Karşılaştırma üç biçimde yapılır;
1) Benzerliklerden Yararlanma
Varlık ya da kavramların yalnız benzeyen yönleri ele alınarak karşılaştırma yapılır.
ÖRNEK
Bu parçada öykü ile tiyatronun benzer yönleri sıralanarak karşılaştırma yapılmıştır.
2) Karşıtlıklardan Yararlanma
Varlık ya da kavramların yalnız karşıt yönleri ele alınarak karşılaştırmaya başvurulur.
3) İlişki Kurma
İki olay ya da iki durum arasındaki benzerlikten yararlanarak düşüncenin somutlaşması sağlanır.
ÖRNEK
1) Benzerliklerden Yararlanma
Varlık ya da kavramların yalnız benzeyen yönleri ele alınarak karşılaştırma yapılır.
ÖRNEK
Andre Maurais'ya göre hikâye, romandan çok tiyatroya yakın bir türdür. Tiyatro gibi onun da sağlam bir çatıya, örgüye, becerikli bir sona, kısacası bir "perde"ye ihtiyacı vardır. Hikâyeden film çıkarmak, romandan film çıkarmaktan daha kolay değildir.
Bu parçada öykü ile tiyatronun benzer yönleri sıralanarak karşılaştırma yapılmıştır.
2) Karşıtlıklardan Yararlanma
Varlık ya da kavramların yalnız karşıt yönleri ele alınarak karşılaştırmaya başvurulur.
3) İlişki Kurma
İki olay ya da iki durum arasındaki benzerlikten yararlanarak düşüncenin somutlaşması sağlanır.
ÖRNEK
Okulda iken tahta sıraların üstüne isimlerini çakıyla kazıyan arkadaşlarımız vardı. Bir gün bunlardan birisine:
- Ne işe yarayacak bu? diye sormuştum. Küçücük bıçağın ucuyla tahtayı oymaya devam ederek düşünmeden cevap verdi:
- Hiiçç... yarına kalır.
Günlerden bir gün Persespolis'i geziyordum. Şehrin girişindeki aslanlı kapının duvarında isimlere rastladım. Bunlar, vaktiyle harabeleri gezmeye gelmiş her milletten gezginlerdi. Herkes zamanla yumuşamış taşlara kendi adını kazımıştı. Bunlardan tarihin büyük duvarlarına tutunmak isteyen insanların duygularını gördüm. Sanırım içlerinden birini okul arkadaşım gibi yakalayıp davranışının sebebini sormak mümkün olsaydı, aynı cevabı verecekti.
- Hiiçç.... Yarına kalır.
Bu parçada "bilinçli" olmamakla birlikte sözün uçup gideceğini, ama yazının, böylece insanın yarına kalacağını düşünenlerin davranışı verilmektedir. Yazar, arkadaşı ile gezginlerin davranışlarındaki benzerlikleri arasında ilişki kurarak düşüncesini sunmuştur.
- Ne işe yarayacak bu? diye sormuştum. Küçücük bıçağın ucuyla tahtayı oymaya devam ederek düşünmeden cevap verdi:
- Hiiçç... yarına kalır.
Günlerden bir gün Persespolis'i geziyordum. Şehrin girişindeki aslanlı kapının duvarında isimlere rastladım. Bunlar, vaktiyle harabeleri gezmeye gelmiş her milletten gezginlerdi. Herkes zamanla yumuşamış taşlara kendi adını kazımıştı. Bunlardan tarihin büyük duvarlarına tutunmak isteyen insanların duygularını gördüm. Sanırım içlerinden birini okul arkadaşım gibi yakalayıp davranışının sebebini sormak mümkün olsaydı, aynı cevabı verecekti.
- Hiiçç.... Yarına kalır.
Bu parçada "bilinçli" olmamakla birlikte sözün uçup gideceğini, ama yazının, böylece insanın yarına kalacağını düşünenlerin davranışı verilmektedir. Yazar, arkadaşı ile gezginlerin davranışlarındaki benzerlikleri arasında ilişki kurarak düşüncesini sunmuştur.