Kilo sorunu kadınlarda daha tehlikeli
Kilo fazlalığı herkesi üzse de kadınlarda erkeklerden daha sıkıntılı seyrediyor.
Örneğin kilo sorunlu kızlarda hormonal denge süratle bozuluyor, tüylenme ve akne sorunları artıyor. Genç kadınlarda hamilelik ve doğuma ilişkin problemler sıklaşıyor. Orta yaş ve sonrasındaysa artrite (özellikle diz ve kalçalarda), safrakesesi taşlarına ve ruhsal alanda sarsıntılara (en sık görüleni depresyondur) sebep oluyor. Ellili yaşlarda “premenopoz-menopoz” süreci nedeniyle zaten yavaşlayan metabolizma hızının iyice düşmesi, psikolojik sorunlara ve duygusal dalgalanmalara bağlı aşırı miktarda veya kontrolsüz yemek tüketimiyle birleşince sorun içinden çıkılamaz bir noktaya da gelebiliyor. Bu nedenle kadınların, kilo sorunu daha çok ciddiye almaları, özellikle erkek tipi kilo alma yani “göbeklenme” varsa çözüm konusunda süratli davranmaları lazım.
Hamilelik problemli geçer…
Hamilelikle oluşan kilo fazlalığının hem anne hem de bebekte bazı hastalıklara yakalanma riskini artırdığı bilinmektedir. Şişman kadınlarda, gebelikle ilişkili şeker sorunu (gestasyonel diyabet) daha sık görülmektedir. Şişman hamilelerde normal doğum daha zordur, çoğu kez sezaryene ihtiyaç duyulmaktadır. Hamilelik öncesinde her kadının beden kitle indeksinin belirlenmesi ve bunun hamilelik süresince sık sık kontrol edilmesi gerekmektedir. Beden kitle indeksi 26’nın altında olan kadınların hedefi; gebeliklerinin ikinci ve üçüncü yarılarında her hafta yarım kilo almak iken, beden kitle indeksi 26 ve üzeri olan kadınlarda, kilo alımı haftada en fazla 300 gramla sınırlıdır.
Kansere yakalanma olasılığı artar…
Aşırı kilosu olan kadınlarda meme, yumurtalık, kalınbağırsak ve safrakesesi kanseri riski normal kilolulara oranla daha fazladır. Özellikle meme kanseri ile fazla kiloluluk ve insülin direnci arasında bir ilişki olduğu anlaşılmıştır. Kanser riskindeki artışın fazla kiloya mı, yüksek yağlı ve yüksek kalorili beslenmeye mi bağlı olduğu henüz açık değildir. Kilo-kanser ilişkisinin özellikle bazı organ ve doku kanserlerine yakalanma şanssızlığını artırdığından kuşkunuz olmasın! Aşırı insülin düzeyleri ve kanda yükselmiş IgF-1 (büyüme hormonu) miktarları ile bağlantısı var gibi görünüyor.
Damarlar daha hızlı yaşlanır…
Diyabet, koroner arter hastalıkları ve hipertansiyon gibi damarları erkenden yaşlandıran temel soruların hepsi de kilo fazlalığı ile bir şekilde ilişkilidir. Yeni çalışmalar, bu tür damarsal risk faktörlerinin Alzheimer hastalığı için de önemli olabileceğini düşündürmektedir. Şişman kadınlarda, özellikle 70 yaş sonrasında damarsal risk faktörleri artmakta, dolayısıyla bellek azalmasına yatkınlık fazlalaşmaktadır. Araştırmalar şişman kadınlarda Alzheimer hastalığının daha sık görüldüğünü düşündürüyor..
Kilo sorunu depresyona eğilimini tetikler
Kilo sorunu yalnızca beden için değil, duygusal bakımdan da travma nedeni olabiliyor. Kilo aldıkça canınız sıkılır, keyfiniz kaçar. Bedeniniz ve ruhunuz arasındaki uyum bozulur. Ruhsal dengeniz de iç barışınız da (özellikle kendinizle barışık olma durumunuz) tehlikeye girer. Kilo fazlalığı ve şişmanlık sorunu olanlarda depresyon sorunu en azından kaygı hali sık görülmektedir.
Eklem sorunlarınız çoğalır
Osteoartrit özellikle dizleri, kalça eklemlerini ve omurgayı etkileyen ve yaşlandıkça da yaygınlaşan bir eklem hastalığıdır. Fazla kilo, eklemlere ilave bir ağırlık yükleyerek, eklem yüzeylerini koruyan kıkırdağa (kartilaj) zarar verir. Kıkırdak incelip harap hale gelir. Eklem yüzeyleri birbirine sürtmeye, ağrılar ve hareket sınırlanması ortaya çıkmaya başlar. Kilo kaybı, eklemlerin üzerindeki baskıyı azaltabilir. Artan kiloların bel ağrılarına ve bel fıtığı gibi sorunlara da yol açtığını unutmayın.
Safrakesesi taşları daha sıktır
Safra taşı hastalığı kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır. Risk, kilonuz arttıkça artmaktadır. Kilolu olmanın safra taşına nasıl bir mekanizma ile yol açtığı bilinmemektedir. Özellikle sık doğum yapmış şişman kadınlarda safrakesesi taşları daha sık oluşmaktadır.
Reflü ve mide fıtığı olasılığı artar
Şişman ya da fazla kilolu kadınlarda yemekborusu ile mide arasındaki ilişkiyi düzenleyen yapının bozulması, yemekborusuna gıdaların geriye kaçışını kolaylaştırmakta, şişkinlik, hazımsızlık, göğüs kemiği altında ağrı ve basınç hissi, ekşime, kaynama gibi sorunlar, ağızda metalik tat, boğazda asit kaçağına bağlı yanma, tekrarlayan öksürük atakları ve ses kısıklığı gibi problemler sıklaşmaktadır.
Fazla kilo cilt problemlerine zemin hazırlar
Şişman kadınlarda, deri kıvrım yerlerindeki aşırı terleme, ısınma ve sürtünme gibi sorunlar nedeniyle kızarmalar, pişikler ve mantar enfeksiyonları sıklaşıyor. Bu sorunla kasıklar, göbek kıvrımları ve meme altı bölgelerinde daha çok karşılaşılıyor.
Varisler kilo sorunu olan kadınlarda daha çok görülüyor.
Selülit sorununa yatkınlığı artıran en önemli neden, kilo sorunuyla birlikte cilt altı ve cilt dokusunda hızla artan yağ depolanmasıdır. Kilo sorunu belirginleştikçe selülit sorunu da yoğunlaşır. Süratle ilerleyen ciddi bir selülit yapılanması, obez kadınların değişmez kaderidir.
PROF. DR. OSMAN MÜFTÜOĞLU
Kilo fazlalığı herkesi üzse de kadınlarda erkeklerden daha sıkıntılı seyrediyor.
Örneğin kilo sorunlu kızlarda hormonal denge süratle bozuluyor, tüylenme ve akne sorunları artıyor. Genç kadınlarda hamilelik ve doğuma ilişkin problemler sıklaşıyor. Orta yaş ve sonrasındaysa artrite (özellikle diz ve kalçalarda), safrakesesi taşlarına ve ruhsal alanda sarsıntılara (en sık görüleni depresyondur) sebep oluyor. Ellili yaşlarda “premenopoz-menopoz” süreci nedeniyle zaten yavaşlayan metabolizma hızının iyice düşmesi, psikolojik sorunlara ve duygusal dalgalanmalara bağlı aşırı miktarda veya kontrolsüz yemek tüketimiyle birleşince sorun içinden çıkılamaz bir noktaya da gelebiliyor. Bu nedenle kadınların, kilo sorunu daha çok ciddiye almaları, özellikle erkek tipi kilo alma yani “göbeklenme” varsa çözüm konusunda süratli davranmaları lazım.
Hamilelik problemli geçer…
Hamilelikle oluşan kilo fazlalığının hem anne hem de bebekte bazı hastalıklara yakalanma riskini artırdığı bilinmektedir. Şişman kadınlarda, gebelikle ilişkili şeker sorunu (gestasyonel diyabet) daha sık görülmektedir. Şişman hamilelerde normal doğum daha zordur, çoğu kez sezaryene ihtiyaç duyulmaktadır. Hamilelik öncesinde her kadının beden kitle indeksinin belirlenmesi ve bunun hamilelik süresince sık sık kontrol edilmesi gerekmektedir. Beden kitle indeksi 26’nın altında olan kadınların hedefi; gebeliklerinin ikinci ve üçüncü yarılarında her hafta yarım kilo almak iken, beden kitle indeksi 26 ve üzeri olan kadınlarda, kilo alımı haftada en fazla 300 gramla sınırlıdır.
Kansere yakalanma olasılığı artar…
Aşırı kilosu olan kadınlarda meme, yumurtalık, kalınbağırsak ve safrakesesi kanseri riski normal kilolulara oranla daha fazladır. Özellikle meme kanseri ile fazla kiloluluk ve insülin direnci arasında bir ilişki olduğu anlaşılmıştır. Kanser riskindeki artışın fazla kiloya mı, yüksek yağlı ve yüksek kalorili beslenmeye mi bağlı olduğu henüz açık değildir. Kilo-kanser ilişkisinin özellikle bazı organ ve doku kanserlerine yakalanma şanssızlığını artırdığından kuşkunuz olmasın! Aşırı insülin düzeyleri ve kanda yükselmiş IgF-1 (büyüme hormonu) miktarları ile bağlantısı var gibi görünüyor.
Damarlar daha hızlı yaşlanır…
Diyabet, koroner arter hastalıkları ve hipertansiyon gibi damarları erkenden yaşlandıran temel soruların hepsi de kilo fazlalığı ile bir şekilde ilişkilidir. Yeni çalışmalar, bu tür damarsal risk faktörlerinin Alzheimer hastalığı için de önemli olabileceğini düşündürmektedir. Şişman kadınlarda, özellikle 70 yaş sonrasında damarsal risk faktörleri artmakta, dolayısıyla bellek azalmasına yatkınlık fazlalaşmaktadır. Araştırmalar şişman kadınlarda Alzheimer hastalığının daha sık görüldüğünü düşündürüyor..
Kilo sorunu depresyona eğilimini tetikler
Kilo sorunu yalnızca beden için değil, duygusal bakımdan da travma nedeni olabiliyor. Kilo aldıkça canınız sıkılır, keyfiniz kaçar. Bedeniniz ve ruhunuz arasındaki uyum bozulur. Ruhsal dengeniz de iç barışınız da (özellikle kendinizle barışık olma durumunuz) tehlikeye girer. Kilo fazlalığı ve şişmanlık sorunu olanlarda depresyon sorunu en azından kaygı hali sık görülmektedir.
Eklem sorunlarınız çoğalır
Osteoartrit özellikle dizleri, kalça eklemlerini ve omurgayı etkileyen ve yaşlandıkça da yaygınlaşan bir eklem hastalığıdır. Fazla kilo, eklemlere ilave bir ağırlık yükleyerek, eklem yüzeylerini koruyan kıkırdağa (kartilaj) zarar verir. Kıkırdak incelip harap hale gelir. Eklem yüzeyleri birbirine sürtmeye, ağrılar ve hareket sınırlanması ortaya çıkmaya başlar. Kilo kaybı, eklemlerin üzerindeki baskıyı azaltabilir. Artan kiloların bel ağrılarına ve bel fıtığı gibi sorunlara da yol açtığını unutmayın.
Safrakesesi taşları daha sıktır
Safra taşı hastalığı kadınlarda erkeklere göre daha yaygındır. Risk, kilonuz arttıkça artmaktadır. Kilolu olmanın safra taşına nasıl bir mekanizma ile yol açtığı bilinmemektedir. Özellikle sık doğum yapmış şişman kadınlarda safrakesesi taşları daha sık oluşmaktadır.
Reflü ve mide fıtığı olasılığı artar
Şişman ya da fazla kilolu kadınlarda yemekborusu ile mide arasındaki ilişkiyi düzenleyen yapının bozulması, yemekborusuna gıdaların geriye kaçışını kolaylaştırmakta, şişkinlik, hazımsızlık, göğüs kemiği altında ağrı ve basınç hissi, ekşime, kaynama gibi sorunlar, ağızda metalik tat, boğazda asit kaçağına bağlı yanma, tekrarlayan öksürük atakları ve ses kısıklığı gibi problemler sıklaşmaktadır.
Fazla kilo cilt problemlerine zemin hazırlar
Şişman kadınlarda, deri kıvrım yerlerindeki aşırı terleme, ısınma ve sürtünme gibi sorunlar nedeniyle kızarmalar, pişikler ve mantar enfeksiyonları sıklaşıyor. Bu sorunla kasıklar, göbek kıvrımları ve meme altı bölgelerinde daha çok karşılaşılıyor.
Varisler kilo sorunu olan kadınlarda daha çok görülüyor.
Selülit sorununa yatkınlığı artıran en önemli neden, kilo sorunuyla birlikte cilt altı ve cilt dokusunda hızla artan yağ depolanmasıdır. Kilo sorunu belirginleştikçe selülit sorunu da yoğunlaşır. Süratle ilerleyen ciddi bir selülit yapılanması, obez kadınların değişmez kaderidir.
PROF. DR. OSMAN MÜFTÜOĞLU
