Yine sessiz
Bir ağıt geliyor yüreğimden
Ve derinliğin kuşattığı hüznün dilinden
Kar eylemiyor
Keder ve gam yar elinden
Sinemin meşkinden, düşünmek aşk iken
Neyleyim,
Hangi iklimin hazan resmiyim
Boynumu büker nefesi müddeti beklerim
Kime ne derim,
Derdimle yarenim bilirim
Aşk için şükrederim, öteyle ne serinlerim
Ey ney deşme
Sen yaramı fakirliği bilirim
Ne yar için yanarım ve ne de ikbal tanırım
Şimdi bahtın
Halatından tutanım, ağlarım
Ne derde yanarım ne şevki aşkla tadanım
Bir ses duyarım
Ve nidasında ibret ararım
Ruhumun serencamında kalbimi yoklarım
Kim ne söylerse
Zihnimde tararım yanarım
Nefesin azizliğinde aşkı sorgularım ağlarım
Yâd eller
Hasretin bağıdır ve özlemle tanınır
Şayet aşk olmasaydı, insan olmak bühtandır
Sevda niye vardır,
Muhabbet aşkın sanatıdır
Evet, yaşamak ve ömrü nurlandırmak farktır
Arzın efsunu
Aşkla yudumlanır ve haz yaşanır
Her kim hakka kul olmayı kuşanırsa, şahlanır
Hayat niye
Süruru nazdır, elemle insan duadır
Selam kalbin anahtarı, sevda aşkın yumağıdır
Ne kadar
Kalbinle barışıksan, ruhuna tanıksın
Sen şahitliğin kefaretiyle anlamlaşan insansın
Çileyle sabrı
Kuşanırsın, inayet içinde yanıksın
Ve sen yazılanlar içinde kazaya dönüşen aşksın
Üzüm asmayla,
Gül dikeniyle, söz kalbinle aşkta
Başkalaşmak ise insan kimliğinde ağır bir hasta
Yas ne ağıtın
Ve ne kaybolan canın halinde başka
Meşk erdemin yangınlığında ve kalbi adımlar arda
Korkma ölümden
Ve acizliğin kederindeki demden
Mukadderat vasfın birliğinde senin için azimetken
Mavera dirliğinden,
Hesabın netliğinde aşk ver iken
Gül kokusu benliğinde, sevda kalbin ikliminde serde
Ey edip durma
Sen yaz, yaz ki suskunluk kalbi niyaz
Gönüller ebet içinde sabrı kuşanan ayaz, durma yaz
Aşk için her söz
Maslahatın derinliğinde edebiyle naz
Sen yaz ki sukutumun çığlığı ve aşk farklılığı yaşansın
Mustafa CİLSUN
Bir ağıt geliyor yüreğimden
Ve derinliğin kuşattığı hüznün dilinden
Kar eylemiyor
Keder ve gam yar elinden
Sinemin meşkinden, düşünmek aşk iken
Neyleyim,
Hangi iklimin hazan resmiyim
Boynumu büker nefesi müddeti beklerim
Kime ne derim,
Derdimle yarenim bilirim
Aşk için şükrederim, öteyle ne serinlerim
Ey ney deşme
Sen yaramı fakirliği bilirim
Ne yar için yanarım ve ne de ikbal tanırım
Şimdi bahtın
Halatından tutanım, ağlarım
Ne derde yanarım ne şevki aşkla tadanım
Bir ses duyarım
Ve nidasında ibret ararım
Ruhumun serencamında kalbimi yoklarım
Kim ne söylerse
Zihnimde tararım yanarım
Nefesin azizliğinde aşkı sorgularım ağlarım
Yâd eller
Hasretin bağıdır ve özlemle tanınır
Şayet aşk olmasaydı, insan olmak bühtandır
Sevda niye vardır,
Muhabbet aşkın sanatıdır
Evet, yaşamak ve ömrü nurlandırmak farktır
Arzın efsunu
Aşkla yudumlanır ve haz yaşanır
Her kim hakka kul olmayı kuşanırsa, şahlanır
Hayat niye
Süruru nazdır, elemle insan duadır
Selam kalbin anahtarı, sevda aşkın yumağıdır
Ne kadar
Kalbinle barışıksan, ruhuna tanıksın
Sen şahitliğin kefaretiyle anlamlaşan insansın
Çileyle sabrı
Kuşanırsın, inayet içinde yanıksın
Ve sen yazılanlar içinde kazaya dönüşen aşksın
Üzüm asmayla,
Gül dikeniyle, söz kalbinle aşkta
Başkalaşmak ise insan kimliğinde ağır bir hasta
Yas ne ağıtın
Ve ne kaybolan canın halinde başka
Meşk erdemin yangınlığında ve kalbi adımlar arda
Korkma ölümden
Ve acizliğin kederindeki demden
Mukadderat vasfın birliğinde senin için azimetken
Mavera dirliğinden,
Hesabın netliğinde aşk ver iken
Gül kokusu benliğinde, sevda kalbin ikliminde serde
Ey edip durma
Sen yaz, yaz ki suskunluk kalbi niyaz
Gönüller ebet içinde sabrı kuşanan ayaz, durma yaz
Aşk için her söz
Maslahatın derinliğinde edebiyle naz
Sen yaz ki sukutumun çığlığı ve aşk farklılığı yaşansın
Mustafa CİLSUN