• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Kaç Harfle Ağlar İnsan..

  • Konuyu açan Konuyu açan -araz-
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

-araz-

EYVALLAH...
V.I.P
İnsan kaç harfle düşünebilir diyorum içimden bazen sayamayınca içimden geçen sesleri ve onlara karşılık gelen harfleri bulamayınca; ya susuyorum ya da yeni bir alfabe oluşturma telâşına düşüyorum.. sonuç mu? sadece hüsran..

"peki" diyorum sonra "kaç harfle ağlar insan?"

..

dışarda hava iyiden iyiye ayazı vuruyor ve penceremden odama soğuk sızıyor. oysa nasıl da sıkı kapamışım perdeleri; yetmiyor. güneş hergün aynı noktadan doğuyor gibi görünüyor her gün aynı saatte doğmuyor nedense; bu aşikâr. güneş her geçen gün daha az sıcak ve daha az aydınlık oluyor. yaz geliyormuş hepsi lâf.. mevsimler değişse de yaşlanıyor ömür bir yerde; ve yaşlandıkça yürek hassaslaşıyor.

dedem.. dağ gibi sanıyorum uzaktan izleyince ama sözlerini dinlerken içinin ağıdı vuruyor yüzüme kıştan daha soğuk. âh diyorum; niyetim ona üzülmek. olmuyor işte benim derdim beni ağlatmaya yetiyor zaten. "benim derdim" deyince gülüyor büyüklerim önceleri kırılıyordum ya artık umursamıyorum hiçbir şeyi. anlaşılmak istemek kolay da anlayan bulmak kolay değil; biliyorum artık.

herkes küçük ayrıntıların tasasında büyükler onlara dokunmuyor. bir çember var her ruhun çevresinde ve insanlar çapı küçük tutmaktan keyif duyuyor. oysa esnetecek öyle büyük bir alan var ki sınırlarımızın ötesinde; bakamıyoruz.. bakamayınca göremiyoruz da. birileri kendi küçük dünyasının küçük hedeflerinin kaygısında somurtup dururken; diğer birileri her yanımızı kuşatıyor da ruhumuz duymuyor. acınası!

acı duyuyorum düşündükçe. diller kısıtlı harfler sunsa da bize; ruhumuz kısıtlanmayı kabul edemiyor özünde. bunun bilgisinde iken şunu kavrıyorum ansızın: insanlar ruhlarında çağlayan milyonlarca harfe karşılık bulamadığı için değil; karşılık bulamayınca pes ettiği için uykuda! yoksa diyorum yoksa bu kadar insanın kulağı bu kadar hakikate bu kadar duyarsız kalamaz!

yanılmaktan korkuyorum..

anlar oluyor hani böyle içimden taşıp da dışardan bir yerden kendime ve çevreme ve hiç bilmediklerime uzaktan bakmak istediğim anlar. o anlar dayanınca zihnime; susup duruyorum boşlukta. bir nazar edeyim diyorum şu geçenin gözlerine; anlamsızlık çoğu zaman! görmemek diyorum en iyisi!

birinin elinde hergün bir kitap; umut işte usulca yaklaşıyorum yanına: "sen kimsin"
-ben bu kitaplarım
diyor da yıkılıyorum durduğum yerde.

birinin gözlerinde yaş koşuyorum yanına: "sen kimsin?"
-ben ağlıyorum"
neden?
-elimden aldıkları için
"senin miydi elinden alınanlar?"
-evet!
uzaklaşıyorum ondan da ağlayarak..

birinin alnı secdede.. buldum işte diyorum tebessümle:"sen kimsin?"
-ben dertliyim!
"derdin ne?"
-..

heyhat.. bu da o değil..


gözlerim bulanıyor kimsesizliğin kurak kahverengisinde. gözyaşlarım gözkapaklarımı engel olarak görmüyor çünkü ağlayan yanım gözlerimin çok ötesinde. ağlıyorum ve hâlâ kaç harfle ağladığımı bilmiyorum.

ağlarken hiç harfe ihtiyaç duyar mı yürek?
ya da harfler anlatmaya yeter mi ağlayışLarı?​
 
Diller kısıtlı harfler sunsa da bize; ruhumuz kısıtlanmayı kabul edemiyor özünde. bunun bilgisinde iken şunu kavrıyorum ansızın: insanlar ruhlarında çağlayan milyonlarca harfe karşılık bulamadığı için değil; karşılık bulamayınca pes ettiği için uykuda! yoksa diyorum yoksa bu kadar insanın kulağı bu kadar hakikate bu kadar duyarsız kalamaz!
 
Geri
Top