Vajinal akıntı
Ergenlik çağından itibaren her kadının mutlaka karşılaştığı vajinal akıntı sorunu fizyolojik nedenlerle ya da hastalığa bağlı olarak ortaya çıkıyor. Fizyolojik nedenlerin dışındaki akıntılar mantar, bakteriyel vajinozis, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar nedeniyle oluşuyor.
Kötü kokulu, süt kesiği görünümlü, koyu renkli ve kaşıntıyla beraber görülen bu tür akıntıların tanısı, muayene ve gerekiyorsa kültür alınması gibi ek incelemeler sonucunda konuluyor. Bu enfeksiyonlara neden olan bakteriler tedavi edilmediği takdirde ilerleyen yıllarda üreme organlarında yapışıklık, tıkanma veya dış gebelik gibi sorunlar ortaya çıkarabiliyor.
Fizyolojik akıntılar
İki adet arasındaki yumurtlama döneminde rahim ağzında tıkaç, spermlerin içeri girmesine izin verebilmek için sıvı hale geliyor. Bu nedenle, sanki rahim ağzı nezle olmuş gibi bir akıntı başlıyor. Bu tür şikayeti olan kadınlar, yumurtlama dönemini takip ederek akıntının bu günlere denk gelip gelmediğini belirleyebiliyorlar.
Adet düzensizliği
Düzenli bir adet mekanizmasında beyinde salgılanan hormonlar yumurtalıkları uyarıyor ve yumurta hücresi büyümeye başlıyor. Büyüyen yumurta hücresi östrojen ve progesteron üretiyor. Bu hormonların etkisi ile rahim içerisindeki doku gebeliğe hazırlanmak üzere kalınlaşmaya başlıyor.
Kadın hamile kalamadığı her ay bu dokuyu yaklaşık 60-80 ml kan ile birlikte atıyor. Bu mekanizma çeşitli nedenlere bağlı olarak bozulabiliyor. Patalojik ve hormonal bozukluklardan kaynaklanan sebeplerle düzensizlik görülebiliyor.
Cinsel fonksiyon bozuklukları
Bu tarz sıkıntısı olan kadınlar doktora genellikle ağrı şikayetiyle başvuruyor. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları, hastaların anatomik problemleri olup olmadığını inceliyor, cinsel ilişki sırasında oluşan fizyolojik değişiklikleri anlatıyor.
Ağrılar
Miyomlar en sık ağrı ve adet düzensizliği ile belirti veriyor. Rahim duvarında çıkan ve birçok kadında görülebilen bu iyi huylu tümörlerin birçoğunda tedavi gerekmiyor. Ancak makat, idrar torbası gibi organlara baskı yaptığı durumlarda ve büyüdüğünde ağrıya neden olabiliyor.
Kısırlık
Yaşam koşullarının değişmesiyle oluşan hormonal dengesizlikler, cinsel yolla bulaşan hastalıkların artması, kişilerin sosyal yaşantı nedeniyle geç hamile kalmak istemesi, hamilelikle ilgili olumsuzlukların birikmesine ve hamileliğin oluşmamasına neden olabiliyor.