını da oluşturacaktır.
Aynı işyerinde malullük, yaşlılık ve ölüm, sigortasına tabi olduğu halde, işsizlik sigortası kapsamı dışında olanların da bulunması söz konusu olabileceğinden işsizlik sigortası kapsamı dışında tutulanlar için ayrı dönem bordrosu düzenlenecek ve bu husus bordronun görünür bir yerine "İşsizlik Sigortasına Dahil Olmayanlar" şeklinde kaşe basılarak belirtilecektir

Birden çok işyerinde çalışan sigortalıların primleri nasıl kesilecektir?

İşçinin birden çok işyerinde çalışmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. Böyle bir durumda işçinin iş sözleşmesiyle çalıştığı işverenlerin her birinin ayrı ayrı kendi ödedikleri ücretlerden işsizlik sigortası primlerini keserek işveren hissesi ile birlikte Kuruma yatırmaları zorunludur.

İşsizlik sigortası primleri nereye yatırılacaktır?
İşsizlik sigortası primleri, ilgili sigorta müdürlüğünün veznesine veya sigorta primleri için açılmış olan banka hesaplarına yatırılacaktır

İşsizlik sigortası primleri gider olarak yazılabilecek midir?
İşverence çalıştırdığı işçiler için süresi içinde ödenmiş olan işsizlik sigortası primleri, kazançlarının tespitinde gider olarak kabul edilecektir.

İşsizlik sigortası primleri gelir vergisi matrahından düşülebilecek midir?
İşçinin ücretinden kesilecek olan işsizlik sigortası primi gerçek ücretin hesaplanmasında gelir vergisi matrahından indirilecektir.

İşverence ödenmeyen işsizlik sigorta primleri nasıl takip ve tahsil edilecektir?

İşsizlik sigortası primleri ile ilgili olarak; 5510 sayılı Kanunun 80, 82, 86, 88, 89, 90, 91, 93 ve 100 üncü madde hükümleri uygulanır (4447 m. 49/5). Ayrıca İşsizlik Sigortası Kanunu, “İşsizlik sigortası primlerinin toplanmasından, sigortalı ve işyeri bazında kayıtların tutulmasından, toplanan primler ile uygulanacak gecikme cezası ile gecikme zammının Fona aktarılmasından, teminat ve hak edişlerin prim borcuna karşılık tutulmasından, yersiz olarak alınan primlerin iadesinden” Sosyal Güvenlik Kurumu’nu görevli, yetkili ve sorumlu kılmıştır (4447 m. 49/6).
Sosyal Güvenlik Kurumu bir ay içinde tahsil ettiği primler ile gecikme cezası, gecikme zammı ayrı ayrı göstermek suretiyle tahsil edildiği ayı izleyen ayın onbeşine kadar Fona aktaracaktır.
 
YARARLANMA
Sigortalı İşsizler işsizlik sigortası kapsamında hangi haklardan yararlanacaklardır?
Sigortalı işsizlere bu Kanunda belirtilen esas ve usuller çerçevesinde, Kurumca aşağıda belirtilen ödemeler yapılır ve hizmetler sağlanır;
a) İşsizlik ödeneği.
b) 5510 sayılı Kanun gereği ödenecek sigorta primleri ödenecektir: İşsizlerin ödenek aldıkları süre içinde; hastalık ve analık sigortası primleri, Sosyal Sigortalar Kurumu 'na veya bağlı oldukları özel emekli sandıklarına yatırılacaktır. Dolayısıyla; sigortalı işsizler ve geçindirmekle yükümlü oldukları aile fertleri, hastalanmaları halinde sağlık hizmetlerinden yararlanacaklardır. İşsizlik ödeneği alan sigortalı işsizlere, doktor raporu ile istirahatli kılındıkları süre içinde geçici işgöremezlik ödeneği ödenecektir.
c) Yeni bir iş bulma
d) Meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi.
Ayrıca, sigortalı işsizler ile Kuruma kayıtlı diğer işsizlere; iş bulma, danışmanlık hizmetleri, mesleki eğitim, işgücü uyum ve toplum yararına çalışma hizmetleri verilir ve işgücü piyasası araştırma ve planlama çalışmaları yapılır.
Bu kapsamda yapılacak giderler İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır. Bu giderlerin yıllık miktarı, işsizlik sigortası primi olarak bir önceki yıl içinde Fona aktarılan Devlet payının yüzde otuzunu geçemez. Bu oranı yüzde elliye kadar çıkarmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Ancak, işsizlik ödeneğinden yararlanmakta olanlara yönelik hizmetler için bu sınırlama dikkate alınmaz. Bu fıkraya ilişkin esas ve usuller yönetmelikle belirlenir.

İşsizlik sigortasından yararlanma koşulları nelerdir?
İşçinin işsizlik sigortası hizmetlerinden yararlanabilmesi için;
a) Kendi istek ve kusuru dışında işini kaybetmiş olması,
b) Son üç yıl içinde, en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödenmesi,
c) İşten ayrılmadan önceki son 120 gün sürekli çalışılmış olması,
gerekmektedir. Bu koşulların hepsinin bir arada gerçekleşmesi durumunda işsiz sigortalı, işverence düzenlenmiş olan İşten Ayrılma Bildirgesi ile İŞKUR’a başvurarak işsizlik sigortasından yararlanabilecektir.

120 gün sürekli çalışılmış olduğunun tespiti bakımından prim yatırılmayan süreler nasıl değerlendirilecektir?
Hizmet akdinin sona erdiği tarihten önceki son 120 gün içinde, hizmet akdi devam etmekle birlikte, hastalık, ücretsiz izin, disiplin cezası, gözaltına alınma, hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali, kısmi istihdam ile grev, lokavt, genel hayatı etkileyen olaylar, ekonomik kriz, doğal afetler nedeniyle işyerinde faaliyetin durdurulması veya işe ara verilmesi halinde, prim yatırılmayan süreler için Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) kayıtları esas alınır ve 120 günün hesabında prim yatırılmayan bu süreler kesinti sayılmaz. (Tebliğ No:3, m. 2/SON) Buna göre prim yatırılmayan bu süreler işsizlik ödeneğine hak kazanabilmesine engel olmayacaktır.

İşçinin kendi istek ve kusuru dışında işini kaybetmiş olması ne anlama gelmektedir?
İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 51. maddesi uyarınca bu Kanun kapsamındaki sigortalıların işsizlik ödeneğinden yararlanabilmekleri için iş sözleşmeleri aşağıda belirtilen hallerden birisine dayalı olarak sona ermiş olması gerekmektedir:
a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 13 üncü maddesi (bugün 4857 sayılı Kanunun 17. maddesi) veya 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununun 16 ncı maddesi ya da 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen bildirim önellerine uygun olarak hizmet akdi işveren tarafından sona erdirilmiş olmak,
b) Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın sürenin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 1475 sayılı İş Kanununun 16 ncı maddesinin (I), (II) ve (III) numaralı bentlerine (bugün 4857 sayılı Kanunun 24. maddesinin (I), (II) ve (III) numaralı bentlerine) veya 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 7 nci maddesi ile 11 inci maddesinin birinci fıkrasına göre sigortalı tarafından feshedilmiş olmak,
c) Hizmet akdi, süresi belli olsun veya olmasın süresinin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin 1475 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesinin (I) ve (III) numaralı bentlerine (bugün 4857 sayılı Kanunun 25. maddesinin (I ve (III) numaralı bentlerine) veya 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (III) numaralı bendine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 12 inci maddesinin birinci fıkrasına göre işveren tarafından feshedilmiş olmak,
d) Hizmet akdinin belirli süreli olması halinde, bu sürenin bitimi nedeniyle işsiz kalmak, 854 sayılı Deniz İş Kanununun 7 nci maddesinin (II) numaralı bendinde belirtilen hizmet akdinin belirli bir sefer için yapılmış olması nedeniyle sefer sonunda işsiz kalmak,
e) İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi, kapanması veya kapatılması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedenleriyle işten çıkarılmış olmak, 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (IV) numaralı bendindeki nedenlerle işsiz kalmak,
f) 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21 inci maddesi kapsamında işsiz kalmak.
g) Yukarıda belirtilen iş kanunları kaps***** girmeyen sigortalılardan hizmet akitleri, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu kapsamında yapılmış olan toplu iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmesi bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümleri doğrultusunda (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerindeki hükümlere paralel olarak sona ermiş olmak.
Ancak, işsizlik ödeneğine hak kazanabilmek için hizmet akdinin başvuru sırasında grev, lokavt veya kanundan doğan ödevler nedeniyle askıya alınmamış olması gerekmektedir.

İstifa eden işçi işsizlik ödeneği talep edebilir mi?
İstifa durumu, iş sözleşmesinin işçi tarafından ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesine dayanılarak feshedilmiş olması anl***** gelmektedir. İş sözleşmesinin bu şekilde sona ermiş olması, işsizlik ödeneğinden yararlanma hakkı sağlayan haller arasında sayılmamıştır. Bu nedenle istifa eden işçi işsizlik ödeneği talep edemeyecektir.

İş sözleşmesi işverence haklı bir nedenle feshedilenler, işsizlik ödeneği alabilecekler midir?
İşverene iş sözleşmesini haklı fesih imkânı veren nedenler 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin II. Bendinde “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” başlığı altında sayılmaktadır. Bu haller şunlardır:
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi.
e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması. (4857 m. 27/II)
İşçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller nedeniyle işini kaybetmesi durumu işsizlik ödeneği ödenecek haller arasında sayılmamıştır. Buna göre, iş sözleşmesinin yukarıda sayılan nedenlerden biri ile işverence feshedilmesi durumunda işçi işsizlik ödeneği talep edemeyecektir.

İş sözleşmesini haklı bir nedenle fesheden işçi işsizlik ödeneğine hak kazanabilir mi?
İşçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkânı veren nedenler 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinin II. Bendinde “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” başlığı altında sayılmaktadır. Bu durumda işçi iş sözleşmesini herhangi bir bildirim öneli vermeksizin feshederek kıdem tazminatını talep edebilmektedir. Bu haller şunlardır:
a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,
f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa (4857 m. 24/II).
İşsizlik Sigortası Kanunu, iş sözleşmesinin “1475 sayılı İş Kanununun 16 ncı maddesinin (I), (II) ve (III) numaralı bentlerine (bugün 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinin I ve III numaralı bentleri) veya 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 7 nci maddesi ile 11 inci maddesinin birinci fıkrasına göre sigortalı tarafından feshedilmiş” olması durumunda, diğer koşullar da gerçekleşmişse işçinin işsizlik sigortasına hak kazanacağını belirtmektedir. Buna göre, iş sözleşmesini yukarıda sayılan nedenlerden biri ile fesheden işçi işsizlik ödeneği talep edebilecektir.

Geçici işçiler de işsizlik ödeneğinden yararlanabilirler mi?

Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan geçici işçiler de İşsizlik Sigortası Kanunu kapsamındadırlar. Kanuna göre bu işçilerden iş sözleşmeleri;
a) Sürenin bitmesi nedeniyle sona ermiş olması ya da işçinin 854 sayılı Deniz İş Kanununun 7 nci maddesinin (II) numaralı bendinde belirtilen hizmet akdinin belirli bir sefer için yapılmış olması nedeniyle sefer sonunda işsiz kalması (4447 m. 51/d),
b) Sürenin bitiminden önce 1475 sayılı İş Kanununun 16 ncı maddesinin (I), (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (II) ve (III) numaralı bentlerine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 7 nci maddesi ile 11 inci maddesinin birinci fıkrasına göre sigortalı tarafından feshedilmiş olması (4447 m. 51/b),
c) Sürenin bitiminden önce 1475 sayılı İş Kanununun 17 nci maddesinin (I) ve (III) numaralı bentlerine veya 854 sayılı Deniz İş Kanununun 14 üncü maddesinin (III) numaralı bendine veya 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 12 inci maddesinin birinci fıkrasına göre işveren tarafından, feshedilmiş olması (4447 m. 51/c).
durumlarında diğer koşullar da gerçekleşmişse işçi işsizlik sigortasına hak kazanacaktır.

Askere giden işçi işsizlik ödeneği talep edebilir mi?

Muvazzaf askerlik nedeniyle işyerinden ayrılmak, Kanunda, işsizlik ödeneği açısından hak doğurucu hallerden biri olarak sayılmamıştır. Ayrıca sistem, işsizin gösterilen işi her an almaya hazır olmasını zorunlu kılmaktadır. Bu durumda muvazzaf askerlik nedeniyle işinden ayrılan işçi işsizlik ödeneğinden faydalanamayacaktır.
Bununla birlikte, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun uygulanmasına İlişkin Tebliğ’in (Tebliğ No: 3) değişik (Tebliğ No: 4) hükmü gereğince “Muvazzaf askerlik nedeniyle hizmet akdi sona erenler için işverenler İAB düzenleyeceklerdir.” Bu durumda olan sigortalı işsizlerin terhis tarihinden itibaren 30 gün içerisinde Kuruma başvurmaları halinde işsizlik ödeneği işlemleri başlatılır. (Tebliğ No:3, m. 4/5)

İşçi işsizlik ödeneği almak için nereye ve nasıl başvuracaktır?

Gerekli koşullara taşıyan sigortalı işsizin, işsizlik sigortası hizmetlerinden yararlanmak için, resmi kimlik belgesi ve işveren tarafından düzenlenen İşten Ayrılma Bildirgesi (İAB) ile birlikte işten ayrıldığı tarihten itibaren 30 gün içerisinde işyerinin bulunduğu yerdeki İŞKUR’a başvurması gerekmektedir. (Tebliğ No:3, m. 5/1) İŞKUR yapılan bu başvuruyu inceleyerek, ödeme ya da nedeni ile birlikte ret kararını işçiye bildirecektir. 15.05.2008 gün ve 5763 sayılı Kanunun 14. maddesiyle eklenen hükme göre işçi başvuruyu elektronik ortamda da (internet) yapabilecektir (4447 m. 48/5).
Mücbir sebepler dışında 30 gün içerisinde başvurulmaması halinde, başvuruda gecikilen süre, toplam hak sahipliği süresinden düşülmektedir.
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 3) mücbir nedenleri örneklemektedir. Buna göre, sigortalı işsizin;
a) Eş, çocuk, anne, baba veya kardeşlerinden birinin vefatı ya da resmi kurum veya kuruluşlardan alınacak doktor raporu ile kanıtlanmak kaydıyla kendisinin veya bu maddede sayılanlardan birinin hastalık hali,
b) Yangın, yer sarsıntısı, sel baskını gibi doğal afetler,
c) Herhangi bir nedenle ulaşımın imkansız hale gelmesi,
d) Kanuni bir ödevin yerine getirilmesi,
e) Muvazzaf askerlik hizmetinin yerine getirilmesi,
f) Gözaltına alınma hali
g)Hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali,
h) Savaş, sıkıyönetim, olağanüstü hal gibi durumlar,
ı) Salgın hastalık nedeniyle karantina,
gibi mücbir sebeplerle geç başvurusu halinde hak kaybı söz konusu değildir. (Tebliğ No:3, m. 5/SON)

İşveren, İşten Ayrılma Bildirgesini (İAB) hangi süre içerisinde, nereye verecektir?
İşveren, işsizlik ödeneğine hak kazandıracak biçimde sona ermiş olan sigortalılar hakkında; örneği Kurumca hazırlanacak üç nüsha işten ayrılma bildirgesi düzenleyip, 15 gün içinde bir nüshasını Kuruma göndermek, bir nüshasını sigortalı işsize vermek ve bir nüshasını da işyerinde saklamakla yükümlüdür. 15.05.2008 gün ve 5763 sayılı Kanunla eklenen hükme göre “Kurumca bu Kanuna göre yapılacak işlemlere ilişkin elektronik ortamda bilgi ve belge istenebilir veya bilgi ve belge verilebilir” (4447 m. 48/4).
Ayrıca işveren, bu Tebliğin 3 üncü maddesinin (f) bendinde belirtilen 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümlerine göre, özelleştirme nedeniyle işsiz kalanlar için de hizmet akdinin sona erdiği tarihi izleyen günden itibaren 15 gün içinde 3 nüsha İAB (Ek:2) düzenleyerek bu süre içerisinde, 1 nüshasının işyerinin bulunduğu yerdeki İŞKUR’a ulaşmasını sağlar, 1 nüshasını sigortalı işsize verir, diğer nüshasını da işyerinde saklar. (Tebliğ No:3, m. 4/2)
İAB’ni Kuruma vermeyen işverenlere her bir fiil için ayrı ayrı bin Türk Lirası, idarî para cezası verilir. (4447 m. 54/1)
İşveren, hizmet akdi 4447 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen haller dışında (örneğin; istifa, emeklilik, evlilik, işçinin hatası ve kusuru nedeniyle hizmet akdinin sona ermesi durumları) sona eren sigortalı işsizler için İAB düzenlemek zorunda değildir.
Hizmet akdi feshedilmeksizin ve sigorta prim ödeme sürelerinde kesinti olmaksızın, sigortalının aynı işverenin başka bir işyerine nakledilmesi durumlarında işverenin İAB düzenleme zorunluluğu bulunmamaktadır. Hizmet akdi sona erdiğinde sigortalının aynı işverene bağlı olarak çalıştığı sürelere ilişkin tüm bilgiler, düzenlenecek İAB’de yer alacaktır.
İşverenin İAB düzenleme zorunluluğu bulunmadığı durumlarda işverene idari para cezası uygulanmaz. (Tebliğ No:3, m. 4/6,7,8)

İşveren İAB düzenlemekten kaçınırsa işçi ne yapabilir?
Bu durumda sigortalı işsiz, Türkiye İş Kurumu’nda bir örneği bulunan talep dilekçesi ile birlikte işsizlik sigortası hizmetlerinden yararlanmak için başvuruda bulunabilecektir.
“İşverenin İAB düzenlememesi halinde, hak kaybına yol açılmaması için sigortalı işsizin talep dilekçesi ve resmi kimlik belgesi ile yaptığı müracaatı kabul edilir. Talep dilekçesi İAB yerine geçmez. İşverenin İAB düzenlememe nedeni araştırılarak gerektiği hallerde yasal işlemler başlatılır.” (Tebliğ No:3, m. 5/2)

Kuruma başvurduktan sonra sigortalı işsiz, işsizlik ödeneklerini ne zaman, nasıl ve nereden alabilecektir?
İŞKUR sigortalı işsizin başvurusunu; İAB, talep dilekçesi ve SSK kayıtlarından, gerektiği hallerde de işverenin bilgisine başvurarak inceler ve işsizlik ödeneğini hak edene ödeme kararını, hak etmeyene ise nedeni ile birlikte red kararını başvuru tarihini izleyen ayın sonuna kadar bildirir. (Tebliğ No:3, m. 6)
İşsizlik ödeneği, sigortalı işsizin, hizmet akdinin feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren hesaplanır. (Tebliğ No:3, m. 9) Her ayın sonunda aylık olarak işsizin kendisine ödenir. İlk işsizlik ödeneği ödemesi, ödeneğe hak kazanılan tarihi izleyen ayın sonuna kadar yapılır (4447 m. 50/3). İşsizlik ödeneği, aylık olarak her ayın sonunda İŞKUR tarafından sigortalı işsiz adına açtırılacak banka hesabına yatırılır. (Tebliğ No:3, m. 9)

İşsizlik ödeneği ne kadar süreyle ödenecektir?
İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 50. maddesinin ikinci fıkrası gereğince iş sözleşmesinin sona ermesinden önceki son 120 gün prim ödeyerek sürekli çalışmış olanlardan, son üç yıl içinde;
a) 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün,
b) 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün,
c) 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün,
süre ile işsizlik ödeneği verilir.

İşsizlik ödeneğinin miktarı nasıl hesaplanacaktır?
Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkıdır. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, 4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu maddesine göre onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde seksenini geçemez. (4447 m. 50/1)

İşsizlik sigortası gelirlerinden vergi kesilir mi?
İşsizlik Sigortası Kanunu gereğince, işsizlik sigortası gelirleri vergiye tabi değildir. Bu gelirlerden hiçbir vergi, resim ve harç kesintisi yapılamaz. (4447 m. 49/SON) İşsizlik ödeneği, nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez (4447 m. 50/3).

Hatalı olarak fazla ödemeler işsizden geri alınabilir mi?
İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 50. maddesinin üçüncü fıkrasına göre sigortalının kusurundan kaynaklandığı belirlenen fazla ödemeler yasal faizi ile birlikte geri alınır. Fıkraya 15.05.2008 gün ve 5763 sayılı Kanunun 15. maddesiyle eklenen hükme göre, “Ölen sigortalı işsizlere ait fazla ödemeler geri tahsil edilmez”(4447 m. 50/3).

İstirahatli kılınan işsizlere bu süre içinde işsizlik ödeneği ödenecek midir?

İşsizlik ödeneği alırken hastalanan ve istirahatli kılınan sigortalının işsizlik ödeneği kesilecek ve geçici işgöremezlik ödeneği ödenmeye başlanacaktır. Bu durum, işsizlik ödeneği alırken işsizin her an iş almaya hazır olması gerekliliğinin doğal bir sonucudur.
 


Geçici işgöremezlik ödeneği ödenirken herhangi bir prim yatırılacak mıdır?
İşsizlik sigortasının ödenme süresi içinde ödenmesi gereken geçici işgöremezlik ödeneğinin miktarı işsizlik ödeneği miktarından fazla olamaz. Geçici işgöremezlik ödeneği alan sigortalı işsiz için hastalık ve analık sigortası primleri ile işsizlik sigortası primleri ödenmeyecektir. (4447 m. 50/6 ve SON)

İşsizlik ödeneği ödenirken geçen süre hizmetten sayılacak mıdır?
İşsizlik ödeneği ödenirken geçen süre emeklilik yönünden hizmetten sayılmayacaktır.

Sigortalı işsizin, hastalık ve analık sigorta primlerini kim ödeyecektir?
Hastalık ve analık sigortası primleri, Türkiye İş Kurumu tarafından ilk 6 ay için ödenmesi gereken toplam prim tutarı olan % 12'nin 2/3 oranında (%8), izleyen aylar için tam olarak, İşsizlik Sigortası Fonundan Sosyal Sigortalar Kurumuna, 506 sayılı Kanunun Geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sigortalılar için de ilgili sandıklara aktarılacaktır. (4447 m. 50/5)

İş kaybı tazminatı nedir?
İş kaybı tazminatı 24.11.1994 gün ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleriyle düzenlenmiştir. Bu Kanunun 03.07.2005 gün ve 5398 sayılı Kanunla değişik 21. maddesi gereğince, “Bu Kanuna göre özelleştirme kapsamına alınan kuruluşların (iştirakler hariç) özelleştirmeye hazırlanması, özelleştirilmesi, küçültülmesi veya faaliyetlerinin kısmen ya da tamamen durdurulması, süreli ya da süresiz kapatılması veya tasfiye edilmesi nedeniyle; bu kuruluşlarda iş sözleşmesine dayalı olarak ücret karşılığı çalışanlardan iş sözleşmeleri tâbi oldukları iş kanunları ve toplu iş sözleşmeleri gereğince tazminata hak kazanacak şekilde sona ermiş olanlara, kanunlardan ve yürürlükteki toplu iş sözleşmelerinden doğan tazminatları dışında ilave olarak iş kaybı tazminatı ödenir.”
Ayrıca bunların mesleklerinde geliştirilmesine, bir meslekte yetiştirilmesine veya meslek edindirilmesine ilişkin eğitim giderleri ile yeni iş bulmalarına katkı sağlamak amacıyla yapılacak giderler Özelleştirme Fonundan karşılanır. Özürlü personele (ilgili kanunların öngördüğü I, II ve III. derece), bu maddede belirtilen tutarın iki katı olarak iş kaybı tazminatı ödenir. İş kaybı tazminatı ödenmesi ve sağlanabilecek diğer hizmetlere ilişkin işlemler Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından yürütülür.
“Özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlarda iş kanunlarına tabi olarak çalışırken;bunların özelleştirmeye hazırlanmaları, özelleştirilmesi, küçültülmesi, faaliyetlerinin durdurulması, kapatılması veya tasfiye edilmesi nedenleriyle,bu kuruluşların sermayelerindeki kamu payının % 50'nin altına düşmesinden, anonim şirket haline dönüştürülmeyenlerin ise Devir - teslim tarihinden itibaren bir yıl içinde,hizmet akitlerinin haklı neden olmaksızın işveren tarafından feshedilmesi veya haklı nedenlerle kendileri tarafından feshedilmesi sonucu işsiz kalanlar bu Kanunda belirtilen tazminat ve diğer hizmetlerden yararlanırlar.” (4046 m. 21/2)
Ancak iş kaybı tazminatına hak kazanacak şekilde hizmet akitleri sona erenlerden; hizmet akitlerinin sona erme tarihi itibariyle 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun hükümleri gereğince hizmet ve prim ödeme sürelerine göre yaşlılık aylığına hak kazananlar iş kaybı tazminatı ve diğer hizmetlerden yararlanamazlar. (4046 m. 21/5)

İş kaybı tazminatı ne kadardır, ne kadar süreyle ödenir?
4046 sayılı Kanunun 03.07.2005 gün ve 5398 sayılı Kanunla değişik 21. maddesi gereğince, iş kaybı tazminatı, günlük net asgari ücretin iki katıdır. “Bu madde kapsamına girenlerden, hizmet akdinin sona erdiği tarihte aynı işveren ile hizmet akdi kesintisiz en az; 550 günden beri devam edenlere 90 gün, 1100 günden beri devam edenlere 120 gün,1650 günden beri devam edenlere 180 gün, 2200 günden beri devam edenlere 240 gün süre ile iş kaybı tazminatı verilir.” (4046 m. 21/4)
İş kaybı tazminatı ve diğer hizmetlerden yararlananların, işe yerleştirilmeleri veya kendilerinin iş bulmaları halinde ödenmekte olan tazminata ve diğer hizmetlere ilişkin hakları sona erer. (4046 m. 21/5)

İş kaybı tazminatından yararlanmak için hak sahibinin nereye başvurması gerekir?
Bu tazminattan yararlanmaya hak kazananların, bu tazminat ve hizmetlerden yararlanabilmeleri için, hizmet akitlerinin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde Türkiye İş Kurumuna başvurmaları zorunludur. Türkiye İş Kurumu hak sahiplerinin başvurularını müteakip, gerekli incelemeyi en geç 30 gün içinde sonuçlandırarak iş kaybı tazminatına hak kazanıldığını tespit etmesi halinde hizmet akdinin feshi tarihinden geçerli olmak üzere, inceleme ve buna ilişkin işlemlerin sonuçlanmasından itibaren 10 gün içinde iş kaybı tazminatını aylık olarak ödemeye başlar. (4046 m. 21/4)

Aynı anda hem iş kaybı tazminatından hem de işsizlik ödeneğinden yararlanmak mümkün müdür?
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümlerine göre, özelleştirme nedeniyle işsiz kalanlardan, iş kaybı tazminatı ve işsizlik ödeneğini birlikte almaya hak kazananlara öncelikle iş kaybı tazminatı ödenir. İş kaybı tazminatı için yapılan başvuru aynı zamanda işsizlik ödeneği başvurusu yerine de geçer. (Tebliğ No:3, m. 7)
Örneğin: İşyerinin özelleştirilmesi sonucu işsiz kalan sigortalı en fazla 8 ay iş kaybı tazminatından yararlanabilecektir. Son üç yılda 1080 gün işsizlik sigortası prim ödemesi var ise, bu sigortalı işsizlik ödeneğine hak kazandığı 10 aya karşılık (iş kaybı tazminatı aldığı süre mahsup edildikten sonra) 2ay işsizlik ödeneği alabilecektir.

Hizmet akitleri 4046 sayılı Kanuna göre sona erenlerin, iş kaybı tazminatı ve diğer hizmetlerden yararlanabilmeleri için hizmet akitlerinin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde İŞKUR’a başvurmaları zorunludur. Başvuru süresini geçirenler, iş kaybı tazminatı ve bununla ilgili diğer hizmetlerden yararlanamazlar. Ancak, bu durumda olanlardan işsizlik ödeneğine hak kazanma koşullarını yerine getirenler için, mücbir sebep olmaksızın başvuruda gecikilen süre, işsizlik ödeneği ödenecek toplam süreden düşülerek, kalan süre kadar işsizlik ödeneği ödenir. (Tebliğ No:3, m. 7)

İşsizlik ödeneği alırken bir işe giren işçinin durumu nedir?
İşsizlik ödeneği almakta iken, işe giren sigortalının işsizlik ödeneği kesilir.

Daha önce işsizlik ödeneğinden yararlanmış bir işçi tekrar işsiz kaldığında yeniden bu ödenekten yararlanabilecek midir?
Böyle bir işçinin, İşsizlik Sigortası Kanunu’nun öngördüğü şartları yerine getirmek suretiyle yeniden işsiz kalması halinde, kendisine sadece bu yeni hak sahipliğinden doğan süre kadar işsizlik ödeneği ödenir (4447 m. 50/4).
Ancak, yeni işini, işsizlik ödeneğine hak kazanamadan kaybeden sigortalı işsiz, daha önce hak ettiği işsizlik ödeneği süresini dolduruncaya kadar işsizlik ödeneğinden yararlanmaya devam eder. Eğer, sigortalı işsiz, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun öngördüğü şartları yerine getirmek suretiyle yeniden işsiz kalırsa, sadece bu yeni hak sahipliğinden doğan süre kadar işsizlik ödeneğine hak kazanır. Bu durumda, yeni işsizlik ödeneği hak kazanma süresinin hesaplanmasında dikkate alınacak son üç yıl, bir önceki işsizlik ödeneğine hak kazanma tarihinden geriye gidemez.
Örnek 3: 240 gün süreyle işsizlik ödeneği almaya hak kazanan sigortalı işsiz, 120 gün işsizlik ödeneği aldıktan sonra, işe girer ve 600 günden az prim ödemek suretiyle yeniden işsiz kalırsa, sigortalı işsizin alacağı işsizlik ödeneği süresi 240-120=120 gündür. Sigortalı işsiz yeni işinde 600 gün prim ödeyerek işsiz kalırsa sadece yeni hak sahipliğinden doğan 180 gün işsizlik ödeneğine hak kazanır. (Tebliğ No:3, m. 10)

İşsizlik ödeneği hangi durumlarda kesilir?
İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 52. maddesinde işsizlik ödeneği almakta olan sigortalıların nu ödeneklerinin aşağıdaki durumlarda kesileceği belirtilmektedir:
a) Kurumca teklif edilen mesleklerine uygun ve son çalıştıkları işin ücret ve çalışma koşullarına yakın ve ikamet edilen yerin belediye mücavir alanı sınırları içinde bir işi haklı bir nedene dayanmaksızın reddetmesi,
b) İşsizlik ödeneği aldığı sürede gelir getirici bir işte çalıştığı veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı aldığının tespit edilmesi,
c) Kurum tarafından önerilen meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimini haklı bir neden göstermeden reddetmesi veya kabul etmesine karşın devam etmemesi. Ancak ödeneğin kesilme gerekçesinin ortadan kalkması halinde, işsizlik ödeneği ödenmesine yeniden başlanır. Bu suretle yapılacak ödemenin süresi başlangıçta belirlenmiş olan toplam hak sahipliği süresinin sonunu geçemez. (Tebliğ No:3, m. 12/c)
d) Haklı bir nedene dayanmaksızın Kurum tarafından yapılan çağrıları zamanında cevaplamaması, istenilen bilgi ve belgeleri öngörülen süre içinde vermemesi. Ancak bu durumda ödeneğin kesilme gerekçesinin ortadan kalkması halinde, işsizlik ödeneği ödenmesine yeniden başlanır. Bu suretle yapılacak ödemenin süresi başlangıçta belirlenmiş olan toplam hak sahipliği süresinin sonunu geçemez. Örnek: 180 gün süre ile işsizlik ödeneğine hak kazanan sigortalı işsiz, 90 gün işsizlik ödeneği aldıktan sonra, İŞKUR’un istediği bilgileri, haklı bir neden olmaksızın İŞKUR’ca öngörülen sürenin bitiminden itibaren 25 gün geç vermesi durumunda, işsizlik ödeneği 25 gün süreyle kesilir. Bu durumda, sigortalı işsizin alacağı işsizlik ödeneği süresi 180-90-25=65 gündür. (Tebliğ No:3, m. 12/d)
Ayrıca muvazzaf askerlik dışında herhangi bir nedenle silah altına alınanlarla hastalık ve analık nedeniyle geçici işgöremezlik ödeneği almaya hak kazanan sigortalı işsizlerin işsizlik ödeneklerinin ödenmesi bu durumların devamı süresince durdurulur (4447 m. 52/d). Örnek: 180 gün süre ile işsizlik ödeneğine hak kazanan sigortalı işsiz, 70 gün işsizlik ödeneği aldıktan sonra, muvazzaf askerlik dışında herhangi bir nedenle 30 gün süre ile silah altına alınırsa, işsizlik ödeneği 30 gün için durdurulur. Bu süre, daha sonra sigortalı işsizin alacağı işsizlik ödeneği süresinin sonuna eklenir. Bu durumda, sigortalı işsizin alacağı işsizlik ödeneği 180-70=110 gün üzerinden hesaplanır. (Tebliğ No:3, m. 13)

İşsizlik Sigortası Fonu nedir?
İşsizlik Sigortası Kanununun gerektirdiği görev ve hizmetler için malî kaynak sağlamak, piyasa şartlarında kaynakları değerlendirmek, Kanunun öngördüğü ödemelerde bulunmak üzere "İşsizlik Sigortası Fonu" kurulmuştur. Fon, Kurum Yönetim Kurulunun kararları çerçevesinde işletilir ve yönetilir.
Fon kaynaklarının değerlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar; Bakanlık, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, T.C. Merkez Bankası ve Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığının müştereken hazırlayacakları ve Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Fon, Sayıştayın vize ve tesciline tabi değildir. Sayıştay tarafından denetlenir. (4447 m. 53/1 ve 2)

İşsizlik Sigortası Fonu'nun gelirleri nelerdir?
Fon'un gelirleri;
a) İşsizlik sigortası primlerinden,
b) Bu primlerin değerlendirilmesinden elde edilen kazanç ve iratlardan,
c) Fonun açık vermesi durumunda Devletçe sağlanacak katkılardan,
d) Bu Kanun gereğince sigortalı ve işverenlerden alınacak ceza, gecikme zammı ve faizlerden,
e) Diğer gelir ve kazançlar ile bağışlardan,
oluşmaktadır. (4447 m. 53/3-A)

İşsizlik Sigortası Fonu'nun giderleri nelerdir?
Fon'un giderleri;
a) Sigortalı işsizlere verilen ödeneklerden,
b) 5510 sayılı Kanun gereği ödenecek sigorta primlerinden,
c) 48 inci maddesinin yedinci fıkrasında sayılan hizmetlere ilişkin giderlerden,
d) İşsizlik sigortası hizmetlerinin yerine getirilebilmesi için Yönetim Kurulunun onayı üzerine Kurum tarafından yapılan giderler ile hizmet binası kiralanması, hizmet satın alınması, bilgisayar, bilgisayar yazılım ve donanımı alım giderlerinden,
e) Geçici 6 ncı ve Geçici 7 nci maddeleri kapsamındaki giderlerden,
oluşur. (4447 m. 53/3-B)

İşsizlik sigortası işlemlerine karşı itirazlar nereye yapılacaktır ?
İşsizlik sigortası uygulamasına ilişkin işlemlere karşı sigortalıların ve işverenlerin yapacakları itirazlardan Sosyal Sigortalar Kurumuna verilen görevlerle ilgili olanlar adı geçen Kuruluşa, diğerleri ise Kuruma yapılır. İtirazların, işlemin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde yapılması ve 30 gün içinde sonuçlandırılması zorunludur. Yapılan itirazlar daha önce yapılmış bulunan işlemlerin uygulanmasını geciktirmez. İtiraz yoluna başvurulmuş olması ilgililerin yargı yoluna başvurma haklarını ortadan kaldırmaz (4447 m. 54/SON).
Yapılan itirazlar, itiraz konusu işlemlerin uygulanmasını durdurmayacaktır. İtiraz yoluna başvurulmuş olması ilgililerin yargı yoluna başvurma haklarını ortadan kaldırmayacaktır.
İdari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde Türkiye İş Kurumuna ödenecek veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilecektir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine itiraz edebileceklerdir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz.
 
Geri
Top