Kartal ve Kedi Yavrusu
Bir zamanlar yükseklerde, sarp kayalıkların arasında görkemli bir yuvası olan bir kartal yaşarmış. Kartal, güçlü kanatlarıyla gökyüzünü özgürce dolaşır, keskin gözleriyle uzaklardan avını takip edermiş. Bir gün, avlanırken aşağılarda, küçük bir evin bahçesinde oyun oynayan sevimli bir kedi yavrusunu görmüş. Yavrunun parlak gözleri ve tüylü bedeni kartalın ilgisini çekmiş.Kartal, ansızın aşağıya doğru süzülmüş ve pençeleriyle kedi yavrusunu nazikçe yakalamış. Yavru kedi korkudan titrerken, kartal onu pençelerinde sıkıca tutarak yuvasına götürmüş. Kedi yavrusu, kartalın yuvasının büyüklüğüne ve yüksekliğine şaşırırken, kartal yavru kediye bakmaya başlamış. Kedi yavrusu, kartalın büyük, keskin gözlerine bakarken korkmuştu ama kartalın ses tonu yumuşaktı.
Kartal, kedi yavrusunu yem olarak görmemiş, onu kendi yavrusu gibi sevmişti. Yavru kedi de zamanla kartala alışmış ve ondan korkmayı bırakmıştı. Beraber yuvanın etrafında oynarlar, kartal yavru kediye uçmayı öğretir, kedi yavrusu da kartala tırmanmayı öğretir olmuştu.
Köydeki insanlar kedi yavrusunun kaybolduğunu görünce çok üzülmüşler. Özellikle de yavru kedinin sahibi olan küçük kız, kedisini ararken her gün kartalın yuvasının olduğu kayalıklara gelir, ona seslenirmiş. Kartal, küçük kızın sesini duyarak yuvasından çıkar ve kızın karşısına konarmış. Kız, kartalın pençelerinde kedi yavrusunu görünce çok sevinmiş. Kartal, kedi yavrusunu yavaşça yere indirmiş ve küçük kızın kollarına vermiş.
O günden sonra, kartal ve kedi yavrusu her gün buluşurlarmış. Kartal, gökyüzünde özgürce uçarken, kedi yavrusu da yerde onunla oynarmış. Bu sıra dışı dostluk, köyde herkesin konuştuğu bir konu olmuş. İnsanlar, kartalın kalbinin ne kadar büyük olduğunu anlamışlar.