Kırık kalp sendromu nedir?

~meLek~

GalataSaray'ım

Duygusal şoklar kalp hastalıklarını tetikliyor. Özellikle kadınları etkileyen bu durum sevdiklerinin ölümü ya da eşleri tarafından terk edilme gibi tatsız olaylar yaşayan kişilerin kalplerinde bazı fonksiyon bozukluklarına neden oluyor.

Duygusal şoklar kalp hastalıklarını tetikliyor. Özellikle kadınları etkileyen bu durum sevdiklerinin ölümü ya da eşleri tarafından terk edilme gibi tatsız olaylar yaşayan kişilerin kalplerinde bazı fonksiyon bozukluklarına neden oluyor.
Çünkü kalp sağlığı için yaşam tarzı ve beslenme ne kadar önemliyse beynin de önemi o kadar büyük. Kadınlarda ‘Kırık Kalp Sendromu’ adı verilen bu tür kalp sorunlarına yakalanma riski erkeklerden daha fazla. Bunun en önemli nedeni kadınların kalbinin daha hassas ve kırılgan olması.
Memorial Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Kani Gemici ‘Kırık Kalp Sendromu’ hakkında bilgi verdi.

Kadınlarda son zamanlarda kalp krizinin artış nedenleri nelerdir?

Kadınlarda kalp krizinin artış nedenlerinden en önemlisi sağlıksız beslenme. Geleneksel beslenme biçimlerinin yerine ‘fast food’ türü beslenmenin köylere kadar tüm toplum katmanlarına yayılması çok önemli bir faktör. Besinlerin organik olmaktan çıkarak yapaylaşması hormonlarla kimyasal gübrelerle zehirlenmesi de önemli etkenlerden biri. Stres dolu yaşam da kalp krizini tetikliyor. Gelecek endişesi güvensizlik aşırı hırs ve tatminsizlik sonucu bir türlü mutlu edilemeyen yığınlar oluşuyor. Kalp hastalıklarına yol açan bir başka neden de hareketsiz yaşam biçimi. Evden arabaya arabadan işe işten arabaya arabadan asansöre… yürümenin mümkün olmadığı çarpık şehir hayatı kalp hastalıkları üzerinde en önemli etkenlerden biri. Bu üç temel faktör koroner arter hastalığına davetiye çıkarıyor. Tüm bunların yanında hipertansiyon şeker hastalığı hiperkolesterolomi obezite ve nihayet sigara gibi zehirli maddelerin kullanımı da koroner arter hastalığı için erken yaşlarda büyük bir risk oluşturuyor.

Türk kadını dünyadaki kadınlara göre kalp krizine daha mı yatkın?

Türk toplumunda kadınlarda aşırı kilo sigara içiciliği ve yüksek tansiyon oldukça yüksek oranlardadır. Obezite kadın sağlığı için önemli bir tehdit unsurudur. Obezitenin en önemli göstergelerinden biri olan bel çevresi genişliği kadınlarda kırklı yaşlarda artmakta altmışlı yaşlarda da en yüksek değerlerine ulaşmaktadır. Bu yaş grubundaki Türk kadınlarının % 72’si bel çevresi fazlalığına sahiptir. Koroner kalp hastalıklarının temel göstergelerinden birisi abdominal obetizedir (göbek bölgesindeki yağlanma = göbek hastalığı). Kadınlarda yağlanmanın kalçada bölgesinde olması belli yaşlara kadar kadınların daha az kalp krizi geçirmesinde etkendir. İlerleyen yaşlarda kadınlarda da göbek bölgesindeki yağlanmanın başlaması bu avantajın kaybolması ile sonuçlanır. Kadınlarda erken yaşlarda aşırı kilo sorunu menopoz ile birleştiğinde menopoz öncesi dönemde de kadınlar için düzenli egzersiz düşük kalorili beslenme ve sigaradan uzak durma gibi koruyucu yaşam tarzı alışkanlıkları önem kazanmaktadır. Kadınlarda kırk yaş öncesi kalp krizi damar içi pıhtı oluşumunun bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durumun; sigara içimi doğum kontrol hapı kullanımı depresyon ve stresler sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. 20-40 yaş arası kadınların % 25’i sigara içerken bu oran ellili yaşlardan itibaren % 8’li oranlara düşmektedir.

Kadınlarda kalp krizi için riskli yaş menopoz sonrasıdır

Kadınlarda kalp krizi için riskli yaş genellikle menopoz sonrasıdır. Bu da 50-55 yaş sonrasında ortaya çıkar. Kadınlar menopoz öncesinde erkeklere göre şanslıdır. Çünkü östrojen hormonu kadınların koroner kalp hastalıklarına karşı koruyucu bir kalkanıdır. Menopoz öncesinde kadınların koroner kalp hastalıklarına yakalanma riski erkeklerin yarısıyken menopoz sonrasında bu risk erkeklerle eşit hale gelmektedir. Bunun için kadınların menopoz sonrasında öncelikle dikkat etmesi gereken nokta kilo almamalarıdır. Kilo ile birlikte hareketsiz yaşamdan uzak durmaları sağlıklı beslenmeleri spor yapmaları da kalp krizi riskini azaltmaktadır.

Kadınların bedenleri kadar duyguları da kalp hastalıklarına yatkın

Kadınların yaşam biçimlerinin yanı sıra yaşadıkları duygusal şokların kalp rahatsızlıklarına yol açtığı bilinen bir gerçek. Kişinin sevdiklerinin ölümü ya da eşleri tarafından terk edilme gibi olaylar kalplerinde bazı fonksiyon bozukluklarına ve kalp krizine neden oluyor. Kadınların ‘Kırık Kalp Sendromu’ adı verilen bu tür kalp hastalığına yakalanma riski erkeklerden belirgin derecede daha fazla.

‘Kırık kalp sendromu’ nedir?

Kişinin çok sevdiği yakınlarından birini kaybetmesi sevgilerin veya eşlerin ayrılması gibi emosyonel streslere bağlı olarak ortaya çıkan ve çoğunlukla bayanlarda görülen adrenalin gibi stres hormonlarının artmasına bağlı olarak göğüs ağrısı nefes darlığı sıkıntı fenalık gibi semptomlarla seyreden ve kalp krizini taklit edebilen bir sendromdur. Duygusal çöküntüler travmalar şoklar ve beraberinde gelen depresyon hali vücuttaki hormon dengesi üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır. Duygusal şoklar stres hormonlarının salınımını artırır ve bunlar kalp üzerinde adeta zehir etkisi yapar. Depresyon ve stres kalbin de en önemli düşmanıdır kalbin işleyişini bozmaktadır. Aşırı stres hormonlarının salınımı metabolizma dengesini bozmaktadır. Stres ile birlikte adrenalin hormonu açığa çıkar ve kalbin en büyük düşmanı adrenalindir. Çünkü kalp damarlarında aşındırıcı etki yapar. Stres ile birlikte mutluluk hormonu olan ve kalbi koruyucu etkiye sahip endorfin hormonunun salınımı da azalır. Aşırı stres ve beraberinde gelen travmalar depresyona zemin hazırladığı için bu durum organizmanın direncini de kırar. Tükenmişlik hali ortaya çıkar. Kalpte ortaya çıkan etki de çarpıntı göğüste sıkışma nefes darlığı göğüs ağrısı taşikardiye varan kalp hızı artışı ve erken atımlardır. Bize duygusal travmalar nedeniyle kalp sorunu yaşadıkları için gelen bir çok hasta var. Genelde belirtiler göğüs ağrısı çarpıntı göğüste sıkışma ve nefes alamama şeklinde ortaya çıkıyor. Yaptığımız tetkiklerin pek çoğunda kalpte bir sorun olmadığını görüyoruz. Bu durumda hastalarıma bir kardiyolog olarak öncelikle bir gerginlik nedeniyle yaşadıkları stres ve depresyon durumu varsa; barışma yoluna gitmelerini öneriyorum. Özellikle eşler arasında yaşanan sorunlar kadınları daha çok etkiliyor. Çünkü kadınların kalbi hassas ve daha çabuk kırılıyor. Bu nedenle eğer geri dönüşü varsa ve düzeltilebilecek bir durumsa eşiniz size barışmak için bir adım atarsa ona asla ‘hayır’ demeyin. Çünkü gerginlikler ve sonrasında oluşan kırgınlıklar daha çok stres yaşanmasına neden oluyor. Arayı düzeltme ve barışma bu stresi ortadan kaldırabiliyor.

Yeni bir iş ortamı ve sosyal çevre belirleyin

Ancak geri dönüşümü olmayan bir durum söz konusu ise yaşanan duygusal travmanın telafisi yoksa ve herhangi bir çözüm bulunamıyorsa üzerinde çok fazla düşünmenin bir manası yoktur. Bu durumda kişiye hekim olarak; gerekirse bulundukları ortamı çevreyi işlerini şehirlerini hatta ülkelerini değiştirmelerini öneriyoruz. Çünkü sorunun bulunduğu yerden ve yaşanan travmanın etkisinden uzaklaşmak hasta için iyi olmaktadır. Çünkü başka bir şehir ülke ve orada edinilen yeni bir çevre bu travmanın etkilerinin zamanla silecektir. Kişi yeni bir iş ortamı ve sosyal çevre ile çizgisini belirleyebilir.

Boşanma dönemleri ve aldatma hikayeleri atlatılabilir

Kırık kalp sendromu genellikle olumlu bir yaklaşım ailesel bir destek ya da kişinin olaylarla yüzleşip mantıklı bir yol bulması affedici olması ile günler içinde kalpte herhangi bir hasar bırakmaksızın iyileşir. Kişinin travmanın etkisinden kurtulduktan sonra kendisine yeni bir hayat kurmasını öneriyorum. Bunun için de sevgi çok etkili bir ilaçtır. Geçmişte yaşanan kötü tecrübeler ve duygusal çöküntüler kişinin yeniden aşık olmasına sevmesine engel değildir. Çünkü aşk kalbe iyi gelen endorfin hormonunun salınımını artırır. Kurulacak yeni bir düzen ve yeni çevreyle depresyon etkisi yapan bu travmalardan kurtulmak kişi için daha kolay olacaktır. Mutlu olacağına inandığı biri ile yeni bir hayat kurmak evlenmek ve çocuk sahibi olmak geçmişte yaşadığı şokun etkilerini daha kolay silecektir.

Kalp sağlığı için öneriler:

1- Aktif üretken çalışmayı ve başkalarına yardım etmeyi seven ve ülkem için daha fazla ne yapabilirim deyip “balığın yüzmek kuşun uçmak için geldiği gibi bu dünyaya insanoğlu da çalışmak için gelmiştir” gerçeğinden hareketle hep toplumun içinde kalarak ve paylaşarak yaşama sevincini zirvelerde tutan insanlar olmak.
2- “Diyet olmadan sağlık olmaz” gerçeğini unutmadan yediğimiz gıdaların sağlıklı ve kaliteli olmasına özen göstermek tıka basa mideyi doldurmamak; göbekli bir insan olmamak.
3- Her gün tercihan sabah güneş doğarken yaklaşık bir saat sevdiğimiz bir sporu yapmak en basitinden sabah yürüyüşüne çıkmak
4- Sigara gibi sağlığın düşmanlarından uzak durmak
 
Çabuk incinen, kolay kırılan kadın kalbi, mutsuz bir aşk hayatından da olumsuz etkileniyor. Duygusal şoklar; terk edilme, aldatılma, unutulma, tüm bu kalp kırıcı durumlar, kalp hastalıkları ve kalp krizlerine yani “Kırık Kalp Sendromu”na neden olabiliyor. Bir kadınların kalbini kazanma şansı ya da kalp kırıklığı riski bakımından çok önemli. Özellikle kadınlar, hediye almadıkları ya da sürprizle karşılaşmadıklarında büyük bir hayal kırıklığı yaşayabiliyor.

Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Kani Gemici, özellikle kadın kalbini etkileyen “Kırık Kalp Sendromu”na karşı önerilerde bulunuyor.

Yalnızlık kalbinizi kırabilir!
Kadınların sevgililerinden ya da eşlerinden ayrılması, adrenalin gibi stres hormonlarını artırarak; göğüs ağrısı, nefes darlığı, sıkıntı, fenalık gibi belirtilerle seyreden ve kalp krizini taklit edebilen “Kırık Kalp Sendromu”na neden olabilir. Kadınların bu hastalığa yakalanma riski, erkeklerden 3-4 kat daha fazladır.

Kırık Kalp Sendromu'nun belirtileri nelerdir?
Doç. Dr. Kani Gemici, Kırık Kalp Sendromu'nun belirtilerini şöyle açıklıyor: "Kırık Kalp Sendromu kalpte zehir etkisi yapar. Duygusal çöküntüler, travmalar, şoklar ve beraberinde gelen depresyon hali, vücuttaki hormon dengesini bozar. Stres hormonlarının da artması ile kalp büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalır. Kalbin en önemli düşmanı olan depresyon ve stres, adrenalini yükseltir ve damarları aşındırıcı bir etki yaratır. Stres nedeniyle kalbi koruyan ve mutluluk hormonu olarak bilinen endorfin de vücutta azalır."

Kırık Kalp Sendromu nasıl geçer?
Doç. Dr. Kani Gemici'nin bu sendromu yaşayan kişilere tavsiyeleri şöyle:
  • Kız arkadaşlarınızla özel bir program yapın,
  • Sinemaya gidin,
  • Gece dışarı çıkıp eğlenin,
  • Yalnızlığınızı hissetmeyin,
  • Ailenizle bir arada olun, özellikle babanıza sevginizi gösterin.

“Kırık Kalp Sendromu” yaşamadan ayrılık acısından kurtulmanın en önemli yolu, travmanın etkisinden kurtulduktan sonra kendine yeni bir yaşam kurmaktır. Ailesel destek ya da kişinin olaylarla yüzleşip mantıklı bir yol bulması ve affetme günler içinde kalpte herhangi bir hasar bırakmadan iyileşebilir. Sevgi bu dönemde çok etkili bir ilaçtır. Geçmişte yaşanan kötü tecrübeler ve duygusal çöküntüler, kişinin yeniden aşık olmasına, sevmesine engel değildir. Kurulacak yeni bir düzen ve yeni çevreyle, depresyon etkisi yapan travmalardan kurtulmak, kişi için daha kolay olacaktır. Mutlu olacağına inandığı biri ile yeni bir hayat kurmak, evlenmek ve çocuk sahibi olmak, geçmişte yaşadığı şokun etkilerini daha kolay silecektir.
 


Son yıllarda adı sıklıkla duyulan kırık kalp sendromu, vücut tarafından yoğun strese karşı verilen bir yanıttır. Kalp krizine benzer bulgularla kendini belli eden bu hastalığı, 1990 yılında Hiraru Sato keşfederek Takotsubo Kardiyomiyopatisi olarak adlandırmıştır. Bu isimlendirme, sendromun geliştiği esnada kalbin sol bölümünün Japon balıkçılarının kullandığı ahtapot avlama kabına benzemesinden gelmektedir. Kırık kalp sendromu ayrıca stres kardiyomiyopatisi ve apikal balon sendromu olarak da adlandırılır. Hastalık tıpkı bir kalp krizi gibi gelişir ve hasta kendini kriz geçiriyormuş gibi hisseder. Bu esnada hastaya ait EKG ölçümleri ve kan değerlerine ilişkin parametreler de kalp krizi bulgularına benzer. Aşırı stres altındaki bireylerde görülme olasılığı daha yüksek olan bu hastalık kalp durmasına kadar gidebilen ciddi sonuçlar doğurabilir.


Kırık kalp sendromu nedir?

Kırık kalp sendromu sevilen birinin ölümü, terk edilme veya ayrılık gibi ağır stres oluşturan durumların sonucunda ortaya çıkan geçici bir kalp hastalığıdır. Geçirilen şiddetli travmalar, ameliyatlar veya fiziksel hastalıklar da kırık kalp sendromunun ortaya çıkma ihtimalini artırabilir. Bu sendromun ortaya çıktığı kişilerde ani başlayan bir göğüs ağrısı ortaya çıkar ve hasta adeta kalp krizi geçiriyormuş gibi görünür. Kırık kalp sendromunun gelişiminde kalbin sol bölgesindeki pompalama işlevinde geçici bir bozukluk ortaya çıkar. Kalbin geri kalan kısmı ise normal düzeninde veya daha kuvvetli şekilde kasılmaya devam eder. Gelişim mekanizması tam olarak bilinmese de, bu sendromun kalbin stres hormonlarının seviyelerindeki dalgalamalara verdiği tepkiye bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülür.
Kalp krizi ile kırık kalp sendromu sıklıkla karıştırılsa da aslında aralarında önemli farklar vardır. Kalp krizlerine genellikle kalpte bulunan arterlerin kısmen ya da tamamen tıkanması neden olur. Oluşan bu tıkanıklığın nedeni kan yağlarının yüksek olmasına bağlı olarak gelişen ateroskleroz veya damar içinde oluşan pıhtılar olabilir. Kırık kalp sendromunda ise damarlarda herhangi bir tıkanıklık durumu söz konusu değildir ancak kalp damarlarında kan akışı yavaşlar.


Kırık kalp sendromu belirtileri nelerdir?

Kırık kalp sendromunda belirtiler kalp krizi ile hemen hemen aynıdır. Bu nedenle hastaneye başvurulduğu andan kişiye ait tetkiklerin incelenmesine kadar geçen süreçte kırık kalp sendromu kalp krizi ile karıştırılabilir. Hastalığın en önemli iki belirtisi göğüs ağrısı ve nefes darlığıdır. Göğüste hafif veya şiddetli uzun süreli bir ağrı, kalp krizi veya kırık kalp sendromunun belirtisi olabilir. Bu nedenle ciddiye alınmalı ve mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Çok hızlı ya da düzensiz kalp atışları, kişiyi derinden etkileyen ve ağır stres oluşturan bir olayın ardından yaşanan nefes darlığı gibi durumlarda vakit kaybedilmeksizin hastaneye gidilmelidir. Bunların haricinde kırık kalp sendromunu işaret eden diğer belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
  • Sol kolda ve alt bölgesinde ağrı
  • Terleme
  • Kalpte sürekli sıkışma hissi
  • Yorgunluk, huzursuzluk ve stres
  • Vücut hareketlerinde kontrolsüzlük ve dengesizlik
  • Yalnızlık korkusu
  • Baş ağrısı
  • Konsantrasyon güçlüğü

Kırık kalp sendromu neden olur?

Kırık kalp sendromunun nedeni kesin olarak bilinmese de hastalığın gelişimini tetikleyen faktörler kalbin çalışma düzenine geçici de olsa zarar verebileceği bilinmektedir. Bu hormonun kalbe ne şekilde zarar verdiğine ilişkin mekanizma tam olarak aydınlatılamamış olsa da adrenalin hormonu seviyesini yükselten üzüntü, stres, kötü haber, heyecan gibi durumların kırık kalp sendromunun gelişiminde birincil neden olduğu bilinir. Bunun haricinde kırık kalp sendromunun ortaya çıkmasını tetikleyen diğer potansiyel nedenler şu şekilde sıralanabilir:
  • Sevilen bir kişinin beklenmeyen ölüm haberini alma
  • Korkutucu bir hastalık tanısı alma
  • Bir anda fazla miktarda para kazanmak veya kaybetme
  • Aile içi şiddet
  • Ayrılık, boşanma, aldatılma veya terk edilme
  • Geniş bir kitleye açıklama yapmak durumunda olma
  • İşin kaybedilmesi
  • Beklenmeyen sürprizler
  • Şiddetli bir tartışmanın içinde olma
  • Astım krizi
  • Hırsızlık olayları
  • Kaza ve travmalar
  • Geçirilen ciddi ameliyatlar
  • Depresyon ve diğer psikolojik hastalıklar
  • İleri yaş
  • Epilepsi hastalığı
Yukarıda belirtilen nedenlere ek olarak kandaki adrenalin seviyesini yükseltebilen bazı ilaçların kullanımı da kırık kalp sendromuna yakalanma riskini artırır. Astım krizlerinin ve alerjik reaksiyonların önlenmesi için kullanılan Epinefrin ilaçları, diyabet ve depresyon hastalarında sinirsel problemlerin önüne geçmek için kullanılan Duloxetin ve Venlafaksin, tiroid bezi yeterli miktarda çalışmayan hastaların tedavisinde kullanılan Levotiroksin ilaçları kandaki adrenalin seviyesini yükselterek kırık kalp sendromuna yakalanmayı kolaylaştırabilir. Bu nedenle bu ilaçları kullanan kişiler hastalığın belirtileri konusunda diğer bireylere oranla daha dikkatli olmalıdır.

Kırık kalp sendromu tanısı nasıl konulur?

Kırık kalp sendromu yaşayan hastalar acil servislere yukarıda belirtilen kalp krizi benzeri şikayetlerle başvurur. Bu hastalarda genellikle elektrokardiyografi (EKG) ve kan bulguları da kalp krizi ile örtüşür. Mümkünse hasta yakınlarından hastanın öyküsü alınmalıdır. Öncelikli müdahaleler yapıldıktan ve hastanın can güvenliği sağlandıktan sonra kalp damarlarına ilişkin uygulanan görüntüleme teknikleri incelenir. Bu aşamada kırık kalp sendromu geçiren hastalarda genellikle görüntüler normaldir, herhangi bir anormal durum teşhis edilmez. Fakat hastalığın kesin tanısı kalbin ultrasonografik olarak görüntülenmesini sağlayan ekokardiyografi sonuçlarına bakılarak koyulur. Hastalık nadir görülen bir durumdur, özellikle 40-50 yaş üzerinde ani bir stres yaşamış olan hastalarda bu sendromun varlığı düşünülerek gerekli incelemeler yapılmalıdır. Nadiren ölümcül olabilen kırık kalp sendromunda hastalarda genellikle uzun süreli etkiler görülmez ve yapılan müdahalelerin ardından hızla iyileşme gözlenir.

Kırık kalp sendromu tedavi yöntemleri nelerdir?

Akut koroner sendrom olarak adlandırılan kalp krizi tablosu ile hastanelere başvuran hastaların yaklaşık %1-2'sinin kırık kalp sendromu vakası olduğu tahmin edilir. Bu şekilde gelen hastalarda kan bulguları, EKG, ekokardiyografi ve anjiyografi incelemelerinden sonra kırık kalp sendromu teşhisi konulması durumunda tedavi genellikle destekleyici tedavi şeklinde olur. Hastanın durumuna göre değişebilmekle birlikte hekimler tarafından genellikle beta blokörler, ACE inhibitörleri ve diüretikler ile ilaç tedavisi uygulanalarak akut semptomlar giderilir ve sendromun tekrarlama ihtimaline karşı koruma sağlanır. Aterosklerozu bulunan hastalarda genellikle Aspirin benzeri bir kan sulandırıcı kullanımı önerilir. Hastalığa ilişkin uygulanması önerilen, tedavi gücü tam olarak kanıtlanmış uzun süreli bir tedavi planı mevcut değildir; fakat hastalığın az da olsa tekrarlayabilme olasılığı bulunduğundan beta blokörler belirli bir dozda sürekli olarak kullanılabilir. Bu şekilde kandaki adrenalin düzeylerinin kontrol altında tutulması sağlanabilir. Yine aynı ihtimale karşılık hastalar fiziksel ve duygusal stresten uzak durmaya yönelik önlemler almalıdır.
Akut tedavi sürecinde kalbin sistolik fonksiyonu ve ventrikül duvarı hareketine ilişkin bozukluklar, bir ile dört hafta aralığında tamamen düzelir. Kırık kalp sendromu hastalarında kalp yetmezliğinin görülme riski de daha yüksek olduğundan hastalar bu açıdan da değerlendirilmeli ve gerekli görüldüğünde kalp kasılmasını iyileştiren ajanlar kullanılmalıdır. Belirtiler tamamen ortadan kalktıktan sonra ise hastalar hekim tarafından önerilecek aralıklarla düzenli olarak sağlık kontrolünden geçirilmelidir.
Eğer siz de hayatınızın önceki bir döneminde kırık kalp sendromu geçirdiyseniz düzenli yaptırmanız gereken kontrollerinizi ihmal etmemeli, hastalığın belirtilerinden bazılarını yaşıyorsanız mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurarak muayene olmalısınız. Hekiminiz tarafından önerilecek tedavi ilkelerine özen göstererek kalp sağlığınızı koruyabilirsiniz.




Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
 
STRESİ AZALTMAYA YARDIM EDECEK YÖNTEMLER


ZAMANI PLANLAYIN
Sevdiğiniz insanlara zaman ayırın.


MEDİTASYON YAPIN
Yaşamınızda var olan stresi azaltmak için rahatlatıcı etkinlik yapın.


HOBİ EDİNİN
Her gün için hoşunuza giden bir etkinliğe zaman ayırın.


POZİTİF DÜŞÜNÜN
Stresini artıracak taleplere hayır deyin


SEYAHAT EDİN
Yeni yerler ve kişiler tanıyın


GÜLÜMSEYİN
Kontrol edemeyeceğiniz bazı durumları kabullenin


EGZERSİZ YAPIN
Düzenli yapılan egzersiz kalori ile birlikte stresinizide yakar


MÜZİK DİNLEYİN
 
Geri
Top