Kadınlığını Saklayan Kadınlar
Kadın, kadın gibi olunca karşısına erkek çıkacak...
Kimisi, bir erkeğin elini tuttuğunda bunun günlerce konuşulduğu küçük şehirlerde büyümüş. Bazıları, tam kadın olmaya başlarken, erkekle ilk temasında babasının gazabına uğramış. Farkında bile olmadan şunu öğrenmiş: "Erkeğe yaklaşırsam başım derde girer". Bir daha erkeğe yaklaşmamış, yaklaşamamış. Erkeğin yaklaşmaması için de kendi kadınlığını gizlemiş. Mümkün olsa göğüsleri bile çıkmasın diye dua edecekmiş. Yeter ki başı derde girmesin...
Kimisinin annesi ya da anneannesi bol bol tembihlemiş: "Aman yavrum erkeklere dikkat et". O da erkeği güvenilmeyecek, tehlikeli bir şey sanmış. Gezegendeki insanların yarısını öcü gibi görmüş. Kendini erkeklerden uzaklaştırmak için kadınlığından da vazgeçmiş.
Kimisi, etrafında hep aldatılan kadınlar görmüş, aldatılma hikayeleri dinlemiş. "Ben böyle kadın olmak istemiyorum" demiş, kadınlığını tümden reddetmiş.
Sonuçta o ya da bu nedenle kadın olmaktan vaz geçince hepsinin karşısına 3 yol çıkmış: Kadınlığı atlayıp hemen anneliğe geçmek, erkekleşmek ya da çocuk kalmak.
Kadınlık rolünü unutup anne olunca kocası da mecburen çocuk olmuş. Kendisi aşırı erkekleştikçe karşısına çıkan erkeklerin pasifliğinden ve güçsüzlüğünden yakınmış. Çocuk kalmayı seçince de karşısına ya çocuk gibi sorumluluk alamayan bağımlı sevgililer ya da baba gibi davrananlar çıkmış.
İşte bu yüzden diyorum; kadın, kadın gibi olunca karşısına erkek çıkacak diye.
Siz yukarıdaki örneklere ne kadar benziyorsunuz? Sizin bir kadın modeliniz var mı? O modelin konuşmasını, yürüyüşünü, erkeklere nasıl yaklaştığını hiç incelediniz mi?
"Peki nasıl yapacağım?" diye soranlara aslında söylenecek tek söz şu: Gözlemeye başlayın! Kendinizi, bedeninizi, dışarıdaki kadınları. İsteklerinizi, arzularınızı... Değişim böyle gelecek. Fark ettikçe...
Hakan Arabacıoğlu Zest Coaching / Yaşam Koçu