• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

İyon Tuzağı Nasıl Çalışır

  • Konuyu açan Konuyu açan BeReNN
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

BeReNN

Alyam?
Özel üye
İyon tuzağının temel parçası, içinde iyonlara bir elektrik kuvvetinin etki ettiği elektrik yüklü metal bir kutudur.

Kutu, alt ve üstten çukur bakır kapaklarla kapatılmış, kendi de bakırdan bir halkadır. Halka ve kapaklar, birbirlerine tam dokunmayacak biçimde yerleştirilmişlerdir; böylece, farklı gerilimlerde tutulabilirler.

Halkaya, bir artı( + ) elektrik gerilimi; kapaklara ise, bir eksi() elektrik gerilimi uygulayalım ve kutuya konulmuş artı( + ) yüklü bir iyonun nasıl davranacağını inceleyelim. Artı gerilimdeki halka, iyonu, her doğrultudan, halka merkezine doğru iter ve iyonun yatay hareketini büyük ölçüde kısıtlar. Acaba iyonun düşey hareketi nasıldır? Eksi gerilimdeki kapaklardan biri iyonu yukarı çekerken, öbürü aşağı doğru çeker; iyon, halkanın tam merkezindeyken, bu etkiler birbirini dengeler, iyon, başlangıçta merkezden uzakta ise, kapaklardan biri iyonu, öbürüne göre, çok az farkla da olsa, daha fazla çeker. Böylece iyon, merkezden yukarıya ya da aşağıya doğru gider; dolayısıyla, iyonun düşey konumu kararlı değildir. Öyleyse, neden kapaklara da, iyona itici birer kuvvet uygulayacakları biçimde, hal-kanınki ile aynı artı gerilimi uygulamayalım? Bu, iç bölgesindeki bileşke elektrik alanının sıfır olduğu Faraday kafesine benzemektedir. Tek farkı, Faraday kafesinde, yüzeyin her noktasının aynı gerilimde olmasına karşılık, iyon tuzağında, halka ve kapaklar farklı gerilimlerde tutulabilir. Halkaya ve kapaklara uygulanan gerilimlerin işaretleri de kendi aralarında değiş tokuş edilebilir. Bu durumda ise, iyonun hareketi düşey doğrultuda kısıtlanmış olur; yatay düzlemdeki hareketi ise, kararsızdır.

iyon tuzağında kararlı bir hareket elde edebilmek için, Penning'in 1936′dave Paul'ün 1958′de önerdikleri iki tür değişiklik yapılabilir. Penning'in önerisi, bir manyetik alandan yararlanmaktır. Gerçekten, tuzak düzeneğini, bir mıknatısın oluşturduğu düşey bir manyetik alana yerleştirelim; kapaklara artı, halkaya ise, eksi birer elektrik gerilimi uygulayalım. Önceki tartışmalarımızdan, iyonun düşey doğrultuda hareket edemeyeceğini biliyoruz. Acaba, iyonun yatay düzlemdeki hareketi nasıldır? Manyetik alanın varlığı, iyonun yatay düzlemde kalmasını sağlar; çünkü iyonun, manyetik alanca belirlenen eksen etrafında daire biçiminde yörüngeler izlemesine neden olur. Bu da, elektrik kuvvetlerinden gelen kararsızlığı dengeler. Böylece, Pen-ning tuzağı, iyonu, uzayın üç doğrultusunda da kapatma amacımızı gerçekleştirmiş olur.

Paul'ün önerisinde ise, yalnızca elektrik alanları kullanılır; yalnız bu kez, elektrik alanları, zamana bağlı rak hızla değişirler. Bu durumda, iyonun hareketi, sabit elektrik alanları durumundakine benzer olarak incelenecektir: Önce, halka artı gerilimdeyken, kapaklar eksi gerilimde olsun. Gerilimler, zamanın fonksiyonu olduğundan, başlangıçta merkezde bulunan iyon, merkezden uzaklaşmaya başlayacaktır; bir süre sonra da, halka ve kapak gerilimlerinin işaretleri değiş tokuş olunca, halka eksi ve kapaklar artı gerilime geçeceklerinden, iyon, kapakların itme etkisi ile merkeze gelerek, yatay doğrultuda uzaklaşmaya başlayacaktır. Yine gerilimlerin işareti değişecek, hareket düşey doğrultuya geçecek ve böyle sürüp gidecektir. Böylece de iyon, kutunun içindeki küçük bir bölgede hareket etmeye zorlanmış ya da tuzaklanamış olacaktır. Paul'ün yöntemi, Penning'inkinden daha uygundur; çünkü tuzak-lanmış iyonların durdurulmasına da izin verir. Oysa, Paul'ün yöntemindeki daire biçimindeki hareket durdurulamaz.
 
İyon tuzağı, iyonların kontrol altında tutulmasına ve belirli hareketlerinin sağlanmasına olanak tanır. Bu sistemde elektrik alanları ve manyetik alanlar kullanılarak iyonların hareketi düzenlenir. Penning'in ve Paul'ün önerileri de farklı şekillerde iyon tuzağı oluşturma yöntemlerini açıklar. Penning tuzağı, bir manyetik alanın kullanılmasıyla iyonun yatay düzlemde dairesel hareket etmesini sağlar, böylece iyonun üç boyutta kontrol altında tutulması sağlanır. Paul'ün önerisinde ise sadece elektrik alanlarından faydalanılır ve zamanla değişen elektrik alanları kullanılarak iyonun kontrollü hareketi sağlanır. Her iki yöntem de iyonun belirli bir alanda tuzaklanmasına izin verir, ancak Paul'ün yöntemi hareketin durdurulmasına da olanak tanırken, Penning'in yöntemindeki dairesel hareket durdurulamaz. Bu yöntemler sayesinde iyonların incelenmesi ve manipülasyonu üzerinde çalışmalar yürütülebilir.
 
Geri
Top