Konuya cevap yaz

>Istakoz gözü diğer birçok canlının gözünden farklı olarak  "kırılma" değil, "yansıma" prensibiyle çalışır. Istakoz gözünün ilk dikkat çeken  özelliği, yüzeyinin çok sayıda kareden oluşmasıdır. Bu kareler, son derece  düzgündür.


[ATTACH=full]107704[/ATTACH]


>Amerikalı biyolog Hartline, Science dergisindeki bir  makalesinde şöyle der: "Istakoz bugüne kadar gördüğüm en dikdörtgene benzemez  canlıdır.Ama mikroskop altında, ıstakozun gözü kusursuz bir grafik kağıdına  benzemektedir." Istakoz gözü üzerindeki bu düzgün kareler, aslında birer kare  prizmanın ön yüzeyidir. İşin daha da dikkat çekici yanı ise, ıstakoz gözündeki  bu kare prizmaların her birinin iç yüzeyinin "ayna" yapısında olmasıdır. Bu ayna  benzeri yüzeyler ışığı kuvvetli biçimde yansıtır.


>Bu tasarımın en  önemli noktası ise, bu ayna yüzeylerden yansıyan ışığın, daha arka taraftaki  retina üzerine kusursuz bir biçimde odaklanmasıdır. Gözün içindeki bu prizmalar  öyle bir açıyla yerleştirilmiştir ki, hepsi ışığı hatasız bir biçimde tek bir  noktaya yansıtır. Istakoz gözündeki bu tasarımın evrim teorisi adına çok büyük  bir sorun oluşturduğu ise açıktır.


>Öncelikle, göz, "indirgenemez  komplekslik" özelliğine sahiptir. Eğer bu gözün ön kısmındaki kare hücreler ve  bu hücrelerin yansıtma özelliği olmasa veya arkadaki retina tabakası bulunmasa,  göz hiçbir şekilde işlev görmeyecektir. Dolayısıyla ıstakoz gözünün "kademe  kademe" oluştuğu ileri sürülemez.


Turizmin başkenti olarak bilinen güneydeki ilimiz?
Geri
Top